8 Temmuz 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Iskenderonun fener alayları BEr- Baştarafı 1 incide Antakya, 7 (A.A.) — Bütün An . takya sevincinden geceyi ayakta ge . çirdi. Dün köylerden yüzlerce kafile halinde milli kıyafetlerle Antakyaya gelen halk şehrin esasen kalabalık o. lan nüfusuna bir kat daha katılmış, zengin tenvirat altında pırıl pırıl ya. nan sokaklar iğne atılsa yere düşmi. yecek hale gelmişti. Bu memul harici kalabalık iaşe işi. ni ve gerek santral, gerek şebeke te. sisatı hesaba katılmamış olan bu ke. sif tenviratta elektrik idaresini im . kânsızlık içine sokmuştur. Davul zurnalar sabaha kadar çalın. mış, milli oyunlar oynanmış, ve fası. lasız hava fişekleri atılmıştır. Asi kenarlarında ve hükümet cad. desile bütün çargşıda bayrak ve am . pulden gök yüzü görülmez hale gel. miştir. Askerin saat 10 da şehre girmesi mukarrer olduğu halde kıtaatın gele. ceği Antakya . Topboğazı yolu altı kilometre mesafeye kadar daha gün doğmadan kesif bir karşılayıcı kit. Tesile dolmuştu. Şehrin methalinde Asi köprüsü ya. nmda kurulmuş olan tribünlerin et. rafı saat 6 da tamamen dolmuş, da. ha bir kişi alamıyacak hale gelmişti. Köylerden gelenlerle birlikte askeri istikbal için meydana ve altı kilomet. relik yol üzerine biriken halkın alt . mış bin kişi olarak taâhmininde herkes müttefiktir. Bu miktarı seksen bin kişi olarak tahmin edenler de az de. gildir. Asker tam saat onda tribünlerin ö. nünde aslanlar gibi dimdik geçti. Türk ve Fransız kumandanları selâm. ladı. Tribünlerde Antakya Başkonso. losu, İskenderun Konsolosu, Halk Par. tisi Başkanı, Vali, Kaymakam, Bele. diye Reisi ve Parti ve Hükümet erkâ. nile memleketin ileri gelenleri bütün cemaatler mümessilleri ve Fransız misafirler bulunuyordu. Tribünlerin karşısında alay bando. su ile spor klübünün muzikası yer almıştı. Askeri mektepliler, ve bun. ları da bayraklarla atlı ve piyade es. ki istiklâl mücahitleri, esnaf alayla. rı, takip etti. * Krdı arkası gelmiyen bir zincir ha. linde bu suretle belki yirmi bin kişi kahraman Türk alaynın komutanını selâmladı. Resmi geçit cidden muhte. şem oldu. , Sabahleyin erken siyahlara bürün. müş olarak orduyu istikbale gelen genç kızların, orduya kavuştuktan sonra matemlerinden sıyrılarak albhe. yaz elbiseler içinde kıtaatı takip e . T tteaşaertABEİTTRN eçi eçtf M aet eyöoggza İT ggfT gruplarla yaptıkları milli rakslar takpi etti. Kızları takiben sahaya giren Yüugos- | lavlar çok alkışlandı. Ayağa kalkan se- yircilerden herbiri Yugoslavları bay - Taklariyle, şapkalariyle veya mendille - riyle mütemadiyen selâmlıyorlardı. Daha sonra Çek gençleri, üç geniş di- zi halinde stada girip bütün sahayı kap- liyacak surette dizlerini çözdüler. Hep birlikte yaptıkları hareketler hakikaten | takdire lâyıktı. Bir harekette elbiseleri- nin yalnız kirmızı kısımları, diğer bir harekette de beyaz kısımları görülüyor- du. Sanki bu kırmızı ve beyaz dalgala- rm biribirini takip ettiği bir rüya deni- zi, yahut rüzgârm keyfince sallanan bir gelincik ve papatya tarlasıydyı. Bunlarım arkasından genç Sokol kızla- rı sahaya çıktı. İnsan, delikanlıların mi, yoksa genç kızların mı temrinleri daha iyi yaptıklarını tayin edemiyordu. En heyecanlı dakika, hiç şüphesiz Çek lerle Yugoslavlarm — stadda berabercea göründükleri dakika idi. İki kardeş milletin kardeşliğine sem- bol olan birtakım hareketlerden sonra iki grup, kral Piyerin Sokol elbisesi ile almmış bir resmi önünde toplanıp biri- birine hediyeler verdikleri dakika İdi. YugOSlnvmillîmarşmıbusıradaalkış-' lıyan halkım heyecanımı tarif için keli- me bulamayız. İlk nazarda soğuk tavirlı gibi görünen Çekler dostluklarında ne kadar hara - dişleri herkesi çok mütehassis etti Ve birçoklartını ağlattı. Bu kafile dakikalarca şiddetle al . kışlandı. Geçen halk arasında Halep. ten gelen iki yüz elli kişilik bir kafile bilhassa nazarı dikkati celbetti. Ge . çit resmi İstiklâl ve Marseyyez marş. ları ile nihayet buldu. Asker hükümet caddesinde ve çar. gı içinde bir gösteri geçidi yaptıktan sonra yerine, istirahate çekildi. Şimdi bu satırlar yazılırken bütün Antakya 19 yıllık hasretine kavuüş . müş, büyük bayraminı yapmakta, her taraftan sevinç ve yaşa sesleri âfakı tutmaktadır. Şehitler âbidesine çelenk konuldu Beylan, T (A.A.) — Türk kıtaatı dün akşam buraya gelmiş ve içten ge. len yüksek bir tezahürle karşılanmış. tır. Bu münasebetle şehitler âbidesi. ne merasimle büyük bir çelenk kon . muş ve âbide önünde kurbanlar kesil. miştir. Iskenderunda fener alayları İskenderun, 6 (A.A.) — Anadolu a- jansının husust muhabiri bildiriyor; Gece burada muazzam bir fener alayı tertip edilmiştir. Bundan başka limar'da mavna ve kayıklarla deniz alayı yapıl- mış ve geç vakitlere kadar havafişek- leri atılmıştır. Çin - Japon harbi Ber- Baştarajı 1 incide te geçmesine bir başlangıç olduğu kay- dilmektedir. Çinde harbin yıldönümü Şanghay, 7 (A.A.) — Çin, muhasama- tın başlangıcını teşkil e den Lui-Kuçido —hâdisesinin yıldönümünü dün anmıştır. İşgal altında bulunmıyan bütün eya: letlerde bu münasebetle tezahürler ya. pılmıştır, Öğle üzeri, üç dakikalık bir sükün muhafaza edilmiştir. Herkes, mu- tat yemeklerini yememiş, yalnız sebze ile iktifa etmiştir. Tokyoda Tokyo, 7 (ALA.) — Çin.Japon ihti- lâfinın yıldönümü münasebetiyle bütün Japonyada öğle zamanı bir dakika sü - küt edilmiştir. İmparator, Başvekil prens Konoye tarafından bir mesaj neş. retirerek askerlerinin kahramanlıkları sayesinde Çin'de husule gelen vaziyet hakında memnuniyetini bildirmiştir. Me sajda imparator bilhassa — Japonya ile Çin arasında devamlı ve sağlam bir teş. riki mesai tesis edilerek her türlü ihtilâf imkânlarına mâni olmak lâzımgeldiğini tebarüz ettirmiş ve bu maksatla mille. tin bütün servetinin emre âmade bulun. durulmasını istemiştir. Bu mesaja cevap veren Başvekil prens Konoye, Çindeki Japon aleyhtarı Bolşe. vik rejimin ezilmesi ve Çin ile Japonya arasında bir teşriki mesai husule gelme. $i sayesinde uzak şarkta nizam ve asayi. şin teessüs edeceğini ve neticede dünya sulhuna da hizmet edilmiş olacağını be. yan etmiştir. ispanyaya işleyen ingi'z gemileri Bar- Baştaralı 1 incide bin ton maden kömürü naklettiğini, bu- na mukabil Frankist limanlarına 28.749 ton kömür taşmdığını tasrih etmekte- dir. Beyannamede göyle denilmektedir: “İspanya sularında İngiliz gemileri bombardıman edilmektedir. Bu gibi kor- sanlık hâdiselerinin devamı İngiltere hü. kümetini İspanya ticaretinden daha mü- him olan uzak şark ticaretini korumak- | tıuı meneden bir masebak ihdas etmiş olacaktır. ispanyaya O gemileri Londra, 7 (A.A.) — Hükümetçi İs - panya ile deniz ticaretinde bulunan va- Dur Sahiblerinin bir, muhtrrası Üüzerine İngiltere deniz ticaret odası ticaret ne- işleyen — ingiliz B Ğ aa a KA AA T E Alme HABER — Akşam bostas Küçük hırsız ! geç Baştarafı 1 incide O, yüzüme bir müddet baktıktan son- ra gayet tabili bir tavırla cevab verdi: — Dün bir ev söyduüm da... — Bu işi gece mi yaptm, yalniz miıy- dm? — Hayır, gündüz... Ben kunduracı çı- raklığı yapıyordum. Ahmed isminde bir arkadaşım kandırdı. Dün işime gitme - dim, Kumkapıdan Unkapanma gezmeğe geldim. Vakit öğlendi, karnım da acık- mıtşı. Baktım, büyük bir bostan içinde erik, kaysı ağaçları dolu, Hemen bosta- nım tahtaperdesinden atladım, ve ağaç- larm birine çıkarak karnımı doyurmağa başladım. Bu sırada gözüm yandaki evin penceresine ilişti. Odada elbiseler, ça . Mmaşırlarla masanm ve bir konsolun Üze- rinde saat gibi birçok güzel şeyler gö- züme ilişti. Param yoktu. Dayanama- dım. Şunlardan birkaçmıı alayım da Ba- tayım, dedim, Görünürde evde de kimsa yoktu. İlkönce ağaçtan pencereyoe atla- mak istedim, olmadı. Ağaçtan yere İn- dim ve ba'ğae kapısına biraz dayanınca ağtım. Taşlâker girmez orada bulu- nan bir çift ayakkabıyı belime sokarak odaya geçtim, Elbiseleri, çamaşırları bir paket yaptım. Pakete odada bulduğum Baat ve diğer para edecek şeyleri de doldurdum. Artık kaçacaktım. Fakat ak. silik burada önüme çıktı, Tam bahçe tahtaperdesinden — atlıyacağım- sırada bahçıvan uzaktan gördü. Bağırarak koş- mağa başladı. Şaşırdım, elimdeki bohça- yı atarak savusşmak istedimse de para etmedi, Arkamdan koşanlar beni yaka- ladılar... Bu macerasını kücük o kadar tabil bir şekilde anlatıyordu ki, elinde kelepçe olmasa insan bir hikâye söylediğine ka- ni olacak... — Peki, senin ismin nedir? — İsmim Şaban. On üç yaşmdayım. Kumkapı Kadirgaszmda Salibli çıkmaz sokağında 3 numarada oturan seyyar sebzeci Salimin oğluyum. — Soyduğun ev kiminmiş, haberin var mi? — İyi bilmıyorum ama, karakolda i- fade verirken işittim. Unkapanı Uncu Sokakta olan hu ev sucu Ramazan İs- minde birisininmiş... — — Peki, eve girerken hiç kcırkma dm mı? — Evde kimse yoktu ki. Sonra eşya, ları satmca param olacaktı. Bol bol sine: maya gidecek, öteberi alıp yiyecektim., Bu sırada uzun boylu polis memuüuru odadan çıktı. Küçük Şabanı muayene i- çin içeri soktu. Bir müddet sonra adli ta. biblik muayene netieccsinde çocuğun ak- 1r başımda olduğuna dair rapor vermişti. Şaban memurun yanmda adliyeden ç- karken kelepçe içinde olan iki elini ö- nüne tutmuş ve sanki sıkılmadan her- kese göstermek istiyordu. Sabahaddin AYGEN çocuklar arasında bir hâdise daha Dün yine küçük bir çocuk, kendinden büyük birisini odunla yaralamıştır. Kadıköyünde oturan (İ4 yaşlarında Mahmut gece saat 19,30 da Kadıköy kumluğunda dolaşırken yanma arkadaş- larından Cemal gelmiş, ve bir mesele yüzünden biraz sonra iki arkadaş kav - gaya başlamışlardır.. Bu sırada Cemal e- line geçirdiği büyük bir odunu bütün kuvvetile Mahmudun bacağının yukarı kısmma vurmuştur. Acıdan feryada baş- lyan Mahmudun sesine koşanlar kendi- sini hastaneye kaldırmışlar ve Cemali de yakalamışlardır. “Patron,, ve “ müs- tahdem ,, tabirleri Almanyada kullanılmıyacak Berlin, 8 (A.A.) — Partinin başında Hitlerin daimt mümessili olan Hess, Gö- ring'ee bir mektup göndererek kendisin- den, sınıf mücadelelerinil hatırlatan “patron,, ve “müstahdem,, tâbirlerinin yerine "müessese şefi,, ve "arkadaş,, tâ- birleri ikame edilmesinin nasyonal.sos- yalist partisince arzu edildiğinin bütün nazırlara bildirilmesini istemiştir. ria limanının İngiliz ticaretine katiyen kifayet edemiyeceğini bildirmiştir. Va- pur sahipleri barselona ve valensiya li- manlarının kendilerine tahsis edilmesini | istemişlerdir. filhakika hükümetçi İspan ya limanlarına 140 İngiliz gemisi işle - SAA , - TO2B _== Bır öldü; Kudüs, 7 (A.A.) — Resmen bildi - rildiğine göre, dünkü Hayfa hâdisele- rinde 20 kişi ölmüş ve 38 i ağır olmak üzere 100 kişi yaralanmıştır. Hayfa, 7 (A.A.) — Dün akşamki vahim hâdiselerden sonra bir İngiliz polis müfrezesinin buraya — gelmesi, süküneti iade etmiştir. Birçok tevkifat yapılmıştır. Ölenler için bu sabah cenaze alayları tertip e- dilmiştir. Araplar, protesto makamında ma - ğazalarını kapamışlardır. Hayfadaki a- —TT Hayfa'da İıadıseler numayışle 20 kışı 100 kişi yaralandı lmngiltere Filistindeki askerini üç Tırkaya Çıkarıyor raplar, nümayiş yapmak teşebbüsün - de bulunmuşlardır. Mağazalar kapan- mıştir. Hayfa, 7 (A.A,) — Nümayiş yapan Araplar, sokaktan geçen beş Yahudi. yi yaralamışlardır. ş Londra, T (A.A,) — Filistinde hâ. diselerin fazlalaşması — dolayısiyle, sonbahar bidayetinde buraya yeniden bir fırka gönderilmesi tekarrür et. miştir. Bu suretle Filistinde İngiliz | askerlerinin miktarı üç fırkaya çıka. rılmış olacaktır. BaF- Baştarafı 1 İncide Fransız heyeti B. Ponsotnun riya - setinde olup yüce komiserlikten gön- derilmiş olan Halep delegesi B. David, kumandan Bonot, B. Waslet, Ankara Fransa büyük elçiliği başkâtibi B. Roux ve elçilik kâtiplerinden B. Bop- pe'den müteşekkildi. Suriye hükümeti Ankara mümessili Emir Adil Arslan da hazır bulunuyor- dü, Türk heyeti de hariciye vekâleti kâ- tibi umumi muavini Nebil Batı, sıh - hiye müsteşarr Âsım Arar, gümrük muhafaza komutanıı general Seyfi, em niyet üumum'müdürü Şükrü Sökmen - süer, hariciye vekâleti birinci daire U. müdürü Ceyvat Açıkalın, adliye vekâ - leti huküuk müşavirlerinden Şinasi Dev rim, Nafia Vekâletinden Namık Cemal, başkanı Odabaşıoğlundarı müteşekkildi. Ziraat Vekâletinden U. Müdür Sadri, Hariciye vekili, Fransız heyetine beyanı hoşamedi ettikten sonra, Tür- kiye ile Fransa arasında imzalanan ve yeni bir devir açan mukavele ve mer- butlarınr işaret ederek iki memleket arasındakji münasebetlerden ve Türki- ye * Suriye dostluğundan bahseyliye- tek bu kadar zamandır iktisap olunan tecrübelerden istifade edilerek mevcut ihtiyaçları tatmin edecek bir mukave- le ihzarına mütedair olan bu müzake- ratın yakın bir zamanda iyi bir suret- te intacı temennisinde — bulünarak Fransız büyük elçisi gibi bir şahsiyet- le teşriki mesaj etmekten büyük bir zevk duyduğunu beyan etmiş ve celse yi açmıştır. İlk olarak söz alan Fransa büyük elçisi, müzakeratın hüsnü süuretle in - tacı hakkında beslediği - ümitlerden bahsederek hükümetimiz ve hariciye vekilimiz hakkındaki takdir hislerini izhar ettikten sonra halen — mevcut 1926 mukavelenamesini Fransa namı- na imza eden Fransa dahiliye nazırı ve © zamanki Fransa büyük elçisi B. Sarraut'nun ve B. de Jouvenelin hatıra- larmı ihya etmiştir. Bunun itzerine Türk heyetinin his- siyatına tercüman olarak hariciye ve - kili, Fransa dahiliye nazırı B. Sarraut- ya heyetin sempatilerini bildirmesini Fransa büyük elçisinden rita etmiş - v AM Konferans — kâtibiumumiliğine orta elçi Cevat Açıkalın tayin edilmiştir. Bugün saat 16 buçukta idari ve de- miryolu mesaili komisyonları ilk top - lantılarını yapmışlardır. — Müzakerat samimi bir hava icinde cereyan etmiş- tir. Yarın sabah dokuzda iktisadi ko - misyon ve 16 da demiryolu komisyo- nu toplanacaktır. Ve mesaiye — böyle devam edilecektir. “Suriyen'n bütün hukuku mahluz', muş Şam, 7 (A.A.) — Suriye matbuatı son Türk — Fransız anlaşmaları aley- hine neşriyata başlamışlar ve bu an- laşma ile Suriye hukukunun ciğnen - diğini ileri sürmekte bulunmuşlar - dır. « HEKECÜL Burada intişar eden bir arap gaze - | tesi askerlerimizin Hataya girmesinin Türkiyenin Fransız mandasına iştira- kini tazammun ettiğini — yazmakta ve bunun Milletler Cemiyeti misakı ve manda şartlarile nasıl telif edilebilece- ğini sormaktadır. Şam hükümeti, bugün neşrettiği bir tebliğde Ankara — mümessilleri Adil Arslanın dört temmuzda hariciye ve- kâletine ve orada anlaşmaların imzası merasimine iştirak için — çağırıldığını anlıyan mumaileyhin derhal itizar & « derek çekildiğini ve biraenaleyh Suri- yenin bütün hukukunun mahfuz kaldı- ğını zikretmektedir. | nın ötesine berisine saplamıştır.. Yaralama hâdiseleri Dün Karagümrükte ihtiyar bir hal- laç 30 yaşlarındaki karısını beş yerin- den ağır surette yaralamıştır. Karagümrükte Sarmaşık caddesinde 17 numarada oturan Ahmet karısı Sai: meyi son günlerde herkesten kıskanma- ğa başlamıştır. Dün de karısına: “— Ben ihtiyarım diye sen başkaları- na bakıyorsun.,, demiş ve sonra “o hal- de al,, diye elindeki bıçağı zavallı kadı- Beş yerinden yaralanan Saime Haseki has- tanesine kaldırılmıştır. Üsküdardaki vak'a Dün Üsküdarda bir sebzeci, sini altı yerinden yaralamıştır. Üsküdarda Tabaklar mahallesinde Balcıbaba yokuşunda 3 numarada sey- yar sebzeci Sami, metresi 30 yaşlarında metre" | Hüsnüye ile beraber oturmaktadır, Sa- — mi az kazanan bir adamdır. Bu yüzden Hüsniye öteye beriye çamaşıra giderek kendisine paraca yardımlda bulunmak- tadır. Dün Hüsniye, gene çamaşıra gitmek için hazırlanmağa başlamış ve Sami d€ bu sırada kendisinden para istemiştir- Kadın parası olmadığını — söyleyince kavgaya başlamışlar, Hüsniye kapıy? çekerek evden çıkıp gitmiştir. Fakat Sami peşini bırakmamış ve Zeynep Kâ- mil hastanesi önünde yetişerek tekraf ille para diye tutturmuştur, Bu vaziyet karşısında Hüsniye Sa* ,;* miyi kovmak istemiştir. Fakat kendin- den geçen Sami bıçağını çekerek zaval: — li kadını altı yerinden yaralamak süreti" — le yere sermiştir. Hüsnüye Nümunt — hastahanesine kaldırılmış, Sami yaka * — lanmıştır . ) — ğ Mes'ut bir evlenme Bay Ali Kılıç'ın yeğeni Berin Ktf yüksek Ticaret mektebi talebesinde? J ; Enver İnsel'in nikâhları, dostları huzZü” 'i rıyle bugün Beyoğlu nikâh İ '»ı aktedilmiştir. Tarafeyne saadet dıîaj: ZAYİ — Vefa okulu ortalden 9W N senesinde aldığım ihraç vesikamı kâY” | bettim. Yenisini çıkaracağımdan e'-kl’ı nin hükmü yoktur. Bakirköy Kartaltepe Aksu caddesi Ği numarada Sadık oğlu Közim | 7 7 Suriye ile müzakere- ler başladı |

Bu sayıdan diğer sayfalar: