İspanyol tayyareleri Der” Başiarafı 1 incide dükleri böyle bir hareketi önlemek i- çin çalışmayı kararlaştırmışlardır. Mtalyan gazetelerinin itiratları; Roma, 24 (A. A.) — İtalyan gaze telerinin İspanyadaki hususi muha - birleri İtalyan tayyarelerinin gark cep hesindeki geniş faaliyetini kayda de. | vam ediyorlar. Hususi muhabirlerin yazdıklarına göre, garnizonları Bale arda bulunan lejyoner İtalyan filola- rı, hükümetçi İspanya veli kargı harekette bulunarak son üç haf- ta içinde asgari altı hükümetçi gemi. yi balırmışlardır. La Tribuna gazetesi muhabirinin yazdığına göre, 66 İtalyan lejyoner »eral Valinonun Rio Mi- 8 mmtakasımdaki hareketine essir surette yardım etmişlerdir. Ingiliz ticaret gemileri silâh- lanacak Londra, 24 (A, A.) — Avam kama- rasında dün cereyan eden müzakere. lerden sonra mebusların intihabı, nas- yonalistler tarafımdan İngiliz gemile- rine karşı yapılan hücumlara karsı hükümetin şimdiye kadar aldığı ta - mamiyle menfi hattı hareketine de . vam edemiyeceği merkezindedir. Bu sabah avam kamarası koridor- larında söylendiğine göre, kabine, hattı hareketini az çok değiş. tirmek mecburiyetini hissetmiştir. Netekim bu sebebden dol yıdır ki Burgos nezdinde yeni bir te. şebbüs yapıldığı ve Dokgsona derhal | Londraya gelerek vazifesi hakkmda şahsan mslümat vermesi hakkında e- mir gönderildiği bildirilmiştir. Yine ayn! sebebden dolayı malların tahliyesi esnasımda İngiliz gemilerinin Fransada yetini temin maksadile iki İspan- i yapılmakta 0- ( lan görüşmeler hakkında da malümat verilmiştir. Nihayet kumpanyalara, hükümetin müzabereti olmamakla be. raber, kendi paraları ile kendi gemile- rini teslih etmek hakkı ita olunmuş- tur. Bombalanan ingiliz gemileri Londra, 24 (A. A.) — Franko tay- yareleri tarafından bombardıman ©. dilmiş olan İngiliz Stanvel ve Stanhop vapurlarının kaptanları avam kama- rasında bâşvekil Çemberlayn tarafın- dan kabul edildikten sonra gazeteci- lere yaptıkları beyanatta, vapurlarına taarruz eden tayyarelerin adedi, ta - rihleri ve hangi şartlar altında yapıl- dığı hakkında ba; ilin muhtelif su- allerine cevab verdiklerini söylemiş- lerdir. Kaptanlar diğer birçok parlâ. mento azasile de görüşeceklerdir. Stanhope, Barselonada ve Valensi - yada da 8 taarruza uğramıştır. Hal- buki geminin güvertesine İngiliz bay- rağı resmedilmişti. Ispanyaya sevkedilen Faslılar Tanca, 25 (A. A.) — Havas ajansı muhabiri bildiriyor: İyi bir kaynaktan alınan haberler. de Septe limanında yeniden İspanya» ya gönderilmek üzere vapurlara irkâb edilmekte bulunan yerliler arasmda herhangi bir karışıklık zuhur ettiği kaydedilmemektedir. Ayni haberlere göre Septedenl0 bin Faslınm İspanyaya sevkeği! ve Franko cephesinden çekilecek olan Almanlarla İtalyanların yerine ikame edilmek üzere 50.000 Faslıdan mürek keb bir ihtiyat kuvvetinin teşkil olun. duğuna dair hiçbir malâmat yoktur. bir casus şebekesi yakalandı Yüz casusun isimleri tespit edildi ve evrakı ele geçti “Deyli Herald, muhabiri bildiriyor: Blarritz'de yapılan sıkı bir takibattan | sonra, Fransada; Franko, belki de AL manya ve İtalya hesabına çalışan 100 | kadar câsus tesbit edilmiştir. Bunların başında İspanyol Marki ide Revâalso bulunmaktadır. Marki, iki arkadaşı ile beraber, Bordo askert hapi- sanesine kapatılmıştır. gözetesinin Paris Castısların çok mühim evrakı bulun- muş ve bunlar tahkikatla meşgul olah 18 inci askeri alay kumandanı emrine verilmiştir . Polis hafiyeleri kendisini tevkif et- tikleri esnada Marki bir otelden çık - maktaydı. Bu sırada elinde, kapamağa çalıştığı bir evrak çantası vardı. Polis - ler kendisini tuttuktan sonra çantayı derhal elinden almışlardır. Çantada ce susluk, teşkilâtının bütün evrakı bulün- muştur, Bunlar arasında teşkilitim o Fransa- daki adamlarının isimleri ve aldıkları paraları gösteren kâğıt vardır, Hatayda siyasi partiler feshedildi Mag” Başlaralı 1 incide bu telgrafını b sabah konsöy Azala- rına tebliğ etmiştir, Paris, 24 — Paris radyosu bu ak- ! şam Hatay meselesi etrafında şu ma- Yümatı vermiştir: Cenevreden gelen son haberler Milletler Cemiyeti ko- misyonu ile Türkler arasındaki ihtilâf larm halledildiğini bildirmektedir. Milletler cemiyeti umumi kâtipliği, bu günkü vaziyet karşısında Hataya gön. derilen komisyonun hiçbir lüzumu ka)- madığma kanaat getirerek vazifesine nihayet vermiştir. Fransız hariciye nazırı ile Türkiye elçisi arasmda Pariste müzakerelere devam edilmektedir. Müzakerelerin bir anlaşmayla neticelenmekte olâu- Zu söyleniyor, hariciye nazırı Bone eylül ayında Ankarayı iadeten ziyaret ettiği zaman Atatürk tarafmdan da kabul edilecektir. Askerlerimiz Hataya girmek üzere Antakya, 24 — Salâhiyettar maha- Dar Paştarafı 1 incide fil 'Türk . Fransız askeri konuşmala- rmm çok müsait bir vaziyete girmiş olduğunu ve bu günlerde kat'i bir an- laşmaya varılacağını süylemektedir - ler. Bu suretle Türk askerinin bu günlerde Hatayda asayişi temin vazi- fesini yapmaya başlaması kuvvetle muhtemel görülmektedir. Fesad ve tahrik yüzünden duran kayıt işi de yeniden yapılması lâzımgelmektedir. bir köşde çarpışmalar Iskenderun, 24 (A.A.) — Ceyld köyünde isdar edilmiş bir müzekke- re İle birisini tevkif eylemek Ist yen jandarmalar ile köy halkı ara- sında şiddetli bir çarpışma olmuş- tür. Taşla ve silâhla hücuma uğra. yan jandarmalar «ilâh istimaline mecbur kalmış ve iki mütocaviz öl- müştür, Jandarmalardan İki kişi ya- ralıdır. Payasta bahriyelilerimiz ha- raretle karşılandı Payas, 24 — Hamidiyenin buraya gelmesi emsalsiz tezahiirata vesile ol. muştur. Kiz ve erkek bütün mektep talebeleri Hamidiyeyi ziyaret etmiş - ler ve bahriyelilere Hatay çiçeklerin- İ den yapılmış buketler hediye etmiş- | lerdir. Bütün kızlar, başlarına, Üzerle. rinde “Hamidiye” yazılı bahriye şap- kaları giymektedirler. Bahriyeliler de Hataylıları sevinçle karşılamışlardır. Kalpsiz Garo Berut, 24 — Parise giden eski Ha- #egesi Göro şu beyanatta bu - lunmuştur: “— Pariste hariciye nezaretiyle te. masta bulunacağım. Kalbime çok ya- kın addettiğim bir davayı terkediyo - rum. Masmafih hariciye nezaretinde HABER — Aksam posa, Fransada zehir kaçakçılığı Baştarafı 1 incide İstanbullu bir si Türk 2 ? tür. Sekiz ay ka- dar evvel Vergte Monsio şatosunu 200 bin Franga satın almış olan bu » dam orada karısiyle beraber şaşaalı bir hayat sürmekteydi. Polisler şifreli bir çok mektup ele ve karısı istin- m edilmek üzere Paârisc götürülmüşlerdir. ,, İstanbullu ve Türk tabiiyetinde oldu- bu dö Toledo kimdir?. İstanbulda dö Toledo isimli bir çok yahudi ailesi vardır. Fakat bunlar ara #ında telefon rehberinde ismi bulunan- ların hepsi, Fransada bu isimde bir ak- rabaları bulunmadığını söylemektedir - ler. Dr. Stoyadinoviylin Başvekâlette üçüncü yılı Belgrad, 24 (A.A.) — Stoyadinoviç hükümetinin üçüncü yıldönümü bugün Yugoslavyanın ber tarafında mutan » tan surette tes'it edilmiştir. Çok büyük milli gayretler sarfdâilmiş olan bu üç sene zarfında Yugoslavya büyjik terak- kiler tahakkuk ettirmiş ve mili faaliye- tin her sahasında devamlı neticeler elde etmiştir. Marmarada boş sanda! bulundu ar” Paştarafı 1 incide önlerinde ve rıhtımda bağlı olan İzmir vapurunun yanına doğru devrilmiş vazi. yelte bu sabah bulunmuştur. Bu sandal- da numara olmadıktan başka nereye ait olduğuna dair de bir işaret yoktur, Ters yüzüne kapanmış olan sandal çevrildiği it içinde hazırlanmış bir palamut dol ması bulunmuştur. Palamut kayığın tahtaları arasma $u. kışmış ve denize düşmemiştir. Bundan, gece eğlentiye çıkan birkaç kişinin bir kazaya uğradıkları anlaşılmaktadır. Po. lis derhal ehemmiyetle tahkikata başla- mıştır, Sandal rıhtıma çıkarılmıştır. Ren. gi açık gridir. Birkaç kişinin yiyebileceği büyüklük. te bir palamut dolmasının bulunması sandaldakilerin kalabalık olduğunu gös. termektedir. Kazanın limanda vukubul. ması muhtemel olduğu gibi başka bir ta- rafta olup sandalı sularla rıhtım önleri. ne kadar sürüklenmiş bulunması da göz- önünde tutularak tahkikat yapılmakta. dır. 12 sene evvel ölen Valantino Bugün bir Ameri- kalıyı zengin ediyor! Rudolf Valantino bundan on iki sene evvel olduğu gibi, bugün de bülün A. merikayı tekrar peşinden sürüklemekte. dir ve belki ba yeni aşk dalgası yakında Avrupaya da gelecek. Öleli on iki sene olan o bu “dünyanın çok sevilmiş erkeği,, bugün beyaz perde- de tekrar hayalini göstermeğe başlamış. | tir. Amerikada herkes yazlığa çekilip bü- tün sinemalar hemen hemen otamamile kapandığı halde, Rudolf Valantinonun eski filmlerini gösteren sinemalar sabah. tan akşama kadar dolup böşalmaktadır. “Şeyh,, ve “Şeyhin oğlu,, filmleri her. gün muhtelif şehirlerde, binlerce kişi rafmdan seyredilmektedir. Bu seyi rin çoğunu kadınlar teşkil ediyor, Rudolf Valantinoyu tekrar canlandır. mayı düşünen Emil Yansen isminde bir adamdır. Geçen sene, artistin otuz eski filmini 150 dolara alan bu adam, bugün film başıma 50.000 dolar karanmaktadır.. i Dr. irfan K Röntken Mütehassısı Hergün öğleden sonra saat 3 ten 7 8 ye kadar Belediye, Binbirdirek Nuri- conker sokakta Aslaner im No, 8-10 Yanam ansımsanmas Hatay işine yardım edeceğimi ilmid ediyorum.,, am EA. 25 HAZİRAN — 194 Ingilterede büyük bir tarini ese! 3000 Sene evvele ait bir mabet Hafriyatta çalışan ameleler, asırlarca evvel yaşamış dedelerinin iskeletlerini kendi ellerile çıkarıyorlar İngilterede, tarihten önceki o devirlere ait büyük mâbed yer altından çıka- rılmakta ve eski haline konulmaya çalı- şılmaktadır. wile meydana (konulacak olan tarihi eser Pompei harabeleri ve Misırdaki Luksor mâbedi gibi, mazi. nin en büyük âbidelerinden biri olacak. tır. Yerin altından çıkarılmakta olan mâ- bet harabeleri Marlborg'dan dört mil u. zskta Averbaridedir. Burada büyük bir tarihi eser bulunduğu (bundan beş sene evvel farkedilmiş ve yer kazılmaya baş- lanmıştır. Arazi kazıldıkça, biribirinden gayet uzakta bir takım taşlara ve kırık sütunlara rastgelinmiştir. Bugün, mâbedin 300 sütundan müte. şekkil ve çevresi 1500 metre kadar geniş bir daire teşkil ettiği o anlaşılmıştır. Bu çevreyi teşkil eden bütün taşların çıka. rılması için arazi kazılmaya başlanmış- tır. Bugün, beş sene uğraştıktan sonra çı. karılan taşlarla mâbedin bir kısmını as. Imdaki gibi tekrar teşkil etmek mümkün olmuştur, Mâbedin tarihi bundan 3000 sene ev. vel olarak tesbit edilmiştir.. Bu itibarla mâbed, o zaman dünyanm en büyük bi- nalarından biri imiş ve orası herhalde © devirdeki insanların kâbesi veya kudusü sayılıyormuş... Averbaride omâbed harabelerine ilk rastgelindiği azman, biribirinden çok u. zakta yalnız 16 sütun parçası ve taş gö- rülmüştür. Bunlar, mâbedi (teşkil eden sütunların ancak (yirmide biri idi. Beş sene çalıştıktan sonra bugün bulunan ve meydana çıkarılan (sütunlar mâbedin ancak dörtte birini (o teşkil etmektedir. Geri kalan taşların (o çıkarılması ve mâ. bedin mümkün olduğu kadar eski haline getirilmesi için en aşağı on sene lâzım ol. duğu hesap edilmiştir. 1948 veya 1949 se nelerinde İngiltere, Pompei ve Luksor gibi büyük bir sanat eseri göstermek için seyayhları topraklarma çağırabilecektir. Mabet hangi kavm'odi! Mâbedin bundan 3000 sene evveline âit olduğu bulunan mezar, iskelet ve eşya- lardan anlaşılmıştır. Bu mezarlar, Mısır. hlarm mezarları gibi hücreler şeklindedir ve içinde, ölülerin yanıbaşına bazı eşya konulmuştur. Bunlar arasında bir çanağa rastgelinmiştir ki bunun yapılış tarzı ve yapılmasında kullanılan madde milâttan on asır evveline ait olduğuna şüphe bi- rakmamıştır. Bundan sonra, o devirlerde oralarda yaşamış olan kavimler (araştırılmıştır. i zamanda, iskeletlerin şekli ile de, ların eski Bretonlar oldukları anlaşıl. mıştır. Uzun boylu, çene kemikleri geniş sağlam yapılı birırkolanbu “kavim, milâttan 1800.1900 sene evvel Bretanya dan İngiltereye gelmişlerdi. Mâbed ve mezar harabeleri (arasında bulunan iskelet (o ve eşyalar'bu kavmin medeniyeti hakkında da bir fikir edinil- mesine yaramıştır: Eski Bretonlar, kadınlarma erkeklerle müsavi muamele ederlermiş. Kadınların mezarlarının da erkeklerin mezaflarından farksız olduğu bunu göstermektedir. Bunların demokrat, bir kavim oldukla, rı da anlaşılıyor. Çünkü, reislerine mah- sus bir mezarda bulunan iskeletin çalışmış ve yıpranmış bir adama mit ol, duğu görülmüştür. Eski Bretonların re. erhalde tahtında kurulup oturmamış milleti ile beraber iş başında çalışmıştır. | Bu kavmin, bugün İngilterenin o mım- | takasındaki insanların dedeleri o olduğu da muhakkak görülüyor. Çünkü, Averba ri mjbedinin obafriyatında çalıştırılan yerli ahalinin, topraktan çıakrılan iske. letlerle ayni ırktan olduğu, ilk bakışta | görülecek kadar aşikârdır: Buzünkü ne- sil de, o zamanki dedelerinin kafatası ve İl bünye şeklini taşımaktadır. Tesadülün garip bir cilvesi olarak, bu adamlar, üç bin sene evvelki dedelerinin, kendi elelri ile nipelerinin iskeletlerini çıkarmışlardır. Mabet nasıl yıkıldı ! nasıl yapıldı, Mâbet, çok iri ve kaya gibi taşların üsstüste konulması ile yapılmıştır. Bun- ların bugün toprak altından çıkarılarak tekrar kurulması hayli uzun ve müşkül olmuştur. Fakat, asıl müşkülât binanın yükseltilmesinde değil, hangi taşın aslın da hangi taş üzerine konulmuş olduğu” nun bulunmasındadır. Bu tesbit edildikten sonra, . binanın yükseltilmesi gayet kolay olmuş ve çok eski bir nazariye kökünden yıkılmıştır: Şimdiye kadar Mısırirlarm ehramları, mâbedleri gibi büyük âbidelerin seneler» ce süren bir çalışma ile yapıldığı zanre- dilirdi. Halbuki bugün Averbari mâbe- dinin tekrar İnşası esnasında görülmüş tür ki, bu büyük eseri tamamile ortaya çikarmak için on kişinin bir ay çalışma” st kâfidir. Mâbedin methalinden itibaren ilerliyen uzun bir yol vardır ki, burada. ki sütunları dikmek gene on kişinin iki ay çalışması ile kabildir. Bu hesaba gö“ re, mâbet üç, dört nihayet nihayet alti ay içinde yapılmıştır. Bu kadar kısa bir zaman içinde yapi- lan bu büyük sanat eserinin o yıkılmasi asırlarca sürmüş ve nihayet bundan iki yüz sene evvel tamamile toprak altında kalmıştır. Mâbedi harabe haline getiren &miller tetkik edildiği azman binanın bundan 700 sene evvel hemen hemen o tamamile sağlam bir şekilde bulunduğu anlaşılmış. tır, On, ikinci asır adamlarının bu mâ. beden belki haberleri vardı. Fakât kiy- met vörmezlerdi; belki de, bu civardarköy” ve kasabaları olmadığı için farkında bile değillerdi. Yalmz, on dördüncü asırda buraya in. san elinin değdiği ve tahribin de, zama- nın elinden başka Amillerle bilhassa o 74. man başladığı anlaşılmıştır. Mâbed en fazla 300 sene evvel, Krom vel devrinde hârap olmuştur. O zamanki adamlar, mâbedin taşlarını alarak kendi binalarında kullanmışlardır. Yalnız, bu büyük taşları kaldırıp götüremiyecekleri ve o şekilleri ile kullanamıyacakları içir, bunları parçalamışlardır. Bu büyük taş bloklarını parçalamaktâ da kendilerine mahsus bir usul kullan. muşlardır: Binanm duvarı dibinde, civardan top- ladıkları dallatı, odunları yığarak, bö- yük ateşler yakarlarmış. Saatlerce devam eden bu ateşin harareti ile taşlar kızar ve kıpkırmızı bir hal alırlarmış, O zaman ateşi söndürürler ve taşların üzerine su dökerlermiş. Kızgın taşlar, bittabi soğuk suyu yeyince birdenbire çatlıyor ve par- çalara ayrılıyor. O zaman, bu parçalari , da adamlar istedikleri gibi kullazayorlar. Bunun için mâbedin en fazlaon ye- dinci asırda tahrip edildiği şüphesizdir. O devirdeki insanlar burasını, yapacak. ları binalara malzeme temin eden bir taş ocağı haline koymamış olsalardı, herhal- de bugün Averbari mâbedi gene ayakta duracaktı, Mâbedin taşları üzerinde on sekizinci asrır. tesirleri görülmemiştir. Bu da, bi- manın o devirde tamamen toprak altında kaldığını göstermektedir. Mazinin büyük bir eserini meydana çı karan bu hafriyatı Aleksander Keiller is- inde bir âlin idare etmektedir. OPERATÖR Dr. Halit Ziya Konuralp Tıp Fakültesi İkinci Cerrahi Klinigi Doçenti İstiklâl Caddesi Elhamra Apar. timanı No,: 1 (Sakarya Sineması) Muayene saatleri: Pazardan mad- da hergün saat 15 « 19 kadar. Telefon! 85 - 99