Ahiret suali ÜRKİYE Yaymevi, muharrir. ler hakkında bir kitab mr ha- zırlıyormuş? neymiş? herbirimize bir takım sualler soruyor. "Kaç yaşında- sınız? Babanızm adı redir?, gibi 0. Tanlara cevab vermek kolay ama bâzi- ları da insanm gözünü korkutuyor. Meselâ: “Kendinizi hangi nesilden addeğiyorsunuz ?,, diye bir sual var ki hayli düşündüm, manasmı bile iyice kavrıyamadım. Yaşımı söyleyince hangi nesilden ol. duğum anlaşılmaz mı?. Hiç şüphesiz bu kadar basit bir şey değil, yoksa sor maya lUzum bile görmezlerdi. O hal- de ne öğrenmek istiyorlar? Hangi “mekteb” den olduğumu mu?... Mes- lekdaşlarımın arasında buna rahat ra. hat cevab verebilecekler varsa bilsin- ler ki o saadetlerini can ve gönülden kıskanırım. Bizim çoğumuz mektebsiz yetiştiğimiz gibi sonradan da hiçbir edebi mektebe tamamiyle mal olma. dık. Belki de Türkiye Yaymevi herbiri. mize, kimleri dost bilmeğe,-kimlerle tesanüde hazır olduğumuzu sormak ister. Kendi hesabıma açıkça söyliye- yim ki herkesle ve hiç kimseyle. Her koyun kendi bacağından asılırmış; ben de kimsenin ne şerefine, ne de ha- talarıma iştirake hazırım... Bu kadar zor başka sunller de var: “Tesir aldığınız ve sevdiğiniz sizden evvelki muharrirler bilhassa hangile. ridir?,, diye de soruyorlar. İddia ede- rim ki bu sunle hiçbir muharririmiz lâyıkiyle cevab veremez. Tâ çocuklu. ğumuzdanberi severek veya öfkelene. rek okuduğumuz muharrirlerin hangi- sinin bizde esaslı tesirler bıraktığını kestirebiliriz? bir kısmının adlarmı bile unutmuşuzdur. On üç on dört yas şımdayken zevkle okuduğum, şimdiyse muhârririni, mevzuunu, rengini, bo. yumu bile hatırlamadığım kitabın se İirim? onu unutsam haksızlık ur) Böylesem kuru bir iddiadan başka bir şey değildir, çünkü o kitabın, bugün. kü düşüncelerim ve hassasiyetim üze- rinde hiçbir tesiri olmaması da kabil dir. Olsa olsa sevdiğimiz ve bize te, sir ettiklerini sandığımız muharrirle- ri söyliyehiliriz; fakat “zan ile yakin hâsıl olmaz,, derler, meşhur sözdür. On dört on beş sene oluyor, fransız. €a İa Revue hebdomadalre birtakım muharrirlere;: “Üstadlarmız kimler. dir?,, diye sormuştu; büyük bir ekse. riyet: “Barrös, Bourget, Maurras” di- Ye cevab verdi. Fakat birkaç sene #onra içlerinden biri, M. Henry de Montherland, bir o yazısmda: “Evet, bende Barres'in çok büyük tesiri ol. muştur; Maurras'ın var sanıyordum; Bourget'nin tesirine gelince, itiraf e- deyim ki onu, o zamanki arkadaşları. Mun hoşuna gitmek için yalan söyle. Gim,, diyordu. Bir muharrir, kimlerin İssirinde kaldığını işte ancak bu ka- kestirebilir. Başkalarınm asıl Üs- larını belki daha doğru olarak gös. terebiliriz de kendimizin geçirdiğimiz İsairleri tayin edemeyiz... Siz bu zorluğa bir de bazı muharrir- etin; “Böyle sunl olur mu? ben kim. ya tesirinde kalmamış, orijinal oğ. Srijinal bir şair veya romancıyım!,, Ni cevablar vererek çıkaracağı 2or- ğu İlâve ederseniz işin nerelere va- anlarsınız. Tesir, hiçbir za. Man, hakikt şahsiyete zarar verme- Paz, Pik onu İnkişaf ettirmiştir. € bunu kime dinletebilirsiniz?.., İste bu gibi suallerin altmdan çı. deva im için Türkiye Yayınevi'ne vermemeyi dahs doğru buldum. Nurullah ATAÇ İzmir Enternas- yonal Faarı Gok Ucuz alış veriş, bol eğlence ve bir lak yviliklerin doğduğu yerdir. Mut- area irik ve ziyaret ediniz. Milyon. MÂşteri, mallarınızı bekliyor. 20 Ağustos - 20 Eyi 100x * Ankaradan şehrimize geldiğini yaz 12 Başvekil Celâl Bayar, dün Dolmabahçe sarayında Atalürke tazimlerini arzetmiştir. Başvekil, bildha- re, İngiltereyle mali bir anlaşma imzaladıktan sonra Londradan dönen Muammer Eriş ve İlhami Nafiz Pamirle görüşerek kendilerinden izahat almıştır. Celâl Bayar, bu akşam tekrar Ankaraya harek: * Dün ağırcesa mahkemesi dikkate değer bir davayı tır, Suçlu, iki ay evvel Suadiyede büvük kardesi Enveri öldüren Arab Ha. ŞEHİRDE vE edecektir. meye başlamış. işçi sigortası işçinin hastalığında işten ayrılmasında işin tatilinde Yardımına koşacak Bu husustaki nizamnameanin Haziran neşredi!'mesi İş dairesi, iş kanunu mucibince neşre- dilmesi lâzımgelen nizamnameler Üzerin- de son tetkiklerini (o ikmal etmiştir, Bu nizamnameler İktisat vekâletine verilmiş tir. Esasen gecikmiş olan nizamnameler bu ay zarlında-neştedumış olacaktır. Neşredilecek nizamnameletin başında sıhhat ve sağlık nizamnamesile iş em- niyetine ait nizamname gelmektedir. Bu nizamnamelerin kanunun neşrinderi itiba ren alt: ay geçmeden çıkarılması lâzımgel mektedir. Fakat bu kadar süratle neşir bazı cihetlerden mahzurlu görüldüğün. den nizamnameler üzerinde daha fazla meşgul olunmuş ve şimdi tamamen ha- arlanmıştır. içinde bekleniyor Hazırlanmış olan nizımnamelerden en mühimmi iş kanunu mucibince kurula. cak olan devlet sigorta sandığına ait ni- zamname teşkil etmektedir. Bu nizam name İle memleketimizde ilk defa işçi si- HOKLAŞA KUKMUMUZ sosya kana Bur rakabe ve tahtı tekeffülünde bulunan bu sigortaya Türkiyede iş yapan ve iş ka- nununun hükümleri dahiline giren her fert dahil bulunacaktır. Bu sigortanın bir hususiyetini de işten ayrılma, işin tatili ve hastalık vukuun- da sigorta sandığının işçiye ve ailesine bakmak mecburiyetinde bulunması teşkil etmektedir. İşçinin, iş yerini ve iş nevi- ni değiştirmekle sandıktaki vaziyeti de- Kişmiyecektir. ————————————— —————— Bu sene hangi meyveler az? Fazla yağışlı ve rüzgârlı giden hava- lardan sonra yaz meyvelerinin çok az o- lacağı tahmin ediliyordu. Haziran başın- Hamal kıyafeti nümuneleri yapıldı Belediyece, İstanbuldaki bütün hamal. lar için yeknasak bir kıyafet tesbitine ka- rar verildiği yazılmıştı. Hamaların yeni da bulunmamız bu tahminin hakikatle | kıyafeti için birkaç nümune yapılmıştır. mukayesesini mümkün kılmaktadır. Yaz meyveleri, muhtelif cinslerde nor- Yakında bu kıyafetlerden bir tanesi seçi- lecek ve elbiseler toptan rsmarlanacaktır. mal zamanlardan yüzde kırka kadar nok- | Bu suretle şehirdeki muhtelif dairelerde sandır. En ziyade noksan olan meyve ki- razdır. Bu sene Karamürsel, Hereke, Tavşancıl ve Polonez köyü havalisinde kiraz pek azdır. Çilek de ayni şekilde dir, Maamafih yağmurlar dolayısile neş- vünüma bulamıyan çilekler birdenbire olgunlaşdığından &on günlerde piyasaya Şile civarından fazla gelmiş ve peraken- de kilosu 15 kuruşa kadar düşmüştür. Şimdiye kadar çilek fiyatlarının bu kas | dar düştüğü görülmemiştir. o Buna rağ-| men Arnavutköy çileğinin kilosu 50 ku. ruşta muhafaza etmektedir. Erik de fevkalâde azdır. İstanbuldaki ağaçlar çiçeklerini odöktüğünden fazla mahsul vermemiş ve hariçten de gelme- miştir. Armut ağaçlarında da meyve bu- lunmadığı şimdiden haber (verilmekte. çalışan ve ayrı ayrı kıyalet taşıyan ha- mallar bir cins ve şekil elbise giyecekler- di. Göğüslerinde taşıyacakları omadeni markalarda hamalm sicil numarası, ça- yoksan olan meyveler arasında gelmekte. kıştığı iskele veya dairenin ismi yazılı bulunacaktır. imei Bir Ingiliz deniz ticareti şirketi fanliyetini tatil etti Memleketimizde urun senelerdenberi faaliyette bulunan İngiliz deniz ticareti şirketlerinden (The Export Steamship) Iktisat vekâletine müracaat ederek fa- aliyetini tatil etmiştir. Tonton amca: nın musikiye istidadı MEMLEKETTE sandır. Hasan, dünkü sorgusu sırasında şunları söylemiştir: “—'O gece kahvede otururken kardeşim geldi ve yanımda oturan arkadaşlara küfret- Hi, onu eve götürmek ilzere kahveden çıkardım. Yolda beni döğmek istedi, Kaçtım. Bir milddet sokaklarda dolaştıktan sonra eve dönerken, ağabeyi- min elinde bir taşla beni beliediğini gördüm, Şimşek gibi üzerime atıldı, yaraladı, Elinden kurtuldum, eve gir dim, sabahleyin polisler yakaladılar.,, Muhakeme, şahitlerin dinlenmesi iç in başka güne bıraleimışter. Haber'den Tarihe Turing klüp Abide ve eserlerimize konferauslı ziyaretleri Cumartesi günü başlıyor Turing klübün belli başlı âbidtlerimiz ve eserlerimize konferansla ziyaretler tet- tip edeceğini evvelce yazmıştık. Bu ziya- retlere önümüzdeki cumartesi günü baş- lanacaktır. Bundan sonra yaz müddetin- ce her cumartesi öğleden sonra şehrimi- zin başlıca âbidelerile müzeleri ve cami- leri sırasile ziyaret edilecek ve her âbide veya mâbedde yarım gün kalmacaktır. Yapılacak ziyaretlerde mütehassıslar tarafından o âbidepin tarih vaziyeti, mi- marlar tarafından mümâri hususiyetleri vesaike istinat ve izah edilecektir. Turing kiüibün, klüp azaları için ter- bu konferanslardan azalar gibi tifade cdebilecektir. Konferans lar açıktaki âbidelerin önünde (yüksek bir kürsüden, camilerde vârz kürsülerin- den verilecektir. Bundan maada sırasile müzelerimizde ziyaret edilecektir. Bilhassa Omüezlerin ziyaret günlerinde dinleyicilerin çok kâ- labalık olacağı muhakkak görülmektedir. Memleketimizde bu şekilde tarihl eser- ler önünde ilmi konferanslar ilk defa o- larak verilecektir. ğini Beyoğlu Halkevi Bugün sulonlarında büyük bir sergi açıyor Beyoğlu halkevinm o kursları bu sene faaliyetlerini bitirmişlerdir. Evin dikiş, şapka ve çiçekçilik kurslarma devam &- den bayanların imtihanları yapılmakta- dır. Bu münasebetle halkevinin salonun- da büyük bir sergi hazulanmaktadır. Bugün merasimle açılacak olan bu ser- gide evin kurslarında yetişen bayanların şapka, çiçek, elbise, çamaşır gibi eserleri teşhir edilecek ve yapılacak (bir seçme neticesinde bu eserler içinde birinciliği kazananlara mükâfat verilecektir. Beyoğlu halkevinin bu sergisi bir hafta devam edecektir. —— Müşir Gazi Osman Paşanın metrukâtı satılıyor Bundan üç ay kadar evvel vefat eden meşhur Pilevne kahramanı Müşir Gazi Osman (paşa) nın refikası Fatma Zatigül hiç varis bırakmamış olduğundan adliye. C8 terekesine vaziyet edilmiştir. Bu bü- yük ailenin son ferdine ait olan ve bizzat büyük askerin zati eşyasını da ihtiva e- den metrukâtı ve Göztepedeki köşkü sa- tılacaktır, Türk kostüm ve çamaşırları Geçmiş asırlardaki Türk esvaplarının ve Türk tuvaletlerinin tarihi, bâkir ve ca- zip bir mevzudur. Fakat, ayni zamanda yorucu bir iştir; ve kelimenin en kuvvetli ve güzel manasile sanatkâr olmıyan bir müdekkikin elinde noksan kalmağa mah- küm bir iştir. Geçmiş asırlardaki Türk €svaplarının ve Türk tuvaletlerinin tari- hini yazabilmek için toplanması lâzım olan vesike ve otlar fevkalâde bol, bu- na mukabil darmadağın bir haldedir. Beş yıl evvel Kuleli askeri | lisesinde tarih öğretmenliği yapmıştım. Memle- ketin hemen her köşesinden gelmiş çocukların toplandığı bu mektepteki ta- lebelerim arasında “giyim 'kuşam,, mev- zuu üzerinde bir anket (— yapmıştım. Bir tecrübeden ibaret olan bu anketin çok şayanı dikkat bir neticesi oldu. Bugün buraya o anketten bazı notlar nakledi- yorum. Bu vesile ile Kuleli ve Maltepe askeri listeleri gibi memleketin . hemen her tarafından talebe toplayan müessese. lerde elân çalışmakta olan öğretmenlere de güzel bir örnek olursa kendimi mesut sayacağım.: A Aba — Yünden yapılır, çobanlar kaput yerine giyerler (Erzincan); ihtiyarlar giydiği uzun ve kalın hırka (Rize, Ma- pavri mıntakası) ; Zıpkanım üstüne giyi- len caket, kısa hafif, yukarı yakası tama- men kavuşmaz, aşağıya doğru gittikçe genişler. Abanın düğmelefi yoktur, ya- kasını kavuşturmak © icap edince ön ve alt ucunda iki gaytan vardır, bunlar mu- kabil taraftan arkaya dolaştınlmak su- retile orada bağlanır, abanın önü kapa. nir (Ordu). Abaniye — İhtiyarların şapkasız (es- kiden fessiz) , sarık gibi başlarına sardık- ları kalın bir sargı (Rize), Abara — Gümüş telli, ipekten bir kü- şak (Maraş), Ağlı — Zıpkanın bir nevi, iki ağlı zıp- ka (Bartın), Aldon — Genç kadın ve kızlar tarafın- dan giyilen, alt tarafı kırmızı, Üst tara. fı beyaz olan uzun içdonu. Büyüklerin yanında buna teeddüben tenike denilir (Bozkır köylüleri), Arakçın — Takke (Sıvas köyleri) ; ge- linlerin başlarma konulan altin elmaslar- la müzeyyen bir nevi tac (Sıvas), Atkul — Genç kızların taktıkları etrâ- fı püsküllü büyükçe bir mendil (Rize, Mapavri mıntakası) , Ayak kılfı — (Ayak kılıfı)! yün çorap (Sirt), B i Başdan geçirme — Muhtelif renkli çi- çekli basmalardan yapılan entari (Cide Beyız — Dön (Sürt), Bervanık — Futa, önlük (Malatya), ç Çalık — Köylülerin kullandığı bir ne- vi çenber (Konya) Çit — Başörtüsü (Gümüşhane) ; el çi ti — Mendil (Malatya), D Dallama — Yelek (Zile) , Dambak — Uzun saçlı kadınların saç- (Lütfen sayfayı çeviriniz),