15 HAYİS ısıı eee Uzun roman AİR Mithat Cemal'e yeni neşrettiği Ş romanın, Üç İstanbul'un (1) niçin uzun olduğunu soran bir dostuna: “Nu- rullah Ataç okumasın diye,, demiş... Bu- nu Akbaba'da okuyunca belki Yusuf Zi- ya'nım bir şakasıdır dedim ama onu Mit- hat Cemal gerçekten söylemiş. Hoşuma gitti: Mithat Cemal mademki beni ha- tırlamış, o halde — kitabını da yakında gönderir diye düşündüm. — Fakat o yd- kın'ı da beklemeğe razı olmadım, kendi- sinden bir tane istedim. Kitab geldi; henüz kâğıdlarını bile kes medim, önümde duruyor. O kadar büyük değil: 550 sayfa, Çok daha uzun kitap- ları da okurum; - bugünlerde Dickens'e düştüm: onun romanları, Üç İstanbul'un belki iki misli uzunlukta. Fakat şimdilik büyük İngiliz romancısını bırakıp Mit- hat Cemal'in romanını okuyacağım. Sö- zünü bir “meydan okuma,, olarak kar- şıladım. Ciddt söylüyorum, beğenmesem de, sıkılsam da, kızsam da, bir satırını atlamadan okuyacağım. Hani — objekti münekkid mi ne diyorlar? birtakım a- damlar varmış, işleri güçleri her yeni ki- tabr okuyup fikir söylemeğe kalkmak- mış, ben de bir defa onlar gibi hareket edeceğim. Üç İstanbul, Tan gazetesinde — tefrika edildiği zamanlar, yakında kitab halinde çıkar tesellisi ile, takib etmemiştim. Ger- Çi hayli bekletti ama nihayet çıktı. Tef- rika edildiği zamanlarda okuyan bazı ar- kadaşlar beğenmişlerdi; — zaten Mithat Cemal'in hiçbir yazısının insant büsbü- tün lâkayd bırakmıyacağını bilirim. Yu- karıda “sıkılsam da,, dedim ama sıkıl- Muyacağımdan eminim. Olsa olsa miza- tına, zevkine uymıyan şeylere rastgelip Mithat Cemal'in romanında, daha o- kumadan, sevdiğim bir şey var: ucuzlu- ğu, Bunu: “Nurullah Ataç okumasın di- ye uzun yazdım,, diyen Mithat Cemal'e inad diye söylemiyorum: ben, birkaç se- nedenberi uzun romanları — seviyorum. Kısalarına raman diyemiyecek, kısala- kından sıkılacak kadar... hayatını, birkaç — seneyi anlatmalıdır. Hem de öyle sadece esas hatları göstere- rek değil... O gahısları gözüm önünde yaşatacak; bana onları birer remz diye Geğil, gerçekten birer insan diye göste- Tecek... Kısa toman bunu pek yapamaz; çünkü o, hayatın bazı - safhalarını alıp “ehemmiyetsiz,lerini bırakmağa mecbur dur. Halbuki hayatın asıl manasını, ya- pan değilse de meydana çıkaran o küçük, ehemmiyetsiz hâdiselerdir. Romancı, tra- gedia şairinin aksine olarak, tasvir ettiği şahısların hiçbir hareketini, hiçbir halini *“ehemmiyetsiz,, bulmıyan adamdır, Mithat Cemal'in romanı öyle şey mi? henüz bilmiyorum, Fakat uzun olduğu için öyle olması da kabildir... İşlerimi bitirip onu rahat rahat okumak için içim titriyor. Nurullalı ATAÇ YVI) 125 kuruş (Sühulet kitabevi) Akayın yeni vapurları Akay idaresi vapurlarını, yaz seferleri için hazırlamaktadır. Bu maksatla vapur lardan üçü tamire çekilmiştir. Adalarla Yaloyaya doğru postaları yapacak olan- ları da kızaktan geçirilmiş, bu — sayede süratlerinde mahsus bir fark elde edil. miştir. Akay idaresi İzmirden getirttiği vapu- Tu da tadil ve tamir ettirdikten sonra haziran içinde seferlere koyacaktır. İdareye gelen malümata göre, Akay & çin yapılmakta olan iki yeni — vapurun ingsaatı ilerlemiştir. Bunlardan birincisi temmuz ayın içinde limanımıza gelecek ve Adalar, Yalova postasına tahsis olu- nacaktır. Bu suretle bu sene yaz tarifesi bitmeden evvel yeni vapurla sefer yap- mak mümkün olacağı gibi, Yalovaya se yahat müddeti de bir buçuk saate İndi- rilmiş olacaktır. Akay idaresinin ikinci vapuru eylül a- yında teslim edilecektir. Türkiyenin harici tediye meseleleri Üniversite iktisat doçenti Dr. Refji Şük- *ü Soola bir konferans vermek üzere An. karaya davet edilmiştir. Ankara balkevin. de yarın akşam verilecek olan konferan- sın mevsru “Türkiyenin harici tediye me- seleleri,, dir. HABHR — Akşanmı puslası Yovuz hottı harp k-mwıöıimüzk denizol tı bıılı'klaîndu ve Yilotillâmız alaylarına dün öğleden sonra Silivride merasimle a-lay sancakları verilmişlir. Bu Kusustaki tafsilâtı diğer sütunlarımızda bulacaksınız. Resimlerimiz merasimden iki inlibor tes bit ediyor. Mimar Prostun tetkikleri Mütehassıs, şehri mıntaka mıntka dolaşıyor İstanbulun imar plânını — çizmiş olan mütehassıs Prost şimdi şehri gezerek projesinin teferrüatmna ve tatbikatına ait kısımlarla meşgul olmaktadır. Bu tet. kiklere göre ilk ptoje üzerinden şehrin her kısmımın ayrı ayrı imar plânı hazır. lanacaktır. Perşenbe günü Karaköyden Bebeğe ka dar tetkikler yapmış olan Prost evvelki gün de yaya olarak Bankalar — caddesi - Yüksekkaldırım - Karaköy - Köprü - E- minönü ve Bahçekapıda - tetkikler yap- mıştır. Mütehassıs bilhassa Karaköy ve Eminönü meydanlarında — seyriselerin kesaleti üzerinde durmuş, köprü başla- rında bu vaziyeti uzun boylu tetkik et- miştir. Mütehassıs bu arada Denizbank İstanbul liman idaresi tarafından yap- tırılmakta olan rıhıtımlara ait inşaatla da alâkadr olmuş ve bilhssa Sirkeci rıhtı- manın halen devam etmekte olan inşaa- Mütıhısm bundan sonra Eminönü Eyüp caddesi ve Eminönünden muhtelif istikametlere doğru ilerliyen caddeler ve mıntakalar üzerinde tetkikler yapacaktır, Bu suretle, şehrin her tarafı — ayrı ayrı tetkik edilmiş ve en ince telerrüatma ka- dar imar noktasından alacağı şekil te> bit edilmiş olacaktır. Galata rıttımında yeni inşaat Istanbul liman idaresi, inşaatı bütün kış devam eden Galata rıltımını ikmal etmiştir. Rıhtımın sona kalan kapıları da evvelki gün takılmıştır. Rıhtım bo- yunu takip eden Mumhane caddesi de asfalt olarak yapılmış ve belediye bura- ya her 25 metrede bir sokak lâmbası koy durmuştur. Ayrıca liman idaresi de şim- diye kadar rıhtımın üzerinde ağaç direk- lerde bulunan elektrik lâmbalarını sök- türmüş ve bunların yerine demir direkle. re elektrik vererek lâmbaları — koydur- müştür. 'Yalnız bir nokta, Galata rıhtımı üze- rinde her şeyin tamam olmasına mani ol- muştur;rıhtımın yükseltilmesi ve yenilen mesi ameliyesi yapılırken liman idaresi tılıtımın tam Karaköy meydanı ile birle- gen köşesinde bulunan ahşap ve köhne gümrük muhafaza memurları kulübesini yıktırmış ve rıhtımın İnşaatı ilerleyince belediyenin arzusile ayrılan kırk metre- Ek kısmın sonuna, rıhtımın cadde kısmı üzerine, yeni ve kâgir bir bina yapmağa başlamıştı. Bu binanm inşaatı tam te- kemmül ettiği sırada belediye len heyeti inşaatı durdurmuş ve yapı ve yollar ka- nunu müucibince yayakaldırımı bırakıl- madan hiçbir binanın yapılamıyacağını liman idaresine bildirmiştir. Halbuki bu- rada böyle bir mesafe bırakmağa imkân yoktur. Çünkü bu takdirde binayı deni- zin ortasında yapmak icap etmektedir. Belediye noktai nazarında — ısrar etti- ğinden bu bina böyle çirkin bir vaziyet- te rıhtımın Üzerinde — kalmıştır. Deniz bankla belediye bu ihtilâfı bir türlü hal- ledememektedirler : ŞEHİRDE ve MEMLEKETTE Kuruçeşme kömür depoları mıntakasında Yeni ve modern tesisat beş milyon liraya çıkacak Kurüçeşinede tesis edilecek olan asri kömür mmtakasımın kat'i proje. leri Londradaki Kip mülessesesl tara- fından Denizbanka gönderilmiştir. Bundan evvel gönderilmiş olan ipti- dai proje ile birlikte, mmtakada yapı- lacak muhtelif inşaatın yerleri bak . kmda alâkadar makamlardan izahat istenmişti. Liman işletme idaresi, bu Adapazarı gezinti trenleri ilk seferler bugün yapıldı Devlet demiryolları idaresi geçen se- neler yapılan tecrübeler muvafık netice- ler verdiğinden bu sene de şehrimizden Adapazarına ve İzmitten — Adapazarına gezinti trenleri tertihine karar vermiş- tir. Bu trenlerin ilki bu sabah *Haydar- paşadan Adapazarına hareket elmiştir.. Adapazar tenezzüh trenleri, Haydarpa- şadan sabahları iki tren olarak tertip e- dilmiştir. Sabah saat 6,55 de kalkacak olan ilk tren yalnız üçüncü mevki vagon- lardan mürekkep olacak ve 7,80 da kak kacak olan ikinci katarda — hem birinci hem ikinci mevki arabalar bulunacaktır. Bu tenezzüh trenlerinin ilki, gezintinin asıl hedefini teşkil eden Sapancaya dört sant on yedi dakikada ve Adapazarıma da beş saatte — varacak, — ikincisi ise üç saat 16 dakikada Sapancaya gidecektir, Akşam üzerleri üçüncü mevki araba- lardan mürekkep katar 18,56, — birinci ve ikinci mevki arabalardan mürekkep katar saat 18 de Adapazarından hareket edecektir. Bu sene Sapancada yeni tesisat vücü. de getirildiğinden ve gazinolar yapıldır gından rağbetin daha fazla olacağı ümit edilmektedir. t Hüsnü Yaman iktisat müsteşarı oluyor Ankaradan gelen haberlere göce, Zira- at vekili olan Faik Kurdoğlunun yerine İktisat vekâleti müsteşarlığına — vekâlet teftiş heyeti reisi Hüsnü Yaman tayin e- Limanlar umum müdürü Feyzi İktisat vekâleti başmüfettişliğine tayin edilmiş- tir. Hüsnü Yamanın müsteşarlığa tayini keyfiyeti de bugünlerde katiyet kesbet- miş olacaktır . Gümrüklerde sene başı hesapları Mallf sene başının yaklaşması dolayısi- le İstanbul gümrüklerinde bu mali yıla ait hesapların toplanmasına başlanmış- tır. Bu meyanda bu ay nihayetine kadar alınıp da red veya mahsubu yapılmamış emanet hosap ve dipozitoların muamele- sine 13 hazirandan sonra devam edilme- sine karar verilmiştir. İnşaat hakkımda yeni bir plân hazırlı- yarak istenilen izahatla birlikte Lon. draya göndermiştir. Bunun üzerine kat'i proje ve plânlar hazırlanmıştır. İngiliz mühendislerinin yaptıkları he, saba göre, kömlüir mmtakasmdaki te- sisat ve inşaat beş milyon liraya mal olacaktır. Caddelerle rıhtım ve deniz üzerinde yapılacak bazı müteferrik te- sisat bundan hariçtir. İnşaata, 939 senesi başında başla- nacaktır. Bu işe ayrılacak paranın ilk taksiti yeni bütçe ile Denizbanka veri. lecektir. İnşaat, 'plân ve projeleri ha- zıtlıyan mühendislerin nezareti altın. da yapılacak, makine ve malzemeler Ayrıca, yeni kömür mmuhıı, İs. fanbulun umumi plânma dahil bir iş olduğundan plân ve projeler hakkında gehrin estetiği noktasından mimar Prostun da mütaleası almacaktır. Ingiltereye tütün ihracı Bir müddettenberi Ingilterede bulunan İnhisarlar umum müdürü Mitat Yenel tütünlerinin yokluğundan mütevellit ko- ku, renk, rayiha gibi evsafa — tesir eden büyük noksanları — diğer yabancı tütün lerde bu hasaslar mevcut olmadığı için — sunf ilâçlerle temin etmeğe çalışmışlar. dır. Fakat, ideal bir cigara bakımından bu tedbirler matlüp tesiri yapmamıştır. Bu itibarla, İngiliz cigara — fabrikaları mallarına daha umumi bir rağbet celbet- mek için tekrar Türk tütünü almak isti- yorlar. Son senelere kadar İngiltereye ihraca- tırız 100 bin kiloya kadar — düşmüştü. Haber'den Tarihe Ölüme dair Gazetelerde ölüm haberlerini okumak, insanın günlük medeni — vazifelerinden biridir; büyüklerimizin, iyi konuştukla- rımızın ve — sevdiklerimizin — ölümlerini günlerce sonra işilirsek, tabutu arkasın. da yürüyen son dünya arkadaşlığından mahrum olmanın hüznü pek büyük olu- yor. | zandığım şair ve hakim bir ihtiyarı ziya- rete gitmiştim. Kapıyı ievgılınommı açtı: — Deden evde mi Ali? Dedim. Alinin gözleri doluverdi: — İşitmedin mi ağabey, dedi, dedema öleli bir hafta oluyor... Gazeteye de yaz-. dırmıştık.. Şaştım kaldım, — babasını iki yaşında iken galiba Sakaryada kaybetmiş olan Ali, bu bir hafta içinde bana sanki bü- yümüş gibi geldi. Bir saat içinde bir kaç defa yaşarıp kuruyan gözleri, ihtiyarın sağlığında hazırlattığı kabir taşırı gös- terirken sağanak halinde boşandı. Sâlimin şuara tezkeresinden alıyorum: Hicri 1111 de İstanbulda vefat eden Sa- ray Bosnalı bir şalr Rüştü Ahmet efendi varmış.. Çocukluğunda dördüncü Meh- medin kiler oğlanları arasında bulunmuş, orada devrin ülemasından Çerkeşli Hü- dayi Osman efendi, Mirza Mehmet efen- di ve tezkere sahibi Sâlimin babası Mir- za Mustafa efendiden ders görmüş, sa- raydan çırağ edildikten az sonra azıcık bir tekaüt maaşile köşeye çekilmiş, ölü- müne kadar eşiyle dostiyle sohbet ve ül- fet ederek yaşamış. İhtiyarlığında pek sevgili oğlunun ölümile aklını oynatmış, bütün günlerini mezarlıklarda dolaşmak la geçirmiş. Oğlunun Edirnekapı dışm- daki kabri yanında kendisi için de bir leri çıkar, o zaman onları bir yere kopye edip taşı öyle silermiş., Hazin hikâye.. Ah... ölümü yakın gördüğümüz vakit, toprak altında yattığımız yeri — bizden sonra yaşayacaklara gösterecek olan ta- g1 kendimiz hazırlatacak kadar cesur ©- Tabilecek miyiz? Roşat Ekrem KOÇU müsbet neticelerin bir kısmı şimdiden a- lmmış olduğu cihotle önümüzdeki sene- ler, İngiltereye tütün ihracatımızın daha fazla artacağı ümit edilmektedir. İnhisarlar umum müdürü şimdi Paris- te şarap ve diğer içkilerimizin hariçteki satışları için muhtelif memleketlere men- sup müesseselerin murahhaslarile müza- kerelerde bulunmaktadır.