Amerikaya insan kaçıran teşkilât Kaçak insanla dolu bir tayyare nasıl yakalandı ? Amerikaya gizlice kaçırılmak istenen 10 yakalanmak korkusu karşısında kaçakcılar tarafından denize gömüldüler adam, merilsa birçoklarının kalbinde bir masal memleketi olarak yaşar.. Kendi yurt- Jarıoda muvaffak olmak için zekâsı, parası seciyesi eksik olan birçok insan- lar bir kolayını bularak Amerikaya gitmeğe can atarlar.. Onların rında Amerika yeryüzünün cenn n Harp olmuyan, ihtilâl olmryan, asker- Tik mükellefiyeti bulunmryan birz mem- leket; orada din, mezhep milliyet farkı gözetilmer. En beteriksiz, en İş bil- mez adam bile orada hiç olmazsa a (50) dolar kazanır, Bu hülya ile Avrupadan, Aşyadan “Afrikadan milyonlarca insan Amerikayı boyluyor. Bunların ekserisi bir işe ya- ramaz serserilerdir. Bu — serserilerden bizar olan Amerika hük memle- kete yabancı diyarlardan akan insan selini durdurmak için tedbirler aldı. Muhacereti ağır $ rla tazyik etti, bu suretle herkesin Amerikaya gir- mesi imkânsız bir hale geldi. Fakat bu şiddetli tedbirlere rağınen Amerikaya muhaceret durmadı.. Açık- aza- tan açığa Amerikaya giremiyenler giz- ' liden gizliye girmeğe — başladılar. De- mizdea, karadan, hattâ havadan Ame- rikaya kaçak mı gelmeğe başladı. İçki memnuiyeti sızalarında nasıl içki kaçakçılığı için büyük teşkilât yapıl- mış ise bugün de Amerikaya inşan ka- çırmak için büyük ve kuvvetli tetkilât yaptlmıştır. Pari-Suvar muharrirlerinden — birisi Kanadada dolaşırken bu teşkilâtın Ka- nada şubesinin nasıl çalıştığına — dair dikkate değer malümat toplamıştır: Kanadadaki — teşkilâtin — Montereal gibi Amerika hududuna yakın olan bü- tün şehirlerinde şubeleri vardır. Bu şebirlerde, bu teşkilâta mensup birçok adamlar barları, —meyhaneleri, —ufak ötelleri mütemadiyen dolaşıp dururlar; oralarda oturan işsiz ve Amerikaya geçmek istiyen her milletten adamlarla akbap olur, sonra günlün birinde sorar- Tar: — Kaç doların var?? Zavallınm bin bir mahrumiyet mu- kabilinde biriktirdiği 60, 80, 100 doları varsa derhal memur kenrdisini Şube şe- fine götürür. Orada ona, üzerindeki pa- Fasının yazısı gibi ufak bir mebliğ mu- Amerikaya — geçireceklerini vadederler. , “Aman ne kadar ucuz diyeceksiniz” Geğil mi?? Fakat acele etmeyiniz. Şube gefinin bir şartı daha vardır. — İşçiye bu gartr da anlatır: -— Sade bu kadar değil.. Amerikada bulunduğun müddetçe kazandığın bütü d".DIIIIIHI yüzde otuzunu bize verecek: Zavtlir bu şartı da kabul eder. Ka- bul etmeyipte ne yapacak? Olduğu y de kaler işsizlik muhakkak, bu tek kabulde ise üfakık bir ümit var... Hem bir defa Amerikaya girdikten sonra belki kazancının yüzde 30 unu vermek- ten kurtulmak için bir çare de bulur. Kafasından gecen bu düşünceyi an- Tamış gibi teşkilât Şefi »canlı ve küuv- vetli bir tehdit e bunun mümkln ol: tadığını anlatır: — Dikkat et. Sakın bizi aldatmağa kalkışayım deme. Eğer istediğimiz pa: tTayt göstereceğimiz yere — vermezteniz sizin yolsuz olarak Amerikaya girdiği- nizi bükümete haber veririz. khududün dışarısına atılırgınız. Bu suretle Amerikaya giren | teşkilâtın elinde bir oyuncaktan başka bir şey değildir. Bu kaçakçılığın önüne geçmek - için Amerika hükümeti sıkr tedbirler alıyor. Fakat bu tedbirlere rağmen — bir sene | içerisinde Amezikaya kaçak olarak gi- | renlerin sayısı 20 binden aşağı değil- Derhal | dir. Her gün insan kaçakçılarile çar- pıymalar, boğuşmalar olur, Daha ge- çen güön yani Nisşanın on dokuzunda Meksikı dududunda Elpaso insan ka- çakçılarile polis arasında bir çarpışma t ötomobillerin, mitral tığı bir çarpışma. de üç ölü, iki yaralı.. ll Amerikan polisi, insan büyle taktp ediyor Bundan bir gün şonra, polis, kaçak insan getiren bir tayyarenin Detruva şehri civarında boş bir sahaya ni haber alır... Derhal oraya koşar« 'Tam vaktinde yetişmişlerdir... Tay yâre, henüz yere inmiştir. Polisleri gö- rürte tekrar havalanmak ister. Fakat polis Zaremba otomobilini bütün h- zıyla sürerek tayyareye çarpar. Tay- yarenin motörü kırılır, içerisindeki kaçaklar ve mahacirler yakalanır fakat zavallı Zaremba çarpma neticesinde ölür. Daha ertesi gün bir tayyare sisten yolunu şaşırır. Mişigan civarında ye- re iner. Pilot kaçar. Tayyârenin indi- inece. aber alan zabıta İçerisinde üç İ- r. Tayyar bu- lunan kâğıtlar arasındaki bir plândan, Amerika içeri ndiye kadar keş- fettiklerinden başka kaçakçı nakliyatı için 15 tayyare meydanı mevtut oldu- ğe anlaşılır. aha fecileri de yok ir. Gene Nisan içerisinde Ame- rikaya kaçak olarak 10 İtalyan işçisi ekte olan bir vapur Amerikan ları tarafından takip edilmiş, suçlarının canlı delillerini ortadan kal- dırmak istiyen kaçakçılar zavallı on ki- tiyi denize atmakta bir dakika bile te- reddüt etmemişlerdir. kat bu felâketler galiba kimsenin gözünü koerkutmuyor, gene herkes A- merikaya koşuyor... Amerikaya girmek için çabalamak rekorunu kıran Mişel Gilholey isminde bir ingilizdir. Bu adam henüz on beş yaşında terhis edilen Amerikan askerle! merikaya gözüren bir nakliye vapuru- na saklandı landı, memleketine gönderildi. Altı ay sonra bir posta vapurile bir yolcu gibi Amerikaya çıkmak istedi. Amerikaya girmek şertlarını taşımadı- ğından gene geri gönderildi. Delikanlı meyus olmadı. Ön sene tam otuz defa denizleri aştı. Otuz de- | ruldu. Fakat kanunun sarahati — karşı- “sevgilimi bekliyeceğim” dedi."sevgiliniz Amerikaya gelince yaka- | fasında da Amerikaya giremedi. Son teşebbüsünde yirmi beş yaşındaydı. Amerika gazeteleri bu makerayı dil. lerine doladılar, Milletler de kadınlara benzer, kendileri için yapılan çılgınlık- lardan hoşlanırlar, Elikâr umumiye he- yecanlandı. Resmmi makamlara — başvu- sında hiç bir şey yapılamadı. Nihayet Amerikalt zengin bir dul kadın kanu. nun İstediği kefalet akçesini verdi. Mi- şel bugün Amerikada tanınmış ve mu- | vaffaktyet kazatımış bir adamdır. Bu fecf maceraların bazan — gülünç | tarafları da oluyor. Geçenlerde Ame- rikan polisi 30 kaçak insan toşıyan bir tayyarenin Dürült civarında karaya in- diğini haber aldı. Derhal bu noktaya polis kuvvetleri gönderdi. Tam Baat onda ışıkları söndürülmüş kocaman bir otomobil geldi, burada durdu. Polisler derhal arabanın etrafını sardılar, fakat arabada yalnız genç ve güzel vardı. Kadma burada ne arar soruül. du.Evvelâ söylemek istemedi, Sonra ne vakit gelecek,, sualine “Gece — yarı- r kadın | sında tayyare jle,, cevabimı verdi. Po. lisler gene beklediler. Tam gece yarısı | bir tayyare yere indi. Polisler koştu. lar. Tayyarede yalnız bir delikanlı var. Çünkü ” ASPİRİN "seneler, denberi her türlü İîoğukol: gınlık!ar_ı_nj 've:'ığrıhrı.k:_rş tesiri Şaşmaz bir ilâç'olduğunu isbaf 'el_mış!ir.. ASPİRİ Nin esirinden emin "olmak için Tütfen © (marka: sına dikkat ediniz. dr. Kim olduğu ve buraya niçin geldi. Bi soruldu. Delikanlı hüviyet cüzdanı. nt gösterdi. Hürmete lâyık * bir vâtan- daş olduğunu isbat etti. Sonra gelişi. nin sebebini anlattı: | rür dilemekten başka — yapılacak — Burada sevgilimle randevum var. | şey kalmıyordu. Onlar da öyle yaş Bize izah edemiyeceğim bazı sebepler ' lar. Y yüzünden bu randevuyu başka bir y de veremezdim. Kendisinin hâli bu da olmasına hayret ediyorum. Polisler için macerayı anlatmak ve