& Şikâyeller, tememniler: Kârlı bir alış verlıl Bir okuyucumuz yazıyor. Kasımpaşadaki Dıvınudne me- zarlığının Zindan arkası kısmındaki mezarlar arasında büyümüş bulunan Ortada gerek Evkaf ve gerek me- zarlıklar müdürlüğünce yapılmış bir satış muamelesi olmadığına göre kırk Hraya satıldığı söylenen bu otların parasını kim alıyor? Alâkalr makamların, bu kârlı alış verişe dikkatlerini çekeriz. ııiır. İik büst Trak vapuruna konacaktır. * MEKTEPLERDE talebeye dünden iti. baren tifo aşısı yapılmağa başlanmıştır. * LİSELERDE yazılı imtihan yapılma- ması ve yalmız sözlü — imtihanlarla iktila olunması meşelesi tetkik edilmektedir. * KUZU elleri baş we elâerleri ayrı ola. rak salılacaklır. Bu.yüzden, kuzu eti fiya. tı biraz yükselecektir. * SÜTNİNE, dadı «ibi müstahdemlerin altı ayda, diğerlerinin üç ayda bir sıhhi muayeneleri yapılması ve raporlarının be. lediyeye gönderilmesi lüzumu bildirilmiş. tir. * MARANGOZLARIN muamele — vergisi Üzerinde bazı değişiklikler yapılmasına teklif etmek için, Ankaraya bir beyet gön. derilmesi kararlaştırılmışlır. * İLKORULLARIN tatil günleri - bugün vilâyette yapılacak bir toplantıda tesbil e- Hilecektir. # SİNEMALARA on yedi yaşından kü- çük çocukların girmesinin men'i hakkın. da hazırlanan löyiha ve filmlerin evyelâ Ankarada sansür edileceği — hakkındaki haber Üzerine şehrimizdeki — sinemacılar Ankaraya bir heyel — göndermeğe karar vermişlerdir. # ÜNİVERSİTE askerlik imlihanına ma. azereti olmadığı halde gelmiyenler sınıfta kalacaklardır. * SANDIKLININ elekirikle tenviri İçin yapılacak sanlral binasının temelatma (ö. reni yüzlerce valandaşın sevinç tezahü. ratı arasında aypılmışlır. * TEKİRDAĞI halkevinde - açilan köy | muhlarları kursuna Tekirdağ merkezinden 7ü kişi devam olmektedir. Muhtarlara köy ı Küyü alâkardar eden mevzular — üzerinde dersler verilmektedir. * BELEDİYE tarafından Bebek İle Nu melihisarı arasındaki yolun yeni baştan ve esaşlı bir surette yapılması kararlaştı. rilmişte Bu yölün keşfi yapılmıştır. Yolun inşaslına önümüzdeki ay içinde başlana- caktır. * İspanyaya eşhas — tarafından gazele Bönderilmesinin yaşak olduğu ve gönde- Filenlerin iade edileceği — İspanya posta İdatesi taralından bildirilmektedir. DIŞARDA: ; * Belçika kralı Leopold 12 mayısta Lâ. hide vaftiz edilecek olan prenses Besirik. sin buhalığın)ı yapmağı kabul elmişlir. * Şimdi kralın bususl müşaviri olan es. ki Romanya başvekili — Tütaresko 18 Tak garetesine yaptığı beyanatta Romanya hü kümetinin harici siyasette umumi harplen beri bütün Rümen bükümetlerinin anane- yi direktiflerini takip etmekte — olduğunu söylemişlir. * Lehistan hariciye nazırı — Bek, İsveç hükümelinin daveti üzerine — 25 mayısta Stokholma gidecek ve orada İsveç hükü. metinin misafiri olarak İki gün kulacaktır. * General Dlugosovski, Polonyanın Ro. *na büyük olçiliğine Layin olunmuştur. Ma Teşal Plişudskinin silâh arkadaşı ve bilâ. hare yaveri olan general Dlagosorski, son zamanlarda bir süvari fırkası kumandanı Bulunmakta idi. * Süveyş kabpalında 1937 senesi zarfın. daki fouliyeli hakkında dün neşredilen ra pPora göce, bir sene içinde 161 i İtalyan ve 78 i İngiliz olmak Üzere 268 harp gemisi ve asker nakliye gemisi geçmiştir. Yekön olarak bir sene zarfında Süveyş kanalınt geçen gemllerin udedi, 50,747,183 tonllato hacminde 6,635 dir. * Kanada millt müdafas nazırının bil. dirdiğine göre, Kanadada İagiliz ordusu için barp levatımı yapılıması — hususunda bir anlaşma aktedilmiştir. * Kumandan Enknez Amerika ile Zep- Hin seferlerinin tekrar — başlaması işini Börüşmek Üzere Amerikaya hareket elmiş. tir. Reisieumhur Ruzvelt taralından ka. bal edildikten sonra alâkadarlarla temasa gelcceklir. * Lohislan bhükümeli *Mançukoyu tanı- miş ve yakında ticaret muahedesi akdine karar vermiştir. * İrlanda mebusan meclisi laxiliz « İr. landa anlaşmasını kabul etmiştir. Anl: ma önümüzdeki hafta âyan meclisi: deceklir. İngiliz Avam kamarası da anlaş. mayı kabul etmiştir. * Romanya milli bankası, Iskonto had. dini yüzde-4,5 don yüzde 35 a indirmiş- tir. * İngiliz işçi partisi dera komitesi dün toplanarak bir halk cephesl teşkili mesele. sinl! müzakere etmiş ve gerek Hberaller ve gerek komünistlerle ber türlü birleş. meği kati olarak reddetmiştir. Almanya ve balkanlar | ı M Baştarafı 1 inetda Bi Üzerindeki tesirleri Fransa ve İngilte- rede dikkatle takip edilmektedir. Bu alâ- ka yeni değildir. Biz bunu vaktiyle dok- Harpten evvelki zamanlarda İngiltere. nin Balkanlarda takip ettiği dış politika Londra maliyecilerinin güttükleri poli- tikadan daha az faal değildi. Londra ma- liyecileri Avrupa cenubu şarkisinin eko- nomik inkişafında Alman barkalarından daha kuvvetli bir faaliyet göstermişlerdi. Balkanlar hakkında — Alman edebiyatı kısırdı. Halbuki İngiliz yüksek mektep- lerinde ve redaksiyonlarında — gexç Bal- kan devletlerinin bilhassa — Lehistan ve Romanyanın tarihi ve politikaları sem- pati ile tek cepheli olarak besleniyordu. Bişmarkın kıta — politikasından bizde yalnız bir cümle kalmış idi ki, o da Bal- kanların bir Pomeranyalı Grenadiyerin kemikleri değerinde ehemmiyetli olmadı- ğıdır. Alman ekonomisinin ve — gençliğinin gözü cihan ticareti ve deniz politikası i- çinde deniz aşırı yetlere çevrilmişti. Bi- ze Yafa - Bağdat hattı daha ziyade bir Mâcera ve sergüzeştti. Müttefik Avus. turya » Macaristan, Almanya ile cenubu. şarkf Avrupasında bir köprü olmaktan ziyade bir setti. Harpten sonra biz Bal- kanlardaki ekalliyetlerimiz hakkında bir Şuur iktisap ettik. Rus — ülkesine kadar uzanan ve Almanlarla meeküân olan yer- ler arasında birer oynak köprü teşkil e- den bu ekalliyetlerimiz hakkındaki milli şuur başka bir mahiyettedir. Fakat siya- «i bakımdan cenubu şarki zayıf bir Al- manyanın tabil komşuluk tesirlerine kar- $t kapalı bulunuyordu.;, Almanya Balkanlara yaklaştı Jesaj) Vinsehu, yazının bundan sonraki kısmında umumi kardi takip eden de- virlerde Ftansanın Almanya — aleyhinde | - Balkanlarda ve orta Avruphada tesis et. mek istediği nizamı işaret — ederek bu hayali plânlar xerine büyük bir Alman- yavın kaim olduğunu yazmakla ve de- mekledir ki: “Şimdi ortada iki maddi hakikat var- dır ki cenubu şarkf — havzasında derin tesirli yeni bir istikamet tayinini icap et tirmektedir. Bunlardan birisi silâh isti- mal etmeksizin Almanyarın milli, iktisa | di ve askeri bakımlardan faal hale geti- rilmesi üzerine Fransanır: kıtadaki tüç- haniyet mevkli sona ermiş ve şimdi artık Almanyanın orta Avrupanın kalbini teş- | kil eden büyük bir devlet olarak meyda- | na çıkmış olmasıdır. İkincisi büyük Al- manya şimdi artık Macaristan ve Yugos lavya ile kemhudultur. Ve Balkanlara daha ziyade yaklaşmıştır. Mevzusmalhs tebeddül istikbal için bazi imkânlar do- Burmuştur, Ve bu imkânlara siyasi şans- lar ve iktisadi vazifeler çözülmez bir şe- olgunlaşması ve bizim beklememiz imkâ- namı verdiği gibi ayni zamanda bazı tabii vasıtalara müracaat imkânını da bahşet- miştir. Bu vasıtalar şimdi elimizin altı- na gelmiştir. Ayni zamanda bu tebeddül geniş mik- yasta bir kıta politikası gütmek için ge- niş bir saha açmıştır. Bismark devrin- denberi Almanyanın vazilesi olan politi. ka şimdiye kadar tahakkuktan uzak kal- mıştır. Gene bu tebeddül Alman iktisa- diyatına - henüz kapitalizmin başlangıç yahut orta devresinde — bulunan, ham maddeleri ve mahsulleri zengin olan, fa- kat kendileri, “İnveslition,, bakımından fakir bulunan - Avrupa cenubu şarkisin. deki genç memleketlerde sabit sermaye matat sürümü için — bir pazar ve ham madde alımı için de munzam bir saha göstermektedir. Politik vazifenin ifası — harpten evvel meyvcut olmıyan şimdiki — şartlar içinde daha müsait bir şekil —almıştır. Gayri mütecaniş milliyetlerden müteşekkil Tu- na monarşisi devletinin — parçalanması modern bir orta Avrupa nizamının kurul masına engel olan manileri ortadan kal- dırmıştır. Cenubu şarkideki genç devlet- lerin nasyonalizmi artık nizalar ve hu- zursuzluklar yaratan — revolüsyoner bir kuvvet değildir. Yugoslavya ve Roman- ya gibi memleketler de doyurulmuşlar- dır. Şimdi onların ihtiyaçları — dahilen kuvvetlenmekdir.., Mali işler Muharrir Balkanlarda Fransa tarafın- dan takip edilmiş olan mati krediler dev Tesinin büyük bir krizle kapanmış oldu. Zunu, İngiliz - Ptalyan anlaşmasile kusu- le gelmiş olan selâhın bütün — Avrupaya şamtil olabilmesinin — garp devletlerinin ve Almanyanın Avrupa cenubu şarkisin. deki mevkünin tabil ve muslihane vol ve tesirlerine vizd ve — muvofakat gösterip gösltermemelerine bağlı bulunduğunu kay dederek Almanyanın Balkanlarla olan ti- cari münasebetlerini şu suretla izah et- mektedir: Alman sanayiinin harpden sonra - pek az müstesnalardan ve meselâ eski Stinnes den sarfınazar — edilince - Balkanların bam madde hazineleri için pek 23 teşeb- büs göstermiş ve cenubu şarkt ile yapıla- cak işlere bilhassa ehemmiyet vermemiş olmasından dolayı kendimizi tahtie et- mekten geri duramayız. Şimdiye kadar bütün alâka tek taraflı olarak garba te- yeccüh ediyor, Balkanlarda — yapılacak işlere fazla ehemmiyet verilmiyor ve bu işlerin sağlamlığına karşı duyulan iti- matsızlık bir türlü yenilemiyordu. Fakirleşen Almanyanın, büyük harp- ten sonra cenubu şarki devletlerine ser- mâaye sevkedememesi, bir dereceye kadar kibili izah bir haldi. Ancak bugün İngi- liz ve Fransız finans mahafilinin Yugos- lav ve Rumen endüstrisine yerleşiş tarz- Tarı, alâkadar — mahafili — ikazdan hıll kalmamıştır. Cenubu şarki dıvleuwylo olan münasebetlerimiz de Alman ekono. misine düşen vazifeler meyanında dev- letler arası kredilerde Alman bankacılı- danın daha canlr bir faaliyete geçmesinin teminini bilhassa temenni — etmek gerek tir. Büyük bankalarımız bazan ağır fe- dakârlıklara rağmen, beynelmilel! banka- cılık işlerine alışkın kimseleri istihdama gayret etmişlerdir. Bunların — gene eski sahalarda çalışıp çalışamıyacakları belli ha ) Wır 'lev:ılı bu. ı:lhax'xdım şarki devletleriyle, plânlı bir kredi çer- çevesi dahilinde çalışması kuvvetle müm kündür. Halya ve Triyeste Paris - ve hattâ Zürih - Almanyanın cenubü şarkiye hulâlü tehlikesiyle İtal- yayı korkutmak ister. Bu mahafil, anş- kusu ve Almanyanın Tuna — havzasında daha esaslı bir şekilde çalışmaya başla- masını müteakip İtalya ile Almanya ara- sında bir takım güçlüklerin çıkmasını ve Berlin - Roma mihverinin nihayet arıza- ya uğramasını bekler,, Bu arada da bil. hassa Triyeste meselesi mevzuubahs e- dilmekte ve Alman gümrük hududunun Adriyatik denizine iki yüz kilemetre da- ha yaklaştığı ve bu suretle Triyestenin istikbalini tehdit ettiği ileri sürülmekte- dir. Hakikat şudur ki, Avusturya eski A- wusturya - Macaristan imparatorluğuna ait Triyestenin iyi bir müşterisi olarak kalmıştır. Nitekim Roma protokolları müucibince, Triyestede Avusturya için bir serbest liman ihdas olunmuştu. Beynel- milel Adriyatik tarileleri, Habeburgları istihdaf eden memleketlere, Triyeste li- | manını kullandıkları takdirde bir takım navlun kolaylıkları temin ediyordu. Tri- yeste bu suretle ve İtalyanın otarşı po- litikasına rağmen, deniz aşırı memleket- lerden gelen ham maddeler için mükem- mel bir ticadet merkezi ve — Suşakın in- kişafına ehemmiyet veren — Yugoslavya hariç — harp sonu kurulan — devletlerin büyük bir transit limanı haline geldi. 'Tabili şu suralarda bir takım yeni me- seleler meydana çıkmıştır. Nitekim bü- yük Almanya Rayn nehri ile Tuna ara- sındaki nehir yollarını daha mükemmci bir hâale koyacaktır. Ayni sekilde Çekos- lovakyaya eski Avusturya demir yolların daki tenzilâtir tarileden istifade hakkınt verip vermiyeceğini de — düşünecektir. Ancak bütün bu hâdiseler — karşısında Almanya ile İtalya arasmda herhangi bir ihtilâfm doğacağı fikrinin nasıl bir mülâhazaya istinat ettiği cidden anlaşıl- mıyacak bir keyfiyettir. Zira, değişen va- ziyetler karşısında Berlin - Roma mihve- Tinin ruhuna uygun görüşmelerin yapıla: cağı gün gibi aşikârdır. italyanın faaliyet damarı Triyeste, Roma protokolları ve Tuna DA PŞi anağ n ğiraa n dlnele Beanede Siee Bit ga ggaliğer aa di şiraşesi çe v BN gaapa a havzası gibi mevhumlarla alâkadar bü- tün meselelerin bilhassa İngiliz - İtalyan anlaşmasımdan sonra yepyeni bir man- zara arzettiği mubakkaktır. Herhalde Pariste ve hatıtâ Londrada bu anlaşma- LA Hey 5 (AA.) — nelmilel adalet divanı Fastaki Fo madenleri yüzünden İtalyanın aleyhine açtığı davaya bakmaya lamıştır. dan sonra Fransanım gayretile İtalyayı İtalya, Pastaki Fransız makamı yeni bir Streza cephesine çekmenin ka- | pın Fosfat madenleri istihsal bil olacağını düşünen kimseler — vardır. | Pransaya inhisar ettirdiklerini, bul Halbuki mesele, başka bir cepheden ba- | 1906 Aljerisas muahedesine muh bulunduğunu iddia etmektedir. ancak araştırma imtiyazın! almış landuğunu ileri sürmekte ve m yi daha evvel Fas mahkemesinin kik etmesi lâzım geldiğini beyan mektedir. Recep Peke Şaylalara göre vazifelerinden istifa etmiş Ankara, 6 (Hususi) — ve İstanbul fakülteleriyle yüksek) kullar talebelerine verilmekte o inkılâp — dersleri profesörlerini Recep Peker, söylendiğine göre, hi sebeplerle bu vazifeden çekiln bu şarki memleketleri politikası bakımın dan - tamamen yeni bir veche vermiştir. İngiliz « İtalyan anlaşması hem politik, hem de ekonomik bakımdan İngilterenin Aden boğazından Hindistan yolunu ve Ttalyanm Süveyş kanalından şarki Afri- ka yolunu garanti eden bir “münakole nizdmnAamMesi,, mahiyetini - taşımaktadır. Bu süretle İtalyanın hayat ve çalışma yolu tamamen serbestleşmiştir. Bundan sonra İtalyanın yakın şarkta- ki eski ve tabif ekonomik münasebeti- ki Banco di Roma bu münasebetin izlerini, İtalyan gemilerinin uğrağı olan Mısır ve Anadoluda takip etmiştir. - Canlanacak ve chemmiyet kesbedecektir. İtalya artık bütün kuvvetini şarkt Afrikanın imarıma ve başta Türkiye, Mısır, İran — gelmek şartile yakın şarkla olan ticaretine tev- cih edebilecektir. İtalyanın faliyet da- marı, tpkı Almanyanımki gibi cenubu şarkiden gelmektedir. Ancak bu, Alman- yanın menfaatlerini katetmez. ona mü- vazi olarak ve çok daha cenuba doğru iner. İtalyanın hayat ve ticaret damarı kendisinin merkezi bir Akdeniz devleti ve yarımadası olması — dolayısile, berrt değil bahridir. Nüfuz mıntakaları siyaseti Bu damar, Akdenizin, şark havzasın- da ve onun cenubundaki — kuyruğu olan Kızıldenizde daraban eder. Bilâkis Al- manyanın berri hayat ve ticaret damarı daha şimalde, Tuna havzasında ve şi- mali Balkanlarda artmaktadır. Şu halde her ikici de — bilhasca — Asaamuklulk —. Yunanistandan mürekkep cenubi Balkan yarım adası İtalyanın faaliyet sahasına dahil olduğuna göre İtalyan imparatorlu ğunun kuruluşundan sonra Akdeniz İtal- ya için büsbütün hyati kazanmıştır. Hedef İmparatorluğun ta- nınması, ona, tabil menfaat bölgelerini sükünetle işlemek imkânını bahşeylemek tedir. Ayni şekilde hizim için de Tuna bek- çiliğini üzerimize alarak gençleşmiş bir büyük devlet olmak haysiyetile, yepyeni ufuklar helirmiştir. Bugün hepimiz bü. yük ekanomik nüfuz sahalarının açıldığı ve yeni emperyalist düşüncelerin doğdu- ğu bir devirde iş ve organizasyon esas- larına dayanarak yaşryorur. İngilterenin gittikçe daha “Empire, leştiğini, Fransa- nn her zamandan ziyade Afrikaya tevec. cüh ettiğini, Japonyanın şarki Asyayı politik bir nüfuz sahası haline getirme. ye çalıştığını, İtalyanın imparatorluğunu inkişaf ettirerek merkezi bir Akdeniz dev leti haline girdiğini görüyoruz. Bu vazi- yet karşısında Avrupanım ortasınt işgal eden bizleri, deniz aşırı piyasaları terk- etmemek şartile kıtavi düşünüp hareket etmemiz ve içinde, hüsnü niyet sahibi komşularımızla yaşadığımız - ekonomik sahanın menfaati namına emniyet ve re- fah içinde yaşamak için çalışmamız 14. zımdır.,, Deniz ticaret müdürü Ankarada Denizbank kurulduktan sonra şim- diye kadar iktısad. vekâleti deniz işle- ri müsteşarlığı - tarafından görülmekte olan işlerin yeniden tanzim ve tesbiti Tüzümu hasıl olmuştur. Çiünkü, Denizbank memleket deniz ticareti için büsbütün yeni bir vaziyet ve teşkilâtla faaliyete atılmış bulun- maktadır. Bunun karşısında bu müce- sesenin işlerini devlet bakrmımdan ted- kik ve kontrol edecek olan resmi ma- kamlar için yeni bir program hazırlan- maktadır. İstanbul deniz tiaret müdürü Müfid Deniz, bu maksadla Ankaraya çağırıl- mıştır. Dün akşam Ankaraya giden De mniz ticaret midürü bu işten başka dai- renin yeni kadro ve büdcesi etrafında da iktısad vekâleti ile temaslarda bulu nacaktır. Peker ayni sebeplerle parti gen:; kurul üyeliğinden do istifa etm üç müstakil fakül haline getirilecek Ankara, 6 (Hususi) — 8 nildiğine göre Ankara yüksek zi veteriner (Baytar) fakültelerine caktır. Memlekette müsbet siral kalkını gına bir idareye tabi tutulı Fakülteler ilim vo tedrisat d Sareaa l Bükde ada Brindannlü arada ziraat fakülteal de orman çi liğine nakledilecektir. Bundan b ka devlet ziraat işletme kurumu iş birliği yapılarak zirat kalkmr! da daha faal Tol oynamak için çareler aranmaktadır. Belçika kralı 3üncü mevki Vagonda... Belçika kralı, geçen gün bir bütün polig memurlarına ve adan rına heyocanir dakikalar — geçirtir tir. 'Tren Bal istasyonuna geldiği bir de bakıyorlar ortada kral Her tarafı arıyorlar, ne yemek tımanında. damlarını büyük bir telâş alıyor. Kİ nereye gitti? Nihayet, kral Leopoldu trenin cü mevki bir vagonunda, köylül: beraber oturmuş konuşuyor bulu; disini ayırmamalarını polislere lüyor ve yine üçüncü mevki seyahatine devam ediyor.. etmek istiyen üç Türk Bayanı dır. 1 — Taliplerin biri orta, biri üçüncüsü de yüksek tahsil görmüş ması. 2 — Yaşları yirmi ile kırk arasıt bulunması şarttır. İsteklilerin İstanbul posta kut! 527 den adreslerini yezmak — sun mufassal şermit istemeleri. Yeni bir gazete | Beynelmilel adalet divanınd. Fransayı dava etti La Hey bi: Fransa ise, İtalyan kumpanyasıl tir. Diğer bir rivayete göre Red Ziraat enstitüsi. enstitüsü lâğvedilerek orman, ziraat| nın temini için her fakülte kendi | 1 Tı içinliden çıkarılarak ziraat hayatı nunda buluyorlar, ne de kendi komf' Bunun üzerine, trendeki kralm| lar.. Kral, bu tetkik mevzuundan Xf