eklir 1 )_AIAYIS — 1938 —ı - Arada büyük fark var Pertev Çocuk Pudrası: şimdiye kadar hiçbir benzeri tarafından tak. Hd edilememiştir. Bu pudranın, en büyük meziyeti bilhassa çocuk cild. leri için bazırlanmış olması ve terkibinde tahriş edici hiçbir. madde bu. lunmamasıdır, PERTEV ÇOCUK PUDRASINI Hal Şişman, vilcutlu, bazı kimseler de kullanmaktadırlar, Vücudün ilt. m>ADEMİ K TiD A R <mman Şrssis ee bt anların pişiklerine karçı bundan daba mücesir bir ve BEL GEVŞEKLİĞİNE KARŞI İ HORM Bİi O İTSirketi Ha ram —— ramin tasler ü O iN ) Sirketi Hayriyeden FAZIL ÇilL (iLACI ÜZDEKİ ÇİL VE SİVİLCELERİ, BAYANLARIN DOĞUM LEKELERİNİ İ ZALE EDER.CİLDİ BESLER VE FEVKALÂDE TERAVET VERİR. eczanede arayınız. | Posta kulusu 1255 Hormobin Bu gün Mayısın biri olmak münasebotiyle Boğaziçinde tenezzüh edecek sayın yolcularımıza Köprü ile bütün iskelelerimizde ve etomobiller için Ka- bataş - Üsküdar iskeleleri arasında gitme, gelme çok müsalt seferler bulacak- ları, Çamlıcaya çıkncak - olanların da Üsküdar tramvayı ile yapılan — tenzilli müşterek biletlerden istifade edecekleri ilân olunur, Diş Doktoru Necati PAK Şi Hastalarını hergün sabah saat 10 dan akşam 19 a kadaür kabul eder Salı ve cuma günleri sâat 14 ten 18 e kadar parasızdır. Adres? Karaköy Tünel meydanı, 'Tersane caddesi başmda No, 1/2 Basur memelerinin ANTIVIRUS ile tedavisi iç ve dış basur memelerinde, basur lerinin.her türlü iltihapları: *4, cerahatlenmiş fistüllerde, kanayan basur nemelerinin tedavisinde daima muvaffakı yetle şifayı temin eder, ŞARK İSPENÇİYARİI LABORATUARIT.A.Ş. EKZAMİiN İ | | | ' | ——— amem tukaraya mabsustur. Muayenebane ve ev telefonu: 22398, Doktor kullanınız. Binlerce hastavı kurtarmıştır Bezane'erdon istavinir. Hafız Cemal LOKMAN HEKİM Dahiliye Mütchassısı Pazardan başka günlerde öğleden sonra sast (2,5 tan 6 ya) kadar İstanbuda Divanyounda (104) nu- maralı husus! kabinesnde hastalarını sabah “9,5 — 12,, saatleri hakiki Yeni adresimize dikkat! Teshilât Bakkaliyesi Eminönü Meydanında Valide ban altındaki mağazamrat istimlâk do- kabul der, Salı, cumartesi günleri layısilo Istanbul Balıkpazar Caddesinde 47 numaraya taşındığımızı muhterem müşterilerimize arzile eski teveccühlerini di- leriz. 122 MARKİZ DÖ POMPADUR Adam hiç bir şey söylemedi, bir tek hareket yapmadı!. , Bu vaziyet insanı çıldırta bilecek bir haldi.. Öyle bir hal ki ancak korkunç rüyalarda görülebilir. Bu hareketsizlik, bu süküt, d'Astası dehşet içinde bırakıyordu. Şövalye bu korkunç meçhulün kolu. nu tuttu. Bu köl kaskatı kesilmişti. O- nu indirmek istedi: Kol, sankji demir. denmiş gibi mukavemet etti!, . D'Assas, fevkalbeşer bi dehşetin yavaş yavaş bütün bileğini sarmağa başladığını hissetti. Bu adam, karşısında bir kadavra gi- bi duruyordu, fakat “ayakta duran, tehditkâr bir kadavra gibi. Şövalye saç köklerinde soğuk terler hissetti. Gerileyip, kaçarak avluya atılacak. tıl. . Tam bu sırada karşısındaki kapı a- ralandı; hafif bir ışık, kamalı adamı ay. — Kont dü Bertit., Diye mırıldandı ve bu kapının kirmin tarafından ıçıld gını, bu ışığın nereden Dü B.'ınu'ın bir heykel b ğini görünce saçları diken diken oldu. Kontun gözleri açıktı, Ve bu güözler, bir ölünün gözleri gi. bi beyazlanmıştı... Dudakları da yarı açıktı.. Sanki bir böz başlangıcı bu dudaklar arasında donmuştu !.. Dü Barri, hep ayni sabit ve hareket- siz halini muhafaza ediyordu. Yaşadığını işaret edebilecek en kü. çük bir Ürperme dahi sezilemiyordu. Şövalye parmağının ucuyla onun göğsüne dokundu, sanra daha hızlı ve nihayet bütün kuvvetiyle onu itti: Dü Barri bir tek hareket yapmadı, kıpırdamadı., D'Assas: — Aman ya Rabbim! diye mırıldan- Ğ nasıl şey? Bir cinayet vaziyetin- de katılaşmış bu kadavra yerine kar . şımda on haydudu tercih ederim. D'Assas bu sözlerle beraber, ağır a- ikır gerileyordi 'Tam bu sırada kapı büsbütün açıldı ve bir adam göründü. , D'Aszas, bu amı derhal tanıdı: Sen « Jermen ün müthiş bir hal alı. yordu. Bu garip evde, her şey eİsanevi, ıyacak bir şekil mea, şövalyenin göz- ünde beliren bütün bunlar birer Kont dö Sen - Jermen, şövalyeye al. dırmadan, eli ileriye doğru uzanmış ol duğu halde dü Barrinin üzerine yürü . dü. O zaman d'Assas görülmemiş bir te- maşa karşısında kaldı. Dü Barrinin kolu, ağır ağır inerek tabii vaziyetini alıyordu, kendisi de ay- ni hareketle, hareket etmeğe başlıyor- di... Sen - Jermen, kolu hep ileriye doğru uzanmış olduğu halde, yürümekte de- vam ediyordu. Dü Barri geriliyordu.. Nihayet, avluya çıktı.. Avlenun eşiğinde Sen . Jermen, Gözleri dü Bartiye dikilmiş olduğu ha de dürdü. Dü Barri de, mukaveymet edilemez bir itişe itaat ediyormuş gibi, hep y uyu kat'ediyor ve nihayet öteki pa: du. D'Assas, onun içeri. tini, kaybolduğunu ve bir ha- gibi geceye karıştığını gördü .. en - Jermen, bir kaç dakika daha, ayni yerde, ayni vaziyette kaldı. Nihayet, şövalyeye doğru döndü. g derece yorgun görünüyordu . D'Astasa kendisini takip etmesi için şaret yaptı ve şövalye hayretin: Çılgın bir halde ve bir türlü yenemedi. Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu I. nci keşide T? Mayıs 938 dedir. |-Fkıem:ı ve en muamnit cilt yaralarından kurtulmak ıçınî Büyük ikramiye 4.0000 Liradır. MARKİZ DÖ POMPADUR ği bir debhşet içinde, hiç ses çıkarma- dan, onu takip etti. . Sen - Jermen, Lüben'i sokmuş olduğu odaya gi bir halde, bir koltuğa d ve ter için- de kolmış olan alnını & Sonra sakin bir sesle şöyle dedi: — Otursanız şövalye!, . D'Assas çılgın bir heyecan - içinde mıtıldandı: — Kont! Kont! Bana izah edin.. — Canım! İzahatın ne lüzumu Karşımda sağ olarak, evet sağ ola: duruyorsunuz ve ben de, tıpkı Titüs gibi şöyle bağırabilirim: Günümü beş geçirmedim!.. — Sağım!.. Benim sağ olmam sizi niçin hayrete düşürüyor?. — Bu, bizzat beni fazla hayrete dü- gşürmiyor.. Eskiden daha iyilerini de yaptım.. Maamalih şunu söyliyeyim ki hâdise cidden şaşmağa değer, çünkü bu anda sizin ölmüş olmanız lâzımdı! Assas, ayni çılgın tavırla bağırdı: — Kont! Bütün gördüklerim, bütün duyduklarım.. — BSize nüfuz edilemez birer muam. ma, birer esrar gibi görünüyor.. Hak- kın:z var!.. Fakat iyisi mi nüfaz edile- miyecek şeylere nüfuz etmeğe çalışma- Ot!.. Doğrusu beni bir hayli yor- dunuz! Haydi, canım, kendinizi topla, yınl.. Sizin bu anda gösterdiğiniz hay- rete değer bir mesele mevcut değildi — Rica ederim, kont.. Herşeyi öğ- renmek istiyorur öt, dostum: dü mek istiyordu, ben de buna mâni oldum, i 4 öldürmek mi istiyordu!.. su, bana öyle geliyor ki, o- nu bulduğunuz vaziyet, maksadı hak- kında size bariz bir malümat verebilir. — Cilden, fazla şey öğrenmek isti- yorsunuz. Yalnız, görüyorsunuz ki bazı tedbirler almanız lâzımdır. ve ge- ne görüyorsunuz ki dü Barriyle ayni evde oturmanız sizin için çok tehlikeli olabilir... D'Assog, elini alnına götürerek: — Çıldıracağım! dedi. — Ah! Çocuk, ah!.. Ne ise dü Barri- yi cinayet düşünceleriyle başbaşa bıra, kın.. Mademki artık onun pençesinden kurtuldunuz.. D'Assas, hıyccınh. — Sizin sayenizde, kont!.. Diye bağırdı. Sen - Jermen de salde- cet — Evet,benim sayemde, dedi.. — Fskat bunu nasıl yaptmız! Ohi Nasıl!.. Yoksa siz, söylendiği veçhile, hakikaten diğer insanların fevkinde bir insan mısınız? Fevkalbeşer bir kud- rete malik olan esrarengiz bir insan mı» nrz?. — Sakinleşin çocuğum.. Size kendimi esrarengiz bir insan olarak göstermek benim için kolay bir şey olur.. Sedece şunu bilin ki, siz dostlarımdan birisiniz. Dostlarım gayet azdır.. Ve ben, üzüun ve çok müşkül bir mesal devresinin ba. na öğrettiği az çok ilmi, dostlarımın emirlerine âmade kılarım. Size şayanı hayret bir rüya gibi görünen gey, be- nim için basit bir hakikattir. Fakat iyisi mi bu mevzuu keselim. İşte sağ ve sa- Nmsiniz.. Ne yapmağa niyetiniz var?. Her halde, hiç vakit kaybetmeden çı- kıp gitmek, değil mi?. — Gitmek mi?. Bu sefil orada... O- nunla ayni evdeyken ben nazıl gidebi. Ürim?. Kont! Beni dinleyin. Eğer ya- dimıyorsam bü haydut bir nevi e- röcengiz uykuya dalmış bulunuyor «« Bu uykunun ne kadar süreceğini bana söyleyebilir misiniz?. — Dakikasr dakikasma söyleyebili- rim.. — Pekâlât Ben, bir ve belki e iki saat için, buradan ayrılmak mecburi «