a aN - SA 2 eW FU ç *; %. | ı* —685— B. Z. B: Yaşınız 20 etrafındadır. Boyunuz uzun- cadır. Bünyece ortasınız. Tuttuğunuz İşte bugünkü şeraitte muvaffak olabilmeniz i. gin: Çok çalışmağa, ilk ve gayrikabili ie- H#inab sıkıntılara tahammüle mecbursunuz, Bir de çok asabi görünüyorsunuz. Hayat- Ta herkese karşı eğilmemek icin bazılarına eğilmek bir zarurettir. —089— Şişli - 116: İmzanızı okuyamadım. Açık şeklini ve diğer imzalarınızı göndermenizi rica ede- rim. Bana gönderdiğiniz yazıyı yazarken 'düşünceli veya yorgün idiniz. Daha sakin bir zamanınınzda yazmanızı da rica ede- rim. Bünyeniz normaldir (berhülde top- k: değilsiniz), boyunuz da bühyenize gö- Te İyldir. —690— T.T. $ Yaşınız 25 etrafındadır. Boyunuz urzun. cadır. Şişmancasınız. Göndenliğiniz yazı- ma sahibi ile aranızda mühim — karakter lırklırı_vırl:r. Ö, çok acüal ve sinirlidir we kavgacılığa da müstalttir. Halbuki xir ——— FUN yi T ga M eg S MT ğima göre burada “İgren,, de bir akıl hastanesi varmış.. Buraya, böyle, sık « kdeli getirirlermiş.. K Trenimiz oradan hareket ettikten sonra patakladığım adam benimle ayni kompatrimanda kalmak istedi.. Eşyala. Tın raldığı gibi, hiç selâm vermeklen çe- kilip gitti. Tabit kalması için hiç te israr etme- dim.. « Rusçadan çeviren: , Ferah FERRUH ——— — ——— ——— - daha çok sakinsiniz. Onu idare edebilece- ğinize kani Iseniz, kararımızı tatbikte el. bette mahzur yoktur. * —01— Nasret Savaş: 7 Güzetemizde size hangi rumüz Hle hitap edileceğini yazmamışsınız. Bunu ve dir- seğinizden bileğinize kadar uzunluğu (san tim olarak) bildirmenizi, elinizin de kâğı- da yapacağınız resmini ve sol el yazınızı göndermenizi rica ederlm. Bunları gönde. rirseniz, size bir tahlil için müracanl el- mesinl! tavsiye eden — arkadaşınızın pek haksız olmadığını belki kabul edersiniz. —Hd— Mustafa Tetik: Sizden de gazetede hangi rumurla hitap edileceğini, bileğinizden — dirsiğiniza ka. dar mesafenin (santim olarak) bildirilme- sini, elinizin kâğıda yapılacak şeklini ve sol el yazınızı göndermenizi rica ederim. Hayatta, önünüze çıkan fırsatlardan isti. fade etmek istiyen ve bü yoldaki fırsat. kardan hiçbirini ihmal elmek temayülünde olmıyan bir zalsınız. Başkalarının üşün- düğü veya lereddüt ettiği bir şeyde siz (ne * kaybedeceğim, tecrübe edebilirim) der ve harekete geçersiniz. Bunu, pk ileri götür. memek şartile, hareketiniz doğrudur. -d8— 876.Z. Ku Yaşınız 80 dan fazladır. Boyunuz orla- nın altındadır. Bünyece de vaziyeliniz ör- tadan aşağıdadır. Dalgın ve dikkall dağı. nık görünüyorsunuz. Sıkıntılı ve üzüntülü bir vaziyelte olduğunuz anlaşılıyor. Sıkın- fınız maddi sebebeten neşet — etmektedir. Fazla çalışmağa, daha tutumlu olmağa ve içki kullanmamağa mecbursunuz. Çalışma. nıza İnlizam vermezseniz, ulacağınır ran. dıiman yorgunluğunuzla mütenasip olmar, Bunu siz de takdir edersiniz. aA C l Profesör Sanerk Grado'oji ve Gratometri mütehassısi D.Ür Gençsiniz. Yaşınız 20 den Yazıa'ormmaz, Boyunuz nihayet ortadır. Bünyece toplu değilsiniz. Amell işlere — kabiliyetlisiniz. Bir işe kolaylıkla ahşabilirsiniz, işleriniz. de de dikkatlisiniz, yaptığınızı İyi yapmak ister ve buna çalışırsınız. Ya tahsil etmek- tesimiz veya mektebi yeni bitirdiniz, Ze- kânız da iyidir. Yaşınız daha uysal olsa- nız, etrafınızda daha küvvetli İyi tesirler yapacaksınız, Gösterişten üzade, samimi. yete bağlı bir yaradılıştasınız. Çalışmala. rınızda daha seri! olmağa do dikkat et- melisiniz. Biraz daha toplanmağa da ihti. yacınız vardır. Kararlarımızda, sinirleri- nizin tesirinden uzak kalınağa — çalışınız. -Hi * I. Alınca » Pangaltı: — . 937 denberi asabileşmiş olduğunuz hak. kındaki noktal nazarıma iştirak ediyorsu. nuz. Tahlilime devam için bunun sebebini bilmek istemiştim. Cevabinızda daha açık tafsilâta lürum vardır. Doğrudan doğruya size cevap için pullu bir zarf da göndere. rek istediğim izahatı vermenizi rice ede- rim, Son mektubunuzu yazdığınız — anda sıkıntıl, Üzüntülü ve hattâ heyecanlı fdi. niz, bu da neden idi? —d6— Takslın 'A. K. D: Hareket ve fararlarınındda daha — fazla samimiyete ihtiyaç vardır. Pek samimi o). madan hayatta muvaffak olduklarını gör- düklerinize yardım eden mühim bir şey. Teri mevcattur.: Zekâ ve bafızaları.. Halbu. kt sizde hafıza pek kuvvetli görünmüyor. Boyunuz urundur. Yaşınız 30-35 dir. Bün. yece dolgunsunuz, € KBAL Tönaa VVALTDİSNEYEE aN || “BiR kaçÇ PAİZ İLTIRATA Çö> | KĞR BEN TAZAMIN BENİ SEVMESİ ÇiN ıviMq&Ml. 2 O00 MARKIZDO FONPADOR aynen söyledim. Bu benim kabahatim” değil.. Jan, beyecan içinde titriyen bir ses- le: — Emin olabilirsiniz ki, madam, ba- na dokunacak bir harekette bulunmadı- niz.. : Dedi ve bir an düşünkükten sonra tereddütle ilâve etti: — Fakat siz kâğıtlarınızın doğru söylediklerinden hakikaten emin misi- niz?, — Tamamiyle eminim, madam! Şim- diye kadar bunun öyle bariz misallerini rdüm ki, buna inanmak mecburiye- eyim!.. Esasen buna inanmasay. vm, hemen hemen ilâht olan bu ıın_'ıd ila eder miydim?, Jan, heyecanmı gizlemek için, para çantasımı çıkardı ve nazarlariyle ma- dam Löbonu isticvap etti. Falcı kadın, umumiyet itibariyle, konsültasyonları için çok para alırdı: Adamına göre beş lüi, bazan on, baran da daha fazla..... Fakat, zeki kadın, bu defa, artık böy- le paraların mevzuu bahsolamıyacağını * düşünmüş olacak tı ki, Janın para çan- tasını çıkardığını görünce halif — bir Jest yaptı ve güzel bir reveransla eğile- rek! —Madam, dedi, bu mes'ut gecemi haleldar etmeyin.. Sizi mütevazi evim- de kabul etmiş olmakla son derece mes'uklum ve bunu hatırasını . ebedi- yen içimde taşıyacağım - : Bu, benim için bütün maddi mükâfatların fevkin- dedir.. — Sizi her halde, bekleme odasında bekliyorlar., h Filhakika, Nocyle Puasson oraday- Aıdlar; arabanın, kapı önünde durduğu- nu duyunca, tavon arasından inmişlere * di Jan, mütemadi reveranslar yapan madam Löbona tekrar teşekklir etti, sonra Üçü birden dışacıya çıkarak mer- divenden indiler.. Jan boğyta yürüyordu, Evin kapısına gelince, tam bu kapı- nn önünde duran arabayı gördü.. Arabanın kapısı açıktı.. Jan, hafif bir çığlık kopararak geri- ledi. Ayni zomanda, iki kolun kendisi- ni kavrayarak arabaya doğru sürükle. diğini hissetti. Çılgın bir sesle: —İmdad limdad!.. Diye bağırdı, Falat artık arabanın içine itilmişti ve arobanım kapısı derhal kapandı., Bir ses arabacıya şu emri verdi: — İleril.. “Araba derhal, iki atının sıkı tırısiyle hareket etti. Evin önünde Noe Puatsonla Krebi. yon çehreleri biraz satarmış olduğu hâlde duraklamışlardı. — Çok şükür, kurtuldu! Dedi. Krebiyon da düşünceli bir ta« vırla şöyle mırıldandı: — Kimbilir?, XXV VERSAY YOLU Madam d'Etyol: ©O akşam, hava kararırken, şövalye — Bu iyi kadına krymetli bir san'at .| d'Aasas, tabancâları ve kılıciyle mü- eşyası göndereceğim! * sellâh bulunduğu helde, eti Üüzerinde, * Diye düşündü ve yüksek sesle de devam etti : « Teşekkü rederim, Madam, kendi hesabıma ben de sizi ziyaretimden çok totlr hatıralar besliyeceğim.. Fakat be- nim iki kavalyem nerede?, Par'sten çıktı., Versay yoluna vardığı zaman, mün- zevi bir hanın avlusunda gizlenmiş olanı altr süvari, onu ikj yüz adım mesafeden takibe koyuldular,. * Bu suvariler, dü Barriyle, icabında » Yü MARKIZ DÖ POMPADÜR BÜ şövalyeye yardım edecek olan adamlar- (. Bunların bepsi maskeliydi ve ayrıca mantolarına da sımsıkı sarılmışlardı. Dü Barri göyle düşünüyordu — İşte nefret ettiğim bu adamı hi- maye etmek mecburiyetindeyim. Mös. yö Jakın talepleri cidden tahammülsüz olmağa başlıyor. Bunlar ne zamana ka- dar devam edecek? Ahi Gizli bir kur- gun., Dü Barri aklından geçen ölüm dü- Şüncesini bir jestle tamamladı ve şöval- ye d'Assasın ancak farkedilen silüetine korkunç bir ümit ifade eden nazeclarla , baktı.. Şövalye yavaşça ilerliyordu. Henliz vakti vardı.. Bazan asabi bir sevinç bütün vücudunu Ürpertiyordu. O za- Mman dudaklarının köşesinde, düşman . latı için hiç te hoş bir havadis vermiyen hafif bir tebessürm beliriyordu. We dişleri arasından şöyle diyordu: — Bu mösyö Berrye denilen herif, her halde, vuku bulacak — tesadüften kat'iyyen şüphejenmiyor.. Polis müdü. tü çenapları! Kadın kaçıran haydut!. Kudretli ve haşmetli majestenin sadık uşağı!.. Doğrusu pek fena bir mesleğe başladın!.. Git bakalım, sefil!.. Çabuk durursun | Seninle karşı karşıya hesap- laşırız!., Şövalyenin — gözlerinde lavılcımlar parlıyordu.. . Bazan sararıyordu., — Eğer Janın, bu kaçırma hâdisesi- me razı olmadığını, onun bunu isteme- diğini bilsem!.. Bundan emin olsam!.. Eğer mösyö Jak bana hakikati söyle- mişse!., Eğer onu, istemediği halde, krala götürmek üzere arabaya atmış. Jarsat.. O zaman kendimi ne kadar kuv. vetli hissederdim!.. Araba yirml suva- rinin mubafazası oltında olsa gene hü- cum ederdim!.. Ve onu ya kurtatır, ya- hut gözleri önünde can verirdim!. Şövalye, kendi kendine böyle söy. l lerken, atın dizginlerini koyvermiş ve onu kendi haline bırakmıştı.. Sonra tekrar devam ediyordu: — Beni sevecek mi? Ah! Ne budala ne deliyim ben!.. Kralr sevdiği besbelli değil mi?. O meş'um balo esnasında kendisini; bütün saray halkının diline destan olacak bir şekikde teşhir etme- miş miydi? Buna rağmen ben hâlâ ümit etmek cesaretini güsteriyorum!.. Hattâ ümit yoksa bile, gene de mücadele et- mek istiyorum!.. Her ne olursa olsun! Her ne bahasına olursa olsun! Sefil Berrye'nin bu okşam cezasımı görmesi âzımdır!, Eh! Şu halde dövüş vaziyeti alakmi.. Harp!. .Ondan sonra görü- TÜz1.. Şövalye kısmen, cür'etkâr projesini tahakkuk ettirmek, fakat bilhassa, can sıktcr düşüncelerden kurtulmak için, dövüş vaziyeti dediği şeyi araâmoğa, kurmağa başladı.. K Mösyö Jakın söylediklerine göre, a- 'Tabada bir kadınla bir erketen başka kimse bulunmıyacaktı.. * Kadın, onün çılgınca sevdiği ve pe- restiş ettiği mahlüktu.. —Erkek ise Berryeydi. Mösyö Jak şunu da ilâve etmişti: — Arabacıdan kat'iyyen endişeye mubal yoktur. Bu arabacı Berrye'nin bit uşağı olacaktı ve ilk tabance sesin. den kaçacağı muhakkaktır . Bütün bunlardan şu netice çıkryardu ki şövalye bir tek kişiyle karşı karşıya kalacaktı: Polis müdürü Berryeyle.. Şurada 'şunu söylemeliyiz ki d'Assas mösyö Jaka, arabaya hücum edeceğini temin etmemişti , Esasen mösyö Jak ta bunu ondan istememişti.. İnsen kalbi hakkında derin bir vu- kuf sahibi olan bu korkunç adam, ona sadece, dönen dolabı bütün teferrüati- le anlatmakla iktifa etmişti.. Ona, Janı götürecek olan arabanın regine varın: €rya kadar bütün malümatı vermişti. Araba mavi renkte olacaktı. » Yaosld Yü eli