stte esrarengiz uçmanlar şehrinin bu şehirde — bulunan - atöli atölyelerden gösteriyor maketini görüyorsunuz. Alttaki resim, birinde bir. tayyarenin - tecrübesini Esrarengiz Uçmanlar şehri İtalyanlar yeni bir sehir kurdular; - buraya hiçbir yabancı glremlyor Devletler, havacılığa büyük bir e . “enintiyet veriyorlar. Müstakbel muü - 1 webeleri birkaç dakika içinde netice- lendmocc olan bu uçakların uçmanla- Yada irnşa edilmiştir. Şahrin temel atma merasimi 1935 yılmda yapılmıştı. Şehir 1938 yılının başlangıcında bitmiş ve İtalyan baş. Vekili tarafından yeni -uçak —yehrine Guldönla ismi verilmiştir. Guidonfa, #ehrin kurulduğu yerde bir - vakitler Paraşlit tecrübeleri yaparken düşerek ölen generalin ismidir. İtalyan gaze- telerinin yazdıklarmma bakılırsa, burası nbaşa esrarla dolu bir şehirdir. ıhlyuım Monteçelis üssübahrisine bir klç kilometre mesafede bulunan Gui, donla, S141 hektar arazi üzerine ku- | Tulmuştur. Buraya havacılar kile- | lerinden başka hiçbir yabancı gireme. | Mektedir. 700 kişiyi İçine alabilecek &inema ve tiyatro binaları vardır. Bu. Tası yalnız havacıların şehri olmakla kalmıyor, burada ayni zamanda İtal . Yan uçakları da İmal ediliyor. Uçuşa müheyya olan deniz tayyare- lerinin tecrübeleri burada uzun galeri. ler içersinde yapılmaktadır. Bu gale- Tiler altı tane olup İçerlerinde beş yüz Metre uzunluğunda bavuzlar vardır. Bu havuzlardan birisi on milyon litre S almaktadır. Burada uçaklar aero- i Vasıtasiyle tocrübe edilmekta - dirler. Uçakların harekete geçebilmesi İfin sun'i rüzgârlar yapılmaktadır. Bu Üçüncü Ruzvelt, ikinci Ruzveltin Sun'i vüzgâr yapan pervanclerden biri İ aİLi galeriden dördünde saalte 270 ki. lometre silrat temin 'eden bir rüzgâr elde edilmektedir. Bu rüzgârlar ayrıca bir kanaldan venilmekte olup kanalm hayuzlara doğru olan ağzının büyük. lüğü iki metre kutrundadır. Altıncı kanal, kanalların en büyüğü- dür, Bunda, rüzgârm geldiği ağzın bü. yüklüğü 30 metre kutrundadır. Bura- da, uçakların sürat kaybedişi, vidala- rm sağlamlığı ve akrobasi kabiliyeti teerüibe edilmektedir. Uçak bu altı galeriden geçtikten sonradır ki emin addedilmekte ve hava filasuna katı- maktadır. Bu esrarengiz uçak imalât- ân adr Loonardo dö Vinçidii HABER — ZFlkşam postası Son Litvanya-Lehistan hâdiseleri münasebetile 600 yıl evvelki ,Litvanyayla birleşmiş büyük Lehistan Türk - Modgol istilâsından sonra, Polonya uzun zaman anarşi içinde kalmış, ancak on dör- düncü yüz yılda Kral Kazimis bu karışıklığı yatıştırabllmlstl Litvanya ile Polonyanın Birleşmesi münasebetile yapılan dini merasim Litvanya ile Lehistan arasındaki so hudud hâdisesi beni, altı yüz sene evvel Litvanyalılarla birleşerek şarki Avrupanm en büyük ve en kuvvetli devletlerinden birini kurmuş olan Po. lonyalıların tarihine sürükledi. Habe, rin okuyucularma, Lehistanm parlak günlerini ve yüz elli yıldan fazla sür- müş olan âcı ve kapkara esaret haya- tını nakletmek arzusunu duydum. Slav ırkından Polonyalılar Vistül irmağı boylarında, milâdın onuncu ns- rı sonlarına kadar, büyük bir devlet. kursmamış, birtakım kabile reisleri - nin idaresi altında yaştyorlardı. Ne garpta Cermen âlemi, ne de şarkta Bizans ile temas etmiyorlardı. Fakat Alman şövalyeleri, Töton ve Port - Gler adıyla dini tarikatler kurmuşlar, Baltık sahillerinde Slavlarla mücadele- ye başamışlar, onları Elbe ve Oder boylarından geriye atarak Pomeranya ve Prusyayı almışlar, bu suretle, Vis. tül boylarında oturan Polonyalılarla komşu olmuşlardı. Bu asırlarda, Slavlardan Çekler, or. ta Avrupada, Bohemyada yerleşmiş. ler ve hıristiyan olmuşlardı. Polonez kabile reisleri arasında ismi ilk olarak Polonya tarihine karışmış olan Mieszko bir Çek prensesi ile ev- lenmiş, hıristiyan olmuş ve hıristiyan- lığı bütün kabilesine kabul ettirmiş - ti. Milâdım 1000 senesine doğru da, Bo- leslav adında bir Polonez beyi, Cer - manya imparatoru üçüncü Otonun ö- lümü üzerine Almanlara hücuma geç. miş, yirmi beş yıl süren mücadeleden Bonra Pomeranya, Slovakya, Silezya yerine geçebilecak mi ? Amerika - ihtisas memleketidir. -Ruz- Velt ailesi de, en ziyade mütel tiştiren bir ailedir. Rakipleri, Viskonsiler ve Folletlerdir. yalnız Ma siyasi mesleği tercih cdc-icr Halbu- ki diğer büyük ve zengin ailelerin çocuk larr sivasetle uğraşmayı — sevmezler, ve u hakir görürler. Fabrikacılığı, ban- Şltılığ: daha şerefli, daha kârlı bulur- lâr. Fakat, kim ne derse desin, Franklen, » Rüzyelt ve yeğeni Teodor - Rüzvelt. tika tarihinde Vaşingtondan sonra €n Muktedir. birer cumhurreisi tikredilecek! Şimdilik hiç kimse, üçüncü bir Ruz- ! Yeltin cumhur olarak bu mühim ı Ve yüksek makam için birisini hazırladı- TMez. Fakat, Ruzvelt a Üt muhakkaktır. Bu ğlu Ceyms Ruzvelttir. | - Ceymms ' Ruzbtelt 'otuz >yaşıda, » uzüm| Ruzveltin büyük | Rüzvelt ailesinin erkek çocukları dal- | mej | | | | | | boylu ve yakışıklıdır. Vaşingtonun en şık giyinen adamıdır. Babası gibi nazik ve sevimlidir. Anası gibi faaldir. Yorul- mak bilmez. Ayni zamanda yirmi işle sgul olur. (Harvar) üniv den — diploma aldıktan sonra Bostonlu operatör Betsey in kıziyle evlendi. Karısı, sarışın, güzel ve sön derece nazik ve terbiyeli bir ka- dındır. Rüzvelt gelinini çok sever. Ceyms Ruzvelt, tahsilini bitirir bitir- mez bir sigorta şirketine girdi. Az za- manda şirketin başına geçti. Ruzvelt a- ilesinin, - madam Delano Ruzvelt müs- tesnâ - en zenginidir. Ceyma bir zamanlar — pek havai idi. Bütün gençler gibi zevki, eğlenceyi se- | viyordu. Fakat, sonra bu hallerden vaz- geçti. İntihabat mücadelelerinde babasının yannda bulundu, onunla bernber çalş- | tı. Siyasi müzakerelere iştirak elti. Bugün Ceyms Ruzveltin pek mühim vazifesi vârdır. Babasının tesis. — - ettiği yirmi hükümet ajanlarının idaresile meş- güldür. Babasının husust kâtipliğini de © yapar. Yani mahremidir. Bütün hükü- met esrarını bilir. Sabahları saat 8 buçukta — bürosuma Evrakı tetkik eder, Sonra babası- nı görmeye gider, emirlerini alır, Ve saat 18 zi 30 geçeye, bazan daha geç vakitle- re kadar çalışır. Ceymsin vazifesi çök naziktir. Her- gün yüzlerce adam kabul etmek, bunlar- lâ görüşmek, dert anlatmak kolay bir iş değildir. Ceymsin babasına çok yardımı — var- dır. Radyoda nutuklar söyler, konferans lar verir. Babasınım takip ettiği siyaseti takdir ve tasvip eder. tAmertikada, cumhurreisi olabilmek i- çin otuz beş yaşını bitirmek — lüzımdır. Şu halde, 1940 intihabnda, — Ceymsin, babasnn yerine cumhur riyasetine geçe- bilmesine imkân yoktur. — | Fakat o, öbür intihap için şimdiden hazrılanaktadır. bak yalı ve Moravyayı alarak başına tac giy . miş ve kendisini Lehistan kralı ilân etmişti. Krakoviyi — payitaht yaptı. Fakat bu Slavın âni olarak ölümü ile Lehistan krallığı devrildi. Almanlar bütün bu memleketlere hâkim oldu. Yarım asır kadar sonra, Cermen im. paratorları ile papaların giriştiği bü- yük mücadelede, imparator dördüncü Hanrinin mağlüb olarak bir kiş günü İtalyada Kanossa şatosunun önünde ve karlar üstünde yalınayak, haşıka- vararak.. papadan a£. dilediği yıl, 1076 da, kral Boleslavın torunla- rından ikinci Boleslav papanım yardı- mrı iİle Leh krallığını ilân etti. Lâkin çök' geçmedi. Papa ile bozuş- tu, âforoz edildi, Macaristana kaçtı. Halefi Cermen imparatorunu bir met- bu olarak tanıdı. Ama, dahili karışık. Jıiklar yüzünden Polonya istiklâlini kaybetti, iki asır kadar Rusların hâ. kimiyeti <ımda kaldı. On ikineci asırm ilk yıllarında, bir üçüncü Boleslav, Polonya tarihinde yeni bir halâskâr oldu. Lehistanı Rusg ve Alman hâki . miyetinden kurtardıktan başka Elbe ırmağı boyuna kadar uzanan yerleri zaptederek Polonyayı muazzam bir devlet haline soktu. 1139 da ölen üçüncü Boleslav, kral- | lığını dört oğlu arasında taksim et- İ mişti. Krakovi tahtında da dördüncü Boleslav oturmuştu. Lehistan, Cengiz oğullarımın $arki Avrupa istilâsile sar- sıldı. Cengizli Batu hanm başkuman - danlığı altındaki Türk - Mogol ordu. larından biri Lehistana girdi. Leh de. rebeyleri üzerinde zaten hiçbir nüfu, zu olmiyan kral. dördünecü Boleslav Moravya dağlarında bir manastıra sı- gındı. Türk - Moğol atlıları, donmuş o- lan Vistül. buzları üstünden geçti, Krakovi önlerine kadar geldi. - Şehir muhasara edildi ve yakıldı. Silezya, Bohemya istilâ edildi. 'Türk - Moğol istilâsından sonra, Po. lonya uzun zaman anarşi içinde kaldı. Ancak on dördüncü yüz yılda kral Ka. zimir bu karışıklığı yatıştırabildi. Le- histan krallığını Silezya ve Pomeran. ya tarafında değil, şarkta Litvanya cihetinde genişletmeye çalıştı. Fakat Litvanya ile Polonyanm birleşmesi, ancak aslen Litvanyalı olan Jagellan kanodanımın 1386 da Lehistan tacını giymesinden sonra tahakkuk etti, Bir. leşen bu kardeş millet, istiklâllerini tehdid eden komşularma nazaran bir- denbire kuvvetlenivermişlerdi. Litvan- yalılar, Kiyef Rus prensliğine hücum etmişler ve bu mühim beldeyi zaptet- mişlerdi. Kendilerine Baltık yolunu kaptyan Alman 'Töton şövalyelerini 1410 da Tanenbergde büyük bozguna uğrattılar, Töton şövalyeleri bir daha kendilerini toplıyamadılar, dağıldılar. Şarki Prusya elli sene sonra Lehistan | protestan, Ruslarla kazaklar Lehistan kralı oğlunu evvelâ Bo- hemya, sonra da Macar kralı seçtire- cek kadar kuvvetlendi. Küçük Rusya, Ukranya ve Beyaz Rusyanm bir kısmı Lehistan hudutları içine girdi. Baltık denizi kryısında Kurland ve Prusgya dükaları Leh kralmın tâbilerindendi. Garb Türkleri, bizim ecdadımız Rume. liye ayak bastıkları zaman şarki Av- rapanın en muazzam devleti Lehistan. dı. Kırım Hanlığınt da hâkimiyeti al. tima almış olan Osmanlı deyletinin Avrupa istilfsmmr önliyebilecek gibi gö- rTünen yegâne devlet Lehistandı. On beşinci ve on altmer asırda, Le- histan, tarihinin en parlak devrini yar gıyordu. Arazisi 850.000 kilemetre mu- rabbar genişliğindeydi. Oder ırmağın- dan Dinyeper ırmağına, Karadenizden Baltığa kadar uzanıyordu. Röncasans asırlarınm fikir ve sa . nat hareketleri, Lehistanda da büyük fikir adamları, artistler yetiştirmişti. Bunun içindir ki Polonyalılar, on al- tmet asra “Altın asrı,, adını vermiş. lerdi. Fakat on yedinci asır ile de bu büyük devletin gerilemesi başlamıştı. Bu gerileme de bir inkıraz ve parça. lanma ile nihayet bulacaktı. Büyük Lehistanm — gerilemesine sebeb, Leh zadegânmım ser « kendi Şahsi hürriyet ve istik- Tâlleri uğruna kralm nüfuzunu kıra « rak Leh miletinin hürriyet ve istikâ- halini tehlikeye koymaları olmuştu. Le. histanda, Jagellon hanedanı münkariz olduktan sonra, 1572 de Lehistan taer, Leh zadegânmm toplanarak seçtik * leri adamlara verilmeye başlandı. Bu suretle Lehistan, âdı krallık olan bir &ristokratlar cumhuriyeti oldu. Bü . tün hükümet küdreti, büyük Leh zade, gântndan teşekkül eden bir Diyet mec- lisindeydi. Memleketin bütün serveti de bu zadegânımn elinde toplanmıştı. 'Magnat adı verilen bu büyük zadegün, Diyete kalabalık bir maiyetle ve pür- silâh gelirler, dövlet işlerini kendi ib- tiraslarına uydurmaya çalışırlar, kav- ga ederler, hattâ kılıçla döğüşürlerdi. Bir kaldeye göre, Diyetin bütün ka - rarlarını hiçe indirmek için içlerinden birinin bu karara iştirak etmemesi kâ. fiydi. Bu da, hükümetin iş görmesi: ne müni oluyordu. Etrafımdaki kuvvetli düşmanlarla mücadele etmek mecburiyeti de düşü. nülürse, bu dahilf anarşinin nekadar tehlikeli olacağı anlaşılır; Litvanya ve Lehistanı çeviren düşmanlar Almuan . lar, İsveçliler, Ruslara dayanan Uk - ranya kazakları ve büyük Türklere dayanan Kırımlılardı. Komşuluk ha - setlerine, hırslarma, din ayrılıklarr da ilâve edilmişti. Litvanyalılar mütcas - sıp katolikti. Almanlarla Tİsvecl'er orto - doka, Türkler müalilmandı.