: 12 MART — 1938 eli Erzincanlılar .sevinç içinde' Beşinci şeker fabri- kası dolayısile Başvekile ve gaze- Amasya Belediybsî nasıl çalışıyor Belediye yaptırdığı iki beton su deposun” dan fıçılarla halka İyi ve lemiz Trokadero ile Klover Klöbün arasındaki saha, yıldızların serbest mıntakasıdır ; burada hiç bir polis düdük öltürmez ve ceza kesmez ! . 18 a *“Klover klöb,, Sunset Bulvar'ın üze- rinde ve “Trokadero” dan ancak iki yüz metro mesafededir, Şimdi anlıyo- rum ki, aradan iki ay geçtiği halde, i. gçinde o kadar tatlı geceler geçirdiğim bu “Klover klöb,, ün nasıl inşa edildi. ğinin hâlâ farkında değilim. Gündüz. | leri imkânı yok bu binayı tanıyamam. Esasen öyle zannediyorum ki, Holi- vudda, onu hiç kimse tanıyamaz. Ge- celeri herkes oraya, gözleri viskiden mahmurlaşmış bir halde, bir sevkita- bil ile gidiyor. “Trokadero" ile “Klo. ver klöb,, ü yekdiğerinden ayıran bu iki yüz metro dahilinde, kırmızı ve ye. gil renkli bir seyrüsefer işareti var . dir, Bu işaret, geceyarısıyla sabahın Baat beşi arasında, hiç kimsenin aldır. madığı, Amerikanın yegâne seysüsefer işaretldir. Bu mukaddes iki yüz met- ro dahilinde, hiç bir polis düdük öttür- mez ve ceza kesmez, Burası yıldızla. rm “serbest mıntaka,, sıdır, *“Klover klöb,n Ü kapısı Üzerinde, mavi renkli iki lâmba karpuzu var; ve kapı ağaçların altında gizlidir. İçerde başlıyan bir merdiven, &ım. sıkı kapalı demir bir parmaklığın ö. nünde bitiyor. Ve bu garib hapishane Gekorunun içinde, kaba çehreli şişman Adam bizi görüyor, Marleni tanıyor, bir adam bekliyor. Gemir bir kapınm Üzerindeki küçük bir gişeyi açarak esrarengiz bir paro- la söylüyor ve demir parmaklığı ara- Tiyor. *“Klover klöb,, ayni zamanda bir ku- marhanedir. Halbuki Küaliforniyada kumar nazari olarak yasaktır. (Bu mevzua tekrar avdet edeceğiz), Haki. katte burada mevzubahs olan şey, Ho. Hvud yıldızlarının gece eğlencelerini, seyyahlardan, dedikoduculardan ve yabancılardan korumaktır. Burada on salon vardır ki, biribir. lerinden gizli kapı ve koridorlarla ay- rılmıştır. Lüks içinde esrar!.., Burada her gşey kristalden, beyaz ipekten, ve cam ve aynalardan müteşekkildir. Salonlarm birincisi ve en büyüğü sade- ©e İçki ve dansa tahsis edilmiştir. Marlen içeriye girer girmez bir ma. Badan taaccüb ve sevinç nidaları yük. seliyor. Öpüşme, takdim kargaşalığı ve gürültüsü arasında, Holivud aris. tokrasisine mensup on kadar İsim Şenk, Barrimur, Benet ve sairenin i. kayboluyor ve onu artık, sabaha ka- dar göremiyeceğim. Etrafımızda herkes çılgınca bir ge- kilde içiyor. Burada, hemen herkes, ayni rejimi takip ediyor: akşamım sa. at sekizine kadar salata, meyva, pan. tar peynir ve ananas suyu ile buzla su #çilir. Bundan sonra da gecenin üçüne kadar delice bir şekilde alkol içilir, Bilhassa, erkeklerden daha mukave. metsiz olan kadımlar, bu hayatın ce- hennemf ahengine uymak için, müte - Tmadiyen kendilerini buna alıştırmak Taecburiyetindedirler, Holivudda, bir kadmım gece alkol içişini görmek, unu- tulması imkânsız bir seyirdir... Masa komşum birdenbire: — Al, Herif tatilden yeni mi âdön. müş? Diyerek bana danseden yanık su. ratlı Şişman bir adamı gösteriyor ve anlatıyor: “— Bu adam, vaktiyle gangsterler- le münasebeti olan, büyük bir sinema maliyecisinin muhafızıydı. Sonra za. man ve tali ile, patronunun ortağı ol- du. Bunun için de kendisine herkes büyük bir hürmet gösteriyor. Fakat, bu adamm adaletle hesaplaşacağı es- ki bir cinayet meselesi vardı. Kendisi ©n sene hapse mahküm edilmiş ve ma- cera böylece meraklı bir safhaya gir. mişti, Bazı küvvetli iltimaslar saye . ginde, adamım, otrzasını “taksftle,, ö. demesine karar verildi. İnanılmıyacak bir şey... Fakat hakikattir. Adam se- nenin dokuz ayı, Holivudda çalışıyor, müthiş para kazanıyor. Sonra onun, tatilini geçirmek Üüzere Holivuddan ayrılacağı şayiaları çıkıyor. Filhakika adam, üç ay için ortadan kayboluyor. Bu üç aytık “tatilini,, kafası matruş bir halde, ve Üzerinde çizgili numa- ralı bir elbiseyle hapishanede geçiri- yor. İşte anlaşılan yine bu “tatil,, den dönmüş. Saçlarına bakım, hâlâ uzama. Miş...,, Vakit bir hayli geç.. Yalnızım. Git. mek Üzere ayağa kalkıyorum, bir ba. rın kapısı önünden geçiyorum ve bir- denbire olduğum yerde kalıyorum: bu salon kahkahalar ve Fransız seslerile doludur. İçeriye giriyorum ve bana öyle egliyor ki, şimdiye kadar gördü- güm geylerin hepsi bir rüyadır, hâlâ Paristeyim ve Şanzelizenin bir lokan- tasmda bulunuyorum. Filhakika, Ho. llvudun bütün Fransızları burada, sah. ne vazıı Anatol Litvak'ın etrafına top. lanmışlardır. Bir dakika sonra ben de Danyel Daryö, Annabella ve Mirey Balen'in arasına oturuyorum. Bu üç güzel Fransıza bakryorum. Kaliforniyaya hemen ayni zamanda, biribirlerinden ancak birkaç gün fası- layal gelmişler ve sergüzeşte hep be- raber başlamışlardı. Herbiri başka bir girkette taliini deniyordu. Daryö “Universal” şirketinde, Annabella “Metro Göolâvin,, Bu Üç tanınmış Fransız yıldızı, bu- rada, sinemaya yeni başlıyorlardı. Çünkü Holivudda, Avrupada kazanılan muvaffakıyetlerin kat'iyyen ehemmi . yeti yok. Amerikalıların nazarında an. cak kendi memleketlerinde, kendi dil. Jerinde, kendi teknisyenlerile çevril - miş filmlerin kıymti var. Görüştüğüm — Amerikalılar, onlar hakkında göyle diyorlar: “Bu Üç kü- çük vakıâ güzeldir. Kabiliyetleri ol- duğu da söyleniyor. Eh! bakalım!,, Onlar da bunu pek âlâ biliyorlar: Mücadelenin çetin olacağını her firsat. ta söylüyorlar ve heyecanlarını gizle. mek için mütemadiyen gülüyor, konu- şuyorlar. Annabella: — Ben, diyor, Beverleyin en yük - sek tepesinde büyük bir ev kiraladım.,, Danyel de gülerek ilâve ediyor: *— Ben de kocamla beraber “Be- ler” e yerleşmekle meşgulüm ve ahçı. başımla aramda şimdiden mücadele başladı. Ben ona Fransız yemekleri Bğ. retmek istiyorum, o ise bana mütema- diyen Amerikan yemeklerini sevdir « meye çalışıyor.n Mirey de mahzun bir tavırla göyle diyor: “— Benim de bir evim var, fakat o- raya ilk defa olarak şimdi gideceğim. Öyle hissediyorum ki, burada mes'ut olamıyacağım., Filhakika bu üç genç kadın arasm. da en fazla, mahzun görülen Mireydir. Hep beraber “Klover Klöb,, den çıkı. yoruz ve ben, Daryö ile Annabellaya, gelip kendilerini ziyaret edeceğimi va. adettikten sonra, Mirey'e evine kadar refakat ediyorum. Mirey, daha doğru- su mensup bulunduğu girket, kendisi için Beverley'in aşağısında küçük bir villâ kiralamıştır. Biribirlerine karış- mış olan anahtarlar ve bir türlü açıl- muıyan kilitlerle uzun bir mülcadeleden sonra, çiçekli kanapelerle döşenmiş, koyu yeşil boyalı, sade, fakat höş, klâ. sik Kaliforniya köşküne giriyoruz. Her tarafta valizlerle, eğya ve san - dalyeler üzerine yığılmış elbiseler var. Mirey kapıya doğru yürüyerek sez- leniyor: (Devamt var) temize teşekkür telgrafları çekliler Memleket dahilinde, bilhassa şeker fiatları ucuzladıktan sonra, şeker İs- tihlâki süratle artmaya başlamıştır. Bu vaziyet, mevcut şeker fabrikaları- nı takviye etmek, pancar ziraat saha., larını islah ve tevsi eylemek ihtiyacı. nı doğurmuştur. Diğer taraftan, nak- İlyat vaziyeti ve o havalinin kalkınma, sında, diğerlerinde olduğu gibi, müs . pet büyük tesirleri olacağı düşünüle- rek Erzincanda beşinci geker fabrika- sının kurulması karar altına alımnmış. Amasya (Husust) — İç Anadolunun şirin bir vilâyet merkezi olan Amasya- da belediye ©şleri son yıllarda iyi bir çı ğırda yürümektedir. Belediye reisi Co- 1âl Eren, Admasyanın belediye işleri hakkında bana şu malümatı verdi: “— Bugünkü belediye heyeti, 934 yılında işe başlarken iyi düşünerek kendisine esaslı bir çalışma proğramı hazırlamıştı. Bu proğram da elektrik Bu tesisatı, mezbaha, genel helâ, a« rimezarlık yapılması, ve memleketin içme suyu ihtiyacının temini memleketin medeni ve içtimal öhtiyaç- ların bir çoğu bulunuyordu., su dağıtmaktadır tır. Bu karar Üzerine şeker fabrikala. rından Ferid Kaltakıran ile şeker en- düstrisi mütehassısı ve mühendisleri bu havaliyi dolaşarak fabrikanın ku. rulacağı sahayı tesbit etmiştir. Diğer taraftan yeni fabrikaya ait tesisat ve malzemeler de sipariş edilmiştir. En- düstri hayatımızın en muvaffak eser- lerinden olan gşeker fabrikalarımıza bir beşincisinin ilâve edilmek üzere ol- duğunu geçenlerde memnupiyetle ha. ber vermiştik, Bu haberi gazetemizde okuyan -Erzincanlılar, — muhitlerinde böyle bir endüstri âbidesinin kurula. cağından dolayı sevinerek adetâ bay - ram etmişlerdir. Erzincanlılar bu hak. li sevinçlerini gazetemize bildirmek is. temişler ve aşağıdaki telgrafı çekmiş « lerdir: “İstanbul Haber güazetesine, Bugün aldığımız 28 şubat 988 tarih- N gazetenisin üçüncü sayfasında vilâ. yetimiade kurulacak beşinci şeker fab. yikaşının İevasımının — satmalınması haberi şehirde pek kısa bir. samanda ağızdan ağıza yayılmış, büyük bir se- vinç uyanmıştır. Halk belediyeye gele. tek sayın başvekile ve kükümetimize minnetlerinin Dildirilmesini rica et . mişlerdir. Riyasetten sayın başvekile ve hükümetimize şükran telgrafları çe- kilmiştir. Bu hususta gazetenizin di- ğer gazetelere ön olması halk arasın . da sevgi ve alâka uyandırmıştır. Halk namma da teşekkürler edorim.. Belediye Reisi Haklı Altınok Aydın sanat okulu Çok zengin ve nefis bir sergi hazırladı Aydın, (Hususi) — 19 Mayıs Ata- türk günü Ankarada açılacak Kız ve Erkek san'at okulları sergisinde teşhir edilmek Üzere Aydın bülge san'at oku- l tarafından hazırlanan — eşyalar, Halkevimizde teşhir edilmiştir. Serginin açılma resmi (lbay Özdermir Günday, saylavımız Mazhar Germen, bütün memleket güzide ve münevver- lerinin ve kalabalık bir halk kütlesinin huzuriyle yapıldı. Marangozluk kısmında yaprlan ya- tak, yemek ve oturma odaları en milş- külpesent zevkleri tatmin edecek ka- dar san'atkârane ve en son modaya uygundur. Bu eserler şıklıkla birlikte sağlamlık ta dikkate alınarak yapılmış- tır, Tesviye kısmında da, fennin — ve san'atın bütün öncelik ve tekniklerini kavrıyan talebenin yaptıkları eserler arasında makine aksamı, çıkrık maki- nesi, marangoz piresesi bu kısmım teş- hir ettiği eserlerden bir kaçıdır. Sıcak, soğuk, gerek makini ve gerekse elişi demirciliği ve her çeşit kaynakçılığı öğrenen demircilik kısmı - talebelerin yüzlerce eserlerinden merdiven par - maklıkları, parti altıoku, parmaklıklar, saçtan oyma tam mikyaslı endüstri ve çubuk demirle yapılmış yurdun ziral baritaları, portereler, avizeler en göze çarpanlardır, t Belediye heyetini teşkil eden arka- daşlarla tam bir fikir birliğiyle elele ve- rerek bu işleri kısa bir zaman içinde muvallakıyetle neticelendirdik. Halkın iyi su içebilmesi için, şehrin yakınında bulunan Çırçır ve Türbe sularını demir borular içinde şehre öndirttik ve şehrin ayrı ayrı iki yerinde yaptırdığımız Be- ön su depolarında toplıyarak munta- | tır. Trakya mektubu 5.000 göçmen evi daha yapılacak Yüz binlerce ağaç dikildi — 1300 köy hesabına 70 bin. - dekar arazi ekilecek, biçileceK, Edirne, (Hususi) — Trakyayı dol- durmakta olan kol, sapan, makine kuv- veti polikültürü çok genişletiyor. Yal- niz günebakan tornusal çiçeğinin ne- bati yağları için 8 küçük fabnika yapıl- mıştır. Bu'ım 'Trakyanın 1300 köyünde ve her birinde en az $0 dekor olmak şartiyle 50 - 70 bin dekar arasında köy- Jü mamevi şahsiyetine ekilecek ve bi- gilecektir. 'Tütün, kuşyemi yazlık ve - kışlık Ü- rünleri çok verâmli olacaktır. General Kâzım Dirik, ikiz doğan iki göçmen kardeşe S0 meyvalı fidan he- diye etmiş ve çocuklar için dikilmiştir. Muratlı göçmetilerine sıhhat — vekâleti 10.000 dekar ve Mericin Kadıdoğuran köyü göçmenlerine 1000 dekar katı ve sert araziyi traktör ve üç çift pullukla açtırmakta olup bepsi ilkbahara ekim ve tobumluk için yetiştirilmiş olacak - tır.. Çayır ve yonca yetiştirmek Kköylü için çok sevilmiş bir yol ve — tutuştur. Fidancılık, ağaçlama, kavak ve çelik almış yürümüştür. Çanakkale yarım milyon, Kırklareli yarım milyon kavag çeliği hazırlıyor. Edirne ve Tekirdağında da böyledir. Bir çelik beş paraya hazırlanıyor. — Fi- danlıklar 10 binden 100 bine kadar ye- tiştiriyor. Bu iş ziraat memurları üze- rinde ve dikkatli idare âmirlerinin taki- b altındadır. Umumi damızlık ve - kol- lektif fidanlıkların bu sene sayısı 100 ü bulmuştur. Beton « aslalt yol üzerinde yeniden 20.000 ağaç dikilmeğe başlanmıştır. Edirne fidanlığından ambalâj yapıla- rak sevkedilmiştir. Böylece yol tam Lüleburgöza kadar. ağaçlanmış olacak- tır. Edirnenin Kıyık mahallesinde 65 evlik güzel ve plânlı bir göçmen mahal- lesi yapılmıştır. Tamamı bir aya kadar bitmiş olacaktır. Romanya göçmenleri kadın, erkek ve çocukariyle bahçeleri- ni ağaçlamağa çalışıyorla.. Vali il general Dizik buralarını sıksık ziyaret ediyorlar, Vali binlerce meyvalı mey- geçilmiş olacaktır. İ Amasyada Çırçır suyu teval zam fıçılar içinde halka dağrteeki” yız., Amasya belediyesi, bütçesinin d #ıma rağmen imkân nisbetinde mış, Amasyalıların mühim bir İasıf tiyaçlarını muvaffakıyetle deposk ei TELKL P FŞ AfT LL IZ T M S E NEŞ SS E Ü AF F L ESSERE L PT vasız fidan vermiştir. Şimdi de asma bağ çubuğu veriliyor. 'Trakyada yeniden birkaç naksekk — konağı, cezaevi, Halkevleri yıpg":. bekleniyor. Edirne şehir plâns İSİP O senede bitmek üzere:prof. gll YA 1938 de 5000 göçmen evi yenidef * — — pılacak ve bazı çiftlikler alınacaktife | Köylünün aldanmaması çit Edirne (Husust) — Bazı ,,'— t rın ortadan kaldırılması için şekrif , © ÇAT hş î tı methalinde birer kantar ba! ga edilmiş ve buralara biref 5 j konmuştur. .yıw . Bundan böyle müstahsil malımı! ,.J yi getirirken bu basküllerde tarttıft y ve tatrtı puslası ile borsaya B*T gibi tüccara da bu suretle teslim £ kecektir. J 'Tüccar pusulanın arkasına ıı“’ yaparak parasını ödeyecek ve MT ai isterse şehirden çıkarken P' $ ki besabı bir defa da baskül memtft e kontrol ettirecektir. Bu şeklin ile Borsa barici satışların da Ö İ Yurddan Küçük Haberler * Bursada otobüs seferlerinde” ç kın çök istifade ettiği görülmüş V İ miden bazı hatlarda otobüs işi6 ne teşebbüs edilmiştir. İ * Konya Halkevine bir sinemif “ yar ıeıımımı,m.mıy.w** | dan gelecek olan bu seyyar maki! el gerek şehirde ve gerek köylerde gT istifad edeceği filmler gösteriler İ * Konya Ereğlisine yakın bT “Cigi — » kükürtlü bir su bulunmuştur — a fazla miktarda kükürt vardır. ":;j ııuaııyımmıuııxbuıudı:_ kendilerini tedavi etmektedir .d" ) , W 'Bıyüwvülyv“’w | sırida Maarif Vekâletinin te ğ Hywmmıuw_m!v?“p € yapılacaktır, A