İnce farklar p BERŞEMBE günkü Cumhuriyet fat ”gızctuınde Bay Peyami Sa, k :“l Halis ve mütereddi tipler,, ad- ir Yazısı vardı. Yeni çıkan bir mec. çıkan bir yazısından bir fık- '& bahsetmiş olan bir muharrir âr. ,l:l cevab verip ondan birtakım !':'î-e-' soruyor, Yazısınm sonunda: | — “Üanslara daha fazla ehemmiyet ve- | Rrek konuşmak şartile, bu mevzua B Belebileceğimizi de ilâve etmek | Tim,, diyor. Bay Peyami Safa nüanslara bu ka. İt e_lfemmıyet veriyorsa konuşmak Kediği adamların adlarını da Gayle. Versin, Çünkü her iddia sahibine gö- 'I &—z Çok değişen bir mana alabilir. ım: VP(_*yumi Safa karşısındakini din. ti Mııçln köştuğu şarta kendisi de Olüversin, Bahsettiği arkadaş ve- hmwyn:rksdsş muharririn ben oldu. * ü zannediyorum; çünkü Modern “Tkiye Mecmuası'nın birinci sayısm. Çikan yazısı hakkında bir fıkra ZNış ve onun anlattığı itirazları öne Müştüm. Mlhnsınu “daha fazla chemmiyet,, N yim, hattâ isterse lüzumundan Pı-): e'hr:mmlyet vereyim; fakat Bay Bk mi Safa mütereddi kız tipinden MSederken onun “erkekle bir olmak 3 &S1,, nı mütereddilik vasıflarından diye saymca ne yapayım? Bun- !"!lxl: "E_hy 'Pııyaml Safa, kadının er. İ &* _blr olmak iddiasını mütereddi- h *in::m" âddediyor,, neticesini çı. ğ yım mı7 “Kaldırımlarda ökçele- B takırdata takmdata yürüyen; va- 'da, tramvayda herkese duyurmak İği bir sesle konuşan yırtık eda. a"'"’—'am ben de öfkelenirim; fakat ı Peyami Safa o kızların feminist ğunu söylediği zaman feminlama- da sinirlendiği neticesini çıkarma. Mı? “Bir sürü yeni ideoloji iddla, * Feminizm, sosyalizm, komünizm düha bilmem ne...,, dediği zaman, Nd“îzmavı. kommunismaya olduğu 5';: feminismaya da bir muhabbet- —..! beslediği neticesi çıkarmayım kâ*.v Peyami Safa diyor ki: “Bu ar. m';a benim kafes ve çarşaf kadmmını Mbn;l!ea etmiyeceğimi bilir...,, Hayır; N;l;_hrum; nereden bileyim ? Bay Po- Pi Safa, yirminci asrın dördüncü on Üi da yaşıyan ve yazı yazan bir adam İ GU İçin elbette ki, bütün muasır. _"c—îıım' kafese, çargafa, “taaddüdü İgza ”A İmkân — kalmadığını bilir ve İi S12 geylerin müdafaasma kalk. ©. Fakat yazısında onların hasretini Ain AYmamak kabil mi? “Yeni, eski- | İaşç Ze bir tekâmili baharmda çiçek. |N ek boy atışıdır,, dediği zaman ğ.: kızının eski esaslardan ayrılma- * , Ancak onlara asra uygün bir ifr- “İm G_Sİ doğru olacağı fikrini müda. Yr *ÜĞi manasmı çıkarmağa hakkım h i""'r“’ Ezki esaslar dün çarşafla, ybm * tezahüir. etmişlerdi. Bugün ve ı“'lı,k" lerine başka kisveler bu. » Bay Peyami Safa elbette ki kis- aa değli, esasın — taraftarıdır. Nü ngu dikkat etmek lütfunda bulu- * Onun çarşafı ve kafesi müdü- b—,:ttlğnıl söylediğimiz zaman ne de. hq:“cdiğlmiıi anlamışlardır. t '—t:':)'zmi Safa'nın eskt esaslara T olduğunu yalnız 0: “Yeni es. Na taze cümlesinden çıkarıyo- &i7 Ha 5 ca i B bir nüang meseleginden B"'lı 9Tum, Bay Peyami Safa topuk. g.,.qlekırdıu takırdata yürüyen, kı' © düyüurmak — arzusu ile konu. )%:"HII( edalı kızları mütereddi sa- Si Na yine o kabahat'leri işliyen y Alların da mütereddi olduğunu * ';*ır. (Derhal kaydedeyim ki qq.d;"j"ü da, erkeklere de mütered. 'Ğim yok; onlara “terbiyesiz, pa. t.ı% ”. ham ervah,, demeği tercih e- 'ımç'h?mervddl kelimesinin manası. î%q_( T zaman iyice kavrıyamadım.) Yü ki Bay Peyami Safa delikan- h.,m_'abıı Bördüğü, nihayet ehem- l sz bir kusur saydığı hareketleri :ı-. ka Sörünce bir. tereddi alimeti %ku"f'hvnr, Bu, kadma erkeğin kı[ Verilemez diyen c«ki esaslarm Sonti, Bötley e ğ' 'Sİ değil de nedir? n $ Safa: “Arkadaşımızm İnkılbrmiza feminist vasfını © takta aldandığını sanryorum,, K anlamadım. Türk inkılâbı Istanbulun imarı için hazırlıklar Boğaz sahillerinde inşaata tekrar müsaade verilecek mi ? Belediye imar müdürü Ziya, imar plânma ait işler için Ankaraya git . miştir. İstanbulun imarı işi üzerinde yapı- lan tetkikler, süratle ilerlemektedir. Belediye imar bürosu, bu muazzam |- şin icra safhasını en ince teferrüatına kadar hazırlamaktadır. İmar plânınm tatbikatına başlandığı andan itibaren hiçbir münie tesadüf edilmeden istim- lâk, yıkma ve yapma işelrinin safha safha inkişaf edebilmesi için bütün Mazırlıkların yapılmış olması en doğ. ru bir tarz olarak görülmektedir. Belediyeyi, imar plânının tatbikatı kadar, hattâ ondan da ziyade istimlâk meselesi düşündürmektedir. İmar mü. dürü Ziyanın Ankaraya gitmesinin başlıca sebeblerinden birini de bu teş- kil etmektedir. Öğrendiğimize göre bu günlerde Ankarada İstanbulun imarı meselesinin bütün teferrüatı dahiliye vekâleti vilâyetler imar teşkilâtmca tetkik edilmektedir. Bugünün galib fikri istimlâk bedeli. nin mühim bir kısmının bono ile öden- mesidir. Bu bonoların on senede itfa edilmek şartiyle ihracı düşünülmekte. dir, Halbuki bunun iktısadi mahzur . ları da ayrıca gözönünde tutulmakta- dır. Bilhassa ellerinde bono bulunan gayrimübadillerin uğramış oldukları müşkülât ve zarar da, gözönünde bir miş olarak tutulmaktadır. İmar işi geniş mikyasta yapılacağı için verile cek bonolar da o nispette çok ve dola. yısiyle kıymeileri de o kadar düşük o. lacaktır. Diğer taraftan Gahiliye vekâleti ta. rafından hazırlanan yeni yol ve yapı kanunu bugünlerde millet meclisine Esirgeme Derneği balosu bu akşam Bu akşam Tokatliyan salonlarında (Esirgeme derneği) nin esnelik balo. su verilecektir. Gayet güzel sürpriz- lerle hazırlanmış olan bu zengin balo- nun davetlileri arasında şehrimizin en tanınmış simaları da bulunmaktadır. Balo hasılatının bir kısmı, muhtaç ve veremlilerin tedavisine harcanmak Üzere ayrılacaktır. 'a devrolunmuş bulunun selere kıymet takdir. edöcek olan komisyon dün ilk toplanlısını — yaparak çalışma tarzını kararlaştırınıştır. * UMUMİ MAĞAZA'ların teşkili — için kurulmaş olan şirketin heyeli umumlyesi Ankarada toplanmış ve İlk umumt mağa- zanın Mersinde açılmasına — karar verik | miştir. * RASATHANE'de bir miknalıs dairesi- nin kurulmasına karar — verilmiştir. Bil hassa tayyarecilik bakımından ehemmi- | yetli olan bu kısım için tahsist ayrılmış- | tır. * MİNARLAR cemiyeti belediyeye mü- | racaat ederek, şehir plânının hazırlanışın: da şehri iyi bilen mimarlarımızdan isti- fade edilmesini — istemişti. Bu, belediye tarafından kabul edilmemişlir . * İRAN Şahinşahının dağum yıldönümü münnsebetile 15 mart salı günü, İran ge- neral konsolosluğu saat 10 don 12 ye ka- n kolonisini kabül edecektir. * YEREBATAN sarayının — bulunduğu kudın]ı erkeği hukukan ayırmıyor; hattâ kızlarımıza verilen askerlik dera. leri, her türlü vatandaşlık vazifelerin. de de kadımla erkeğin bir olacağını r. O halde Türk inkılâbı, Türk iyeti feministlerin esas meta- | al etmiştir dememeğe imkân | Bin bir nitansa bakmayıp, bin bir nüans icad etmeyip dobra dobra ko- nusmak da olmaz mt? Nurullah ATAÇ sevkedilecektir. Şehirlerimizin imarı bakımından bu kanuna çok ihtiyaç hâ- sıl olduğu için kanunun millet mecli - sinde müstaceliyetle müzakeresi cihe- tine gidileceği anlaşılmaktadır. Bu kanun münasebetile, kira ihti . kârı, bina inşaatmdaki insicamsızlık gibi mevzular üzerinde ötedenberi te. vall eden şikâyetler tekrar ortaya a- tılmaktadır. Belediye, ekserisi muhik sebeblere istinat eden bu şikâyetleri, yeni yapılan kanun dolayısiyle nazarı itibara alımmak üzere alâkadar ma- kamlara bildirmiştir. Şikâyetlerden biri, bina kiraları Ü- zerinde, muhtoelif ahval ve gşeraitten istifade edilerek yapılan ihtikârdır. Bu ihtikâr, bilhassa, merkezi muhit . lerde, piyast mahallerinde göze çarp. maktadır. Ortada kira hadlerini tayin ve tesbit eden kanunt mevzuat olma- dığı için bu ihtikâr hem kiracılar için zararlı olmakta, hem de memleketin Iktısadi bünyesini mütocessir etmekte- dir, Yeni kanunda bu mahzurun önü- ne geçecek müeyyideler bulunacaktır, Diğer taraftan eski kanuna güre şe. hirlerde, sahil yerlerde inşaat yasak. tır. Bilfarz Boğaziçinde deniz kena- rında ev yaptırmak lstiyenlere müsa- ade verilmemektedir. Konulan şartla. râ göre burada ev yaptırmak istiyen. ler sahilden itibaren on metro geri çe. kilmeye ve beş metro irtifamda bina yapmaya mecburdurlar, Hâlbuki, pek derin otlmiyan düzlüklerden sonra ya- maçlar başlıyan bu iki sahilde bu ge- rait dahilinde bina yapmaya imkân yoktur. Bundan başka, Boğaziçinin bütün hususl! güzelliği yalılarındadır. Şehrin yalnız bu köşesinde yalı haya- ti yaşamak, onun zevkini sürmek mümkündür. Hal böyleyken, kanunda mevcut bu hükümler yüzünden sene . lerdenberi Boğaziçinde imar faaliyeti durmuştur. İşittiğimize göre, İstanbul şehrinin imar plânını hazırlıryan mimar Prost da Boğaziçinde sahilden on metro ge. ride bina yapmak kararına muarız bu- lunmaktadır. Yeni yapı ve yollar ka- nunu hazırlanırken, şehrin imarına en. gel olan bu gibi takyidatımn da kaldı. rılması istenmektedir, kısımdaki harap binaları — istimlâk için lörzumu olan 15 bin lira temin edilmiştir. * YUGOSLAVYADAN kibrit ve çakmak inhisarının 2000 metre — mikâbı kutuluk keresle ithal etmesine müsaade verilmiş- ür. * BELEDİYE tarafından yapılan — keşif neticesinde, Beşiktaştaki Barburos trübe- sinin açılması için 300 bin liraya ihtiyaç olduğu görülmüş ve bu para hükümetten istenmiştir. * TÜNEL ŞİRKETİ de yaptırılacak olan bankaya 98 bin İira yatırmıştır. na başlanacaktır. * İLKOKUL müalilmlerinin meslekt bil- Bilerini arttırmak için açılmış olan muh- telif kurslar ve konferanslar sona ermiş- tir. Bu sene içinde bu gibi — toplantılara devam eden muallimlerin sayısı 1750 dir, * MAANİF VEKİLİ Saffet Arıkan, dün otelde Rektörle Maarif müdürünün ziya- retlerini kabul etmişilir. Maarif vekili şeh- rimizde bir İki gün kaldıktan sonra Anka- ö ir. ntaları birliğinin tarafından Kara- yeni bina için İstimlâk Ankara- ni bitirmiş ve şehrimize dönmüştür. * POLİSE hakaret etmek suçuyla mah- kemeye verilmiş olan AH Yılmaz isminde birisi 7 gün hapse ve X Tira ağır para ce- zasına mahküm olmustur. * ELEKTRİK SİRKETİ hakkında güm. rük<üöz #etirdidi eşyaları başka mınlaka- Tarda kullandığından dolayı açılmış olan Başvekil Hukuk ilmini yayma kurumunda Müsabaka birincileri- ne mükâfatlarını verdi Ankara, 11 (A.A.) — Başbakan Ce- 1âl Bayar bugün Vekiller heyetin'n iç- timamdan sonra Adliye Vekili Şükrü Saracoğlu, ve kalemi mahsus müdürü olduğu halde Hukuk İlmini Yayma Kurumunun belediyeler bankası bina- sındaki merkezine uğroyarak kurumun gavetlileni arasında bir saat kadar kal- mıştır. Başbakan Hukuk İlmini Yayma Ku- rTumunun bu yıl için yüksek mektep ta- lebeleri arasında tertip ettiği ilmi mü- sabakanın mükâfatlarını bizzat — tevzi ve kazanan gençleri tebrik etmiştir . Hükümet reisi, gençlere hitapları arasında ilmin hayat için olduğuna ve Atatürkün açtığı yeni hayatın bu şe- kildeki ilmt muvaffakıyetlerin genişle- mesini beklediğine bilhassa işaret et- miştir « Başbakana, kurumun son yıllardaki çalışmaları etraflıca bildirilmiş, hükü- met ve partice yapılan müzaheretler- den dolayı teşekkür edilmiştir. Kurmun tertip ettiği ilmi müsabakanın netice- leri şunlardır: & — Birinci sual: Tam kara davala- röyle iptal davaları arasındaki farklar ve iptal davalarımın hukuki neticeleri, olup yedi talebe cevap vermiş birinci- liği Siyasal Bilgiler Okulundan Barik Uluğ ile Rebii kazanmıştır. b — İkinci sual: “Esas hukuk bakı- mından kanun, nizamname, meclis ka- rarları, kararname ve talimatnamelerin hukuki mahiyetleri,, olup buna da yedi talebe cevap vermiştir. Birincliği An- kara hukuk fakültesinden Hakkı Sav- ran kazanmıştır. Siyasal Bilgiler Oku- lundan Mustafa Arıkanın cevabı. da takdir edilmiştir . € — Üçüncü sual: “Faiz ve buna müteallik hükümlerin ticaret hukuku bakımından tetkiki,, olup Abu suale de Üç talebe cevap vermiştir, Birinciliği Ankara hukuk fakültesinden Hasan 'Talât İlgüner kazanmıştır. Ayni fakül- teden Mustafa Şık Simav'ın cevabr tak- dir edilmiştir. Müsabak-ıda birinciliği kazananlara ellişer lira mükâfat verilmiştir , ——— — davaya dün de devam edilecekti. Ancak ehli hibre raporu — gelmediğinden müh- keme talik edilmiştir. * POSTA idaresi halka bir kolaylık ol- mak üzere talimatname üzerinde değişik. Hk yapacaktır. Yeni talimatname çıktık- lan sonra paketlerde, mektup ve telgraflar gibi bir ücret mukabilinde sahibine kadar götürülebilecektir. * C. MERKEZ Bankası hisse — senetleri dün ibrâç kıymelini de aşmış ve 101 lira- ya kadar yükselmiştir. * ANKARADA temaslarda bulunan De- nizbank umum müdürü Yusuf Ziya Öniş bu sabalı şehrimize gelmiştir. * MÜZELERİ ziyaret edenlerden alına- gak ücret hakkında yeni bir lâyiha hazır- Tanmıştır. Bazı tenrilâtları ihtiva eden |8- yihaya göre buyram günleri müzelere gir- mek istiyenlere daha ziyade tenzilât ya- pılacaktır. * KAÇAKÇILIK suçundan dolayı sürgün cezasına çarptırılan fakir suçluların, daha ziyade iş sahaları Reniş — vilüyet ve kaza merkezlerine gönderilmesine karar veril- miştir. * ADLİYE vekâleti tarafından icra işle- rimizi ıslah için memleketimize davet © lunan — mütehzasıs Leyman, — İstanbula mütevececihen yola çıkmıstır. * Geçen bir hafta içinde gümrük muha- faza teşkilâlı, dördü ölü on sekiz kaçakçı, ikiyür kırk yedi kilo gümrük kaçağı, bir kilo on gram uyuşturucu madde, otuz üç bin yüz otuz bir çakmak taşı, — iki tüfek, dört mermi, kırk iki Türk lirası, kırk bir kesim hayvanı ile üç kaçakçı hayvanı ele geçirmiştir. ğ TAN'da Kemalizmin ekonomik doktrini SABİIIA Zekerlya yazıyor : Başvekil B. Celâl Bayar, Ajans ekonomtr finansiye müdürüne verdiği bir mülâkatta Kemalizmin ekonomik — doöktrinini turif ederken, sosyal “ben,, — ferdi “ben,ye ga- liptir. Diyor. Bu tek cümle dahi Kernalize min sosyal cephesini — izaha kâfidir. Ke- malizm şahsi teşebbüslere, mülki ş: te taraftar olmakla beral faatleri şahsl menfaatlere feda mülizmi, liberal demokrasilere lJerin hatası buradadır. — Liberalir mokrasi hudutları içinde — halka, umumt menfantlere büyük bir yer vermekle bera- ber, en büyük kuvvetle şahsl menfaalleri müdafaa eder. Ön dokuzuncu asrın “Lais sez falre,, doktrini, — doğrudan doğruya serbest tcarele ve — şahst — ticaretin hudutsuz himayesine dayanır. — Devletih tiearel yapmasına karşı olan büyük hüru- mu, sadece bu ferdi menfaatleri -himaya içindir. Esas gayesi fert, mütemmim ga- yesi cemiyettir , Kemalizm, bunun tamamen — zıddıdır. Kemalizm demokrasi hudatları de her ferde şahsi teşebbüs ve licaret bürriyetini verir, fakat en büyük — kuvvelle umumt menfaatleri temla için, ferdi teşebbüsle- rin yanında devlet — teşebbüsleri, devlet sanayli yer alır, esas gayesi içtimal “ben,; yani içtimat fert, mütemmim gayesi fers di “ben,, yani individu'dür. Bu ikisinis menfaatini telife çalışır. Ferdiyetçilik, Kemalirmden evvel, iktik sadiyalımıza, ve — içtimalyatımıza hâkim olduğu gibi — edebiyutımıza da hükimdi. Bötün şairler, edipler yalnız kendi şahst duykularını, görüşlerini ifade eder, sanki bir cemiyetin fevkinde bir — fevkalbeşor nesiller gibi, halke inmeyi, halkla alâkae dar olmayı bir küçüklük sayarlardı. Eski ediplerin içinde içtimal “ben,e ehemmi- yet verenleri yok değildi, fakat edeb esan, bu ferdi “ben,, edebiyatına ( mırdı. Bugünkü mesil, Kemalizmden müle hem olarak yeni — yazılarda ferdi “ben,, den ziyade, içtimat — “ben,e ehemmiyet *eriyorlar, Bu tekâmülü de, iktisadi bün- yemizdeki tekâmü)ün tabit bir neticesi o« larak Kemalizmin esaslarında aramak 14- zımm, Kemalizmi meveul iklisadi, içilmael sistemlerden ayıran hususiyetlerden biri de büdür. Küvvetli fertler küvvetli cemi- yet yapar derler. Birar doğru, fakat kuve vetli cemiyetler, kuvvetli fertler, kuvvetli şahsiyetler doğurur, bu daha — doğrudur. Kemalizm, kuvwotli cemiyetin Içinde kuvs vetli fertler yaratmayı İstihdaf ediyor. CUMHURIYET” de Bir devlet intihar mı ediyor ? A VUSTURYA meselesinin girdiği safı ha malâm; Hiller - Şuşnig —mül tından sonra Avuslturya başvekili ı hakiki bir vatanperverlik göslererek şaya- nt hayrelt dir lecellğile Alman laleblerli karşı koydu. Alman taleplerinden pek bu arada kabineye nazilerden bir dahiliye nasırt gelirilmesi kabul — edildi. Nazller Avusturyeda halkın reyine mürccaat edi« terek memleketin Almanyaya titihakı hake kında fikir danıştılmasını da istiyarlardı. Şuşnala, hakikt — Avusturyatıların İstiklâl aşklarını bildiği için bunda esas İlibarlle mahzur görmemekteydi. Fakal — na: muazzam bir propaganda — ile halkı dırmaları ihlimcilni düşünerek — reylam kararınt pek ani bir şekilde ilân etli ve ber İlânla reyfam günü — arasında bü bir saman farkt olmamasına dikkat terdi. Reytamın ba şekilde olması tabta- file Atmanların tşine gelmiyordu. Bu se- Beble hddiseler Bundan — sonra yıldırım kızıyta cereyan etti. Olanları biliyorsunuz. Cumhuriyette Nadtr Nodi işle bu bvazis vette kabahati Avusturga başveklit Şuşnle de vüklemektedir; tıpkı kurt ve kuzar hi kâyesinde olduğu gibi! Nadte Nadi diyor ki: *“İktidar mevkilne geldiği — gündenberi Anşlus kâbuslle Asabı bozulan — Avusturya başvekili, Hitlorin ötedenberi ısrarla ta- lep etliği plebisiti yapmakla vaziyeti dü- gelteceği zehabına kapılmıştır. at ple- bisit taribinin pek ani olarak — seçilmesi yirmi dört yaşından küçük vatandaşların reye iştirak ettirilmemesi, memlekel hal- kından çoğunun valanseverler cephesin- de yarı mecburl kayıtlı bulunması Nazi- lerin kazanma ihtimallerini azaltmaktla ve Alman hükümetini şiddetli davranmağa moecbur etmektedir. Hitler, plebisitin tehir edilmesini İsti- yor. Avusturyadaki Nazilere — müöstenkif kajmaları için —emir vermek, hudutlara takviye kıtaları göndermek hep bu gayeya matuftur” Maamafih son — dakikada yeni bir hâdise çıkmadığı takdirde — Şuşnigin kararından — dönecedini — tabmin etmek Büçtür.