Cevapları veren Profesör Sanerk Grato'oji ve Grafometri mütehassısi FÇAĞA ÇAERAR Üİ UŞAT AA —— ÜTÜN tafsilâtile karakteri- N B nizi; meziyet ve kusurlarmızı; | — 7, A, 28: u:xîl:, f,î"bgâ:mi, dölüye; yaşmtı sizi hayrete düşürecek kadar vazıh Orta yaşlasınız. Boyunuz herhalde uzun Z a Vi K ; Ş 20 etrafındadır. Henüz tahsilinizi, bitirme- | Ve Sarih olarak hususiyetlerinizi; tut. | değildir. Vücutca dîr::s'x;î::l;r Sise gi diğinizi ve tahsil ile meşgul — olduğunuzu | tuğunuz veya düşündüğünüz işte mu- HKT sıkıntı sizi ruhan yormakladır. — Allenize tahmin ediyorum. Ecnebi bir lisan öğren: | vaffak olup ; , a meğe ihtiyacınız muhakkaktır. Enerjinizi olmıyacağınızı; nihayet | çok bağlısınız. Ve bunların çeşitli ihtiyaç- Tabiclif İşler üzerinde bilâ Tüzunu dappt: | DCS farkla yaşınızı size söylyebilirim. | larının istenildiği gibi temin edilememesi Bana bir sizrüzmektedir. Haddıratında çalışkan bir tığınız da yazınızdan — anlaşılmaktadır. gazeteden, bir kitaptan ve- Sit Dalşeaklen Hozkakk de Yünük Çalışma kabiliyet ve dikkatinizi muayyen | ya aklınızdan yazacağınız dört satır- | sınız. Kazanmak için çok çalışmağa da ha- bir hedef üzerinde — toplamanızı tavsiye | | , ol X yazıyı; gon aylardaki imzalarınız- | zırsınız, fakat böyle bir imkân — bulama- WANİSeL, Dic dö böret dOit GNUK e ü maktasınız. Uysalsınız fakat — etralınızda il î;:;;ı':: d::';:'ı hale ş:’"":'" ) eli yi pek uysal olmadıkları için sizi sinirlen- SAA , A” | direnler olsa gerek. Onlara ba hareketle tiniz ve beklemesini bilmeniz dolayısile - | çinin kendi zararlarına olduğunu söyle- —93— leriye emniyetle bakabilirsiniz. Bu tahlil- | , ği bir borç bilirim. Masraflarınızı tet- lerim hakkında her ikinizin de mütaleala- | kik ederseniz bunlar arasında kaldırıla- N, Güner: rınız nedir? bilir şeyler olduğunu göreceksiniz. Sıkın- Gençsiniz. Yaşınız 20 den farla olamaz. Ularanızı her rast geldiğinize anlatmak ve Sorgunuza cevap olarak erkek olmadığını- —495— onlardan tavsiye almak — âdetinizdir. Bu gi töyüyebilirim. Boyaatt. uzunca veya hususta da dikkatli olmanız gerek, Gön? orta olmak gerek. Bünyece — normalsiniz. | — Beyoğlu - Krislal: derdiğiniz yazıların hepsinde de bir sı- Hassas bir ruhunuz vardır. Alınganlığa te- | — Maalesof sıranız gelmeden cevap vere- | Kintı sezilmektedir. Bu yalnız maddi sı> mayülünüt mevcultur. — Güzel, temiz ve | bilmekliğime imkân olmadığı için evvelâ | Ktti mı? tayin edemedim. Siz başka bir muntazam şeylerden hoşlanırsınız, bu hu- suxtaki kabiliyetinizi çok arttırmanız pek kolaydır ve dikkatle temin edilmiş bir in- tizam ve güzellik karakteristik — vasfımız olabilir, her zaman uysal olmak size daha fazla yakışacaktır. Zekisiniz, kendi arzu- larınım başkalarının arzuları ile karşılaş- tırdığınız vakit bozan bitaraf olamıyorsu- nuz zannederim; önünüzde iyi bir hayat yardır. —a — 8. Güner: Siz de gençsiniz. Yaşımızın N. Günerden farzla olması en küvvetli ihtimaldir. Boyu: muz da uzün veya uzuncadır. N- Günerden daha uzün olduğunuz da mühakkaktır. Dü- şünce ve kararlarınızda daha mutedi! gö- rünüyorsunuz. İşlerde daha — sabırlısınız, yorulmadan veya sıklmadan daha urunca müddet çalışabilirsiniz. Dikkat hassanız i- yidir ve daha fazla da inkişaf edebilir. Bir işin telerrüatını ihmal etmezsiniz ki şaya- nı memnuniyettir. Sizde de intizam his- &i iyirir, fakat bunu daha çuurlu tanzim etmek şayanı tavsiyedir. Calışıma kabiliye- sizden özür dilerim. Gençsiniz. Orta bün- | Yazınızla da müracaat — etseniz ve müm- yede ve orta boyda olmanız pek mühte- meldir. Zeki, hassas ve iyi kalblisiniz. Baş kalarını bilerek ve istiyerek incitmezsiniz. Ya esasen veyahut son zamanlarda herhan- gi bir düşünce dolayısile dalgın görünü- yorsunur, elimde evvelce yazılmış yazıla- rınız olmadığı için ba hususta — kat'i bir şey söyliyemiyorum. Muhakkak olan cihet, biraz dalgınlığınızdır. Belki de sizi sıkan bir hüdise içindesiniz. Tahsiliniz iyi ola- caktır. Bir cenebi dili bildiğinizi, bunu da ha farla Hlerletmenin iyi olacağımı söyli- yebilirim. —Tutumlu — görünmüyorsupuz, elinize geçeni bol harcamak itiyadındası- nız. İlk defa tanıdıklarınıza — karşı biraz mütereddit fakat sonradan cok samimi o- lur ve her şeyinizi anlatırsınız, bu busus- ta da bütün hayatınızda dikkatli ve ihti- yatlı olmak, bugün samimt olduğunuz, bir kimse ile yarın bozuşmak ihtimaliniz bu- Tanduğunu hatırlamak müvafıktır. Diğer bir müracaat yaparsanız tekrar sizinle ko- masabilirim bu tahlil hakkındaki mütalea- u #CARKTZ DB POÖMPADUR zaman da asabl Yazınız tarı bir tahlil için kâfi Yalnız herhangi bir rahatsızlığınız olmak ihtimali kuvvelle mevcullur. Hem — bunu bildirmenizi, ve hem de diğer bir yazımızı göndermenizi rica ederim. Bazı ailevl va- ziyetlerden üzülmekte olduğunuza da ran- nediyorurm.Yaşınız 40 dan aşağı olmıya- mızı da yazmanızı rica ederim. caktır. — YFarfi ve Framta bile ona tahammülsüz görünmeğe başladı. Adımlarından her birisi bir vicdan azabına takılıyordu ... Uzun seyahatlere çıktı.. Pakat Fransa- ya her gelişinde Janın mezarına gele- rek ağladı ve yeminini tazeledi., İşte bu yemen.., Dinle!, Mösyö dö Turnem ayağa kalktı ve mezara doğru bir adım attı. Genç kız da ayâğa kalkarak, çehresi iki eli içinde olduğu halde, ürpererek, heyecan ve ıstırap içinde kekeledi : — Bugün ne öğreneceğim!.. İçime hangi korkunç ve tatlı hakikat gire- cekl.. k Mösyö dö Turnmem elini mermer ta- şın Üzerine, adsız mezarın üzerine ©- zattı ve göz yaşları içinile, titrek bir sesle şunları söyledi; “Ben Arman Le Norman dö Turnem, hltıncı defa olarak, ölüm yatağının üze Tinde ettiğim yemini tekrariryorum. Dün yada yegâne sevmiş olduğum, öldürdü- ğüm masüm sevgilim.. Rahat uyu! Ço- cuğumuzun, her türlü felâketten ârzade olacağına yemin ediyorum. Benim ha- tam yüzünden onun gözlerinden bir tek damla göz yaşı dökülmiyeceğine yemin ediyorum ki, hayatım, servetim, zekâm, iradem, hayat yolunun ona da- ha tatir gelmesi için, ayaklarının altına Berilecktir.. Yemin ediyorum ki senin herkesten fazla hakettiğin halde mah- Tum kaldığın saadete o kavuşacaktır!.. Rahat uyu!...., Mösyö dö Turnem'in bu sözlerine, canhiraş bir çığlık Cevap verdi: — Annel Anneciğim! Anneciğim!.. Bu çığlık Janın çığlığı idi. Genç kız dizleri üzerine yere yıkıldı, başını mermer taşın üzerine kapattı ve bıçkırıklar içinde titriyerek, nüâmütena- bi bir tatlılıkla tekrarladı: — Annel.. Anneciğim!. Arman dö Tuürnem devam ediyordu: — Ve şimdi, en sevgili ölü, beni din- Teyen çocuğumuzun huzurunda, — affe- , * dilip edilmediğimi sana tevarula s0 ruyorum !.. Menfi hayatımın uzun sürüp sürmediğini, cezamım, cinayetimi öde- yip ödemediğini soruyorum.. Söyle oh, Jan... Sevgill Janrm.. Yirmi seneden- heri kalbimin ümitle beklediği — barış we af sözlerini kızına söyletl.. — Anneciğim!.. Anneciğim!.. Genç kız, uzun müddet, dizler? yerde gdudâkları mermere yapışmış bir vazi- yette kalarak, bütün beşeri sevinç ve rstırabı nefsinde cemedip ulvi kelime- yi tekrarladı.. Bu meçhul ölüye, bütün şefkatini, bü- tün muhabbet ve okgayışlarını bir tek defada ödemek istiyormuş gibi, durma dan, bir nevi ıstiraplı hayranlık ve işti- yak içinde tekrarladı. Arman dö Turnem, iki adım geriye çekilmiş, bir tek hareket yapmadan, sessizce bekliyordu.. Fakat, bu anda, çehresinde, en ra- lim insanların bile kalbini sızlatacak bir Wade vardı. Ve Jan, nihayet ayağa kalkarak, bi- ribirine kavuşturduğu ellerinin uçlarını öpmek suretiyle ölüye son büsesini gönderirken, Arman, ölü gibi sararmış- tı. Gözleri kızına kalkmadı. Fakat alçak, ve mütevazi bir sesle mırıldandı: — Hükmünüzü bekliyorum.. Söyli- yeceğiniz *öz ölünün sözü.. Vereceği- niz hüküm, ölünün hükmü olacaktır!.. Jan, bitkin bir vaziyette kollarını a- çarak Armana doğru ilerledi ve onun “Siz diye bitap etmesine tebebiyet ve- ten ayni derin hissin tesiri altında ona “sen,, diye hitap etmeğe boçladı. Bo- ğük bir sesle: — Baba, dedi, bana artık sen diye hitap etmediğin için, ayni zamada ba- bam ve annem için mi ağlamamı istiyor- yorsun?.. Ben artık senin küçük Ja- netin.. Senin küçük Tuanonun değil künse evvelce yazdıklarınızdan da gönde- rirseniz iyi olur. Gençsiniz. Orta bir boyunar — vardır. Bünyece de iyisiniz ve normal bir yapı- Tıştasınız. Dikkat etmeseniz şişmanlamağa istidadınız vardır. Hassassnız ve — zaman Zörünüyorsunuz. Bazan başladığınız bir işi tam sonunda bitirme- mek âdetlerinizdendir. Daha bol, — daha kafanızda — yerleşmiştir. Eğlenceli, neşeli şeyleri heyecanla karşı- | | /$7E YÜZBAŞIM hyorsunuz. İyi bir kalbiniz vardır. Dâha | | MAyVOLDUM... sakin olursanız daba ziyade mesut olur gelmedi. WE Di YORSUN BECANIM FOR MÜLÜ ALAMAT DIK Ki b.. MARKIZ DÜ FOMPADUK 5 miyim?.. Baba, sevgili babacığım, Üzme beni!, Arman dö Turnem, çılgın bir sesle, inler gibi bağırdı: —— Rabbiml!.. Beri affetti!. Jan! Jan! Kızımız beni aflediyor ! Ve bu adaxmn, gırtlağının asabi ürper- meleri arasınlla, korkunç bir hıçkırık gıkardı. Kızı kolları arasına atılmıştı. Onu birdenbire kavradı, bir tüy gibi havaya kaldırdı ve, bir zamanlar, ken- disine minimini ellerini uzatan beşik- 'teki yavruyu götürdüğü gibi, onu da, 'ormanın arasından koşarak götürdü. Jan, içine inen ve söylediği gibi kor- kunç ve ayni zamatıda tatlı olazı bu ha- kikatten son derece mütehassis olmuş bir halde mırıldanıyordu: — Anneciğim.. Babacığım.. Fakat Arman dö Turnem, çıdgın bir koşuyla, meydanlıktan, avcılarım dur - muş oldukları yerden geçerken, — Jan gözlerini kapadı. . Ona öyle geldi ki, böyle bir anda kal- bine giren hayal, mukaddes bir şeye saygısızlık gösten'yordu. Bu hayali içinden uzaklaştırmak isti- yordu. Fakat, sevgili ölüye ve babasına olan Mmuhabbetinden daha kuvvetli ve esa- sen bu zavallı kalbin hâkimi olam ha- yal, bu kalbe kati bir zaferle girdi. Bu hayal, büyük asilzadelerin hürmet gösterdikleri zarif bir süvarinin, kra- Jn, on beşinci Lüinin bayati idi. , Ve, sararmış dudaklarında beliren muammalı bir tebessümle, aşkın verdi- Bi tatlılıkla, içinde yükselen müthiş bir irademin verdiği azimle, adsız mezarın altında uyuyan betbaht kadının kızı, şöyle mırıldandı: — Kral!.. Sevgilim!.. HI FEDAKARLIK Mezer başındaki müheyyiç sahneden bir gün sonra Pariste.. Bonzanfan sokağında.. Muhteşem bir arabadın inen bir 8- dam “Rejans,, sitilin'de bir konağa giri- yor. Bu, yaş itibarile genç bir erkek sa“ yılabilir, Filhakika yirmi altı yaşına henüz basmıştır; fakat son derece zarif mübalâğalı derecede zarif elbisesi içit- de ne kadar da acıklı, hastalıklı görü- nüyor! Çehresi, sefahetten veya ihtira& dertlerinden mütevellit çizgileriyle Ö- deta bir ihtiyarın çehresi., Yalnız, mat gri renkte olan gözleri, kendisine ba- kıldığını hissettiği zaman, büyük — bir irakle gösteren bir kıvılcım çıkarıyor. Küçük Rejans konağının uşakları. hürmetle onu karşılamoğa çoşuyorları O da, lâühali bir şekilde, ilk kata Çı* kan merdivene doğr uyürürken, küçü€ bir bekleme salonundan bir kadın çıkâ* rak, sür'etle onun elinden yakalıyOl. onu sürükliyor ve şöyle mıridanryor : — Gelin.. Yeni ve mühim havadislet var.. Bu kadın, madam Puasson, “Puazofla dur.. Adam ise.. Onu faaliyeti csnasmdi göreceğir.. Hemen ayni zamanda, bastonuna G# yanarak ağır ağır yürüyen bir yolcu 80* kağa giriyor, küçük otelin kapısı önün" de durmuş olan arabaya kadar geliyofe dikkatle etrafına bakınıyor, sonra, müÜ” tereddit bir vaziyette uşaklardan biri” sine hitap ediyor. — Affedersiniz.. Mösyö Arjansoft konağı.. Nerede biliyor musunuz?. Kendisine “Mösyö,, diye hitap edit mesinden mütevellit bir şükran borciyltı uşak cevap vermek tenezzülünde bul” nuyor. Elini, sokağın öbür tarafındâ: karşıda bulunan büyük bir binaya dO" ru uzatıyor ve! —İştel.. Diyor. Yolcu da ürpererek mırıldai” yor: