—4— Ankara Şe Özen Gençsiniz. Boyunuz ortadır. Şişmanlar mağa istidadınız vardır. Açık düşünür ve açık söyler bir vatsinıs. Düşünce ve mu- hakemelerinizde sarih olmak zihni tema- yüllerinizdendir. Haddızatında uyselsınız. Fakat ciddi meselelerde o dik bir tabiat göslermek de size hiç yabeneı değildir. Fazilete kıymet veren, başkalarına fenalık yapmak ve itrar elmeklen çekinen huyu- nuz, yanınızdan anlaşılıyor. Tahlil etme- ÜTÜN tafsilâtile karakteri nizi; meziyet ve kusurlarmızı; sizi hayrete düşürecek kadar vazıh ve sarih olarak hususiyetlerinizi; tut- tuğunuz veya düşündüğünüz işte mu. vaffak olup olmıyacağınızı; nihayet beş farkla yaşınızı size söyliyebilirim. Bana bir gazeteden, bir kitaptan ve- ya aklmızdan yazacağınız dört satır İk yazıyı; son aylardaki imzalarinız- dan ikisini gönderiniz. lerine göre, önünüzde hayatınızı İşliyece- | “erme maa Biniz geniş bir istikbal var ve siz bu istik- bal yollarının önünde ve yakınında görün- mektesiniz. Karışık şeylerden hoşlanmaz- sınız. İcabında eğilmek de pek alışmadı. ğınız bir harekettir. Başkalarının eğilme- sini görmek için İüzümunda eğilmek mü Dahtır.! Siş ne dersiniz. —85— Pangaltı, Dolapder€: Gençsiniz. Yaşınız 26 etrafındadır. Or- la veya uzunca boylusunuz. Bünyece şiş- man sayılmanıza imkân yoktur. Hattâ size orta denmezse haefifçec ile bile doğru ©- dur. Vücudunuzu kuvvetlendirmeğe ihti cınız muhakkaktır. Asabi ve bassas bir rakteriniz vardır. Çabuk müteessir o olur, çabuk alınır ve çabuk kızarsımız. Vücudu- muzu küvvetlendirirseniz bu haller szanır, Arada sırada baş dönmesi, yorgunluk duy- mak gibi bir rahatsızlığınız var mı? Bu hususta cevap vermenizi rica ederim, İş- lerinizde sabırlısınız, ameli işlere de kabi. liyetiniz çok iyidir. Rir ecmebidisani ile Ağraşmış olduğunuzu da (O zapnediyorum. Suallerime cevap verdikten ve bunlar hak- kandaki mütaleanıyı yazdıktan sonra tek- rar konuşuruz. —a0— İstanbul T. Ş. 4. D. V. 318 3 Yaşınızı, kai") olarak tayin ve tesbit e- demedim. Fakat herhalde 2025 yaşından daha farla sinde olserksiniz veya uruncadır. Ünyece te manlamağa istidadınız muhakkaktır. Yazı nızden anladığıma göre biraş mütereddit bir karakterdesiniz. Ehemmiyel verdiğiniz. işlerde bu tereddüdünüz daba çok fazlar dır, acaba oldu mu, yaptı mı diye düşünü“ yorsunuz. İr de bir işe karar vermenizle O İşi yapmanız arasında uzunca bir vakit geçer; yani İstediğiniz bir işe hemen baş larsınız. İyi bir kalbiniz vardır. Zekânız dâ işlektir. ir kusurunuz; siri faydalasıdı- racak İşlerden manda hususlarla da mep- gul olmanız ve bu süreile (faaliyetimizi kısmen dağıtmanızdır. o Bâtün bu işaret etüiklerimi düzeltirseniz bayatta (daha fazla muvaffak olursunuz, bu muhakkak» tır, iBT Kediköy Maazzez, N,: Genç, hassas ve zekisiniz. Biraz aceleci bir tabiatımız var, İştedilğniz o bir şeyin derbal olmasınız İstersinir. o Yaşadığıma şerait İtibarile muhitinizi kırmamağa da ima dikkat etmiştir. Bundan dolayı nur Janmak bir itiyat haline gelmiştir. Daha sakin ve uysal olsanız, pek iyi olacaktır. Sıhbatçe iyi bir gençsinis, Sol elinizle ya» #acağınız bir yarıyı, dirseğinizden bileği- nize kadar mesafeyi ve elinizin şeklini de gönderiniz. Ve bu yasım hakkındaki mü taleanızı da bildiriniz. Şimdilik tavsiyem: olmağa alışmanızdır. Acaba bunu "için Hizum aördğn? HAR - Cevapları veren | Profesör Sanerk Grato'oji ve Grafometri mütehassısi —88— Üsküdar F.S.A.: Gençslniz. Yaşmızı 20 den fazla tahmi- na imkân bulamadım. Hassas ve biraz da hayalperesi bir ruhunuz var. (Konforlu ve ber türlü istirahat esbabı mevcut bir- hayat hedefinizdir. Sol elinizle yazacağı: Dz yazıyı, elinizin şeklini, (o büleğinizden dirseğinire kadar olan mesafeyi 46 bildi. rirsenis daha etraflı bi? tahlilinizi yapa- bilirim. —s9- Üiküdar N.A: |, Siz de gençsiniz. Fakat yaşınız P, 8, A. dan daba fazla olacaktır. Tam bir teyit. Biz İçin sizden de ayni şeyleri beklemek» teyim. —00— Falih Ka. M.O. Yaşınız 30-35, boyunuz orle, bünyeniz zayıf olaçaktır. Asabi, hiddetli ve hattâ kavgacı görünmektesinir. Hayatta bu hu- yunuzdan çok zarar gördüğünüzü iddia e debilirim. Alkole düöşkünlüğünüzü ve bu yüzden sıhhatinizin de bozulduğunu tah- mis ediyorum. Bütün bunlardan vazgeç- reenizi tavsiye ederim, -91— Beyoğlu - 18-19-20. A: Yaşınız herhalde 40 çtrafındadır. Yazı nızdan maddi bir sıkıntı içinde ölduğunu- zu, hattâ borçlarınız bulunduğunu ganne- diyorum. Ruhen sakinşiniz. Hayırbahlığı- nız da mubakkaklir. Yalnız ciddi ve esas- h surette çalışmak hususunda eksikleriniz. vardır, Biraz ihmaleisiniz. oBülün bu se bebler ve bilhassa fhmaleiliğiniz bugünkü #ıkıntınızın. başlıca âmilleri © olmuştur. Daha fani, kararlarınızda daha (isabetli ve seri olmağa dikkat elmeniz de lavsiye ederim. "0 MAKKIZ DU FUMPADU. Biraz ötede, dikenli fundalıkların al tankla, yosunlar ve otlar urasında, yere uzatılmış büyük bir merter taş duru- yordu. Bu bir mezâardı!., Evet, bir me- zari, Ve bu mezarın üzerinde, şüphesiz bü. yük bir :stıraba duçar olan bir adam, gözleri yaşla dolu ve ek alnında olduğu bakle, ayakta duruyordu. Neş'e, dans, Jan'ın çılgın sevinci, Samet içinde söylenen şarkı, birdenbire işte bu münzevi mermere. bu mezara garpârâk donmuş, kanatların: kırmıştı. u ADSIZ MEZAR Jan, sapsarı çehresiyle, olduğu yer- de kalmüştı. Ona öyle geldi ki bu, mi kodderâtının sembolüydü. Neş'e, aşk, hafif şarkılar, mes'ut hayaller bütün bunlar bir mezarla nihöyetleniyordu... Hayat: işte buydu. Mahcubiyetle, gözlerini bu ağlayan adama doğru kaldırdı ve dudaklarından hafif bir çığlık koptu: — Amca!.. Amcacığıml,. — Janl.. Antumet!.. — Sevgili yavrul., Bir ân sonra genç kız amca diye hitap ettiği adamın kollarımlaydı ve oda kendisini bir babâ şefkatiyle okşuyor - du., Görünüşte kırk yaşını geçkindi ve gâyet güzel ve şik elbisesini büyük bir zarafetle giyiyordu. Bu sırada tarif edilemez bir hüzün. le kaplı olan çehresinde mert ve dürüst bir ifade vardı.. Şimdi artık korkusu geçmiş olan Jan, tebessilmle devam etti: — Iki saattenberi, sizi, ormandaki meydanlıkta (bekliyoruz, o“Puazon anne,, orada. Medöm dü Hosse de öy- İse « — Arâba mı Ermitajda bırakarak, se- ain güzel sesinin geldiği tarafa doğru , gidiyordum.. Sonrabu mermerin & nünde durdum. — Ağlıyordunuz, amcacığım! Ah? Niçin?.. Bunu kiçük Jamımıza, küçük Tuanonuza söyleyin... Ona derdinizi, ıstırabınız; söyleyin. — Evet. Bunu öğreneceksin, yav» rum, Esasen sırf bunun için seni bura ya getirttim, Bu s:rada da, Madam Puasson, kHalla- rı ağır eliyle iterek ergenlikk çehresini gösterdi ve içinde mlibalâğalı bir endişe ve hürmet ifades! okunan bir sesle, çığlıklar koparmağa başlad: — Mösyö dö Turnem! Sizi görmek ne saadet!.. Bu sevimli İz artık sizin gelmiyeceğinizi zannediyordu! « Bunun üzerine mösyö dö Türnem şu cevabı verdi: — Madam Puasson, lütfen, gidip Et mitaj'da arabamın bulunduğu yerde beni beldermisiniz?. — Fakat... 'Turnem sözünü keserek ilâve etti: : — Ayni zamanda madamdü Hos- seyle çocukları da götürlün. Madam Puasson, reverans yaptı, Jana son bir nazar atletti ve Ermitaj'a geldiği zaman oyun kzaliçeleri olan bü- yük arkadaşlarını birer birer öpen kü- şük kızlarla beraber çıkıp gitti. 'Türnem, kadının hakikaten gittiğine kanaat getirdikten sonra, Jan: elinden tutarak, bir Sırtına esnasında yıkılmış olan bir meşe ağacının cesim gövdesi- ne oturttu, Ve kendisi de onun yarına yerleşti... Genç kız cna gülümserken, oda bir dakik» müddetle ona derin bir şefkatle baktı ve nihayet şöyle dedi: — Yavrum, uzun sliren tegayyüple- Time rağmen bana karşı olan muhabbe- tini mubafaza ettin mi?, Genç kız, başmr, amca diye hitap ettiği adamin omuzuna dayadı ve, göz leri yarı kapalı olduğu halde uraklara, YARKIZ DÖ POMPAYUR ir | UR Mİİ Rİ Yİ EE İN AZ pi f Xa e pi ir, (MİKİ iL8 ŞİLYO MAVADA vü LAR-YAPARAK DOKTORUN YAPA CAĞINI SABIRSIZLIK 7 — | gocukluk hatıralarına dulmış bir vazi- men, benim talim ve terbiyemle meşgul | 'yette: oluyordunuz.. Madam Puaston sizdeB — $iz Hindistana gittiğiniz zaman ben beş yaştmdaydım, amcacığım, de- 'di. Fakat bunu, dünmüş gibi hatırlıyo- rum.. Beni dizlerinize alrnış ve ben ba- şımı sizin göğsünüze dayamıştım.. Böylece uzun müddet başbaşa kalmış- 'tık, Saçlarımda lik damlalar hissedi- 'yor ve size baktığım zaman, bunların, 'göz yaşlarınız olduğunu görüyordum... ,Muhabbetinizin göz Yaşları. Küçük ruhumun ne kadar mütehasale olduğu- Du size tarif edemem. Fakat tahasstis her halde çok derindi, çünkü bugün bi- Ie.. Gizli bir sıkıntı kalbimi sızlattığı zaman, bu aziz hatıraya sığınıyorum. — Antuanetf,. Küçük sevgili Tu- anoncuğum... Jan Antuanet devam etti ; — Bilâhare, iki sene sonra geriye geldiniz.. Ve beni okşayıcı" bir ışığa garkeden bir seviniç içinde, sizin be- nim için ne aziz bir insan olduğunuzu anladım.. Sonra, yeniden, uzak memle- ketlere doğru kaçtınız.. Mütemadiyen gidip geldiniz ve bizim yanımızda üç aydan fazla aşla kalmadınız. Aradan uzun yıllar geçti. Siz uzakta olduğu- nuz zamanlar, ben de kendimi dünyada yapayalnız hissediyor ve, ekseriya, hangi endişenin, hangi kuvvetli tesirin sizi Paristen uzaklaştırdığnı kendi ken- dime soruyordum. Burada bulunduğu- nuz zamanlar ise, bilâkis, kend'mi em- niyette bissediyordum.. Tıpkı bir ba- Gi, —Neniz ver amcacğım?. "Mösyö d8 Turnem boğuk bir sesle murddandı; — Bir şeyim yok yavrum. Devam ei, . — Sonra, pekâlâ görüyordum ki, u- zaktan olduğu gibi yakından dâ beni seviyorsunuz. Uzaklarda olmanıza vağ- ürun mektuplar alıyordu vebume#” o tuplarda siz, en küçük teferrüata Vi” ğ rıncıya kadar her şeyi, hattâ; hangi m” allimden dans dersi almam İâzımgeki”, ğini bile, işaret ediyordunuz.. Bu teief”i rüattan afzin şefkat ve muhabbetiniZi, görüyor ve benim muhabbetim de gü” den güne artıyordu. Dünyada ber şeyh her şeyi size borçlu değil miyim? beni bir prenses gibi büyütüp yetiş” iniz. Musiki, resim ve hattâ Kal me öğrendim, sür dersi aldım, hiç Pİ asil ve yüksek kadin benimkiler dar farla imiallime malik bulunmak Övünemez.. Kaprislerim âdeta kanundu.. En nadide mücevherler” bile mahrum değilim. Siz benim tam$” miyle mes'ut bir kız olmamı isti , miz, Size nasıl perestiş etmiyebilri”” Kollarımı önün boynuna doladı: ti Turnem murıldandı ; i ; — Sevgili yavrum! Demek. Hakı kâten bahtiyaram, öyle mi? a — Her zaman için aramızla bul . duğunuzdanberi ne kadar bahtiy#” it mak kabilse o kadar bübtiyarım. a — Evet, şimdi artık her zaar isis aranızdayım. Çünkü beni Fransağs / uzaklaştıran büyük elem, yaşla berabtf kalbimde biraz azaldı. Esasen, pi lem eskisi kadar şiddetli olsa bÜĞ i tık seri terkketmemek zamanı gen”. Anacak on altı yaşında gö: di raber, neredeyse on dokuz yaş aa 3 ceksin., Sonra, ifşastta bul! z nı da aftık gelmiştir. ii — İlşaatta mı? i geri © — Daha doğrusu, senin bilmen 4 olan bir maceranın bikâyesi.. ; — Sizi dinliyorum, amcacığını — Bundan yirmi sene a ge 5 Arman adında bir budala dik Bu olam, monsenyör naibin eni adamlarından biriydi, bütün Gil a bütün sefâhat Alemleri, bütün tu” gi g