Rengârenk yollar bomboş, hayır! Â —Işte bir ı adam, ayaklarında eski terlikler, gazete okuyor, yanından geçerken onu tanıyorum : Geri Kuper H ğam Nihayet fotoğrafçılar, Marleni ve treni rahat bırakıyorlar, Sıra, yıldız . larını ciddi bir şekilde selâmiryan Pa. ramount — mümessillerine gelmiştir. Gazeteciler endişe etmiyor, heyecan eseri göstermiyorlar. Biraz sonra, se- yahatin bütün teferrüatını ve birkaç havadisi ihtiva eden, iyi hazırlanmış bör boyanat alacaklarını biliyorlar. Şimdi, artık Marlen, Protokollu merasimin nihayetini! büyük bir sükü- netle bekliyen ve kendisini siyah ve beyaz renkli uzun bir otomobile doğ. ru sürükliyen gahsi dostlarmın kolla. için trende Marlenden müsaade &l - mıştım. İstasyon bir dakikada boşa- htyor. Sarı saçlar, uzakta, istasyonun nihayetinde uçuyor gibi. Bir zenci, kalabalığın boş bıraktığı yerlerden, kâğıt parçalarını, kaybo . lan bir eldiveni, ezilmiş gazeteleri, Giğnenmiş çiçekleri topluyor. İstasyon şefi esniyor. Pasadena artık bir say. fiye durağından, manasız bir mevki- den başka bir şey değildir. Amele tren- leri burada tevakkuf etmiyorlar. Beni bekliyen bir otomobile bindi. ğim sırada, birdenbire, ellerinde iki valizi bulunan ve bir otobüs durağın . da yalnız başına bekliyen, kırmızı mantolu kadını görüyorum. Bir sevki- tabilyle, o da yıldızların istesyonuna inmiştir. Otobüs için hiçbir zaman yolcu bu- lunmaz. Esasen bu otobüsler de iki ve ya üç saatte bir geçer. Azimkâr ve ü. mitli talihsiz kadını çağırmak isere bir Jöst yapıyorum. Başını çeviriyor. Benitü merhametimi istemiyor. Oto . mobilint hareket ediyor; onu daha u- zun müddet, sahra gibi boş caddede, hareketsiz bir kırmızı leke gibi görü- yörüm. ÖLÜ ŞEHİR Günlerden pazar ve sabahın saât dokuzudur. Holivud, cuma akşamın - dan pazârtesi gününe kadar tamami- le boşalır. Kışın Dövil gibi ölü, Poam- pey gibi ölü, ölü bir gehre giriyorum. Beyaz, mavi, pembe çimentodan cad. deler akıyor, çaprazlaşıyor, deltalar ve göller teşkil ediyor. Bu rengârenk caddeler boyunca palmiyeler, portakal ağaçları, ayni zamanda müstemleke, köy've gotik stilinde alçak villâlar ve yya idari makamlara ait olan dört kö. ge yüksek evler uzuyor. İnsana öyle geliyor ki, bu gebrin resmiküşadı bir &z sonra, yarın yapılacaktır ve henüz kendisine hayat verilmemiştir. Sine . ma payitahtmı, bu ilk gelişimde; is. tendiği zaman sun'i bir hayatla can- landırıabilen, bir sinema dekoru şek- linde görmek gibi şayanı hayret bir talfe mâazhar oluyorum. Seyrüsefer i. garetleri, polissiz, — kendiliklerinden yanıp sönüyor. Halbuki ortada bunla. ra riayet edecek veya karşı gelecek insan yök. Hayır, var! İşte birisi villâsmdan çıkıyor. Ayaklarında e&ki terlik, omuz. larında pantalon askısı var, pipo içi- yor, gazetesini okuyor, başını sallı - yor, Ruzvelt'in siyaseti onu herhalde düşündürüyor. Bu, Kaliforniyanın or- ta halli bir Amerikan vatandaşıdır. Ötomobil yanından geçerken başmni kaldırıyor, onu — tanıyorum, bu Geri Kuperdir. #YANDOM" Robert Florey dirseğimden tutarak, kocaman adımlarla beni sürüklüyor. Bir metro doksan boyü, gri renkte bir pantalonu, sarı benokli bir cekeli, ö aü kalkık, kabarık bir çapkası var. Kendisi Holivudu en Iyi — tanıyan PFransızdır. Buraya, bundan bir çeyrek asır evvel gelmiştir. Azimkâr arka - daşları gibi o da sinemayla meşgul dero,, da yezek caktır. Fakat şimdiden alışmak daha iyidir. kâüb olan “Vandom” tıpkı daki vali sarayma benziyor. gururludur. Ona gapkamı verip, şef- faf ve kokulu ellerinden bir etiket a. lirken sıkılarak krzarıyorum. olmuştu, yani sabahları aktörlük, öğ. leden sonra operatörlük, akşamları lâboratuvarda işçilik, geceleri senar - yoculuk ve her zaman makinistlik yap- mıştı. Bugün ise Paramountun en de- Rerli sahne vazılarından biridir. Do . kuz ayda on film yapar, her sene üç ay tatilini Çinde geçirir, hiçbir zaman Fransaya gelmez. Fakat akşamları pi. posunu içerken hep Fransayı tahayyül eder ve paralarıyla boş zamanlarını Napolyonun el yazılarını toplamağa hasreder, — Sizi "Vandom” a yemeğe götü . rüyorum, diyor. Öğle yemeklerini bu. rada, akşam yemeklerini de “Troka- “Hâzımdir,,. Bunun sebebini bilâhare anlıyacaksınız. Ho - livudun kaideleri, bir manastırın ka- idelerinden daha sıkıdır. Tabil bugün pazar olduğu için kimse bulunmıya - Pembe kireçten ve betondan bir mi. Dakar- İçersi, perdeleri cilâlı, ve her masa- Yung'dan daha güzel, Garbodan daha Salon boştur. Tam manasiyle değil, Güzel bir genç kız, kırmızı saçlı şiş. manca bir delikanlıyla oturuyor. Adenç kızın eeeinc isimdâ aLdağnakan betli, delikanlıda İse canı sıkılan bir adam hali var. Bizi görür görmez Florey'e göz kırpıyor. Yaklağıp otu- rüyoruz, Genç erkek bir reklâm gefi- dir. Yanındaki genç kızın ismini söy- lemek istiyorsa da kekeliyor. Bunun üzerine. genç fifçe doğrularak kendi kendisini tak. dim ediyor. —- Ancelina Lebster... Ancak iki gündenberi Holivudda - dır. Teksas'ın Danver şehrinde bir güzellik müsabakası kazanmıştır. Bİ- rincilik mükâfatı Holivud için bir kon- turattır. Hulyalarının cennetine geldiği için (H çılgın bir sevinç içindedir. Vazife için burada bulunan reklâmcı, kotletini | düşünceli bir tavırla yiyor. Florey | yımgları geçen hafta Pariste ç AT müuhavereyle pek fazla meşgul olmu - yor. Hulyayla büyümüş bu gözlerle sihirli macerasını anlatan — Ben tam manasiyle Danverli de- gilim, fakat onun yanındaki bir köy. denim. Ben intihap edildiğim zaman evdekiler sevinçlerinden adetâ çıldı - Tıyorlardı, Buradan çıkan ilk güzellik kraliçesi bendim. Bunun için, birisi, köye yeni bir isim, Ancelinavil ismi takılmasını teklif etti. Fakat belediye meclisi idaresi, biraz daha bekleme - nin; daha doğru olacağına karar ver- di. Bazı kimseler benim hakikaten yıl- dız olacağıma iİnanmak istemiyorlar. dı. Bunun için onlara konturatımı göstermek mecburiyetinde kalmıştım. Bana buraya kadar refakat etmek için hakik! bir heyeti seferiye hazır. landı, Danverden, süreti mahsusada kiralanan ve çiçeklerle süslenmiş olan büyük bir otobilsle hareket ettik. Kö. yümden on beş kişi bundan istifade & derek Kaliforniyayı ziyaret için gel - diler. Hattâ içlerinde köy muhtarrmız ve bütlün yol müddetince trombon ça- lan çilingir vardı. Bu sabah geriye döndüler. Pek yakında, zengin ve meş. hur olduğum zaman, köyde yeni bir mektep ingşa ettirilmesi için iane ve. receğim, Çünkü şimdiki mektep cid. den pek eski ve pistir. (Devamı var) kız, sandalyesinden ha. | Pi bu memnün | gabaka bir sürpfizle neticelenmiş ve sesle yalnız ben alâkadar oluyorum. Fransızlar kuvvetli rakiplerini 5.0 gi. 1940 olimpiyadı kalacak mı? Tokyo, T (âA- A.) Hükümetin parlâmentoda 1940 olimpiyatları hak. kında sorulan mütenddid suallere mü. temadi surette kaçamaklı cevablar vermesi Üzerine, buradaki kanaat, hü. kümetin, olimpiyatların hazırlanması- nı ve yapılmasını Çin hâdiselerinin ce. reyanma bağlı telâkki eylediği merke- zine varmıştır. Ingilterede Lik ve kupa maçı Londra, 7 (A. A.) — Devam edil- mekte olan Jik maçlarmm bu haftaki neticeleri gunlardır: Arsenal . Stoke 4.0 Blakpol . Portamut 2-0 Bolton . Çariton 1-0 Derbi - Birmingham 0.0 Everton « Grimsbi 3-2 Layçester . Liverpol 2-2 ıi Volverhampton . Leeds ... Londra, 7 (A, A.) — Kupa maçla- rınm altmeı turunda alman neticeler şunlardır: Aştonvilla - Mançster Siti 3.2 Preston - Nordhend 0.3 Tottenham . Sünderland o1 Yöork - Huddersfild 0.0 —— . Fransa-Ingiltere sında telefon bulunan şık bir lokanta- |Askert takımlar arasında oyna- dır. Vestiyerdeki: genç kadın Karol Lambardan daha sarışım, Loretta nan bu maçta Fransa 5-0 # YK Fransız ve İngiliz asker! futbol ta- mışlardır. Çok heyecanlı cerayan eden bu mü. bi büyük bir sayı farkıyla yenmeye muvaffak olmuşlardır. 'Yukardaki resmimizde bu enteresan maçtan bir safha görülmektedir. Milli küme Puan vaziyeti B.M. A, - . P. e SomouLULA Beşiklaş : Üçok Güneş Galatasaray Muhafızgücü Alsancak Fenerbahçe Harbiye a İ DÜD e Altıok gençler birli- ğinin yeni idare heyeli C.H. P. Altıok gençler birliği heye. ti umumiyesi 6 Mart 938 pazar günü saat 14 te toplandı. Yapılan intihabat neticesinde, Fahri Reisliğe: Necati Volkan, Faal Reisliğe: Abdullah İnal, Genel sekreterliğe: Naki Tezel, Mu - hasipliğe Muzaffer Erökten, Umumi kaptanlığa Süreyya Birol, idare işle- rine: Reşat İzer, yardımcı üyeliğe: Nureddin Çağlıyan seçildiler. ha ea ua UmA —womocor —a w oNo HcaTescu ue 8: Müthiş yumruklar ! Bir (Şakacı) gözile MiT küme puvanlari Güneş ne yaptı? Fenerbahçeye doğ. Muhafızla yarıştı, berabere ru gibit, biz oradaki (Fener) in (4) | (3) puvan aldı, mektebine daldı camı var sanıyorduk, meğerse (5) FENERBAHÇE cams varmış; (Fenerin) (iki) defa a. Her horos kendi (kümes) inde ötet çılıp kapanmasını görür görmes (5) | Du'eenenin müli (kümesinde) ÜN camını kerdı. Çatlattı diyecektim ol- | yen Fenerliler maçları kendi sahtlt” madı! rımda isterler yal.. İzmirden (8) Ok'üldı. Orayâ gidin- | — Kaç yıldır öyle alışmışlar, 009i ce (4) oak attı. (İ) ile vuruldu ama... | çalışmışlar. (4) oku da hedefine vardi.. Şimdi kallap da o güselim soh İ Gerek lsmire atlığı oklar, gerekao | Takılır da; yanımış bir fabribe'DEME Fenerin (Muhafız) Tarı da Ç(birer) | sini andıran, herkesi kandıran N". birer Güneşin karşısına çıkınca o da | re gidip maç yamlır mı? Ben ded onlardan (8) er yuvan almadan yük. | sam gitmem, selemedi. Bonra da git (Güneş) in ııır/ BEŞİKTAŞ dikil, (Güneş) düz ovalara, çayıtli (2) de (1), de Galatasarayala | ra daha siyada tesir eder, (14'1' çarpışır. (Üç ok) un karşısında Beşi. | gibi tepelere taksim olunur. (& d ğinden (8) taş alarak ( Alsancak) di- | kuvvetini kaybeder. İlkincisi o"; reğinin dibine brrakıverdi. İzmirden | insan kale (muhafız) Tarma bile kaçtı, İstanbula geldi. Şimdi (Beşik) inin yanında (9) taş oymuyor. GALATASARAY Tecrübe seferini Beşiktaşa — kadar yapayım dedi Makine (iki) de birde bozuldu; camı sıkıldı, doğru (Ankara- ya) gitti. Ankara kalesinc çıkayım dedi. Dik yokuşunda (Muhafız) Tarla yarış etti. Galatasaraydan (8) Muhafızdan (2) kişi bu yarışa girdi. Harbiyeye kadar koşayım dedi, ma. lüm ya Galatasaraylılar, koşuyu da severler. (1) kişi koşabildi. Ankara onlara (6) puvon saçtı. Galatasaray orada bir lakal açtı, fakat duramadı, anlatamaz.. j 3 ok da gelir insana çarparsü " (me Bizimle maç yapmak M (bahçe) mize buyursunlar aiyorif, Fakat Alsancak bu işe (rııuıı)l" tur demesin mif İzmirde ona si; (8) ok attı, biri Tasgeldi, © © denizde alabanda, iskelöm ( J (A derken iş bitti. Rotoyı * (Beşiktaş) (iskelesine) yan” w’f tedi; çok uğraştı. Çünhü hava çof tınaleydı.. (8) defa manevra yapan nihayet (funda demir!) emrini # TERAĞRR U turdu. Bakalım bundan sonraki $ 3 OK (İZMİR) m-umgw,yoımığa , Güneşe karşı geldi, İsmirin güneşi (ŞAKACI) | sıcaktır. İstanbulunsa serincedir. AA İN aBi Onun için bu İzmirli gençler İstan. bulun serince güneşi karşısında barı- namadılar... (4) de 1 nispetinde kay- atacakları Çok) ları keskin hazırla . mışlardı. Fener harşılarına çıkmadı. Onlar da Tazmış olacaklar ki, gemi. ye bindiler, (rota) yı verdiler, İzmir! dediler. Çok değerli (6) Oka bir de Alsan- oağı katarak (7) puvanla yerlerine vardılar, MUHAFIZGÜCÜ Resmi ödevleri çok önemli olan bu gençler spor sahasında ilk defa çık- tıkları okulla Rarşılaştılar. (İki) (güç) çarpıştı. (güçleri) be . rabere haldı, yalmız; (Galatasaraylılar) m lokallerini aç. tıkları gün onları yenmeye kıymadı- lar! Hem de misafirliğe sığdıramadı- lar, onların $ siyaretine iki defa kar. A lesamelrse Otoalaoramee 10-0 yendile Stutgart, 7 (A.A.)— Adolf ÜÜi stadında dördüncü w pan İtalya — Almanya millt n#, kımları arasındaki maç, Alman takımızım 10/0 gelibiyetiyle ndd’ miştir. Maçı bir Fransrz hâkemi etmiştir . Boks Yarı ağır düny8 birinciliği maç! İ yapılıyor ş j Berlin, T (A. A.) — w gi V ranar a recso anrrrosüöma S şılhık verdiler. =pıyvnıımm yapılması artik 4 5 puvanla merkeze döndüler. etmiştir. 9 HARBİYE GÜCÜ Alman şampiyonu Adolf % * Tâ (Harbiye) den (Galatasaraya) dünya şampiyonu Belçikali ; K Rot, 25 Martta Berlinde kadar geldi. Bir Galatasaraylı birinci le' de karşılaşacaktır. geldi. Yarış da bitti.. Geçenlerde, zenci boksör Coe Luiz. İğ in, Nevyork Gardende boksör Natan Man ile yaptığı maçı üçüncü ravndda kazandığını yazmıştık. Zencinin müt- hiş bir sağ krogesi ile yere düşmüş o- fi lan rakibi bir daha kalkamıyarak na. kavt olmuştu. İşte yukarki resim bu nakavttan â- hınmış çok güzel bir enstantanedir.