"“BRIN TARİHİ TEFRİKASI: 18 Savletile şehri ..;Anıh şevketlüâ efendimizin ömrtü l müzdad buyursun, kelime. g’:_h başizyan cinayeti haber verişi q“'ân çok müteeesir etti, mabeyin- kizan padişah: — Defol şuradan! Bir iradeyi yeri. ,.ıımtnnemçu Aciz sefii, yaltaklan - * Hay Allah belâlarımı versin!. %b“i— Tecssürünün şiddetinden elin. Bit İnci tesbihi bir kenara fırlattı, Btşe Adımlarla mabeyin dairesinden vek harenii hllmayıma çekildi. Hhr.' ür süvarinin elbiselerini alan %ywler akçam üstü divanhaneye %ü!hrdl. Orada bir toplantı yap- Ü u;fonn ellerine gazli —meşaleler aa Âli Kabulinin üniformasmı, Kabrlarını sırıklara gecirdiler ve 'ğm €ttikleri kanlı fener alayı ile qü:”hşa sokaklarımı, — Karaköyü, vhyı dolaştılar. iy Vn, millet, memleket, din, dev. h(ıl;“dimı baini alçak Al! Kabuk- t"kıı Tun işte setresi. Pabuçları.. Ha- iİbret ölsun! _S;o::“lrlylş uluyarak geceyarısına m_”hk sokak gezdiler. İhtilâlin | ”BU.uü deniz kuvvetlerinde bu .*umı ::;îdıymm yapılmasiyle geçi- * .« « Hlay başladığı srrada Taçoz ve a ÖTDİtO Mmühribleri, Azapkapı & tamirde bulunuyor, havuza n..::.n sabahı ihtilâl başladıktan Sizga © Gsller İstanbul sokaklarmda ederek tecavliz ve yağ. Ma'amıılı.rd.ı. Yolda rasladık- tlere: a gi! f *ktepli misin, alayir mı? rlar. Alaylı olanlara ğ )ğî::.erı'yorm, mektepli zabite V7 keş, ;_ &, bin türlü hakaretle ön. ’!7; “Arak götürüyorlar, ve yaval- '&5?' kenarda öldürüyorlardı. Za - Svlerinde kapanmış, bu vaziyet Si e;'::;—(:;çb(r yere çıkmamayı ter. HEnişlerdi hç Sam lYşlı!erin azgınlığı hemen bir İçinde karadaki deniz müles. k ç dö girayet etmiş, bahriye H_Ğ:*kl neferler, Kasımpaşa i. Ve Arasında uzanan deniz fab- hap, ıı""uı!ır-mzıı mürettobatı da Bapi e ete uymuslardı. Mayinirelilerin ötedenberi — hapisha- h“"" eden (Caminltı) da o K İsyana karışmış, muhafız ef. “)ıa!::"ğı kapılardan mahpoa bah - ?.hh:'m&en çıkmış, aylarca mah. l'!l.q &ran doğurduğu mahrumiye, " Mbeiy Ü azgın birer boğa savleti. q,"mlokımm dağılmışlardı. Ve Yağma her dakika bir ş:::' &rtarak devam odiyor, is- W'H her tarafı sarıyordu. ğ.ı &n havuzlar önünde yatan Nıhh" z destroyerleri de ma- h—"'nı:,.',',," Hsyanm 3 üncü aa. mürettebatı da başlan- kaldıkları harekote işti. kte gecikmediler. kb. Büvarsi Remzi kaptandı, khmkm bey de Tarzorda süvari % di İhtilâlin zavallr kurban, Yanı Süntevfik süvarisi AH Ka h—.ıq“:’"" kardesi çarkçı kolağası %m G6 avni destroyerin çark- * "rı%"" tamir için sabilde yi durduklarmdan ne süva- ü %h #1, ne de diğer zabitan SVouttu, Herbirisinde yalnız MÜOŞ SDİN Varçdır, M Röbetmi zabiti müllzim ev. 'W*“İ'le. Daha patırtenın Bemiy CPlikeyi sezan mitilâzim Ü Şam v Prakm gitmeyi düştün. -'N%“n Türk bahriyelisi gi- her şeyden üstün tutul. | zönden iki tabanca çıkardı, bunları co- Yazan: A, Cim YVosikaları veren: Donanma Komodorluğu Başkâlibi Binbaşı İhaan Nı!-ıha1l'ız efradın açtığı kapılar- tan mahpus bahriyeliler hapis- ten çıkmış, azBın birer boğa m sokaklarına dağılmışlardı ması lâzımgeldiğini bir namus borcu diye tanıdığı Için, her türlü tehlikeye kargı ölünceye kadar mukavemet et- meye karar vererek gemiden ayrılma. mıştı, 1825 senesi martının 31 inci salı günü saat 10 da Tagoz mürettebatı topluca nöbetçi zabiti Hüseyin Hüsnü efendinin kamarasına geldiler. Nöbet- gi çavuşu kapıyı vurdu. Bir sürü ayak sesinin kamarası ö- nünde durduğundu duyan Hüsnü efen. dinin yüreği boplamıştı. — Eyvah, bizimkiler de gürültüye | karıştılar! demekten kendini alamıyan | Hüsnü efendi, bu anda ne yapacağını düşündü. Yapacak bir şey yoktu. Kamara kapısının önünde lütfen ka- pt tıkırdatmak nezaketini gösteren mürettebat isyan vaziyetinde bulu . nurlarken ne yapılabilirdi? Hiç!... Hüsnü efendi bu düşünceyi yürütür. ken kapı bir defa daha, bu sefer da. ha giddetle vuruldu. Artık düşünceyle geçirilecek vakit kalmadığını idrak eden Hüsnü efendi ayağa kalktı. Süratle komodinin gö - ketinin yan ceplerine soktu, kapının dışmda homurdanan gemi müretteba. tını kargılamaya hazırlandı. Şimdi açrlacak kapıdan içeriye mü- rettebat dolacaktı. Bunların arasına KAILI Ayamedası VYayşennlar Ha verdi Bunların herhalde bazı istedikleri o . Tacaktı. Bakalrm bu istekleri yerine getirilebilecek şeyler miydi? Ya zabit arkadaşlarımdan bazıları . nm hayatıyla oynamak İsterlerse bu nasıl is'af edilirdi? Geminin süvarisi kolağası Şüikrü bey evinde bulunuyor, iki gündür de gemiye gelmiyordu. Refikasmın hâ - mile olduğunu önceden arkadaşlarıma söylemiş: — Ben hamil bitmeden gemiye ge- Temiyeceğim.. Demişti. Üç gündür ikinci Kaptan süvariye vekâlet ediyordu. Efrad ikinci kaptanı hiç sevmezler. di. Yüzbaşı rütbesinde bulunan Taşoz ikincisi Ahmet kaptanm lâkabı (Kara. bacak)tı. Sertliği, titizliği efrad ara. sımda Ürkeklik hâsıl edon bir zabitti Ahmet bey! O da gemida değildi. Çarkeıbaşı ko. lağası Hidayet beye gelince o, dün . yasından ziyade ahretle uğrasan, va- gifesindan artan zamanmi hamaz sec- | cadesiyle abdest ibriği arasında har, i cıyan bir adamdı. l | Kendi! işinin dtşımda ne etliye karı . Şırdi, ne sütlüye, hiç bir işta, çor . badaki tuz kadar bile onun dahli bu. lunmaz, parmağı görlilmezdi. Göminin makine mülrettebatı onu “evliya gibi adam!,, diye muhabbetle sayarlar, onim yanmda kötülük yap- maktan değil, kötü düşünce taşımak- tan bi'e utanırlar, kaçınırlardı. Deströyerin diğer zabit'eri .gedikli. lerdi. Gedikli zabitler nedense mülret. tebatla pek yüz göz olmuş İnsanlar. dı. Onlar da neferden yetişme değiller miydi, bahriyenin alaylı zabitleri ge- dik'ilerdi. Hüsnü efendi. kapmım arkasmda, elleri ceketinin ceplerinde tabancala . rm kabzasını tutarken, bunları gözö - tünden gecirm'şti. Bu sefer oda kapı- sma şiddetli birkâe darbevle vuruldu. Hazırlığını tamamlamış bulunan nö . betei xabiti, heyecandan titriyen sesi. ne mümkün Mertebe kuvvet vermeye çalışarak: fDenvamı var) (1) Ali Kabuli beye AR — Kabuklu | dömekle onun milalilman — olmadığına bir telmih yaptıklarını sanıyorlardı!. Günün meselesi l Devlet hava yollarımız tevsi edilmelidir Izmir - İstanbul arasında deniz tayyareleri işletilmeli ve halkı havacılığa alıştırmak için günleri tenezzüh seferleri yapılma!'ıdır Kış ve havaların fenalığı dolayisi- le tatil edilen Devlet Havayollacr — se- ierlerine pek cak.. yakında tekrar başlana- Bu sene de (Ankara — İstanbul), (Ankara — Adana) ve (İzmir — An- kara) arasında yapılacak olam Devlet Havayolları seferleri hakkında Nafia Vekâleti tarafındamn daha bazı yeni servislen ihdası düşünülmektedir. İşte, bu sırada ben de, havayollarrmız için bir kaç fikri ortaya atmaktan ken- dimi alamadım. Bütün dünya medeni milletlerinde olduğu gibi, Türkiyede de vaktin na- kit olduğu anlaşılmış ve bir kaç senc evvel ilk olarak Anlçeaİstanbul ara sında .tesis edilen bavayolu, yavaş ya- vaş, İzmir ve Adanaya uzatılmış bu- lunmaktadır . Fakat bence, bugünkü hava postala- rımız ihtiyaca kâfi olmaktan epey — u- zaktır. Meselâ (İzmeir—İstanbul) ara- anda Muünlazam Mavayolü ha Tâde elzem olduğu halde, bu sene de henüz böyle bir teşebbüse görişilemedi. Ü görülmektedir. Halbuki, İstanbul — Ankara yolu kadar, Izmir — İstanbul yolu da çok büyük bir ihtiyaçtır. Ankara — İstan- bul arası, trenle nihayet 14 saat sür- düğü halde, İzmir — İstanbul yolu 24 — 28 saatlik Üzücü ve oldukça kül- fetli bir yolculuğu istilzam eder, Bu yol, hava seferleri vasıtasiyle bir, bir buçuk saat zarfında yapılabilecek bir vaziyete getirilirse, o raman yol- cular için hem fevkalâde bir kolaylık olacak, hem de bu yolun hasılâtı, hava yolları torafından yapılacak masrafları kolaylıkla kapayacağı gibi, hiç şüphe- &İz bir hayli de kâr bırakacaktır. İtalyanlardan, Devlet Havayollarına geçen ve şimdi tamaenen muattal bir halde duran Büyükderedeki deniz tay- yâre tesizatını fasliyete getrmek — ve iki tane yeni büyük deniz yolcu tayya- resi alarak, İzmir limanmda küçük ve SNOT SYA yaz masrafsız bir is- tasyon tesis ete mek, bu fevkalâde ihtiyacın — kacşır lanması için kâfi- dir sarurım. Ezmir - İstan - bul hava seferleri tayyarelerin ine » ceği suların kuytu yerlerde — bulün- masından — dolayı havaların fe- na olduğu günler müstensa, e masrafsız bir istasyon tesis etmek, bu fevkolülle ihtiyacın karşılanması için kâfidir sanırım. İzmir » İstanbu hava seferleri tay- yarelerin ineceği suların kuytu yerler- de bulunmasından dolayı — havaların çok fena olduğu günler müstesna, kış mevsiminde de kiç inkıtaa uğramadan devsen edebilecektir, sanırım. N Daha uzun bir yol olan Ankara — İstanbul arasında bir yolcu için 38 lira gitip gelme ücreti alan Havayolları, İzmir yolunun daha kısa olmasına gö- re yolculardan alacağı para, ya bu miktarda, yahut ta bu miktardan aşağı olacaktır. İşte böylece vapur ve tren fiyatları- na yakın bir ücretle ve bir buçuk Bsa- âtte İzmire gidileceğini gören bir çok yoleuların hava yolunu tercih etmeleri muhakkaktır , Halkı hava yolculuğuna alıştırmak ve tayyareye karşı duyulan ürkekliği ta- mamen ortadan — kakdlırmak İçin de bir Ççok yenilikler yapmale, ve faydalı ted- birler almak taugünün en birinci ihti- yacıdır. Meselâ, yaz günleri,, stanbulda, Flor- tayyarelerinden — birkaçı.. ya ile Bursa, Yalova gibi yakın yerler arasında, Ankara ve İzmirde de bunlara benzer ucuz Üyatlı tenezzüh seferleri yapılırsa, bu yolda ilk büyük adım atıl- muş olur « Sonra, tayyare meydanlarımızı — bi- rer eğlence yeri haline getirmemiz de, bavacılık propagandası için hemeli y pılması icap eden işlerden birisidir. * Meydanlarımızda her türlü ko- “fOru havi, gazinolar, lokantalar, pir-dler yak pılmah, buralara gayet ui Z llm!ı nakil vasıtaları igle:lhıe]"'m' ŞEİ I?" taraltan eğlenirken, l-':k_ ufinfî" da tayyarelerin kalkışr .ıl.'—ımılm 'ıvo'rauk, © zaman yakınde n gonnz.dlğı için ür- B 4 bu âletlerin ne kadar keklik duyduğ" t tehlikesir * * Yöttta olduğuna inanacak- H K İşte b“'?k.vuiyeı başarıldıktan sönrsdır ollarımızdan tam Tandıman ki, hava y almamız ka” 0? Olecaktır. Bagüof Yüt Lenârada günde 200 uyyı"'l havalanır. İngiltere — Fransa, Ai Sya ve Rusya gi.hl havacılıkta '"wılidıe ileri gitmiş memleketler dai- böyle hareket etmişlerdir. Hem vatan müdafaası, hem de ik- tısadi noktalardan halkı havacılığa alış- tırmak için çok çalışan hükümetimizin Devlet Havayollarımızda da fevkalâde yenilikler yapacağı şüphesizdir, HABERCİ öi .i Za 4 Istanbul radyosu 8 MART — 1938 SALI 18,30 plâkla dans müsikisi, 19, Eminö- Dü halkeri neşriyat kolu namına — Nüsret Sala, 19 Memleket bavaları, Feryadi Hak- kı Aras, 19,80 konferans: Eminönü balke- vİ sosyal yardım şubesi samına: Doçent, Sabri Esat Siyavuşgil (Masallar ve çocuk ruhiyatı,) 19,55 Borsa baberleri, 20 klâsik Türk musikisi, Nuri Halil ve tarafından, 20,30 hava raporu, 20,83 Ömer | Hıza taralından arapça söylev, 2045 Ve- dia Rıza ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve hâlk şrkıları (saat ayarı), 21, j 15 Tahsin ve arkadaşları tarafından Türk müsikisi ve halk şarkıları, 21,50 orkestra, 22,45 ajans haberleri, 23 plâkla sololar, ©- Pera ve öperet parçaları, 23,20 son haber- ler ve ertesi günün programı, 23,30 son. arkadaşları