—6)— Bevoğlu - Lütlan: İyi bir kalbiniz, ince ve bassas bir ruhu: nuz vardır. Yaşınızı herhalde 25 den ek- sik tahmin etmiyorum. Zekisiniz ve çalış- maktan kaçınmazsınız. Çabuk inanmak ve çabuk bağlanmak kusurlarınızdan başlıca- Sıdır ve bu yüzden hayatia — gecirdiğinir veya geçirmekte olduğunuz sıkmmtılar var- dır. Ameli işlere kabiliyetiniç çok ividir. Alıngan olmak da size tavsiye — edilemez. Maddi vaziyetiniz de halen pek iyi olmasa gerektir, İleriye ümitli gözlerle bakmamak ftaşınız. Yaşama şeraitiniz de düzeltilmesi Tâğım kısımlar vardır. Açık adresinizle bu yazdıklarım hakkındak! enizi bil dirir ve tekrar birkaç satır — yazı ile eski imzalarınızı gönderirseniz site daha eltraf hi süreltle cevap verebilirir —61— Pangaltı, viçek. Oria boyda, orta bünyedesiniz. — Sizin de yaşınız 20-25 den ax değildir. Tabinten hayatın sizi memnun etmiyen — tarıflarımı hayal ile tamamlamağa istidadınız vardır. Kendin!ze Lilttan'dan daha çok — güvenl- yor ve onun kadar ilerisi için endişeli g8- Tünmüyorsunuz. Harketlerinizde pek dik- katli değilsiniz. Bir işi yaptıktan — sonra onda kusur da bulsamız, İşi tekrar etmek zühmeline kallanmazsınız. Biraz da inat- çısınız. Sirde de başkalarına iyilik etmek ve kimseyi incitmemek lemayülü vardır ve elbette çok iyidir. Daha Ffazla cevap al manız için size de (Lilllana yaptığım tav- siyeyi tekrar ederim. n —— MELLE : Gençsiniz. Boyunuz nihayet — orfatlır. Bünyece ortasınız. Sıhhatiniz iyidir. Tu- tumlu ve hesaplı olmağa istidadınız var- dır. Zekânız da muhakkaktır. — Herkese, istediği maameleyi bilirsiniz. Uysalsınız. Kendi noktai nazarlarımıza uymüsa — bile ÜTÜN tafsilâtile karakteri nizi; meziyet ve kusurlarınızı; sizi hayrete düşürecek kadar vazıh ve sarih olarak hususiyetlerinizi; tut- tuğunuz veya düşündüğünüz işte mu- vaffak olup olmıyacağınızı; nihayet beş farkla yaşınızı size söyliyebilirim. Bana bir gazeteden, bir kitaptan ve- ya aklınızdan yazacağınız dört satır- lik yazıyı; son aylardaki imzalarmız- dan ikisini gönderiniz. ———0 tiğiniz zamanlar vardır. ve böyle bir te- mayül karakterinizde mevcuttur. — İntiza- mı da sevmektesiniz. Valnız en büyük ku- surunuz, bir şeyi yapmağa karar verme- nizle yapmağa başlamanız arasında vakit yeçirmenizdir. Yanl çok zaman evvel dü- şünür ve daba sonra tatbika geçersiniz ki bu hayatta muvaffakiyeliniz için şayanı tavsiye değildir. Hafızanız da mükemmel- dir. Sarih adresinizle mütaleanızı bildirir- seniz tokrar görüşebiliriz. —— * Gümüşsanı Ş. Dinleç: Gençsiniz. İyi ve temiz bir — kalbinir vvar, Hayatla muvaffak olmak başlıca eme- linizdir. Buna rağmen istediğinize ulaş- mış değilsiniz. Bunun önde gelen se- bebleri şunlardır: t — İtiyatlarınıza fazla bağlısınız. Yeniliği çok istiyor ve seviyor fakat eski tesirlerden — ve âdetlerinizden kolaylıkla kurtulamıyorumuz, Hattâ — çoök defa farkında olmadan bu tesirlere ve &- lışltığınız şeylere tabi bulunuyorsunuz, ha- reketlerinizi, yaptıklarınızı inceden ince- ye tetkik ediniz, sörümün doğruluğunu an layacaksınız, Evelâ bu tetkiki yapınız ve sonra da lüzrmgelon vaziyete uyunuz, 2 — Calışkansınız fakat bu çalışmanız çok defa hesaplı değildir. Sadece çalışmak için de- #ll bir şey elde elmek için çalışmalısınız. 3 — Umumt malümalınızı arttırmalısınız. 4 — Bu yazdıklarım hakkındaki düşünce- Cevapları veren Profesör Sanerk Grafo oji ve Grafo netri mütehassısi —467— Bebek Yalıboyu N. S. 73: Genç olduğunuz muhakkak, Hassas ve alıngan bir tabimliniz. — var. İdesliniz de büyüktür. Ufak hedefler sizi tatmin etmek uzaktır. Cabuk müteessir. — olmağa ve bu mne teessürlere uyarak ani harekellerde bu lanmağa istidadınız vardır, Biraz ds ace- lecisiniz. Başladığınız işi çabuk bitirmek istersiniz. Kendinize itimadınız da fazla- dır. Bitirdiğiniz İşlerden ziyade başladı- ğınız işler vardır. Zekisiniz. Başkalarında kusur bulmağı daha çok — seversiniz. Bir az daha uysal olmağa ilitiyacınız kal'ldir. Muvaff: imağa nümzetsiniz, yalnız söy- lediklerime dikkat etmeniz şarttır. Bu yaz- dıklarım hakkında siz ne düşünüyorsu- nuz, bunu bilmeği çok isterira, —68— Humbaractoğlu: Hayatta mullaka muvaffak — olmak İs- tediğiniz muhakkak. Fakat biraz ihmalei, biraz Mübaliliğe kaçan bir — karakteriniz var. Dikkatiniz de — kuvvetlendirilmeğe muhtaçtır. Umumi malâmatınız da noksan dır, bunu da tamamlamalısınız. Cok ko- laylıkla çok takdir edilen bir zat olabilir. siniz, yalnız bunları tamammen — yapmağa müsalttir. Diğer bir yazı ile müracaat edi- niz ve sol elinizle yazacağınız yazıyı da gönderiniz. ” —69— M. Ö. No. 71 İstanbul: a Yaşınızı kat'l olarak tayin — edemedim, fakat befhalde 25 yaşından fazla bir yaşla olacağınızı tahmin ediyorum. Vücudunuz dolguncadır. ve şişmanlamağa istidi ız vardır. Yazıyı gönderdiğiniz siralarda: ve bundan evvelki zamanlarda kafanızı yo- racak bir hâdise olmuş olacaktır. Belki de son zamanlarda biraz dalgın ve unutkan- sınız veyahut büu Pal sizde uzunca bir ra- mandanberi vardır. Bu hususu bana bil- dirmenizi rica ederim, — bu tâkdirde size söyliyeceklerim vardır: Ameli işlere kabi- Hiyetiniz iyidir. Biraz inatçı görünüyorsu- nur, fikir ve kararlarınızda, düşünce ve arzularınızda ısrar etmek — huyunuzdur, Bu keyfiyette mutedil — olmalısınız. Diğer kargı ayaklanmış olan bütün Fransız a- silleriydi. Binaensleyh, bütün mesele başka bir şef bulmaktı. Düşes işte bu işe girişti. On beş gün müddetle hümmalı bir faaVyetle çalış- tı. Nansiye kadar gitti, bir gün Reims- de küldı; ve nihayet, büyük Üm tler ve sevinç içinde Parise döndü. Herkese cesaret vermiş, herkesi coşturmuş — ve mücadele heyecanı aşılamıştı. Şöyle düşünüyordu; — Vakia, Gastonu ele geçindiler. Fa- kat Gaston ne kadar zayıf olursa olsun, elbet bir iki ay daha mukavemet eder. O zamana kadar Rişliyö ölecek, bu za- vallı kral, bir manastıra çekilerek, du- alar mıtıldanacak, An da memleket'n hakiki hâkimi olacaktır ve ben de... Bu sözleri, Pariş yakınında bulun- duğu esnada kendi kendine söylüyor - du. Ve yeni saroyda kendisinin ne ola- bileceğ'ni düşündüğü wrada, bütün bu istikbalin, kendis ni tamamiyle lâkayt bıraktığını hayretle hissetti. Onun içinde neler olmuştu?, Yeni ta- Timat vermek üzere sağa sola koştuğu hümmalı devrelerde, kendi - kendisini #stiçvap etmemişti. Fakat şmdi anlı- yordu ki, bütümn bu suikast teşebbüsü, artık kendis'ni alâkadar etmiyordu. Ve bütün düşüncesini bu kel meler ihtiva ediyordu: Onu göreceğim! Ozaman gözleri kapanıyor, göğsü heyecanla inip kalkıyor ve ihtiraslı bir jestle, mevcut olmıyan âşıkına bir buse gönderiyordu. Şale neredeydi? Ne ya- pıyordu? Ona öyle geliyordu ki. Şale o- nu Paristeki ikametgâhında bekliyordu. O zaman, iht'ras düşün.elerinin av- detiyle, çırpınmağa başlıyordu. — Şimdi anlıyorum. Ben — sıri onun #çin, kudretli, âdeta kraliçe gibi kud- vetli olmak ist'yorum. Yeni haşmeti, baş döndürücü gğlmeeleri ve isimleri sırf içinmiş! Genç kadın, bu düşüncelerle, aşk içinde çırpınıyordu. Paristeki ikametgâhında, sontına ka- dar vazifesi başında kalmış olan — bir hizmetkâr, Flörideki hâdiseden sonra evin araştırı!ldığını ve o zamandanberi hiç kimsenin gelmediğini söyledi. Düşes te kendi kendine şöyle Cedit — Anlaşıldı.. O Şevernilerinkilerle beraberdir. Şimiğ her halde Rişliyöyü adım ödım taki'p ediyor ve beni Nantta bekliyor.. Bu sırada hizmetkâr da izahatına de- vam ediyordu; — Ancak bir kişi geldi ve madam 14 düşese bir mektup getirdiğlir söy- ledi, Düşes heyecanla: — Ondandır! diye mırıldandı. Nere- de bu mektup? . — Bu adam mektubu ancak madam 1â düşese verebileceğini söyledi. Tek- rar gelecek.. Günde üç defa geliyor. Bunun Üzerine, düşes, sabırsızlıkla bu ıvlamı bekledi ve bu adam iki saat sonra geldi. Bu kon'nyandı ve Marinin mektubunu getiriyordu. Düşes bu mek- tubu, sarararak okuldu, * Lüv'nyi! diye mıtıldandı. Ben bu iblisi düşünmemiştim bile. Bu adam beni seviyor. Çılgınca seviyor. Hanri, Lâüvinyir/n esiridir! Aman ya Robbim! Felâket onun başı üzerinde dolaşıyor!. Korinyant istiçvap etti. Marinin mektubu yazdığı günln üÜzer'nden gün- ler geçmişti. Şalenin hâlâ Bojenside bu- Tunmasına ilitimal verilemezdi. Buna tTağmen, Wç teredkllit etmeden araba- sına atladı ve Böjensi yolüna gitmek emrini verdi! Korinyan onu mütemadi- yen selâmlıyarak takip ediyor ve göyle diyordu; — Bin altın.. Madam lâ düşes her hal« retler içinde, olduğu yerde kaldı ve u- lür gibi bağırmağa başladı: — Ya benim b'n altınım!. , Sonra, Marin tarafından vandetilen Bin altının rüyalar diyarına karıştığını anlıyarak, yolun kenarıma oturdu ve ağ Tamağa başladı. . Brigit ne diyecek? Mektup elden git- tiği gibi, bn altın da gitti! Brigit ne d yecek? Aman ya Rabbim?. Bu ısfıraptan merhomete gelen düşe- sin hizmetkâer: ona yarım altm — uzat- tı ver — Hele bunu alın da.... Korinyan gözlerini sildi, ona yan göz- le baktı, sonra omuzlarını silkerek . ce- vap verdi; — Eh, buna da şükürl.. Bunun üzerine yarım altını aldı, pis bir meyhaneye girdi ve o kadar içti ki, eve döndüğü zaman, omuzlarına inen Sen — Lâbr âlet'ni, sarhoşluktan bis bile edemedi. . . TP Yi YA L y Bojenside, düşes dö Şevröz, Şalenin kama darbesinden henüz iyileşen hancı Fanar'ı buldu. Düşesin telâffuz ettiği bu Şale ismi üzerine, hancı âdta kö- pürdüyse de, avuzuna sıkıştırıdan — bir aç altın onu derhal teskin etti. Bunun üzerine Panar, kardinalır ve- « kasını hâmil olan Lüvinyinin, — hanı bir hapissme haline nasıl getire'ğini, Ma- rinin mahpusu nasıl kaçırdığını ve , ni- hayet Şalenin, kendisini nasıl yaraladı- ğint anlattı. Fazla bir şey bilmiyer- du: Mösyö dö Şale Blüa cihet'nde fi- rar etmiş, mösyö dö Lüvinyi de yarım saat sonra onun peş'ne takılmıştı, Düşes dö Şevröz, derin bir nefes al- dı. . Şalenin bu takipten kurtulmuş olaca. Şana muhakka knazariyle baktı ve ayni * susunda, içinde bir dı. mnf — 1018 v OTOMCBİR| sfuııg. f  Serbesr BZ KkAayYın O icabında susmağı ve hattâ — düş ü- | lerinizi ve bir de sol elinizle yazınızı da | söyliyeceklerimi müracantınızdan sonraya zün ve bi k gönderirseniz tekrar bir tahli) yapabtliı birakıyorum. Sei KARRAMAN RIZ OKRKURANMAN KİZ. 555 aa , di vi — — n kozkucnadı. İki şef vakia yakalanmış- onuan için, istiyorum., Çünkü orada en ide bin altını unutmazsınız.. Araba ha- | gün Blüaya giderek Şeverninin ikamet” decdı, Fakat küvvetli ve kalabalık olan yakışıklı, en fazla kıskançlığı celbeden rekt etmişti. Düşes deli gibiydi. Ko- gühına koştu. bir odru vardı. Bu ortlu, Rişliyöye © olacaktır.. Evet, bütün bunlat önün mnyan arabanm gittiğini görünce, hay Düşes, ihtiyar Şeverini Drueden alek fcele gelen bir mektup okurken buldik Şeverni mektubu. yarıda birakarakı düşesi karşıladı ve elini üperek '”” dedi: ' — İşte kasırga ortasında, bize gelef bir güneş! . Düpşes te tecessüsle sordu; — Kasırga mı? Ne münasebet?. Şeverri, masanın üzerinde bi olduğu mektubu işaret etti. Düşet :: remeğe başladı. Gözleri “karardı. mektubun bir Slüm haberi ıeudit*; Şeverni başını sallıryarak! Yd — Bütün plânlarınız alt üst ’d_ dnııı.dıü,pmıeıemuuol““ ! pensyenin düğünleri yapıldı! . — iç Düşes asabi bir kahkaha attı: Bi D, evvel, en korkunç bir felâket a00 ımııbum—mmaıbw':: tu. Bu haber, korktuğu haberdef © “, dar uzaktt ki, âdeta sevinç duYÜ” neş'eli bir tavırla; Cacumt. Dedi, bir aagün yaPi” da.. Bozulur da.. Ne çıkar?. Şeverni de gülerek: -—Nıyımnhdmııııı.dn'—î:l d! Sizi hiç bir şey korkutmYOT” iyef Gençilk! Gençlik! Eğer bü kadif — yi yar olmasaytlım, düşes, mul ? #izin şövalyeniz olurdum. * — Bu mektupta yazılar şeyler dar mı?, —Martteessüf, hayır! x’—: daha korkunçtur; Dehşet ;ın;lıdmîı"mmw- — Fakat bu panik'in sebeb'. | potf "' ' ' |