Be SVİÇRENİN köylerinde, bir delikarıyı göz koyduğu herhâh ia kendi hakkındaki noktaj- RI Öğrenmek isterse, onun ya - asmm penceresine içinde tek li olan saksı kor. Eğer kız saksı. a Sai Mörsa, erkek nişan yüzükleri. ia, en bazirlamalıdır. Eğer saksı diliyse, Aşık da reddedildi demek- Bitir k ie Pekkan köylerinde bir genç tzdan mukabele görürse ona, lar pek artistik bir halı örer, te, lardan beri devam eden bir Â- * Halılar kot'iyyen satılmaz, al- 8» olarak sakla. lerce sene evvel yaşanmış bir Magi MN hatiraşını taşıyan halılar ziya - lere İfharla teshir edilir. Bekâr. “vgililerine ördükleri bu halılar Mari enleri; ekesriya, etrafını ye mi 1$ ufak yürekli er teşkil edi bâzan da, kapısma kadar in - in bir ai, tir yol uzanan bir dağ klübe. Ni * Ağaç, bir demet çiçek, bir kan- a de bir demet buğdaydır. Fin. NE bekârlar bü işte kendi dağ- Miele otlarla boyadıkları iplik- nırlar, Bunlardan bazıları mü hahcıdırlar. ından yapılan küpeler : ıü bazı kısımlarında genç * herhangi bir siyoritanm kazanmak isterse ona ge- tak bir nevi kabaktan yapılma kü e «der. Bu minimini su ka- MM üzerine pek sanatkirane tak *P İşlenir, Sinyorita bu küpele. Mur tak #0 ağa çıkarsa evlenme ta- kv Un i Sim y , il madasında evlenme ça - KU r Mrlay sularında Yy Barib bir balığın göz yuşları- a, İsim gibi kullanırlar, Bu belı- a vi inden akan bir sevi suyu v. bü SP İçine koyarak yanlarında ta iy, iy kızları istedikleri deli- e *ndilerina bağlıyacaklarına £- “erler, NN " Amerikan cenubundaki Na- Sy leri düğünlerinde otlardan çü iy * Yemek pişirirler. Düğüne da ei eme ve kızlar tribirlerine ikram eder. alg, Onl arca birnevi kur yapma Vk Va ay, ağlak sembo'ti an da krizantem, ağk ve bağlı- tn Müdür. Japon delikanlısı kıza. Bm kabul ederse, delikanlı- "Bilisine bir krizantem verir e Seyyş İA bir erkeğin bekâr kal : eş İYete karşı bir cinayet olarak aim Kir. Delikanlının yazı ilerle- n, Li gi ilerden, müteşekkil . cemiyet İş ndan uzaklaştırır. Evlenme < “olan Kenç kızlar ondan kaçar- . itler sultanalı Nİ vale Papualr kızlar evlen - K. İleti, €vin yiyeceğini tedarikel ; ha Erkekler hemen hemen ai alar, Bunun içindir ki, Pas Pa yemek korkusuyla ür Mekten içtinap ederler ie ilerlemiş bekâr er- hepsini şişmanlar teş- ii m | Ni Mağz delikanlılar mtis- Saçlarma bakarak İ mânşi yani evlenmezler intihap ederler. Genç kızların o sırada sokaktan geçmekte olan ve hoşlarma giden bir delikanlıya hemen uzun saç. larını gösterdiklerine sik sık tesadüf olunur, Eğer delikanlı bu teşhirle a- lâkadar. olmuşsa, hemen durup saçı seyre koyulur. Hattâ ekseriya daha i- leri giderek onu . parmakları arasina ahır. ve ttpkr bir'kuntaş muayene edi- yotmüş gibi müâyene eder; Saçı ince ve güzel olan kızlar, adaların en gü- zel kızları olarak telâkki edilirler. Ve'en evvelonlar koğa bulür. Hayat özü Cenubi Amerikada, Amasok nehri kenarlarında yaşıyan yerlilerin mua. şakası da pek gariptir. Genç kizlar ararottân yapılma ve yerlilerin Gla » “Hayat özü;, dedikleri'bir HARER'— e ilam postası Muhtelif milletlerde ilâni aşk tarzları kârlığı cinayet | İ Savan rem ieket HISs, AŞK ve IZTIRAP ROMANI <istanda delikanlının yaşı Iler.ledikçe evi Ve genç kızlar kendisinden yüz çevirir Yeni Ginede, kız'ar . evlendikten sonra evin yiyeceğini: tedarik vazilesile mütelleftir; kocaları çalışmaz. Bunun öçndir ki, Yeni G ne kızları, ço'x yemek yer korküsile şişman erkeklerle yemeği ağızlarında çiğnedikten sonra ! sevgililerine yedirirler. Afrikanın Skilluk' kabilesi gençleri ava gitmedikleri vakitler bütün za - manlarını saçlarına hasrederler.Kı - varcık; sert saçlarını şapkiya benziyen birtakim garib şekillere sokarak böy- lelikle kabilenin yetişmiş kızların hoşuna gitmeye > çalışırlar. Saçlarımı istedikleri şekle koymağa muvaffak olân delikanlılar, kuvaförlerinin bö . zulmasindan'o kadar korkarlarki; ge- celeyin enselerine yuvarlak bir odun koyarak uyurlar ve saçlarını kat'i; iyyen bir yere .dayamazlar. Delikanlıların fantastik saç tuvaletleri kızların pek hoşuna gider ve saçına eh mahirane sekli verebilen delikanlı istediği. kızın kalbini kolayca kazanabilir, AÂlmarlar, vk 9 tüyimre atabilecek öeh yükte 4 kfüli bir angara, vesimde yördüğünlüz gibi zi tayyare meli etmenin kola yin bulmuşlardır dl | miyon ona emi yardım. e. ileride rahat etmeleri- Nahleden: SUHLEYLA ŞEFİK —ği5 Ferldin hiçbir hareketi öakisinden farklı değildi. Nerminden eskisi ka- dar uzak kalmayışı, oda güzel öser- ler okuyuşu da hastalığına bürmet ettiği içindi. Nermin bu Huşusta hiç bir ümlde düşmüyor, her $eye rağ- men onun bu çok tevdiği arkadaşlı | Emdan da bir gün'malırım kalıca- gıni biliyordu. e Ölen, çocuklarından. neğliren buh- sodiyorlardı. Bu sukutulüayal daba çok yeni olduğu için onu tazeleme- ğe kuvvetleri yoktu, Dilbarsu uzun müddet yalnız kalarak konuşmadık- | ları zaman biribirlerine söy lerieden | hep ayni hatıraları düşünüyorlardı. Ağustosun çek sicak günleri, Ner- mini yorarak, Sevimi o büsbütün za- | yıflatarak geçiyordu. Son günlerde Refik de geldi. Uç haftalık bir boş zamanımı Hikmet paşa Köşkünde geçiriyordu. O, güzel, zeki, ciddi fu- kat sakin ve hayali bir gençti. - Kız kardeşlerini çok gerer, Nerminin her itirazını kabul ederdi. nç (Kadın da kendine yakın bir kardeşe Kavuş- Yuğundan pek mennun - görünüyor” du. Misafirlerlle otururlarken. yap» uğı beyaz ipok esvabın . üzerine bir çiçek işliyordu. Öteki arkadaşları da çalışıyorlardı. Hamdune hanımın o kizi Sabiha ile Refik beraberdiler, Hattâ Hatice Münevver hanimefendi bile Nermine | “biraderiüizin bü geüğ kizdan höş- | andığını zannediyorum. Fakat Rız zengin değil, (Refik de onu.rahat ettirebilecek bir mevkide değil,, de- mişti, Onların biribirlerini beğendik lerinin Nermin do farkına varmiştı. Refiğin hareketinden bir gün evvel Nermin Feride bundan 'bahsetti; O da hemen cevap verdi: — Ben de anlıyordum. Bu izdiyaç hiç de fena olmaz. Sabiha biraz ha- vailiğine w düşündüğünüzden fazla elüdidir; Yalnız servetleri kâ- fi değildir. ne. öge bu kizı-beğer kadar, Dİ temine çalışırız. Nermin hızla cevap verdi; —.Ne kadar iyisiniz Ferid.. Ferit bu sözleri işltmiyor gibi gö- ründü. Sonrâ yüzü biraz — gerilerek salondan çikti. Ayni günde Refik kız ; * kardeşile yalnız kaldığı bir.zamanda ona Sa- bihadan bahsetti. Onu seviyordu, sevdiğini de bugün Sabiha bahçede çiçek toplarken anlatmıştı. Kiz kardeşinin yântw 1 beyâz ve büyük ellerini Koltuğa da- | yıyarak ona doğru eğilmişti. i Nermin devam etti: , >> Biz bunu evyelden keşfetmiş- ! tk, Bü sabah Pertie de Konuştuk. | | İ oturmuş, Güzel eliyle “Kardeşinin “ Kumral | saçlarını okşndt. —.Mademki-banas emniyetin var. Bu mesele hakkında daha ciddi bir surette konuşuruz. Rotik gülerek kardeşini işler daha fazla eğildi: — Seninle Ferit gibi iyi bir kurmamızı temeyui ederim, Genç kadın hafifçe titredi. Gözle- | rindeki hazin manayı göstermemek için bir niğddet kardeşine bakmadı, irayretle'düşürüyordü: “Sahiden bizi uzaktan görenler me- sut muyuz zannediyorlar acaba?,, agi Refik gittikten sonra Hikbiot paşa köşkünde,Nermin ve Sevim igin bir tebililihava İâzımzeldiği - - mevzuu bahsoluyordu. Nermin istemiyordu. Maddi ve manev! bir ” halsizlik onü seyahat etmekten — korkutuyordu. | Fakat Ferid ısrar etti. Uektorla u- | zun uzun konüşmuşlafdı. o Döytor: | “Çocuğunun ölümünden son&a belli etmek İstemediği birüzüntü onu çök yoruyor, Onu meşgul etmek, eski sıh hatini yerine" getirmek lâzrm.., de- mişti, Nermin bu seyahate kendisinden fazla kardeşinin sıhhati İçin razı ol du, Doktör seyahat tavsiye dtmişti: Verit sordu: — Nereye gitmak istersiniz? Ital- Ya sahillerinden birini mi - intihap «delim. Yabut Mısırı mı görmek is- | tersiniz? Mademki Forid de Feridenin va- | tanıma onü götürmeğe razı oluyordu © halde bu teklife red cevabı veri- lsmezdi: — Mısırı görmek İsterim, . dedi. Şimdiye Kadar.tesadüf öttiğim man- zaâralardan çok başka bir şey ola- caktır, öpmek aile Yerit arkadası Fikrete (mektup yazarak tafsilat İstedi. Kıza bir za- man sonra aldığı cevaptan çok mü- him malümat elde etti, Fikretin Karısı Hikmet paşa zade Feride kendisinin Dulakda ufak bir evini de tavsiye ediyordu. “Mevkii fevkalâdedir. Havası da tabii çok te miz; yalnız balık tutmak, gezinti yapmak ve ava gitmekden başka bir eğlence bulamıyacakaınız.,, diydr- dü, Nermin sevinçle cevap verdi! — Tamam İstediğiniz gibi kirhte- siz bir yer! Ferit bu teklifi kabul ettiğini ar- kadaşına bildirdi. e e Nermin bu sabah penceresini aç- tığı zaman (oilk defa olarak NI gördü; bir gün evvel geç vakit gel- dikleri zaman serin bir rüzgârın &ö- tirdiği su kokusu Kiesetmişlerdi. 1s- te bu sabah onu bütün o sükünetiile karşısmda görüyordu. Bitmek tüken mez hareketlerile kıvrımlar vücuda getiren küçük dalgacıklar (o güneşin #lyası altında parlıyordu. Nermin kendi kendine: — No kadar güzeM diyordu. Arkasında duran Ferit ilerliye- rek balkonun parmaklığına dayan- dı, Rüzgür onun koyu (Okumral sag- larmı, sarı yüzünü, düşünceli gözle rini okşuyordu. Karısının sözlerine cevap verdi: — Hakikaten barikulâde bir şey. Sizin buraları beğeneceğinizi zaten tahmin etmiştim. Gözlerini Nilden ayırarak karjsi- na çevirdiği zaman nazarları biribir lerine tösadüf etti, Sanki dalgaların şeffaf parıluları Nerminin koyu'ma» vi gözlerine aksetmiş gibiydi. Ferld'titriyerek; -— Bu sabah gözleriniz renginde.. diyebildi. Sonra sustu. Fakat Nermin Feri- din gözlerinde şimdiye kadar te#i- düf etmediği bir'mana gördü. Ferit bü güzel kadına karşı duyduğu hiş- lerin, düşüncelerin hiçbirini belli et- emmişti. Fakat bugün mukavemet edemedi. Nermin kendisine her 7a- man sakin öazarlaria bakan bu si- yah gözlerdö bu sefer muhabbet ve takdir hissetti; Birden kalbi sevinç- 4 doldu, Sonra gene gözlerini Nil çevirdiği zaman düşünüyordu: “Belki çok çabuk Oo ümidimi kes- tim.,, Damarları hızla atıyor, yeni- det hayata girdiğini zannediyordu. Evlenddikten sonra birkaç ay içinde duyduğu ümidi buldu. Günler geçtikçe Feridenin hatıra- sı siliniyordu; Feridin yanında çok güzel olen Nermin vardı. Terhalde Nermin “ötekinin; 2aptettiği yeri tutâcaktı. Bu yenlümit bütün ilâçlardan faz- la tesir etti, Birkaç gün içinde genç kadın büsbütün değişmişti. Artık da» ha çevik yürüyor, Sevimle (beraber çiçeklerle süsledikleri küçük eve sık sik gidip geMyordu. Evde" kalmağı her şeye tercih eden Belkis hanım w- zun zaman İstirahat (o ediyordu. İki kız kardeş otomobille goziyorlarâr. Ilk günler Ferid'de onlarla beraber geliyördu. Fakat sonra balık tulma- ga, nv nylsmağa o kadar büyük bir heves duydu ki yemek zamaniprın- dan ve geceden başka hiç eve gele- miyordü. Nörmin mahzen oldü. “Benden kâçıvor.; diyordü. Fukat bu ; sefer netret ettiğini aklına bile-getirmedi. Bazan da: “benden korkuyor,, beni sevmekten korkuyar mu, #ebebi ne- dir? bilmem. Öğrenmem (Jâzım, Hakkım olan bu &ş$lü bamâ vermesi- ni istiyorum... diys düşünüyordu. Sarjım'de hava :- 'değiştirdiğinden k memnun: görünüyordu. Hergün eden sonra ikti kardeş evden çıka- rak uzakleşıyorlardı. Nili, obazan sakin bazan coşkun Oo karsrlarında görürlerdi. Sevim Nil “Kkenarmdan topladığı kabukçukları ablusına pelirir. sonra kuşların uçuşunu sey- roderdi; Nermin de.renkleri'daima değişon kâh yaklaşan kâh. uzakla- san dalrasıklara bakarak uzun ha- yalâta dalardı. Ölen çocuğunu, gizli sukutu hayalini, Feridin Tâkaytliğt karsısında bile hissettiği ümidi 'dü- şün&rdü. Kendin! bu kadar sevindi- de göremedi, Acaba bir lâhza (İçin hasıl olan bir takdirden mi ibaretti.? Güzelli#inin hükmü, ince ve derin rühünün tesirile o ölen kadının ha- yülini silemiyecek miydi? (Devami var) tıpkı NİL ME taks vey