25 Şubat 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

25 Şubat 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Genç bir yaştasınız. Yaşınız mutlak surette 20 den azdır. Henüz neşvüne- ma devresindesiniz. Boyunuz uzun gö, | rünmüyor, Fakat muayyen esaslara riayet etmek şartiyle boyunuzun uza- ması mümkündür. Bu hususzla alâka- dar olduğunuz takdirde yapılacakları benden veya bir doktordan sorabilirsi. niz. Muhitiniz - ailece - iyidir. Uysal olmağa istidadınız. şayanı kayıttır. Hariect tesirlerle bozulmadığı takdirde bu huyunuz normal bir inkişaf göste, rebilir. Yalnız hodbin olmaya da tema- yülünüz mevcuttur. Kararlarınızda mü tereddid olmanız ihtimali çok kuvvet- lidir, bunu gimdiden önlemelisiniz. Ze. küânız iyidir. Hayatta muvaffak olmak için lâzimgelen şartları esas itibarile baizsiniz. —1 - 0.D. 1267 Gençsiniz. Boyunuz herhalde uzun Yeya uzunca değildir. Orta veya ortaya yakın bir boydasınız. Bünyece gişmün- lamağa istidadımız fazladır ve halen G2 orta bünyede ve şişmancasmız. Ça- lışmayı istirahati mümkün kıldığı ve buna imkün verdiği — için seversiniz. Yeme ve içme işlerine alâkanız ve dikkatiniz vardır. İyiliği sever, başka. Tarını memınun edebilmekten ayrı bir zevk duyarsınız. Hükümlerinizde hü- Gdiselere-istinat edersiniz. Kararlara 1- sal edocek dilşüncelerde aceleci değil. siniz. Parça parça düşünür ve top- tan bir hükliim yerine parça parca hü- kümler verirsiniz. Bu itibarla seri ka. rarlar iatiyen içşlerde muvaffak olmu- ÜTÜN tafsilâtile karakteri- | nizi; meziyet ve kusurlarınızı; sizi hayrete düşürecek kadar yazıl ve sarib olarak husüsiyetlerinizi; tut. tuğunuz veya düşündüğünüz işte mu- vaffak olup olmuyacağınızı; nibayet beş farkla yaşınızı size söyliyebilirim. Bana bir gazeteden, bir kitaptan ve- ya aklınızdan yazacağınız dört satır- lik yazıyı; son aylardaki Imzalarınız. dan ikisini gönderiniz. —— Z nız şüpbelidir. Fakat buna mukabil so- Bukkanlılıkla yürüyecek işlerde de kıymetiniz yüksektir. Tutumlu değil, siniz. Sizde itiyadım da tesirleri büyük- tür, İlk alıştığınız şeylerin tesirlerini kolay kolay terketmemektesiniz. Her- kese benziyor görünerek orijinal ola. bilmek, en büyük muvaffakıyettir. — 452 — Beykoz 2320 Arif: Gençsiniz. Yaşlnız 20 etrafında ola- caktır. İyi ve saf bir kalbiniz. vardır, Haddi zatında zekisiniz. Fakat zekâ- mnızı, kâfi derecede işletmiyorsunuz. Size en büyük taysiyem: zekânızdan hakkiyle istifadeye alışmanızdır. Çün. kü yazınızdan çıkardığım en büyük eksiklik budur. Bir de başkalarına ça- buk açılmak, hayatınızı, düşünceleri - nizi, arzu ve dertlerinizi kolaylıkla söyleyivermek tabiatınız vardır. Bun- dan da kat'iyyen vazgeçiniz. Bana yaz- | muış olduğunuz dört satırlık mektupta hicbir fazlalık olmadığına göre bu hu. yunuzu nasıl anladığıma belki gaşar. sınız. Fakat grafoloji bir ilimdir ve yazıdan bu nevi hakikatleri anlamak gok mümkündür. Umumi malümatmızı da artlırmanızı tavsiye ederim, İçki i- gçen arkadaşlarınızdan da mümkün mertebe kaçmız. Ve birkaç ay sonra tokrar müracaat ediniz ve şimdiden bu Cevapları veren ! Profesör Sanerk Grafo'oji ve Grafo netri mütehassısi tahlilim hakkmdaki düşüncelerinizi bildiriniz. *00 > P. E. Boyazıt: 4 Arkadaşlarınızm hakkı vardır, Ev, velki yazılarınız elimde olmadığı için evvelce nasıldınız, 'buhu bilmiyorum, Yalnız gönderdiğiniz yazınızdan dal - gınlığınız veya bütün gayretinize yağ- men dikkat zaafmnız anlaşılmaktadır. Yazılarınızdan birkaç tanesini gönde . rirseniz, size bunun sebehin! de #öyli. yebilirim. j —1 — Ankara, M.T, T.: Evveloe size gazetede hangi numa- ı ra ile covab verdiğimi yazmadığınız | için evvelki yazdıklarımı hatırlama . dım ve bunnula beraber son gönderdi- finiz yazmın tahlilinden çıkan neti- celeri bildiriyorum. Bazı kimseler var. dır, evvelğ düşünürler, ve sonra ya » parlar, Bazıları da evvelâ kışmen dü- şünürler ve sonra yaparken düşüncele. rine devam ederler, siz bu ikinci nevi. desiniz, yani hareket haline geçtikten sonra daha iyi düşünürsünüz. Bunun bazı — netlesleri — gun » lardır: Parça parça karar vermek ve fakat kararlarınızda hâdiselerin seyir ve inkişafıma dikkat etmektir. Bu hal mütereddid veya müteenai kimselerde göze çarpar, Çabuk samimileşmeğe is- tidadımız vardır. Cali hareketlerden hoşlanmazsınız. İstediğinizi ve düşün- düğünüzü söylememek sizi sıkmaz, Bundan bhazı zararlar görmüş olma . nız muhtemeldir. Hareketlerinizde a. celeci, tesir yaptığınızı da tahmin edi- yorum. Boyunuz uzuncadır. Yaşınız 25 ten az olamaz. İyiliği #even rubunuz şayanı tebriktir. Daha uysal olmanızı da temenni ederim. A ÇANA GENE !ı'ıwıv BilDİR. RİM u6 KAHRAMAN KİL Korinyan büyük hir heyeçan içinde bağırdı: — Bilhassa, Raskas! Onun bir ipin ucunda nasıl sallanacağını cidden gör- mek isterim. Korinyan, bunun Üzerine Şevrözün ikametgâhrma gitti, Brigit de Tranka- velin odasına çıkarak, oradan Annal- sin ikametgâhını gözetlemeğe başladı. Bu iki meşüm mahlük kendilerile bera ber ölümü de sürüklüyorlardı. AM e YK yti BÜT u tt ll PU Verdür, Trankövelle Molüsün kendi sini yalnız beraktıklarmı görünce, ka- pıyi İyice kapadı ve bu garip vaziyette kaldı. Şunu söylemek lâzımdır ki Ver- dür yalnız sarhoşluğun tesiri altında değil, aynı zamanda başka bir düşün- cenin tesiri altında da bulunuyordu. Sandığı muhafaza etmek istiyordu. Bu mun bir mecburiyet olduğunu kafasına iyice yerleştirmişti. Aynı zamanda şu- nüu da söyliyelim ki, görü gü kıdar fazla içmiyordu ve Trankavelin dediği gibi orada bir aylık değil fakat ancak on günlük şarap vardı. Acçıktığı zaman mütbiş — gürültüler, yapıyor ve Montaryol ona yiyecek ge- tiriyordu; bundan sonra Verdür - tek- rar odaya kapanıyordu. Trankayci, ilk defa bu — gürültüyü görünce şöyle dedi; — Bu dçliyi açlıkla yola getirmek Tizımdır. Pakat Molüs Montaryola, delinin yemeklerine İtina etmesini söyledi. — Fakat, çanım, artık bu işiş bitme- si İâazmdır. Molüs düşünçeli bir tavırla: — Evet, de — Peki azizim Kont, ne zaman? —- Verdünlün can; isteliği zaman. Artık bundan bahsetmiyelim. Verdür böylece, eski hayatme de- vam etti ve, on beşinci günü bütün şi- gelerin boşalmış olduğunu hayretle gördü. Her taralı aradı taradı ve niha- hei . Ka yet hakikati olduğu gibi kabul etmek petburiyetinde kaldı. Bu on beş gün geçtikten sonra Verdür üç gün müd- detle, içtiği şaraplardan müteyellit sar- hoşluğun tesirinden kurtulamadı ve bu üçüncü günün nihayecinde de, aşağı yukarı tabli addedilebilecek bir vaziye te geldi. O akşam, saat sekize doğru Montaryol ona yemek getirdiği zaman kadehini doldurarak bir hamlede içti- ğini gördü ve hayretle bağtırdı: — AL, Şimdi de sıra beyaz şaraba mı geçti? R Verdür de şu ceyabı verdi; — Hayır, bu beyaz şarap değll, e- gdur, — Su mu? — Evet, kalfa, hadi çimdi git ve be- ni düşüncelerimle başbaşa bırak. Beş- şen bu gece pek güzel ve yakışıklısın. Filhakika, Montaryol, Verdürün yan gözle süzdüğü çok güzel bir kostüm giymişti. Montaryol çkilip gitti. Verdü vye gelince, o da koltuğunu sandığın yanına çekti, bu koltuğa iyice gömüle- rek yotmağa hazırlandı. ve aynı zaman da mırıldandı: — Kalfa bu gece neden böyle yakı- Şikli olmuş, acaba?, LIN GASTON d'Oşlcan Matmazel ök Monpansye, Şalemin tevkifinden bir gün sonra Nanta gek di, Bu hikâyedeki ehemmiyeti büyük olmadığı için, bu genç kızdan fecla bahsetmiyoruz. Onun Rişliyöye körü körline itaat e.mesindeki — ârşiller de şayanı ehemmiyet değildir. Yalnış gu- nu söyliyelim ki, bu genç kız bir şa- manlar peder Jozefin tesiri altındaydı ve bütün sırlışını ona açmıştı. Onun vurudundan yarım saat sonra, kraliçe de Nant çatosuna gizdi. Onu gören kral da tehdit ve kin dolu bir te. besslnle gülümsiyerek şöyle dedi: — Nihayet gelebildir, madam! « ik llli üü a) ds a K el d KAHRAMAN EKIİZ Kraliçe de, hiddetinden titriyen bir sesiç cevap verdi; — Majestejerinin emirlerine — itaşt ettim, Majestelerj Jütfen bana İzah ederler mi, beni niçin. — Bizi niçin çağırdım, öyle mi? Ca- Tam pişin kardeşimin düğününde bazır bulunmanızı istedim. Ve kra) korkunç bir kahkahayla ilâ» ve gttiz —Çünkü gihayet siz de ailedensiniz, madam. An d'Otriş bu çeyabı. bekliyordu. Fakat gizli siyasetinin —oltüst olması demek olan bu badisenin katileşmesi üzçrine sararmaktan kendini alamadı, Kral devam etti; — İyi düşünün, Bu merasimde ha- tır bulunmanız lâzımdır. Eğer —bunu reddedergeniz, kim bilir aklıma geler gelebilir? An d'Otriş, bütün hiddet ve istihka, rına rağmen, hakiki düştincelerini mey dana çıkarmadan konuşamayacağını anladı. Bütün haşmetile doğruldu, is- tihfaf dolu müthiş pir nazıxla krala baktı ve çekilip gitti. An d'Otriş dışarıya çıkar çıkmaz, Rişliyö kralın bulunduğu salona girdi. Belki de her şeyi duymuştu. Yanında, gehresi ağpsarı kesilmiş olduğu halde, titriyen Gaston d'Anjuyu da getirmiş- ti, Fakzet onu, kzalın bulunduğu salon dan ancak kadife bir perdeyle ayrılan bir odada bıraktı. Kardinal içeriye girer girmez: — Bir, dedi, krala ehçimmiyetli ba. zi şeyler anlatmağa geldim. Fakat gö. rüyorum ki Majesteleri bişaz heyecan içindedirler., On üçünecü Lüj boğuk bir sesle ce. vap verdi; — Kraliçeyi gördüm de ondan! — Kral, bir iki saat sonra gelmemi isterler mi? “*On üçüncü Lüi kendisini bir koltu- a attı, kendisini teskin etmek istiydf” :ıuı gibi bir müddet sea îlil""l şonra, solgun çehresini kaldırarak #ö7 le dedi: iç İrA — Mösyö, bususi feflâketler, bir M ln devlet işlerile meşguliyetine 7? olamaz, Binaenaleyh, derhal j lirsiniz, — Malem ki kral emrediyor: "; söyüyeyim ki, krala karşı Pariste bizi kaşt bazırlamak istiyen v“'“:'w | Nanta kadar takip ettiler, Vi gee Burbonun tevkifleri onları :W#.“ şet içinde bıraktı. Fakat şonra Ü .e toplandılar ve projelerini tahakku” ; ( tirmek Dzere Nanta geldiler. YÜY kudar varlar Hiddetinden kudumuş bir hale Ten kral bağırdı; « İsimlerini biliyor Ü—”u:.wf — Birgoklarının isimlerile - Pölligor nerede yakalanabileceklerini Ğ* K tik bu iş bitmelidir! ..W — Sir, kâli derecede kuvvatli Çlenir Eğer bir çarpışma olursa ri Alyahimize dönecek ve % yadan sağ olarak — çıkamAYT Öiçgut Böyle açıkça konuştuğum İS? istihana ederim Bir. — ’:: On ü Li hayi kaldı. :înı:lnc( da, bütün ”.,“"" Vandomun intikanıtir göyl' ayaklanmağa hazırlandıRU W"a güzetile onun maneviyotil! k devam etti. — Kral da dehşet içimde 'M bordu: "“.5'? — Şu'halde ne yapmak . Rüşiye gerkşiyefek ı;';"' — Sir, dedi, Fra y ve Tirarileri ı:ıü-k;t eder. hicAf den galip olalım. Bu eti * gdelimi ” inde kaçmağa meebur ği k_mı,nnıpliPM Z

Bu sayıdan diğer sayfalar: