3 deniz devleti arasında APONYA hükümeti, İngiltere, Amerikxa ve Fransa tarafından Ayrı ayrı notalarla sorulan aynı suale, bu Üç devlete tevdi ettiği ayrı ayrı no- talarla aynı cevabı vermiştir: Japon. ya, deniz inşaatı hakkındaki sırlarını ifga etmek için bir taahhüd altına gir- mediğinden suallere müspet cevab ver. mekte mazurdur. Japonyadan büöyle bir sualin sorul- masını istilzam eden sebeb malümdur: İngiltera, Amerika ve Fransa, 1922 Vaşington muahedesinin müddeti bite- ceği sıralarda imzaladıkları bir muka- vele ile 35 bin tondan daha büyük harb gemisi inst etmemeği ve deniz silâhla. rı hakkında biribirine malümat ver- eği taahhld etmişlerdir. Yani Va. gington muahedesinin kemiyet hakkım- |7 daki hükümleriyle artık bağlı kalama- makla beraber, keyfiyet üzerinde an » | Yoşmışlardı. Japonya ne keyfiyet, ne | de kemiyet noktasından bağlı bulun. madığından istediği bacimde istediği miktar harb gemisi yapmakta serbest kalmıştı. Japonyanm keyfiyet itibarile bağlanmak istememesinin sebebi, ke- miyet noktasmdaki müsavat hakkının [ nglltere ve Amerika tarafından tanın. |? mak istenmemesiydi. Vaşington mu - kavelesi, Amerika ve İngilterenin beş niâpetine karşı, Japonyaya Üç nispot tahsis etmişti, Japonya, hacim nokta- sından, bağlı kalmak için İhgiltere ve Amerika ile müsavat istedi. İngiltere ve Amerika ise, daha küçük bir danan- ma ile uzak garkı hâkimiyeti altına a. Tan Japonyanın milsavatını kabul ede- cök olurlarsa, kendi denizlerindeki em. niyetleri de tehlikeye düşeceğini dü- gündüklerinden buna yanaşmadılar. Japonya da serbest kaldı. Ancak İngiltere, Amerika ve Fran- sanın. giriştikleri taahhüd icabı, otuz beş bin tondan daha büyük hacimde Bemi Inşa etmemeleri için bu kayıtla bağlı bulunmayan Japonyanım da bü- yük hacimde gemi insa etmemesi lâ. zımdır. Halbuki son zamanlarda bu u- zak şark devletinin, otuz beş bin ton. dan daha büyük harb gemlleri insa et- mekte olduğunu bildiren şaylalar or- taya atıldı. İngiltere ve Amerika da yeni deniz insaatı için millet meclisle- rinden tahsişat aldıklarından gemi bacimlerini tayin edebilmek için bunu Japonyadan resmen sormaya karar verdiler. Fransa da ayni taahhüd altı. na girmiş bir devlet sıfatiyle bu te - gebbh'ise iştirak etti. Bu hareketin milş. terek bir teşebbila manasına - delâlet etmesi İçin her üç devlet de itina gös- terdiği halde, sualin ayni zamanda $o- rulması, Japonyada böyle bir tesir bı- rakmıştır. Hele cevab vermek İçin gu. batmın yirmisine kadar mühlet verilme- si, Japonyada U'timatom telâkki edil. miştir. Japonyanm Borulan — sua!'lere katezorik ve hattâ sert cevab vermesi bundan ileri geliyor. Japonya bu cevabiyle bütün müza - kere kapılarını kapamış gibi görünü- yorsa da deniz silâhları meselesi üze- Tinde üç devlet arasında bir uzlaşma. ya varmak imkânları bilebültün orta- dan kâ'kmıy değildir. Filhakika Ja. ponya hükümeti bir taraftan kapıyı kapar gibi görünüyorken, diğer taraf- tan bazt salâhiyetli Japon amiralleri, İngiltere ve Amerika ile müzakere ka- ptamı açmaya galışıyorlar. Bu amiral- lerin sözlerinden anlaşılar şudur ki Janonya, İngi'tere ve Amerika ile re, kabete girişmek istemiyor. Büyük ha- cimde gemi İnga etmeği, kemiyet nok. tasındaki müşavatmı tanıtmak için bir tasyik vasıtası olarak kullanmak istiyor. Hattâ bugün büyük gemi İn- ga etmeğe başladığı kat'? olarak ma- l € HABER : — Ağgm Dostamt Yolcu ve otobüs kevalamascısı | Şohir içinde otobüs seferleri baş- İ hıyals bir hayli zaman geçtiği haldı iki nokta alâkadarların nasarı dik- katini celbetmemiş bulunuyor. : 1 — Otobüs büetçiterinin ve kon- Ti trol memurlarının kıyafeti, 2 — Otobüs durak yerleri. Bir otobüsün, gördüğü iş itibarile E bir tramvaydan, bir Akay vapurun. ğ Tan farkı nedir? O da diğerleri gibi, lî âmme hizmeti olan nakliyat işlerin- E de kaullanılan bir vasıladır. Böyle ol. duğu halde otobilş şöförlerinin, bi- #i lotçilerinin kıvafet işleri hâlâ halle- dilmemiştir. Sizden bilet parasımı ia- İ tiyen veya biletinizi kontrol etmeye # ğf davranan adamların biribirlerine uy. mıyan sieli kıyafetleri çok çirkin o- iş luyor. Belediye bir an evvel otobüs müstahdemleri için de bir -Rwyafet tesbit etmeli ve alâkadarları bi el. bisalerle çalışmaya mecbur tutma - tıdır. Diğer bir mese'e de, otobüs durak yerlerinin cok fena intihap edilmiş olmasıdır. Bunlar ekseriya merkezi yerlerde âeğillerdir. Tramvay durak- larına yalkın olmalarınnı mahzurla. Ti vardır. Bundan başka, dolan ve yolcu almıyacak olan — otobüsler, tramvaylarda olduğu aibi (dolmuş- tur) lovhası takmadıklarından, du. ı raklarda bekliyon halk, karsıdan ge- İ Ten otobüslere karşı kotmak, elleri- le dur itaretleri vermek, otobüsün îi volunu kesmak veya bir miktar da arkasından sewvirtmek gibi garib ve : (TETİTEEESLEND SENİTUTATTİTİNTNN TİZEDSEEİTENESTTET gülünç mecbueriyetlere katlanıyorlar. iğ Malbuki halk gelen otobüste (Dol- mı_shn-) Tevhasını görürse, bu ka » dar rahaters olmaz. Binaenaleyh, o. tobita şoförlerinin de, Mmmlıv—- ÜaKi ABEYDENMUSKM) Tekasn Kut # meıhn fesitt alınmalıdır. lüm değildir. Japonya biliyor ki, bü- yük hacimde gemi inşası, İngilterenin ve hele Panama kanalınm darlığı do, Tayısiyle Amerikanm işine elvermez. Bunun içindir ki keyfiyet bakırından bağlanmak için bu iki devletten ke - miyet bakrmından koönsesiyon kopar. mağa çalışıyor. İngiltere ve Amerika da Japonyaya kargı bunun tersi olan tabiyeyi kulla- nıyorlar: Japonyayı, bese kargı Üç nispetinden de daha aşağı düşürecek bir rekabete girişmek tehdidini ileri sürüyorlar. Filhakika serbest bir reka bette Javonya Tngiltereden ve bilhas- sa Amorikadan cok geride kalmaya mahkümdur. Anlasma ile beşe karşı üç nisbetine razı olmıyan Japonya, bu Kgün yediye karsı Üç nisbetine düşmek tehlikesi karşısındadır. Şu halde deniz devletleri ârasındaki Mücadelenin son safhası töyle hulâsa edilebilir: İngiltere ve Amerika, kemi- yet ve hattâ icab ederse keyfiyet ba. kımımdan büyük birer inşaat progra- mına başlamak tehdidini ileri silrerek Japonyayı keyfiyet bakımından uzlaş. maya tcbara çalışıyorlar. Japonya ise, keyfiyet bakımından rekabete girişti- ği vehmini uyandırarak İngillere ve Amerikayı kemiyet bakımımdan ken- disine konsesiyon yanma ğa icbara uğ- raşıyor. Pu cldden çetin bir milendele, dir. Ve bir uzlaşmaya varılmaz da, her iki taraf dediğini yapmağa başlarsa, sulh için en büyük tehlike o zaman be- - Hemiy olacaktır. — (Ulus) A, $. ESMER Hatırnlarını gi CEYMS NOBODİ Entellicens Servisin en meşhur casuslarından TEPRİRA NO: 38 Dosyanın en mühim vesikası olan fotografım Kara Şeylanın ceblnde idi ! Çünkü Entellicens Servis mensuplari le Havr sokaklarında dolaşmanın kim olduğumu ilân etmek demek olacağını akletmemek için budala olmak lâzımdı, Almanlar da böyle düşünmüş olacaklar dı ki bu malümatı kontrol için Havra adam göndermeğe lürzum görmüşlerdi. Üçüncü vesika, Almanların Havra bu maksatla göndermiş olduklarıcasus Arman Jandan gelmekteydi. Gayretle- rine rağmen izimi bulmağa muvaffak o lamadığını, J. B. nin bir yanlış yapmış olmasına ihtimal verdiğini, yakında Brüksele döneceğ'ni bildiriyordu. Dosyanın en mühim vesikası olan fotoğralım, Kara Şeytan tarafından malüm şekilde ortadan kaldırılmış ol- duğu için geri kalan saydığım bu veti- kaların benim için tehlikeli Liçbir ta- rafı kalmamış bulunuyordu. Bu nok- tayı farkeden casus murıldandı: —— İşte bir mesele ki hiçbir ip ucu yok. Bir seenanlıkta bir iğne aramamı isteseler belki de daha kolaylıkla bu- Jurum ! Ne fotoğrafı bulunan, ne de eş- kâli tarif edilen bir adamı ben nasıl meydana çıkarıp yakalatabilirim? Koca Şeytanla gözgöze geldik.. Ber- gam: — Hakkınız var, dedi, bu işin için- den nasıl çıkacağımızı ben de merak ediyorum! Ben otıldım: — Benim de bu adamı Moböjde ni- Çin arayacağınıza — aklım ermiyor, Ceyms Nobodinin Moböje ayak bastı- ğena dair dosyada hiçbir malümat yok, Casus kadın haykırdı: — Öyle ya! Arkadaşın hakkı var. Bizi neden Moböjde taharriyta ayak memur ediyorlar. Kara Şeytan omuz silkerek cevap verdi? — Vallahi, doğrusunu isterseniz ona benim de aklım ermiyor. Maamafih muhtemeldir ki valii umumi bu husus ta bir malümet almış olsun, — O halde ne diye bu malümattan dosyada bahis yok? Kara Şeytan; — Anlaşılan ,dedi, mahrem bir vari- yet var. Ve derhal ilâve etti: — Size göre değil tabil, Bu sebeple hemen gidip generale sorabiliriz. Froylayn Haymler: — Pardon! Oraya gideceğimize te- lefon ederiz, Telelon ne güne duru- yor? Lütfen general fon Bissingi tele- fonda bulunuz. Bir dakika sonra general çağrılmış bulunuyordu. Casus kodın söze başladı; — Bonjur general.. Ben fon Haym- ler.. Mevzuubahs adamın dosyasını şimdi tetkik ettim. Kim olduğunu bili- yorsunuz değil mi? — Ta kendisi.. Hayretle gördüm ki dosyada bu adamın Moböjde bulundu- gunu bildiren bir tek vesika yok. Şim- di yanımda bulunan yüzbeşı Bergam sizin belki malümat verebileceğinizi söylemişti.. j — Size bu matflmatı fon Birken- haym mi verdi? Şimdi anlıyorum. Şim di nerede bulunuyor? telefona — Moböjde mi? Mükemmel! O hal- Tonton amca Bolçilamın bitaraflığım taahküd edön ve Almanyanın da - imzalamış bulun- duğu 19 Nisan 18859 tarihli meşhur muahedenin bir fotoğrafı... Bu müuahedeyi evvelâ Fransanın ihlâl etfiğinl aöyliyerek Almanya umumi harpte Belçikaya girmişli. 1957 de Belçika ile Almanya arasında buna benzer bir muahede daha akledilmiş- tir, de biz de hemen bhareket ediyoruz. O- rası için vereceğiniz bir emir var mı? Allaha ısmarladık general, 'Telefonu kapattı. Bize dönerek ira- hat verdi: — Filhakika mahrem bir variyet var, Moböj merkezi mensuplarından ve cephenin öte tarafımnda çalışan bir ajanımız Ceyms Nobodinin Moböjde bulunduğuna dair mevsuk membalar- dan malümat aldığını yüzbaşı fon Bir- kerhayma bir raporla bildirmiş. - Bu ajan İngiliz olduğu için İsmi gizli ta- tutulduğu gibi kendi elile yazdığı ta- porda meydama çıkarılmıyor. Lâfa ben de karıştım: — İyi, güzel ama gene elimizde bir şeyler yok. Eğer fon Birkenhaym da bizim gibi malümata sahip değilse mu-” vaffakiyetsizliğe uğramamız muhak. kak. Casus kadın itiraz etti; — Göreceğiz. Ben bandan çok da. ha müşkül meseleleri hallettim. Derhal hareket edelim, Kol saatine bakarak ilüve etti: — Hocırlanmak için size on dakika müsaade.. Filhakika on dakika sonra kııvvıul bir Mersedes otomobili ile Berlemon sokağından Moböje hareket euııl; bu- hunuyorduk. Oraya gecenin zaat on bi- rinde vası lolduk. Yolda casus kodiın hemen hemen hiç konuşmadı. Mütemadiyen düşünü. yor, herhalde meseleyi halletmeğe çalı şıyordu. Moböjde Sodi Karmo sokağındaki Alman casusluk merkezinin önünde otomobilden indiğimiz zaman mırıldan dığını işlttim: — Gliba meselenin anahtarını ya- kaladım. Görüşeceğiz Ceyms Nobodi! Bu tehlikeli meydan okuyuşunu Ceyms Nobodinin büyük bir sükünet- le ve gülümsiyerek karşıladığını söy- meği fayfdasız buluyorum!. Moböjde bulunduğum on beş gün zarfında casis kadınla beraber arama- dığımız ev kalmadı. Bu taharriyat ne- tice vermeyince — civar köylerde de araştırmaya başladık. Ceyms Nobodi gene ortalarda yoktu! (Devamı vaer) 29 ŞUBAT — 1938 23 SUBAT — 1938 ÇARŞAMRA Hicrt; 1346 — Zilhlece: 22 Fırtına (iki gün) Güneşin değayı “ünezin DA 148 n” Wahii — Kahas öğür 5Za 1228 1520 1753 19.23 ”' yüğğül hüıuuıuı Yeleronlar detenbal SKĞT Beratae içimi vti Kklif şahatee, anman, h KArtak, bel. Barmaz, Kınalı için: Talefas munakere MN * yancın demek körar. Atanı ahi Amdndı Güvzü Müddelamamkı v Şirkelin eee um - Uatanberlı BETTE, Aryaltar erika ı-—ıu—ıım_' n Böy eüheti: SÖĞ üz Tektear Yotanhal acemdetiğii T77 ıııııııı—ı Murlaayayar Pasar, Hal FPersomha, KaĞkar ŞarkAy İşkelşlorüne uğryarak Karabicaya VENW Akdeniz postasi: Yarın saat 10 dü V ket edecek olan vapur; Canakkale, Kuşadası, Bodrum, Rados, Dalyan, F' ye, Kalkan, Finike, Anlalya, Alâiye, sin, Dörtyöl ve Payasa uğrıyarak F deruna ghlecektir. Karadeniz poslası: — Yarın sant 16 hareket edecek olan vanur; lınbd'» nop, Samsun, Ünye, Fatsa, Ordu, Tral ve Nizeye tğrıyarak Hopaya gıd.cdr“' Müzelor !1 Aştsetya, Hema ıı-—ı—ı-ııı" ıııı.ıım»nııııuııııı Titeret ve BanArİ gn AD antaez j çait | M (Bu sularlır ber güs sast 10 aan T8 ya MAĞA Ü yürk ye üslüm eserleri setersi Pazartesidei -flli'ııl GÖ dan 16 y WaĞLI ve Cuma dta 1T ye kadar açıktlır. - Müzmt Ber çüe asat 13 den 18 98 ” | 4 ıç ve işçi * | * Askerl fabrikalar umum müdürl?5 , | ce Kırklarelinde çalıştırılacak bir KM | gere ihtiyaç vardır. Talipler - umutt 4 dürlüğe müracant etmelidirler, | * Belediye sular İdaresinin T , fabrikası için bir doktora ihllyaç vf İstekliler idarenin Taksimdeki müracont etmelidirler. Münakasa IK mtari * Cerrahpasa hastanesinde Şiruji kliniği İnşası kapalı zarf eksilimeğe — konulmultur, Keşif 339905 Hirâ olup eksiltme yarınki. He'günütsant d da lJıMı'ı'u de yapılacalığır. — * On beş kalem şaran M satın alınacaktır. Pazarlık yarın d —1T senelik kongresi 24-2-038 perşembt sant 14 de Eminönü halkevi ııloı_' hanacaktır. Memleket dışıdaniz Tamama gtinleri VA Yapartarı: Cumarten ceye Bah güsleri 18 de Pire, Berut Trtyerteye, Avrupa a.uı : ı—ııuıııııııııınıııvuun KAT ve AvmAÇadam grlemi aat 7.20 ıo aSU eder, mıuıu—ı ıııı- Bülene pestayı ber ü enel 880 64 YN e gelir. ANADOLU MATTI Haa ve Zamena, A20 dk Bakkşehir. e 90 e Adapamarı. Ou trealerder anaf & a hareket edrü fi * Çekoslovakyanın Almınll’l' tart istilâsı plâmı İngiliz gizli serv! tarafından meydana çıkarıldı. Yazan: Necip Fazll YrFRET KOÜ AÇf snım.i :'9 Komeld ..4 Yaran: "J Von Sehüniham ıııl Pacar günleri 15.90 d? Hakkı Rüşen, Rifki, £ Alman ve Hıeı' MASKELİ SURAT kome 2 mürtta fevkalüde ı:e'ıa Ertuğrul Sadi Tek Tiyati Bu gece (0 ılın.lıır HI'İC' MÜREBBİYE vod' ı,.’ ü yük Şehzadebaşı çe Profesör Zati Sungur :_'_'_'w“ / yemi programına he “ııynh fukiyetlerle devam -Tİ BALK O! | 25 şubat cuma akşam! ,,7::.'/ şubat cumartesi "“""' tiyatrosunda, 98 W Beşiktaş Saat park *l 1 sahakşanıt Pııınl" da ENAİLER büyük ©! ORKSETRA *