âadiseler ve Çocuk suçları, ruhi ve içilmal sebepleri (VİI) kirler... Suçlu çocuğu silâhlandıran Fena hayat ve terbiye şartları Yazan: Dr. Rasim ADASAL UNDAN evvelki musahabemde | doğrudan doğruya “elirüm is- tidadı,, ile doğmadıkları veyahut aşi- kür ruh! bir bozukluk taşımadıkları halde içtimaf zaruret ile vicdan ve ce- za kanunlarını çiğniyerek suç işliyen- lerin tahliline başlamıştım. En mede- nf adamın bile şuurunun altında ce- bir ve giddet sevkitabilleri, dizginsiz heyecanlar ve hırslar, uyuklar bir hal. dedir. Gerçi suç ve fenalık işleme ba- kımımdan insan ruhuna nehyodici ya- ni önleyici bir tesir yapan temayüller daima faaliyettedir. Bunlar moral cephemizin haremı teşkil eden ahlâk? mefhumlar, terbiye telkinleri, maddi veya manevi birtakım korkular, ceza- lar ve saireden ibarettir. Suç işleme mekanizmasmı çok defa durduran bu menfi temayüller birçok insanlarda irstdir. Hırsız yataklarma bir felâket netlces! olarak dilşen bazı çocuklarda bütün tazyiklere ve fena misallere rağmen yüksek ahlâk hisle- rinin inkişaf ettiği vakidir. Fakat su- çu önliyen en kudretli silâh beşikten başlıyan ve çocuk büyüdükçe malza- mesj artan şeenf terbiyedir. Meşhur psikologlardan Alfred Binet'in “Ço- cuklar hakkmda yeni düştnceler,, ki- tabımm ilk sayfalarında yazdığı gibi, “Talim ve terbiye her şeyden önce çocuğun tAbi olduğu tabii kamıma uy- gun olmalıdır. Bu kanun da, ferdin muhitine intıbak TKkanumudur; ve ço. cuklara vereceğimisz terbiyeden gaye bu intıbak kıymetini azami derecede arttırmaktan ibarettir. Pedagojlde en sadık ve hahkitli ölçü budur.,, Çocuk, “Taine” e göre, ahlâk bakı- mmdan İptidaf görtlin fevkinde değii- dir. Terbiyenin ve medeniyetin geye- si, şutr ve viodanı kamçılamak suro- tile, İnsanı gorilin fevkine çıkarmak- tır. Karakterin, hususiyeti ve kryme- H, sevkitabillerle bunlarım terbiyeve karsı olan temayülleri ile tayin edil- diği cihetle, terbiye sisteminde nazarı dikkate alınacak olan ilk şart bu sev- kitabiflere normal bir istikamet vere- bilmektir. Terbiyenin gayesi, wuğu muhtar bir şahsiyet olarak meydana getirmek, yani onu “kendi kendini terbiye,, ye müstalt kılmaktır. Büvük Alman filosofu Nietache'nin bu fikri ifade eden vecizesi çok ifadekârdır: “Werde der du bist -« ne isşen o ol!,., Yani çocuğu olabileceğinin üstünde hayalt bir bilgi ve karakter ile doönat- maya kalkışmak ve cebri bir terbiye ile (mükemmel adam) sıfatiyle eti- ketlemeyo çalışmak büyük bir hata- dır. Bununla sevkitabiller öldürülmüş olmaz; bilâkis bunlar tahteşşuurda mah pus kalır ve icabinda başka şekilde bir itminan yani kabaran ve taşan me- yilleri duyurma geklile meydana çı- kar. Bu psikanaliz bakrmımdan tetbi- yenin en kısa bir izahıdır; fakat mev- guu taşırmamak için bunu derinleşti- remiyeceğim. Demek ki suç istidatlımı olmasa da birçok insanlarm ve bu arada çocuk- ların ellerini silâhlandıran seheblerin başında (terbiye noksanı) gelir. Klâ- Sik terbiye sistemlerine bağlananla- rın sandıkları gibi, mektep her cihet- ten mükemmel bir mlahhanae değildir: gerçi mektep, tamamiyle benzememek şartile, aileyi uzatan içtimaf bir teşok- küldür. Hodalar, ailedeki ebeveyn va- ziyetindedir. Fakat, ne de olsa bir kan bağlılığı yoktur, onun İçin çocuklar Bert, muhafarakfr ve şiddet taraftarı hocaları saygı İle sevmezler. La Fontalne “İki güvercin” hikâye- sinde çocuklar için “Bu yaş merha- met tanımaz,;demiştir. Alphonsa Dam- det'nin “Küçük efendi” eserinde de sövalir genç hesanm be korçınlardar Liler çektiğini ekmyeruz Afle terbiyesi alan bir cocuk fcin mektep bir güçlük cekmez. Ne çare ki bütün çocuklar müşfik ve bilgili ana ile babaların d.hde. büylümezler. Mektep dönüşünde, alkolik bir ba- banın yumruğunu yiyen, rakı masası- mr hazırlıyan ve döğülen bir ananm seyireisi olan çocuklar, cemiyetimizde az değildir. Bilhassa tam serpilme ça- ğında ebeveyninden birisini veya her ikisini kaybedip de üvey anaların ya- hut da yabancıların ellerinde kalan çocukların harict muhitteki aksülâ. melleri çok fecidir. Hoca, karşısında ayni tahtadan sıralarda oturan ço- cukların bü ruhi fırtınalarını gözle- rinde çok defa okuyamaz. Durgun ve düşünceli gördüğü bir çocuğu ya dik- katsiz veyahut âşık manasma alrr. Halbuki bunların birçoğu en kaba ih- tiyaçlardan, sıcak bir çorbadan bile mahrumdur. Başka bir çocuk da şık- tır; üstünde ağır kumaştan elbisesi vardır; fakat aksine ele avuca sığ- maz bir yaramaz ve egolattir; onun aile hayatı büsbütün başkadır; lüzu- mundan fazla müşfik olan ve sıhhati füstüne titriyen bir ananm ve dadıla- rımn terbiyesi altındadır. Hoaca bu yara- mazm karakterindeki kaynağı düşün- meğe vakit bile bulamaz. Terbiyecilerimiz yirmi sene önceki mektep hayatları ve uslulukları İle bugünün çocuklarını ve mektebi mu- kayese edecek kadar insafsız olma - sınlar. Ben de lise senelerime bütün canlı hattralarımla rücu edebilirim. Büyük savaşın en buhranlı günlerin- de mum ışığı altında ve mrsir ekme- ğinin verdiği kalori ile bütün gün ça- lıştığımız doğrudur. Ancak o zaman- larım da etuzu aşmryan sınıflarında her sane birkaç dönek olurdu ve o sı- “aıflarda hatırladığımırz talebenin hep- si de bugün hayatta mülhendis, doktor veya fanmmış muharrir değildirler. O zamanm eğlencelerini ve çocuk ihti- yaçlarını düşünüyorum. Ben kendi he- Babrma eğlence ihtiyacını, haftada bir defa Darülbedayiin galerisinde er- kenden tuttuğum bir yerde mıhlana- rak iki samt zarfmda doyururdum. Bugün etrafrma bakryorum : değil yal- nIZ zamane çocukları, bizim için dahi hayat sahnesi bin bir şekil ve renk altında görünmektedir. Modern yaşa- yış ve medeni inkişaf çocuklarımıza muhtelif zevkler yükletmiştir. Ayni goöcuk ayni gün iİçinde bile (Fener - Beçiktaş) maçma, Tarzan filmine ve randevusuna gitmek ihtiyacımnı duy - maktadır. Bütün bu ihtiyaçları onun rTuhüna aşılryan, onda sayahat etmek, Uludağın karlı tepelerine tırmanmak, Heybeliadadaki kır koşusuna karış - mak arzusunu kamıçılryan — sebebleri bugünkü cemiyetin bünyesinde arama- lıdır. Kahveler, bilârdo masaları etrafın- da veyahut blütün gün bir deşte kâğıt üstünde vakit geçiren genç kumarbaz- larla doludur. Tabiatile bütün bu ay- kırı zevkler bedava dağıtılmaz. Ak - şam Üstü eli dolu bir âna veya baba- dan zevk haremı koparmak imkânm- dan mahrum olan çocuğun ahlâk me- kanizmasını işleten çarhları en ince vidalarıyla bu dar ve kapalı satırlar- da incelemek istemem. Midesi veya ruhu boş kalan çocukların mektepte hocalarmı dinlemiyocekleri ve günün birinde kimbilir hangi içtimal kom- pleksin ilcasile şakaklarına bir ta- banca namlusu çevirecekleri gayetle tahildiz, Çünkü bu gibi çocuklar ce- miyetin en fena muhitlerinde kaba zevklerin tatmini yolunda yalan söy- lemeyi, kâğıt oyununda hile yapması- ma, namna telâkkisini tamamivle mad- di bir zaviveden görmesini öğrenmiş - lerdir. Artık bunlarım nazarmda ho- calara saygı ve disiplin mefhumları - nm manası kalır mı7... Netice itibari- le beden? veya ruhf safalet, bin bir ihtiyne, bir sürü cemivet dürmanları- nn teh'ikeli ahlâk telökkileri, bir türlü kökünü kazıyamadıdımız erofin Kibi sehirli maddeler, lüks İhtiyacı ve Baire sobebler, frtraten yi doğan Besiktaş Geçen haltaki maçta Hükmen mağlüp mu sayılacak ? MilNt küme maçlarının geçon peazar yapılan İlk karşılaşmalarında Galata- sarayı 2-1 mağlüp etmiş olan Beşiktaş Lılarım hükmen mağlüp addedilecekleri rivayet edilmektedir. Siyalı beyaz takımın yenilmiş adde dilmesine sebeb de nizamnameye aykı | rı olarak lisanesız bulunan Muzaffer i simli muhacimlerinin o günkü timde oynatılmış olmasıdır. Tokyo olimplyadında Alletizm müsabakaları Hangi tarihlerde yapılmalı lsveç olimpiyat komitesi başkanı ve ayni zamanda enternasyonal atletizm federasyonu reisi S. Edström, Japon federasyonu reisi Shimomura'ya 1940 da Tokyoda yapılacak olan olimpi- yad oyunlarının eylü) aonlarında yapıl masını teklif etmiştir. Bdström, olimpiyad oyunları İçin tesbit edilmiş olan 24 ağustos ilâ 8 eylül tarihini gayrimüsait bulmakta ve Avrupa memleketlerinden birçoğu- nuün ayni fikirde olduklarını kaydet - mektedir. İsveç federasyonu relsl ileri sürdü- ğü fikri kabul edildiği takdirde, olim- piyatlara iştirak edecek olan memle- ketlerin sayısı daha ziyade büyüye - ceği kanaatinde olduğunu söylemiş - tir. Ancak, Birleşik Amerikanın olim- piyatlara güöndereceği ekipin çoğu yüksek mektep talebelerinden terek - küp etmekte olması ve tatil müddeti- nİn eylül! sonunda bitmesi yüzünden, organizasyon komltesi birleşik Ame - rikanın İştirakini temin maksadile, o- yunların 24 ağustos ilâ 8 eyitii tarih- leri arasında yapılmasını muvafık görmüştür. Ingilterede futbol Kupa ve lik maçları İIngiltere lig maçlarmm bu haftaki neticeleri: Chelsea - Portaemouth 3 - 1 Derby - Blackpool 3.1 Grimsby - Birmingham 4 - 0 Leeds - Vestbromviç 1 - 0 Leicester - Bolton 1-1 İngiltere kupa maçlarının beşinci turunda alman neticeler de şunlardır: Arsenal - Preston 0 - 1 Brentford - Manchester united 2 - O Chazlton - Astonvilla 1-1 Chesterfleld - Tottenham 2 - 2 Liverpool - Huddersfleld0.1 Lâieton - Manchester city 1 - 3 Sunderland - Bradford 1 -0 York - Middelsbrough 1 - 0 Kupa maçlarmım en entöresan mü- sabakası ve bu karşılaşmanın da ga. yanı hayret neticesi Arsenalin Presto- na mağlüb oluşudur. Ewvvelce birçok geneler Kral kupası- nn finalini oynamış ve burları kazan- mış olan Arsonalin lik maçlarımda be- şinci vaziyetle olan Prestona yenilme- Bi mezkür klüp taraftarlarını müthiş gürette sinirlendirmistir. b — ——— F —— insanda dahi bütün fenalrk sevkitabil- lerini kolaylıkla kamçılar. Bımların uyanmasında sırayla ailenin, mektebin ve İhmalkâr cemiyetin derece dereca rolü olduğu muhakkaktır. Suçları ön- Tetnek, onlara kargı tedbirler almak fertlerden ziyade cemiyetin vazifesi. dir. Bundan sonraki iki yasımıla bu Cihetleri aydımnlatmak niyetindeyim. Dr. Rasim ADASAL Mi Boşiktaşın beş ahkıncısı Milli küme müsabakalarmım deplâs. man maçlarına bu hafta başlanıyor. Ankaranm Muhafızgücü takrmı cu - martesi ve pazar günleri Taksim sta- Gında birinci gün Fenerbahçe ile, ikin ci gün Güneş ekiplerile çarpışırken, İstanbulun Beşiktaş takrmı da İzmir - de, cumartesi Alsancak, pazar da Üç okla kargılaşacak. Ankara futbolü hakkmda bugün ye- gkno ölçümüz, geçen ay yapılan İstan- bul - Ankara muhtelitleri maçlarıdır. Hükümet merkezine, nispeten zayıf bir kadro ile giden taktmımız, orada muvaffakıyetli maçlar yapmıştı. Bu Bu haftaki futbol maçları T. 8. K. İstonbul Bölgesi Futbol ajanlığından: 19-2.1938 CUMARTESİ GÜNÜ YAPILACAK MAÇLAR Beşiktaş stadı: Güneş - Fener B takımları, saat 13,30 Hakem Ahmet Adem Göüğdün. Beylerbeyi - Ansdoluhisarı B ta - kımları saat 15,15, Hakem Halid Özbaykal. Taksim stadı: Muhafizgücü - Fenerbahçe — (MINİ küme maçı) saat 15,30 hakem Ke « mal klalim. Yan hakemleri Nuri Bo- sut ve Adnan Akın, 21-2-1938 PAZAR GÜNÜ YAPILACAK MAÇLAR Fenerbahçe stadı: Foneryılmaz - Galata gençler B takımları, saat 13,80, hakem Rüştü Erkuş. Beşiktaş stadı: Karaçümrük - Anadoluhtaarı A ta- kımları lik maçı, saat 9,30 hakem Ta rık Özerengin. Galatasaray - İstanbulspor A ta- kımları şil maçı saat 11,15 hakem Rüştü Brkuş, Feneryılmaz - Davut - paşa A takımları lik maçı saat 18 hakem Feridur Kılıç. Kaszımpaşa - Galata gençler A takımları lik maçı saat 15 hakem Halit Galib. Taksim stedı: Muhafızgücü - Güneş Mill! küme maçı saat 16,30 hakem Kemal Halim yan hakemleri Nuri Bosut va Adnan Akın. 'Taksim stadında 19 ve 20 şubat tarihlerinde lera edilecek Millf Kü- me müsabakalarında balkon 100 trl- bün 50 dühulfye 25 kuruştur. Eminönü Halkevinden: Evimize bağlı klüplerin bu hafta Karagürark stadımda yapacakları mü- sabakaların proğramı şudur. Takım- larım buna göre hazır bulunmalrı lâ- zrmgelir, Baat 12 Halrcreğlu-Alemadar A ta- kımları. ASaat 18.30 Alkmarey-Yildız A ta- kımları. Saat 15 Muhtelit-Fatıh-Akın. Ili küme maçlar! Beşiktaş Izmire gidiyor Muhafızgücü şehrimizde Güne$ ve Fenerle ka şılaşacak e V neticeyi gözönünde tutarsak ıınt" futbolcülerinin gerek Fenerbab rekse Güneş karşısında galip ı" ri pek de kolay olmıyacaktır. # Geçen pazar Güneşe 5-2 gibi bir farkla mağlüb olmuş olı;’ lâcivertlilerin bu hafta da mek İçin ellerinden geleni ye Ğ rma güphe edilemez. Duq;ün muhacimlerine nazaran çok % lan müdafaasınm enerjik bir olduğunu ümit ettiğimiz Fi Muhafız karşısımda nasıl bir netif lacağı merakla beklenmektedir. ’ Pazar günkü müsıhıkndl 4 evvel Fenerle çarpıştıktan ' hayli yorulacakları muhakkak Muhafiızgüçlülere kargı, bu sent ? bir varlık gösteren ve takım * fevkalâde oynıyan Günege bif farkla yenilmeleri muhtemeldi! Bu haftanım en enteresan M kalarmın İzmirde olacağıns Töyi yoktur. İzmir ve İstanbul tutboli ' kındaki müphemiyeti izale edeceki lan bu karşılaşmalarda siyah Kİ larm karşısına geçen seneki Mi gt mede üçlüncü vaziyette kalan lerin bu sene biraz daha düşük timleri çıkmıyacak mıdır' İşte bunım — içindir ki, # İzmirde yaptığı maçlarda ıyl ler alamamış olan Bnçıkîsl'“ seneki seyahatlerinde altf A döneceklerini beklememiz m“" | Jacaktır. Buzda hokeV' ' Dünya şampiyo" Pragda 14 milletin iştirak buz hokeyi dünya ıııı.uplyol"d ğ çen hafta başlanmıştır. ğ İlk karşılaşma İsviçre - MA g g arasında olmuş ve İsvli lip gelmişlerdir. | Letonya - Norveç Letonya 3-1 IWWWM Almanya - Letonya, aa »_,' Avusturya kımrlıe-mıılı.rmd. ş manların Letonyalıları, Çe 0 j lar da Avusturyalıları İ * etmişlerdir. Yunanıstand' Futboi maçlıf' dünya ku müsa bak" Atina; (husust — m ketin muhtelif fudbol mw lardır: Atinada: Apollon ASİZİ 0 naikos Atinaikosu W Belânikte: Aris ) Paok Tumbayı M . Pirede: Ollmnıyıko' Bu pazar günü dünys / revansş maçını yapmak ., milli takımı perşembe tana gelmiş elacaktır. Bu karşılaşmadan M gi milli takımı 25 m Macar milli takımı il9 tır. ,4