6 "AltıAı;] sonra çözülen muamma EBezacı, nişanlısını nasıl zehirlemiş ? Onun iddiası: | Düğün ğünü kendimizi öldürmeği ka- rarlaş'ırdık. Fakat o mizikçilik etti; zehri benden önce İçlti. | Işin hakikati : | -elikanlı, nişan'ısından bıkmıştı. Artık ev.enmek istemiyordu. Bir gün karbo. nat yerine ona zehir yutturdu. nn eee eee c Spor teşkilâtı Başbakanlığa bağlı Müstakil bir müsteşarlık halinde idare edilecek Ankaraş (Husust muhabirimiz bil. diriyor) — Kültür bakanlığı, spor teşkilâtının bir müsteşarlık halinde bakanlığa bağlanması için bir sene- ye yakın bir zamandanberi yaptığı tetkikleri bitirmiş ve hazırladığı ra- Demir spor klübü İleri doğru her gün yeni bir _adırq atıyor Paris cinayet mahkemesi çok entere- san bir cinayet davasının muhakemesi- ni yapıyor. Suçlu nişanlısını zehirliyen bir eczacrdır. Bugün mahkeme sırasın- da bitkin bir halde oturan yüzü sarar- mış, solmuş, gözlerinin feri kaçmış, ya- nakları çukurlaşmış. cani, sorgu hâki- İ minin suallerine kaçamaklı cevaplar | verildikten sonra nihayet suçumu itiraf etmiş bulunuyor. Vak'ayı anlatalım: Geçen temmuzda, Amyen civarım- da oturan genç bir kız, müshil olarak bir ilâç almış ve az-sonra müthiş sancı- larla kıvyranarak ölmüştü Matmazel Rene, 22 yaşlarında — gü- gel bir kızdı. Bir tene evvel, Amyende çalışırken, Artur Makeron adlı. bir ec- zacı ile tanışmıştı. Her iki genç arasın- da evvelâ dostluk, sonra sevgi başladı. | Nişanlandılar. Ve delikanlının küçük bir ı eczanesi, hir de küçük otomobili vardı. İ Her hafta, cumartesi günleri otomohili- ne atlıyor, sevgilisinin evine gidiyor- du. Tlkbahar sonlarıa doğru evlenme (izinname) leri belediye sofasına asıl- mıştr. O sırada, beklenilmiyen bir mânla Çıktı. Delikanlının anası, izdivaca mu- vafakat göstermek istemedi. Bunun ü- zetine delikanlı ziyaretlerini seyrekleş- tirmek mecburiyetinde kaldı. Günün birinde genç kız ölüverdi. Şehir halkr; “Zavallı Rene, sevgilisile evlenemeyince kendisini öldürdü... .. Diyorları Haltuki doktorlar be fikirde değildi. Otopsi yapıldı. Kızın zehirlendiği anlaşıldı. Şünheli dört sise Zabıta işe ci koydu. Eczacının - bir gün evvel ziyarete geldiği ve nişanlım- na bazı ilâçlar'a beraber bir toz verdiği anlaşıldı. Polis müfettişleri, ecracıyı sorğuya çektiler, otomobilin srattırdılar f dört bog gişe buldular. Ve sordular: | — Nişanlınızı ziyarete gittiğiniz ca- man kendisine ne verdiniz?. — Ehemmiyetli bir gey dedi.. Pudra, asprin kaşeleri, parafin yağı, gülsuyu... Bulduğunuz şişelerin içinde bu son iki şey vardı.. — Nişanlınızın hayatina kastedece- ğinden malümatmız var mı idi? Size buna dair hiç bir şey söylemedi mi ? — Hayır! Kat'iyyent malümatım yok- tu. Yalnız bir gün bana: “Eğer beni terkeder, benimle evlenmekten vazge- çersen kendimi öldürürüm!.,, demişti.. Pekâlâ biliyorsunuz ki anam bu izdiva- ca riza göstermek İistemiyordu, Polisler; Artürü serbest bıraktılar.. Şişeleri zabrtai adli lâboratuvarına gön- derdiler. Diyanüs dö patasiyun Altı ay geçti, bu müddet içinde, Ar tür, eczanesinde çalıştı. Fakat, bu hâ- dise etrafındaki dekidouların kendine çok zarar verdiğinden, müşterilerini ka- çırdığından şikâyet ediyordu.. Bu sırada, adli tıp doktoru Kohün Abrost tetkikatını bitirmiş ve genç kı- zın en müthiş, en seri bir zehirle öldü- Tüldüğünü tesbit etmişti. Otoda bulu- nan dört şişeden ikisinde Siyanür eser- leri bulunmuştu. Eczacı Artür hemen polis merkezine davet olundu. Ve sorguya çekildi. Bu sorgu, şafak sökünceye kadar devam et- ti Bütün bir gece sorgu Eczacı, ilk ifadesini bir daha tekrar etti. Hâdisede bir taksiri olmadığını söyledi. Nişanlısına tehlikesiz bazı iliç- Tar verdiğini ilâye etti. Fakat, doktor Kohn Abrust merke- »e gelip te genç kıza verilen ilâcın müt- hiş bir sehir olduğunu söyleyince itirafa mecbur kaldı. İ İ l l | ea | | | Cani eczacı — Evet, Reneye Siyanürü veren be- nim!. . , ikimiz beraber ölmek istiyorduk! Ve ilâve etti: — Anamın mümanaatı üzerine kendi- mizi öldürmiye karar vermiştik, Rene, kendisine verdiğim zehiri, düğün için ka rarlaştırdığımız gün alacaktı. Ayni za- manda, ben de kendimi öldürecektin. Fakat o, muayyen günden evvel aldı. Bunun sebebini bilmiyorum. Eczacı bu itirafı üzerine tevkif olum- du. Timndân biktiği ve kortulmak İstetiğ', | beraber ölmek istemelerinin aslı ve esa- sı olmadığı meydana çıktı. Nihayet ya- vaş bir sesle: —— Siyanürü verdiğim zaman bunun karbonat olduğunu söyledim. Ve alata- G müshil ilâcına katıştırmasını tavsiye ettim. Dedi. Ve ilâve etti; — Kendimi de öldürmeye karar ver- miştim. Fakat, sonra... Vazgeçtim.. Çünkü cesaretim kırıldı.. Bakalım mahkame bu katil nişanlıya ne ceza verecek?, lacih diyor ki: — g î ; j I ! | î | ğ | poru başbakanlığa takdim otmiştir. Söylenildiğine göre, spor işlerimiz doğrudan doğruya başbakanlığa bağ lı ve müstakil bir müsteşarlıkla ida- re edilecektir. Önümüzdeki haharda bir büyük spör köngresinin toplanacağı haber verilmektedir. Bu köngre, hüküme- tin hazırlamış olduğu projeleri hir mütehassıs komisyon sıfatiyle tet- kik edecektir. Koöngre azaları, spör kurumları murahhaslarından ve kül- tür bakanlığının delegelerinden mü- rekkep olacaktır. Klüplerin mali vaziyetlerinin, ge- Tirlerinin merkezden murakabesi ve idaresi — düşünülmektedir. Bütün klüplerin nizamnamelerinin ayni e- sazları ihtiva etmesi ve böylelikle bir kül teşkil etmesi için anonim ve ihtiyacı karşılar bir nizamname sureti hazıvlanacaktır. Spor mahfelleri, snor - işlerimizde devletin a'âkasma ait husuları va- zıh hükümler halindo tesbit edecek olan bu konereye hüsusf bir ehem- miyet vermektedirler. BAA LA Galalasaray klübünün Yü"sek mürakabe heyeti ve dmumlt köngresi yarın toplunaçak Galatasaray klübünün, nizamname- Barutgücü takımı sinde yapılacak tadilât üzerinde gö- rüşmek üzere, murakabe heyeti ve u- mumi kongresi, yarın klüp lokalinde toplanacaktır. Saat 14,890 da muraka- be heyeti toplanacak, toplantıda yedi kişiilk komisyonun yaptığı nizamna- me tadilâtı görüşülecek ve bundan sonra saat 17 de umumi kongro İçti- maa çağrılacaktır. Bu içtimada Anka- va şubesi murahhası olarak Ercümend Ekremle Mecdi Sayman ve Mithat da bulunacaktır. 94 çocuk babası bir padişah! UÇUNO[İ Murad, kadıuğiğ çok düşkündü. Zamıparalıkl deli İbrahimden geri kalır bir yeri yok. tu. Şehvet ve ihtiras bir alev gibi sar. miştı onü.. Barayda, kumral, sarışm, esmer, narin endamlı, tenlerinin beyazlığı, matlığı, pemboliği ile bir sürü genç, şuh, zarif ve müstesna cariyeler var. dı. Çapkın padişah, birbirinden güzel cariyelerin mavi, siyah gözlerine ba- ka baka sarhoş olurdu. Hele, nemli bir incir yaprağı üzerinde kalmış bir damla su gibi ışıldayan yeşil bebekli gözler, onun için bir lanrı ışığı gibi mukaddesti. Cihan siyasetinde üsütn bir yer ihraz odebilmek için çalışmak, ıslâ- hat ve intibah çareleri aramak, mil. Tet ve memleket için mesut bir devir açmak Tüzım gelirken, padişahın bunları düşünmeyip kadına, paraya ve hediyeye Güşkünlük göstermesi halkı çok mütcessir ediyordu. Her kes için için kan ağlıyordu. Üçüncü Murad, kadına karşı no kadar zayıf, ne kadar ihtiras ve şeh- vet düskünü İşe, o kadar da paraya ve hediyeye döşkündü. Onun bu hu- yunu bilenleş; mevki kapmak, rütbe sahibi olmak istiyenler; rakiplerini sürdürmek, boğdurmak istiyen sadrı Azamlar, vezirler, neferler, ağalar, ya güzel bir carive takdim ediyorlar, yahut değerli hediyeler, bol bzol pa, ralar sunuyorlar, bu suretle emelle. rine kavnenvorlar, istedikleri sekil. de “hattı Pümavan.. Tar alrvorlardı. Manmafik, nadisatın naradan fax, Ja zevkine gidan hedive, nefis ve dil ber cariyelerdi. Böylelerini her za. man bulamıyordu. Paraya gelince, ona kavuşmak dalma mümkündü, çünkü birbirini çekemiyen rlcal, bir- birlerinin servetlerinin gizli olduğu yerleri padişaha haber veriyorlar, o da haber verilen yerlerde araştırma, lar yaptırarak, bulunan paraları *“namı namli hümayuna,, müsadere ettiriyordu. Halbuki, kız bulmak ca. riye tedarik etmek bu kadar kolay değildi. Bunun içindir ki, üçüncü Mu. radın genç ve gilzel cariyolere karşı iştahası o kadar gelişti ki “iki yüz altınlık cariyeler, üçer dörder bin li, raya satılır oldu.,, 990 yılında idi. Padişahın kadına ve paraya düşkün olduğunu bilen “yezirlâzam Sinan paşa,, “Alempe- nah hazretlerine,, yaranmak, değerli bir hediye vermek istedi. Kendisin. den evvel İbrahim paşa da böyle yap Müş, '*yirmi kere yüz bin, altın,, kıy. metinde bir hediye vermişti. Mısır. dan getirdiği bu hediye arasında “yüz gulâmhay peri peyker ve on ye- di gulamhay tavaş,, da vardı. İbra, him paşa bu hediyeler sayesinde mev kiini sağlamlaştırmıştı. Yalnız bu. nunla kalmadı, katmerli bir lütfa dahn uğradı, padişah damadı oldu. Meşhur “Kaptan derya,, Kılıç Ali paşa da, padişahım hodiye düşkünlü. ğünden istifade etti. Cezayir Beyler. beyisi Hasan paşa ile arası iyi değil. di, birbirlerini hiç sevmezlerdi. Ha. san paşa, Kılıç Ali paşayı gözden dü- şürmek, mevktinden nitırmak istiyor du. Hasan paşanın aleyhindo bir ar. zuhal vazdı, başka bir adla padişaha yoltadı. Arzuhalde şunlar yazılydı: Kag- Devamı 11 incide Demirspor Geçen hazlran ayında teşekkül eden İstanbul Demirspor klübü, mütemadi | bir aây neticesi olarak klüplerinin h- tiyaçlarının mühim bir kısmımı temin etmiş ve başta kendi geref ve varlığı ile mütenasip bir klüp binasını Yedi- kule istasyonu arkasında temin et- miştir. Her gün ileri doğru yeni bir adım attığmı gördüğümüz bu spor klübü- müzün faal üyeleri bugün 100 & yak- laşmıştır ki, bu rakama, birçok ta - ninmiş klüplerimizde bile pek az ras- gelinir. Demirspor futbol takımı bugüne ka- dar yaptığı maçalrda şu neticeleri al- maıştır: Bakırköy İstiklâlle üç maç yapılmış birinci maçta 4-3 yenilen Demirspor- hkular, ikinci maçı 5-2, kazanmıştır. ) Bir çok yeni futbolcular aldı Kurulduğundanberi spor camiamız içinde birçok müspet faaliyetler gör- müş olan Barutgücü klübü, kadrosuna yeni sporcular almıştır. Bunlar, Gala- tasaraydan Turhan, Fenerbahçeden Sadeddin, Sümerden Hayri ile diğer Hayri, Vefadan Sefer, Eyübden Maz- har, Nuri, Kasımpaşadan Fikret, Gü- neşten M. Abdülkadir, Anadoludan İl- hami, Topkapıdan Sabahaddin, Besim, Cemal ve İzmir Üçoktan Müfiddir. Bu hafta Barutgücü sahasında yapılacak maçlar Bu hafta pazar günü Bakırköy Barutgücü alanmda Kadıköy halkevi Kızıltoprak 2 No. lu spor kolunun A ve B takımlariyle Barutgücünün A ve B, Bakırköy rum takımile Barut- gücü genç takımları arasında futbol Klübdü futbolcüleri * Üçüncü maçta ise bir gün evvel gel tasarayla yapılan —maçın yor; yüzünden 2-1 mağlüb olmuştur. Barutgücü ile yaprlan maç, nın fenalığı yüzünden Demirspöf galib vaziyetteykon hakem tatil edilerek yarıda kalmıştır. 0 'Taksim stadında Calatasaray'l takımıyla yapılan maç dâa 1-0 DEr sporluların lehine bitmiştir. Öğrendiğimize” nazaran, bü ’: klübümüz, önümüzdeki mevsini geniş bir faaliyet sahası hı:ırllf'; maktadır. Bü 'arada ilkbaharda ve güreş. yazım da denizcilik #47 İstanbul ... muhtelili.” * Bu akşam Arik& 4 raya gidiyor Aymn 22 ve 23 üncü günleri rada, Ankara muhteliti-İle ııltj cak olan İstanbul muhteliti bu #7 ekspresle Ankaraya gidecekt;!:lj İstanbulu temsil edecek. oyuf y arasından bazıları imtihanları kat olmaları dolayısiyle W edemiyeceklerdir. Bu arada ’J raylı Adnanın sakatlığı - dolâ ' Salimin de imtihanları sebebiyi? le ile gidemiyecekleri an! , dır. Ajan bünun lzerine Fenerdi sadı çağırmıştır. Ankaranın, BIİŞ Hilerin de iştirakiyle kuvvetlenef teliti karşısında takrmrmızın N€ alacağı cidden merak ENW Şehrimizin en iyi m Reşad ve Lütfinin cezalı olmaSl: ğ taş klübünün de ajanlığa karfi vaziyet tzerine İstanbul muht& müdafaa hattı zayıf kalmıştır. —— * maçları yapılacaktır. Mi Hava kupası finali Halkevlerine bağlı klüpler günü oymmıcılğı ",ı! Eminönü Halkevinden: Bu hafta tayyare kupas! / çarpışacak olan Galatasaray * Evimize bağlı klüplerin murahhas Olm n dar Ö SÜ x ve başkanlarının 25-1-1938 tarihli sa- * ’ li günü saat 17 de Evimizde bulunma- f: nîuhletclüle A;:ınyı gi ! ları lüzumu ehemmiyetle tebliğ edilir. yısiyle ayın zuna M - h K GE . | yanergününe “beriktkmeizr g,f <©| kadar cezası bitmiş olan Gala' / Ç ci bi A Yunan gl takımının maçları ç Yunan milli takımının yapmak üzere İskenderiyey? yazmıştık. Yunatı takımı lılend::l:n/ ti ile yaptığı maçı 1-0 4 Yunan takımının gılolld:. " eden gol, birinci devrenin İ kikasında atılmıştır. —/ Yunan takımı Telâviv'e miştir. Orada Filistin 'i yıpıMr.Bumulr.lnA". Yusuf hakem tayin edilmisti” — — Şi at nalıni da koyalım, malüm ya at nalı uğur geti- rirl içine