21 Ocak 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

21 Ocak 1938 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cuma çanın:ı::'a;::::nkm z Yarın 4 üncüde SON%(!ZXNUN Telgraf: Ulas - Ankara ; V0 38 TELERON Osmanlıcadan türkçeye Atatürk Istanbula hareket ettiler Ankaraya gelen büyük mimarlarla —Şehircilik ve inşa davâlarımız — Devlet mahallesinde inşa edilecek Kamutay binası için yerli ve yaban- €: mimarlar tarafından hazırlanmış olan plânları tetkik edip en uygunla- rından üçünü seçerek hükümetin tas- vibine arzetmek vazifesiyle teşkil b dilen enternasyonal jüriyi teşkil için Ankara'ya davet edilmiş olan biri holandalı, diğeri isveçli ve üçüncüsü ingiliz, üç tanınmış mimar, birkaç gündcnberi şehrimizde bulunmakta- dır. Holanda'da Hilversom'da oturan Bay Düdok, londralı Bay Hovard Ro- bertson ve istokholmlü Bay İvar manımız mimarisinin baş- Tengbom zâ! aa YAT lıca şahsiyetlerindendır. zerlerine almış oldukları güç vazife 'hâkkmda tabit kendilerinden bir şey ı'c.ıramaz_- dık. Fakat gerek bugünkü türk mi- marisi ve gerek büyük bir iymar ha- reketinin merkezi olan şehrırîıız ve nihayet kendilerini &âZ çok alakaıdaî etmek lâzımgelen dcvlef _ı:rîahal esi hakkındaki düşüncelerini öğrenmek faydalı olurdu. Bu gaye ile iste lütfen kabul eden say i mizi dün Ankara Palas'ta ziyar tik, diğimiz randevüyü ın misafirleri- et et- U Bir küçük salonda, dört kişi kı:e şıkarşıya bulunuyoruz. Onlar beni ben onları tetkik ediyoruz. — Bir Virjinia cigarası niz? ee lnme ll edeyim. Türk tütünlerini nasıl bulu- yorsunuz? Profesör Tengbom cevab — Mükemmel tütünler... zeteciler derhal sual ile mi $ larlar? — Öyle ise asil çelim: Bilirsiniz k imari hareketi a1 ':;mı eski mimarinin doğruda.n. ıjog_. ruya taklidi şeklinde başladı. Dini bi- nalar örnek tutularak modern hanlar yapılmak istendi. Bu hareket iflâs et- ti. Arkasından Avrupa mimarlarının kılavuzluk ettiği mod.er.nizm başladı. Şimdi bu modernizm içinde türk ka- Takterini tebarüz ettirmek meşe.]eıi bahiş mevzuu oluyor: Bu n:ıeı:îu üze- i izi tenvir eder misinizi : n(gçh:îıadaş biribirine baktığıaı-: Meşhur mimarlarda imtihana çekilen talebe halleri sezmemek ım_kâ_nsızdı. Bay Hovard'a baktım. Kendini zorlr- yarak: — En az fransızca dedi. v 'Teşvik etmek lâzımdı. Şeklini teb- dil ederek suali tekrarladım. Ve Bay Tengbom'a döndüm. h Bgay Düdok'la gözgöze g'eldıler. 'Tengbom, güzel bir fransızca ile baş- ladı: t — Müsaade ederseniz sualin son kısmını mütalea edelim, dedi. Bu as- rın başlangıcında mimarlar 'eskı üs- lübları taklid etmekle demir vt be- tonarme gibi yeni malzemenin kendi- lerine açtığı henüz işlenmemiş saha- lara el uzatmak arasında mutered_dıd idiler. Fransa'da, mes,elğ Jan g;î küçük saray gibi pastişlerin en - -':nçîu’i(nşa eâ’iyîrdu. Demir akla gel- mez şekiller alabiliyordu. Fakat be- tonarme 'daha fazla ölçü ve daha 'fnz- la sadelik istiyordu. Van dö Velfî den sonra holandalı ve almanya!_ı mühen- disler mimaride saf çıplaklığa avdet etmişlerdi. Zamanımızın __n_ııfnarî kt_ıı:- mayüllerinde kübizm de'dıgınız. şe ı4[1 - ler hâkimdir. Modernizme türk ka- rakterlerini vermek bahsini umı;[m- leştirerek şunu söyliyebilirim: ; ko; dern mimari herkesin malıdır, faka her me;nı:ketin kendi_ faîuretlerınîj kendi Mmantığına, kendi ılfhm ve ı;ıaI zemesine göre modern"mıman .y.n[iıı. lır, Siz de böyle düşünmez misiniz, Bay Düdok? - îIoDl:îîla mimarisinin şa_gımr_z_baş— langıcındaki düşüncelerini bılıyoıı('; dum:; Malzemeyi samimi Ve m._ınt;. bir tarzda kullanmak, “cephey'f eî plâna ve iç taksimata göre t_aş('lın a_ mek, tezyinatı âbidcniı? şeklin ıIe—ıın n larak asgari hadde indirmek... V'lf'- bom'un hitab ettiği Düdok, Jan Vi! le birlikte, bu mektebin en fantazist, içer misi- veriyor: fakat ga- öze baş- suallerimize Bge- i memleketimizde 1908 inkılâbından bilen benim, konuştuk fakat ona körükörüne muti olmıyan taraftarlarından biri idi. Beton, çelik ve camla dünyanın en güzel eserleri- ni meydana getirmeğe muvaffak ol- muştu.: Hilversom'daki orijinal bina manzumeleri, Amsterdam'daki olim- piyad stadı gibi... Bay Düdok arkadaşını teyid etti: — Hepimiz bu davânın içindeyiz: Zamanımızın mimarisi ne olacak? Biz de kendi kendimizden işte bu su- ali soruyoruz, Fakat modern mimari- nin umumi hatları ne kadar malüm olsa ve meselâ bir ingilizin yaptığını bir isveçli ne kadar taklid etmek iste- se ilk şekil zamanla değişecek ve ni- hayet mahalli hususiyete bürünecek- tir. Bay Tengbom'un dediği gibi: Zaruretler, mantık, iklim şartları ve (Sonu 8 inci sayfada) GÜNDELİK İstanbul İstanbul iki imparatorluğa başşe - hirlik etmiştir. Bu gün, merkezi A- nadoluda olan Kemalist Türkiyenin en büyük şehri ve limanıdır. Fakat Anadoludaki devlet Anadolunun diğer şehirlerini ve limanlarmı da imar etmek ve iç Anadolu ile buna sı!_ıin_ıınlırı, doğu Anadolusu ile buna aid limanları biribirlerile geniş ve medeni münasebetlere getirmek kararında olduğundan, İstanbul, ta- biatile bir rolden bir diğerine, bir fonksyon'dan bir diğerine geçmek ıztırarındadır. İstanbul için, daha Ankara başşehir ilân edilirken, bir yeni hayat ve bir yeni tali mukad- derdi. Bugün artık, yeni devletin gövde- si tarihin kafasında irtisam etmiş sa- yılnbilir. Genç bir endüstri'nin bü- tün memlekete şâmil olarak kı.ı.":ı' ması, demiryol programının bütün memleketi bir ağ gibi kıplıııîııı ve, yer yer, bölge bölge irvalar, ııkılşı- ve imarlar ile bütün memleketin modern istihsal ve mübadele hayatı- na geçmesi bu taze devlet gö:ldeşi- nin hem cebhe hususiyetlerini hem de mukavemet hesablarını ihtiva ey- lemektedir. Z İşte tam bu sırada, Atatürk'ün yaratıcı ve kurucu idaresi lıtınbu! bölgesine çevrilerek, buraya da 'yenı vazifesini ve yeni çehresini veriyor: Bu vazife, Türkiye cumhuriyetinin en büyük, en canlı ve en güzel ge_hri ve limanı olmaktır. Yeni çehre ise, ucaklamak ursayı da k ;Ya:ıtîlîî lv(ee:ılîıtyTürkiyenin ilk tu- rizm bölgesi olmaktır. İki gün evel, Dahiliye Vekâletin - de, İstanbul'un yeni plânını, Büyi.ik Şef gözden geçirmiş ve beğenmiş- tir. Kısa bir zama! tık ve pasaklı kılığınd büyük, temiz ve bayındır nda, İstanbul, yır - an kurtularak, Avrupanın ' şehirlerinin arasına kıhlac(nktır_ L,ı' man, gar, antrepo gibi, mide nahi - hazları, yerlerini değiş- k ve yeni caddeler ve lar yıpılırık eşsiz ca - miler ve âbideler birer tepsinin üze- rinde gibi meydana çıkarılacak; plâjlar, gazinolar, oteller ve park- lar, dünyanın en dünyanın en nazik ve sevim olan istanbulluyu medeni bir çerçe - venin ortasına alacak; ve_ merkez İIstanbul olmak şartile, Boğaza, A- dalara, Yalovaya, Bursaya doşr'ı_ı İş liyecek seri nakil vasıtaları, bütün o mıntakayı hem bizim hc.m oraya a - kın edecek yabancılar iç_ın. ?ıhıhı- çilmez bir turizm bölgesi haline ko - yacaktır. Bütün bunlardan başka da, plân, umu, plân dissiplini ve ah- Orta Asyalardan yanıba- elbiselerin ma- yesine aid cih tirecek; büyü geniş meydan imli insanı plân mefh lâkı, türkü A şına çeken bu gözdeye, pammyma BŞN Cumhur Reisi Atatürk hbera- berlerinde Başvekil Celâi Ba- yar, Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri B. Şükrü Kaya, Hariciye Vekili Doktor Rüştü Aras ye mutad zevat olduğu halde dün saat 15 te hususi trenlerile İstanbul'a mütevecci- hen hareket buyurmuşlardır. Atatürk, istasyonda, Kamu- tay Başkanı B. Abdülhalik Ren- da, vekiller, şehrimizde bulu- nan mebuslarla vekâletler ileri gelenleri, generaller, Ankara valisi, garnizon ve merkez ko- mutanlarile emniyet direktörü tarafından teşyi olunmuşlardır. ( F, (A Xe vi NDU o D VAA Eskişehir, 20 (Hususi muha- birimizden) — Atatürk'ün tren- leri bu akşam saat 9 da Eskişe- hire vasıl olmuş ve garda büyük heyecanla karşılanmıştır. Atatürk, burada Eskişehir valisini vagonlarına kabul bu- yurarak kendisinden şehir işle- Atatürk Ankara garında Kamutay Başkanı Abdülhalık Renda ile beraber Atatürk İsmet İnönü ile beraber Kaput bezi fiatleri ucu_z_ladı fiatlar ve bunların Tesbit edilen yeni satış şartları Pamuk ipliği ve kaput bezi fiate larının tesbitini görüşmek üzere İk- tısad Vekâletinin davetile Ankarada toplanan Mensucat fabrikatörleriyle fabrika mümessilleri İktisad Vekâle- ti Müsteşarı Faik Kurdoğlu'nun re- isliği altındaki çalışmalarını bitir-« mişlerdir. Faik Kurdoğlu, bu toplantılarda, fabrikatörlerin hükümetle elele vere. (Sonu 8 inci sayfada) Magi_sada Yeni alaylara sancak verildi Manisa, 20 (Hususi muhabirimiz- den) — Bugün piyade ve topçu alayla- rına general İzeddin tarafından - tö renle sancaklar verildi. General nut- kunda dedi ki: — Ey mazileri şan ve şeref kaynağı olan güzide türk alayları! Ne mutlu si- ze ki, sancağınızı Atatürkün bize baş- buğ olduğu bir devirde onun yaratıcı başkanlığı altında çalıştığımız bir za- manda alyorsunuz,, Merasim çok parlak oldu. :uanesi günü de İzmirde üç alaya sancak veri- lecektir. Mısır kralı D rine dair izahat almışlardır. L ÇAA İspanyol âsileri İngiliz vapurlarına İecavüz elliler Bir ingiliz gemisine bomba atıl- mış iki kişi ölmüş yedi kişi yaralan- mıştır, Bir vapura da bir denizaltı gemisi torpil atmış, ayrıca bir ingi- liz vapuru Franko askerleri tara- fından tevkif edilmiştir. Bu husus- ta üçüncü sayfamızda tafsilât bü- lacaksınız. Molotof Sovyet Rusyadaki konsoloslukları casuslukla itham ediyor ! Bir çok konsoloslukları kapadılar ! MOİOİ'O_f Japonyaya ve Fransaya şiddetli ve ağır hücumlar yaptı Moskova, 20 (A.A.) — Büyük Sovyet Meclisini i 1 Ş A, İsesin- de söz alan Başvekil Molotof. yı:l ıYî'e tdaleiJidanaf'a kidlerine cevab vererek deı:iıştir“kıiîo Keyee dt elt eee aa (Sonu 4. üncü sayfada) Majeste birinci Faruk dün evlendi Yeni Mısır kıraliçesi Feride Zülfikar (Yazısı 3 üncü sayfada) güzel tabiatı ile | Mesud bir nikâh töreni Dahiliye Vekili ve Farti Genel Sekreteri B. Şükrü K ş : k Bayan Bisan Kaya ile B. İlhan Savut'un nikâh meraı:im?::::lr:rhl;: Dahiliye vekili ve Parti genel sek- reteri B. Şükrü Kayanın kızı Bayan Bisan Kaya ile, merhum Adana valisi Mümtaz Savut'un oğlu, İlhan Savut'un nikâh merasimi dün sabah saat 11 de Ankara belediyesinde bir aile muhiti ar: yapılmıştır. B. İlhan Savut en güzelini giydir ktir. Bu m nâsı, İstanbul'un kendine göre müs - tahsil olmasıdır. Ankara hukuk fakültesi mezunların- dan ve hariciye mensuplarındandır. Şimdi askeri vazifesini yapmaktadır. Nikâh merasiminde Başbakan Celâl Bayar, Millt müdafaa bakanı Kâzım Özalp ve İsmet İnönü şahidlik etmiş- lerdir. Törende bütün vekillerimiz, Ankara valisi, ve iki tarafın ailesi er- kânı hazır bulunmuşlardır. Nikâhtan sonra merasimde bulunanlar hazırla- (Sonu 8, inci sayfada) Fıkra a y Yarın 16 sayfalık ilâvemiz Güneş_îıüllü Meksika kabileleri arassın- da yapılan harikulâde bir etüd bütün canlı re- simleriyle beraber Bu etüdde, Orta Asyada ya- şamış olan ecdadımızın sâ- lik bulundukları güneş kül- tünün bütün dinler üzerin- deki tesirlerini okuyacaksı- nız ve bu dinlerdeki âdetlere aid mukayeseli resimler bu- lacaksınız. GŞ ÜS Bir ihmalimiz — Bir de bu şarkıyı Nevres'den dinleyiniz. Nedim'in şiiri kitab dolabınızda saklı olduğu gibi, artık ebediyen kay- bolmuş elan Nevres'in sesi de plâk raflarınızdan birindedir. Fakat yeni iycadlar yalnız ses ve şekli değil, hareke t'i de ebediy- leştirdi. Sesli sinema müzesine giren yirminci asır adı, yeni zamanlara ka- dar ancak meti n'lere has olan de- vamlılığı kazanmıştır. Gelecek nesil- ler bu zamanların tarihini şerid üs. tünde göreceklerdir. Fakat biz ne yapıyoruz? Bir keli- me ile: “Hiç...,, diyebiliriz, Hattâ bazı müesseselerimiz masraf etmiş olmalarına rağmen sinemayı ne bugün, ne de yarın için kullanmağı biliyoruz. Kâfi kazandırmayan bu işi ferd teşebbüslerinden beklemenin ne kadar faydasız olduğunu da görüyo- ruz. Bizce sesli sinemanın kültür ve ta- rihe aid kısmını devlet eline almak, velev ufaktan, fakat hakiki ihtısasın murakabesinde tam cihazlı bir sütüd- yo ile mekteb ve müze filmleri yap- mağa başlamak sırası çoktan gelmiş« tir, »« Fatay

Bu sayıdan diğer sayfalar: