SYAVA — Cmaml b G /DAMİM Z ( partiyi kazandılar ! HARP Gişelerini açtı; ameleye İş veriyoer | 1913 de Dınya askeri masrafı 2,5 milyar altın dolardı 1936 da üÜnya askeri masrafı 7 mlilyar altın dolara çıktı Pat Gerin isimli 1bir Fransız mu- harririnin Vandrödi gazetesinde neş- Tettiği şu yazıyı çok enleresan bulduk: â 1913 de, dünya askeri masrafı tah- Minen 2 buçuk milyar altın dolardı. i O devrin iktısatçıları: *Bu silâh- ı:nma yarışı diünyayı harbe sürükle- ı:m mutlaka harabiye — sevkedecek, 01?" ve sâadetin kaybolmasına sebep M Cak, dünyada rahat ve huzur kalmı- îîî'k!.. diye telâşa düşmüşlerdi. Haki- &n dedikleri çıktı! Umumi harp, ıîğyayı kana boyadı felâkete sürük- Gi Ne servet kaldı; ne sâadet; ne ra St kaldı he hüzur...Felâket halâ da *Vam ediyor, ve devam edecekl... raf'.ıZira, 1?36 da, dünya askeri - mas- arı 7 milyar 100 milyon altın dola- ;&. kâğit dolarla 12 milyar, — Fransız &1 ile tamam 360 milyar franga.çık- M Bu'büyük meblâğın ne olduğunu ta- bü'Wra bile imkân yoktur. Fransız * ŞHtçesi bir milyar franga yükseldiği tiz » Maliye nazırr kürsüye * çıka- Tak ıîlağı,rmıştı: zi"— Baylar, bu milyarı selâmlayınız Ta bir daha göremiyeceksiniz. Mebuslardan birisi de yağa kalkarak " !'u Cevabr vermişti : &' T- Yazık! bay nazır,. Hepimizin ar- Usu bu... Bir milyar, cidden büyük bir Ğaı b.İBamn doğuşundan şimdiye ka- ir milyar dakika geçmemiştir!.. Bugün bir milyar frank, Fransanın k on iki günlük milli müdafaa mas Ü. kapatabilmektedir. Dünya dev- _:flnın_ asayişi muhafaza için yirmi Sâatte sarfettikleri paranın yekü- 4 aşağı yukarı bu kadardır, yani Milyar frank!... Tafr biş 360 Milyar frank - bir senelik mas- | biz "albütün dünya bankalarında. mev- dr. tınların krymetinden çok — fazla- « Ş dtvletıhaıde dünyanın bütün altınları, : ğ;în bir senelik askeri masraf- Yuknîımeye kâfi değildir.. Miueu da zikrettiğimiz rakamlar, n ©r Cemiyeti tarafından neşrolu- . " Statistikten alınmıştır. Resmi hîkiığîwir' Yalnız bir kusuru var: <“€ aykırı olması.. K deği!üriizskerî bütçelerin harici şek- '.îci b"'ılulhr' baîı masraflar, bütçe ha- Siyij zlle F, Bir kısım masraflar da, dahiliye Tetler ( Nafia, müstemleke, hr, Ve maarif) bütçesine karıştırı- 191 : kep ms de silâh altında 6 milyon as- müy% ç—îkîu Mmiktar 1936 da 8 buçuk B Mi tız Riferin (* Silâh altında bulunan bir Ü Üğ” Masrafr yılda 384 dolardı. 1936 S dölar oldu. wanîıare kuwetlerine. müdafaa va- Zit la verilen İ ehemmiyet; harp nn , Olün bek T 1906 da 100 İngiliz lirası *00 İn i:'_*’ tf_Jfıajımn ötüuz sene sonra , bir îeıfz lı.r?sma çıktığr düşünülür- Sok t €tT için sarfolunan bu para Bimı mez, | e ğ Wüi ”ilc_yh. silâhlanmanın tekem- u% Cihetinden : bilâkis,. tasarrufu mucip ;:: Asker Ti, insanları işsiz bırakmaktan e Yâpmak daha iyidir, diyor- D * * #tmiyor Yarışına bütün dünya iş- N? tarfe d"; 6:937 de 7 milyar altın Masrafı K 4devletteı1 yalnız yedi- di g t-ın?ı Hksee milyardır, — Yani b"'ulr.urf "î“l'ifımn yüzde 76 sını ü Bi ü e“mâıerdir. : .evktı"' Almanya, Fransa, İn- giltere, Rusya, Amerika ve dır. Ön sene evvel Fransarım askeri büt çesi 15 milyar franktı ve Avrupa dev- letleri arasında, ordusuna en çok para sarfeden devletti. Bugün 30 milyar franga yükselen askeri bütçesi Alman- yanın 75, Rusyanın 89 m'”'yarma nis- betle yarıdan azdır. Silâhlanma yarı- şında en çok faaliyet gösteren devlet Almanyadır. : Bununla beraber, 1938 yılında İn- giltere, Amerika fevkalâle mesai göz- tereceklerdir. İngiltere, bahriyesinin ve hava kuvvetlerinin tezyidi için beş senede 1 milyar 650 milyon İngiliz li- rası, yani 250 milyar frankt sarfetmiye karar verdi. Amerikada bahriye büt- çesi bir misli arttı. ğ Şu halde, 1938 de, dünya silâhlan- ma masrafı l0 milyar altın dolara, ya- ni 16 milyar kâğıt dolar, ve yahut 480 milyar franga çıkacaktır. . C, vık Japonya- Fakat Bu karkunç fatura nasıl ö- denmez? Burada hakikat - acı da ol- sa'- İtiraf ötmek lö*rm: Kanitalist de- raokrasiler, Totalitairre rejimlerde nis- beten pek dun bir mevkidedirler.. - Demokrasi idarelerde sermaye - ve kredi serbesttir. Paranın Mmüyvazene- si muhafazaya ve sermaye sahiplerinin hayırkah yardımina, mesai birliğine muhtaçtır. , Yukarıda, bütün dünya altımlarınm bir senelik-askeri masrafı ödiyemiyece- ğini gördük. — Muazzam (İngiltere bankası) nın kaşasında bile, Büyük Bri- tanya hükümetinin beş senelik silâhlan- ma masrafının dörtte birini ödiyecek kadar para yoktür. Binaenaleyh, silâhlanma yarışı ver- gilerin, kredilerin tabit — kuvvetlerini kurutuyor, milli. maliyeyi: : yıktyor, harp tazminatı olatak - —- mütehas- sısların budalalığına kapılarak — dün- yada mevcut altınların beş misli faz- lasını istedikleri zaman mark mütema- diyen düşüyordu, nihayet sıfırda karar kıldı. . Silâhlanma yarışınım akıbeti de şüp hesiz böyle olacaktır. Totalitaire dev- letlerde vaziyet büsbütün — başkadır. memleketteki parayı, krediyi hükümet Almanya, İtalya, Japonya ve Rusya, köntrolü altında bulundururlar, çalış- ma kaynaklarını idare ederler; altının serbest çıkıp girmesine müsaade — ver- mezler. Bilfarz Almanyanım hiç altıtır .yok- tur. Sarı madeni kaybetmekle imanı- nt kaybetti demektir. Buna o kadar e- hemmiyet verdiği de yok. Yeter ki ip- tidaft maddeler, —makineler, ameleler, mühendisler bulunsun; hükümet, mev- cut silâh fabrikalarırır işletir. ve Hi- zum gördükçe yenilerini tesis eder. Goeritig ucuz yevmiyelerle amele - te- darik eder. Krediye, hariçten -alman iptidaf maddelerin bedelinin tesviyesi- ne gelince: bunun çaresini de- doktor Schacht ne yapar yapar bulur..- Bu süretle Almariya, İtalya ve Ja- ponya dört senedenberi silâhlanma hu- susurnda büyük bir'faaliyet — gösterdi- ler ki bu, tereyağını topların soğuk çe- liğine tercih eden serbest memleketler- de henüz layıkiyle aıılaş:lmam!şt!r.- *& * Silâhlanma hâdisesi karşısında de- mokrasiler bütün milletler arasında ide- al, devamlı, mesut ve sükünetli bir sulh teessüsünden artık ümitlerini kes- tiler. Bu hakiki sulha bedel, demokrat hükümetler, aksak bir sulh akdine te- || Borsa oyunları oynuyor, sınai teşebbüslere girişŞiyorlar Y --İAN Veliahti prens Pol iğc prenses Fredrik Luiz dö Bruns vikin düğünleri, Bizansın debdebe ve iht şanını hatırlatacak bir dekor içinkle icra olundu. Sırma işlemeli elbiseler giyinmiş kırk prensin teşkil ettiği alay, gelin ile gü- veyinin başından atılan kıymetli hedi- yeler, bu merasime bir başka zenginlik veriyordu. Prensler; kelimenin tam - mânasiyle birer (kapitalist) tirler. Bununla bera- raber Yunan kralı hanedanının serveti pek büyük değildir. Bugünkü prensler servetlerini, ecdatları gibi demir san- dıklarda ve mahzenlerde saklamıyor- lar, bânkalarda hıfzediyorlar, Hepsinin bir cari hesabı var, Bir çok smai teşeb- büslere girişiyorlar, borsa oyunları oy- nuyorlar. Kâh kazanıyorlar, kâh kaybe- diyorlar. Tıpkı, Val İstrit veya Sitinin büyük maliyecileri gibi çalışıyorlar. Siyasette muvaffakıyetleriyle iktifa et- miyorlar. İşte de muvaffak olmak isti- yorlar. Prenslerin, prenseslerin hususi ha- yatları, servetlerinin derecesine bağ- lrdır, Eğer şahsi servetleri var ise; zen- gin iseler gönüllerinin arzusuna göre küfüvsüz - evlenebilirler. 'Sörvetleri yok ise, zaruri bir izdivacı kabule ve ölünciye kadar protokola ria- yet etmiye mecburdurlar. Ailesinin servetini kaybetmiş olması- na rağmen prenses Lüuiz bundan müs- tesnadır. Çünkü güzel bir delikanlı ile evlenmiştir. Veliahte gelince; o'da pek zengin 've büyük bir iş adamı değildir. Fakat zevcesini kalbinin arzusuna göre seçmiştir., ve yeni prenses, Yunan mil- letinin sonsuz sevgi ve saygısını kazan- mıştır. Holanda prensesi Juliyana da, sevdi- ği bir prensle evlenmişti. Prens asil fa- katfakir bir delikanlı idi. Hayatını ka- zanmak için bir bankada çalışıyordu. : 'Ahtilâllere, iktısadi buhranlara rağ- men tahtlarını ve taçların istikbali teh- likede olmasa gerek.. Hattâ, memleket- terinden uzak ve (menfa hayatı) geçir- i şebbüs etmek istiyorlar gibi... / , Geçenlerde Musolini, üç büyük de- mokrat devletin murahhaslarımnı kabul etimakten birdenbire vazeeçti. Bu heye- tin başında Van Zeland vardı. Mühim bi riktrsadi ittifak teklif edecekti. Bu çılgmea silâhlanmadan mütces- sit olmamak mümkün değil. Bunun tev Lt edeceği mesuliyetleri hatırlatmıya Dünya, şüpheli işler gören entrika lüzum yok. çeviren bir taktm mühimmatçı, fesatçı- ların sözlerine kapıldı, peslerine takıl- dr. Bunlar, 930 da beynelmilel iktısadi buhtan şiddetini arttırdığı gün talile- rinin açıldığırır gördüler. “Dünyada işsizlik var, diye düşün- düler. Onlara iş bulalım!,, İşte o vakitten beri harp kişelerini açtı, ameleye İş veriyor. Top tüccarları partiyi kazandılar. — , Üü di di İi Romanya Kralı Karol, Bulgar Krah Booris ve —Arnavtıtluk Kralı Zogo Krallar ne kazanıyorlar ? .Bugünkü prensler servetlerini sandıklarda ve mahzenlerde saklamıyorlar demir MA Geçenlerde bVüyük bir merasimle evlen en Yunan veliahtı-ve zevcesi, senede ' 8 bin ingiliz lirasile geçinmek mecburiyetindedirler miye mecbur kalan bazı kralların ya- şayış tarzları da debdebelidir. İspanya kralı 13 üncü Alfonsun pet- rol işlerinde büyük bir alâkası varidır. Bu yüzden Primo dö Rivera ile arası açıl- dr.: Alfons; tacını kaybetti. Fakat şah- si servetini kurtardı. Ve bugün, söyle- nildiğine göre, Nevyorkta büyük bir in- şaat işinden çok istifadesi vardır. Romanya kralr, menfa senelerinde pek o kadar talihli değildi. Sevda yüzünden | malt vaziyeti sarsılmıştı. Fransanın Akdeniz sahilinde küçük bir köşkte, sa- de bir hayat geçirmek mecburiyetinde kalmıştı. Bu sayede, iktısada riayeti öğ- rendi.. Yeniden tahta oturduğu zaman Ro- manya hükümeti, kendisine 73.000 İn- giliz liralık bir tahsisat bağlattı. Kralın her yıl, 20 .bin İngiliz lirası biriktirdiğine göre bugün 200.000 - İn- giliz liralık bir parasr olduğu mühakkak tır. Kral Karol kadar az serveti olan Yu göslav kralr Aleksandr, harpten sonra- ki senelerde çok kazandı. Senede 58 milyon dinar; yani 250 bin İngiliz lirası tahsisatr vardı. Bu paranın . büyük bir kısmını sakladı. Fransada suikaste uğ- radığı zaman, oğlu büyük bir servete tevarüs etti. Hakikaten genç kral Piyerin günde 1.000 İngiliz lirası geliri vardır. Ve ken disine: “Zavallr zengin çocuk,, ünvanı verilmiştir. Sarayın garajında, müteveffa - krala ait 25 kapalr lüks ötomobil bulunuyor. Bunlarm arasınlda bir de, kralm suikaste uğramazdan bir müddet evvel yaptır- dığı zırhİr bir otomobil vardır. Bulgar kralı Boris, Avrupa prensleri- nin (en fakir) i addolunmaktadır. Hükümet kendisine, senede 12 bin İngiliz lirası vermektedir. Kral Boris, İtalya kralınım — kızjyla evlidir. Prensesin drahoması pek o kâ- dar ehemmiyetli bir şey değildi. Bina enaleyh, Bulgar kral ve kraliçesinin malt vaziyetleri pek o kadar iyiolmadığı gibi ecnebi sefirlerle rekabet edebilecek bir halde de değildir. Arnavütlük kralr. Zogonun. - senelik tahsisatr 4 bin İngiliz lirasıdır. Fakat; memleketi küçüktür. Masrafı da o ka- dar çok değildir. Sabık İngiltere kralı 8 inci Edvard, dünyanım en zengin hükümdarı idi. 410 bin İngiliz liralrk tahsisatı vardı. Bun- dan başka şahsi serveti de mühim bir yeküri tutmakta idi. Saltanatmı. bırak- makla bünu kaybetti. 'Bugünkü vari- datr 85 bin İngiliz lirası kadaridır. Bu zengin hükümdar ve prensler a- rasında Yunan veliahtı ile zevcesinin servetleri hiç denilecek derecededir: Senede 8 bin İngiliz lirası ile geçinmek mecburiyetindedirler. Yunan hüküme- ti ve Yunanlılar kendilerine bir çok kıymetli hediyeler vermiştir. Bu hedi- yeler arasında, on dört tane zümrütten yapılmış bir gerdanlık vardır ki 4 bin İngiliz lirasına alınmıştır. Bu gerdan- lık, ordu zabitleri namma prensese he- diye olunmuştur. Prenses Luiz müsrif bir kadın değil- dir, hesabını bilir..