20 İKİNCİKANUN — 1938 İN iy 07 m (Tercüme ve iktibas hakkı mahjuzdar) — Numara 46 — Barda bir hâdise Kadınlar bana Sataşmak istediler! Ahmed “Dokunmayın, o daha toy bir çocuktur, diyordu Cev ta, İd vermedim. O gece orada kal Me koca ellerinden gelen ikramı a Şekinmediler. Adeta mab- Sini in Sabahleyin evden işle- alg, “İp eleceğim diye güçbelâ kur- Doğ” Fakat akşama dönmek şartile., h simi Ahmedi buldum. Oku: Mağ Ahmedin hangi Ahmed dia mii sarhoş olup ta demirel Mia ında geçirmemize ve benim evi: a eme sebep olan Ahmet Ni, Börünce şaşırdı: Ne İYİ ettin de geldin!. öğ, tal Hemen müdüründen izin tin berce çıktık, Biraz dolaştık» Monra Melâharlere gittik. Nikg, 23t: Deni bırakmak istemiyordu. i 7 Şuna karar verdik, Ben gecele- ” in, gündüzleri de Ahmedin ölcaktım. Bunu istemiyerek Miyim Çünki kimsenin misafiri ta seve yük olmak istemiyor Kaz hergün boş saatlerinde bu aya Eziyorduk.. Bir kadeh rakiyle Mi, SN Ziçen Ahmet, şimdi tama- va yiye Şikni #akiyı ti gibi içi. “İyyen sarhoş ta olmuyordu. i, X kisa bir zarnanda ondaki de- İS doğrusu diyecek yoktu. » Ankarada söyleğiğim gibi Sta, berüberdik. Bir gün Ahmetle tey v8 Detediyede arbar bekçiliği gö- May ftile yanımızda bulunmuş Mek Hip uya uğradık. O akşam, ben, baya” Mekmet çavuşla beraber do- Mi karar verdik. Mehmet çavuş Bai md Benim parasız olduğu- Heç Se Am:t de biliyorlardı. Meh- NR Pir, emen hemen her gün, ba Baz N ya tinden yardım ediyor ve eta n arm bile alıp cebime koyu- p, tketi, 3 * çavuşun bu şekildeki pa kap ei Üzülmüyor değildim Nr iç, Ç ÇUNEK istemediğim zaman Sy, *diyor: Pa, İlyordu. Sen benim ya- Mü my Yilmazsın, bir gün ben de AÇ olurum. ÜN özet Şarap bu yakınlığı yüzün İh bi, SE İyi bir tesir bırakmış ve m Mnbey Bibi sevmeye başlamış o & Blend, beraberce bara gittik. Beni iğ istiyorlardı. Ben somurte ağiyey uldan ayrılmama sebep 1 bir daki İlim, İka olsun unuta- a Günler biribirini takip et- ş agi bir zaman geçmişti. İni rada bulunuyordum. İs- Pei benim nerede olduğumu Yalnız buradan Hiccana kı, psürak Ankarada olduğun etmiştim bir şey söylememesi iye Birine kesif hir c- ıştık. Ortada dans May Mio, tiz : ede, ata Maya yordu Arkadaşlar, bun Besi VER ettiler, > aça köğin ; ” Ral böyle durgun duruyor var, gm yakan bir derdi Dehiy Odu: Yerime Ahmet cevap vie 9 ağır başlı.toybir İnktakta bir bana, birde Ah sonra: » dedi. Hiç zannetmem i hatriryacaklardır. Hani şu i Durgun görünmesine rağmen gözleri velfesir okuyor. Ahmet; — Öyledir, paralı zzmanlarında daba yamandır. Kadın Ahmedin b uifşaatına inan- miğter — Derdiniz bundan mı; diye sordu. Doğrusu konuşmaya bile tahammü- lüm yoktu. Baştan savar gibi: — Öyle, dedim. Ve konuşmaya böy- le bi rcevapla kapatmayı daha kestirme buldum. O gece orada geç vakte kadar kal dık. Ayrılırken kadına, bir başka gün tekrar geleceğimizi söyledik. İş-bununla bitmedi. Ben Ankarada bulunduğum müddetce, kâh tesadüf, kâh randevü vermek suretile bu kadın la birkaç defa daha buluştum. Bana karşı büyük alâka gösteriyordu. Ahme- din ilk gün söylediği â“parasızlık,, ka- fasmda yerttmişti. Bana para vermek, hatta, İstanbula beraber gitmek, beraber yaşamak teklifi lerinde bulundu. Ben kabul etmedim. Bir gündü, İstanbuldan Hicrandan bir mektup aldım: Bunda aşağı yukarı şurları söylüyordu? “Senin İstanbuldan habersiz ayrıl- oan, başıma dert açtı. Ânnen polise başı rurmuş“ve betden»siphelendiğini söylemiş. Şimdi tazyik ediliyorum. Se- nim nerede öldüğunu benden sorüyor- lar. Bu vaziyet karşısında, ne yapaca- ğ'm: şaşırdım. İstanbula dönmeyetek- sen adresini polise bildirmek meçburi- yetinde kalacağım., (Devamı var) Bunları Bilivor musunuz? e Posta tatarları Çinde, birkaç sene evveline kadar mektuplar, posta tatarları vasıtasiyle Bunların ellerinde ketaman bir fe ner, bir şemsiye; sırtlarında kalın bez- den bir torpa vardı. Yaz, kış. O gece gündüz demezler, durmadan dinlen meden giderlerdi. Posta tatarları: en cesur, en daya” nıki, delikanlılardan seçilirdi. Bunlar, yol yürümekten çekinmediklerini, hır. sızlardan korkmadıklarını İspat etmek meçburivetindeydiler. Bunlar, tecrübe içla bir odaya ka- patılırdı. Odanın tavanma kum dolu torbalar aşılırdı. Namzetler, bu torbala- ta şiddetli yumruklar indirirlerdi. Yal ruz, sallanan torbaların kendilerine do- kunmaması şarttı. Çünkü hu torbalar düşmanı temsil ederdi. Tecrülheyi muvaffakıyetle .geçiren- leri posta müdiriyeti hemen işe alırdı. Zira, bunların yolda, herâangi bir - ta- arruza karşı koyabileceğine, mektup tor balarin bıralep kaçmıyacağma emin 0- Turdu. Sünger kâğıdı nasıl icat olundu ? İngüterede bir kâğrt fabrikasında çalışan bir amele, kazanda kaynıyan bamura, Yirumu kadar kola atmayı na- silsa unutmuş ve bu surçtle patronunu zarara sokmuş, Tabii fabrikadan kapı dışarı edilmiş. Fabrika sahibi, artık işe yaramıyan bu hamuru fabrikanm önündeki arsa- ya döktürmüş, biraz sonra vağmur yağ mıya başlamış. Bu kaba hamurun suyu İçtiğini hayretle görmüş, ve sünger kâ- Zıdını bulmuş. » Mali kanunlarımızda değişiklik yapılırken Bilhassa hangi noktalara dikkat etmemiz lâzımdır ? Celâl Bayar hükümeti, vergi kanun- ları Üzerinde büyük bir tadilât yapmak için aylardanberi tetkikat yapmaktan dır, Önümürdeki mali ehe başından itibaren birçok vergilerde tenzilât ya puacağı ve tahakkuk tahsil kanunların da epey değişiklik olacağı şimdiden malümdur. Mütehaswslardan müteşekkil bir komisyon, son hazırlıkları da bitirmek için Ankarada mütemadiyen çalışmak» tadır. Hükümetin mali kananları büyük bir ehemmiyet vermesi çok yerinde bir iy- tir. Çünkü bugün bir memleketin koru, maliyesinin derecesile ölçülmektedir. Sağlam esaslara dayanarak bir ma liye bütün memleketi sarsar ve idare membalarını kurutur ve sermayeleri mahveder. Cumhuriyet devrinde, birçok” #nüig- külâta rağınen maliyemizin denk bir bütçe tanzimindeki mevkii, gününde tediye yapmakta ve maziden kalma bir çok pürüzlü borçları tasfiye etmekteki samimiyet ve hüsnüniyeti yalnız memle ket içinde kuvvetli bir itimat telkin et- İstanbuldaki makye tahsil şubelerinden biri maktadır, Vergi kanunlarında istikrar, cümlelerde katiyet ve herkesin anlaya- bileceği vuzuh olmak ve mümkün mer- tebe başka suretlerle izahtan müstağni olmalıdır. mekle kalmamış, ayn: amanda yaban. | vergi misbetlerinin tayini cı memleketlerde tesirini göstermiştir. Bunun neticesiol arak cumhuriyet ma- Yiyesi sık sik memleketimize büyük sermayeler tahsis etmek istiyen ecne- bi grupların müracaatı karşısında kaj- mıştır. En buhranlr zarpanlarda bile geniş sanayi ve mafia programın: keniisvari- datile başaran cumburiyet hükümeti ekseriya müsait olmayan bu teklifler. den daima mlstağni kalmıştır. Dünyanın hayli karışık ve bütün devletler bütçelerinin milyonlarca açık la kapandığı şu anda Türkiye cumhu- riyeti bütçesinde daha “şimdiden mali senenin 6 ımcı ayında olduğu hal de fazlalık bulunduğunu ve her sene varidatımızm inkişaf halinde olduğu- nu sevinçle görüyoruz. İşin buraya kadarki cephesi şüphesiz şayanı şükrandır. Ancak bazı malt ka- nunlarımız vardırdır ki, tatbik saha- sında verdikleri netice, yapılırken dü- şünüldüğü gibi olmamış, gerek memur lar, gerekse mükellef vaziyetinde olan birçok vatandaşlar muhtelif teşkilâtlar Ja karşlaşmışlardır. Celâl Bayar hükümeti, malt kanunlar da değişiklik yaparken. hiç şüphe yok- tur ki bü noktaları esasir olarak nazarı itibere alacak ve düzeltecektir. Bizde tam manasile günün meselesi olan mali kanunlarımız hakkında, muh telif membalarda, bilhassa halk ara. sında ozun uzun tahkikat yaptık. Gör- düğümüz noksanları mali kanunları mızın tatbik sahasmda aksayan nokta- larından burada bahsedeceğiz. Bunu yaparken yegâne düşüncemiz, kanünlarm tatili için tetkikatla uğra şan komisyona vaziyeti bir de halk gö- zile gösterebilmektir. Kırtasiyecilik 1 — Mührem zaruretler karşısında yapilmiş olduğunu yukarıda izah etti. ğimiz vergi kanunları tatbik sahasına vazedilince muhtelif ellerde başka baş- ka suretlerle tatbiki yüzünden karışık» Uklar başlamakta ve bunların izslesi İçin daireler arasında tomar tomar dos- yalar teşekkül etmektedir. Bu suretle vuzubsuzluk karşında memurlar ba- zan içtihatlarına . ve görüşlerine göre muamele yapmakta ve bundan ya hazi- ne veyahut vatandaş zarar görmekte. dir, Maldelerde vuzuh olmulıdır 2 — Otuz kırk maddelik bir kanın için yüzlerce vayinlık talimatname izah name yapılmakta ve Zaman zaman bir çok tebliğler neşredilmektedir. Eklenen maddeler ve yapılan tefsir- İerle işinden çünlamayacale bir hal ak 3 — Vergi nisbetlerini tayin edeh formül dolambaçlı ve karışıktır nisbet- lerde tam bir adalet yoktur. Bu adalet- sizlik bilhassa gayri safi İrat esası üze rinden vergiye tabi olanlar mükellef. kendisinden fazla kâzanan mükellefteni daha çök vergi vermek şeklinde tecelli etmektedir, z r Vergi nisbetletinin tatbikinde daha pratik ve mümkün mertebe adilâne bir usul bulunmalıdır. Halk muakkiplerin elinden * kurtulmalıdır 4 — Virgi kanunlarındaki hüküm- lerin tenevvüi ve mükelleflerin ipkasına mecbur oldukları müamele ve tabi bu- Tundukları merasim onları fuzuli bir çok kület ve masraflara maruz bırak- maktadır. Bugün birçok vatandaşlar serf mali kanunların tahmil ettiği mecburiyetle- rin yapılabilmesi için aynca bir mali müşavir veya muakip kullanmak zaru- retinde kalmışlardır. Vergi kanunların da tarh, tabakkuk, itiraz, tahsil devri zaman safhalarının ve hükümlerinin ayrı ayrı olması ve hükümlerinin sık sk değişitirilmesi yüzünden birçok vatandaşlar suni ve taksirleri olmadığı halde cezayi tediyelere maruz kalmak” ta ve bu karışık hükümlerin doğurdu- ğu muameleleride ekseriya muamele takip eden mutavassıt ve takiplere bir ücret mukabilinde gördürmek 'rarure- tinde kalmaktadırlar. Hakikaten son zamanlarda sırf mali kanunların karışık ve elâstiki büküm- lerinden mütevellit işleri takip etmek Giere piyasada yeni bir senef türemiş- tir. Kendilerine maliye müşaviri, mua- mele takibine mahsus emir veren bu adımlar maalesef günden güne artmak ta ve kendi işini bizzat görmeğe vakti olamayan, ve komisyorlarda ve şube» belertie dolaşmaktan usanan halk bit- tabi bir ücret mukabilinde işini bu ka- bil ağamlara vermek mecburiyetinde kalmaktadır. Tahsili emva! kanununun yeniden tanzimi $ — Vergi kanunlarındaki tarh, teb- liğ, tahakkuk itiraz, tahsil, takip. ve mürur zaman hükümleri birleştirilme- lidir. Ayn izamanda çok eski bir kanun olan tahsili craval kanunu bugünkü i- tiyaç ve telâkkilere göre yeniden tan- zim edilmelidir. " Kazanç, buhran, muvazene ve hava vergiler nin berleşmesi 6 — Resmi .ve hususi memur ve müstahdemlerin kazanç, buhran, mü- | lerilen bazısı daha az kazandığı halde a vâztne ve hava kuvvetleri yardım ver. gileri bit vergi namı altında tevhit edil. dikten sonra muafiyetlere ve verginin maaşlardan tevkifinden sönra mal dal- relerine yâtırılmâsına dâir olan bükün leri de birleştirilmelidir. Gerek resmi daireler ve gerekse hususi daireler ve müesseseler tarafından aylıklardan ya» pılması lâzım gelen tevkifatı hesap et- mek muhtelif günlere bu tevkifatı kay» etmek için sarfedilen mesai bir yığn kırtasiye halile yol açmakta ve işlerin yüzde elli nisbetinde akamete uğrama ana sebep olmaktadır. ., * Yaptığımız tahkikat neticesinde ka- rarladığımız neticeleri sırasile yazdık- tan sonra, yeni yapılacak tâdilât esna- smda şü noktalara dikkat edilmesini temenni ediyoruz. A — Her vatandaş bir kelime ile ve- receği vergiyi bilmelidir. B — Verygi kanunu kısa açık, ka herkesin anlayabileceği bir Hsanla ya- nimalı, Sık sık değiştirilmemelidir. Zi C — Muhtelif vergilerin tahakku- ku, tebliği, itiraz, mürur zaman hüküm leri birleştirilmelidir. — Nisbetlerde adalet, müsavat olmalıdır. E — Memur ve müstahdemlerden alınan vergilerin birleştirilmesi dolayr- sile yapılacak tenzilât kısmının tayinin de bilhassa küçük memurların, meaşla- nrldan mümkün mertebe az tevkifat muamelede İSTANBUL 18,30 Çocuk tiyatrosu, Tili) ve Mit is- #klâl bahçesinde, 19 Raife ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkı ları, 1930 Spor musahabeleri: Eşref Şe tik, 18,55 Borsa haberleri, 20 Cemal Ki- mil ve arkadaşları tarafından Türk masi- kisi ve halk şarkıları, 20,30'Tava Taporü, 20.33 Ömer Rıza tarafından adapça söyler, 20,45 Fam) sar beyeti: İbrahim, Ali, Kücük Safiye, Kanun Muammer, Klârinet Hamdi, Tanbur Salıhaddin, Ut Cevdet Kozan, Ke- man Cevdet, (saat ayarı), 21,15 Şan Bedri ye Türün: Orkestra refakatile, *i4öor kestra: 22,15 ajans haberleri, 22.30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları, 22,50 son baberler ve ertesi günün programı 28 son. BÜKREŞ: 18 eorbant, 20 mandelin orkestrası, 20, 35 şarkılar, 21,15 filsrfonik orkestem kon- seri, 23 plâkia hafi? müzik, BUDAPEŞTE: 19 Bulgar halk şarkıları, o 20,30 askeri müzika, 21 şarkılar, 23,10 Budapeşte kon- ser orkestrası, 24,50 sigan orkestrası, BERLİN: 18 Salon orkestrası, 20,10 plâk, 21 dans havaları, 23,90 halk sakıları, ve hafif mi: sk,