Garip zabıta vakaları HABER — 'Aksam nostaer Bir kadın düşmanının yarattığı hayalet! Sevglilsi tarafından aşkı reddedilen Malezyalı, kadınlardan nasil Intikam alıyordu ? Ba'tçede görünen beyazlı hayalet, davetlileri Dünyada öyle garip zabıta vak'aları oluyor ki!,, Bir yabancı muharrir, emsaline nadir tesadüf adilen vak'alar üzerinde dikka- tini toplamış., Başlangıçları ve netice- İ leri tuhaf bir sürü hâdise tesbit etmiş, size burada, bunlardan bir kaçını nak- lediyoruz: Rob:r H. Şimit; Sidneyli zengin bir fabrikatördür.. .Karısı dört sene evvel ölmüş.. On dört yaşında gü- el bir kızı var. Milyoner, kızımş o ka- dar seviyor ki, âdeta tapınıyor; üstüne titriyor; bir dediğini iki yapmıyor.. Kız da babasına pek düşkün.. Fakat, bir gün, genç kız sofrada ye- mek yerken birdenbire yerinden — fırlı- yor, babasına hitaben ; — Sen, diye bağııyor, benim babam değilsin!.. Senden ve evinden nefret e- diyorum... , Mösyö Şimit ve kızın dadısı, onun sinema yıldızlarından birini taklit etmek istediğine hükmediyorlar. . Dadr sert bir bakışla ona bakıyor: — Terbiyeni muhalaza et kızım.. Ba- baya böyle söylenir mi hiç?. Kız, ayni tavırla tekrat ediyor: — Bu adamdan cidden nefret ediyo- rtuml. . Ve gidiyor, odasma kapanıyor.. Mösyö Şimit; ertesi günü aile dokto- ru Erik Beaşa ber gönderiyor . Doktor geliyor; kızı muayene ediyor sıhhatini yerinde buluyor; Hiç bir has- talığı yok!. Bununla beraber, babasını kat'iyyen görmek isştemiyor. Ve tesa- düfen kerdisini görl azabileşiyor, deli gibi bağrıyor: — Senden nefret ediyorum! Gözüm görmesin seni!.. Mösyö Şimit, Avustralyanın en me ruf doktorlarını çağırıyor, kızı muayene ettiriyor. Beyhude.. Kızın bu haline hiç birisi bir mâna veremiyor.. Hasta değil deli de değil.. Şu halde nesi var? Bir sabah, Mösyö Şimit, namına ge- len mektuplar arasında- garip bir mek- tup buluyor. Bu; el ile veya makine ile yazılmamış.. Gündelik gazetelerin bi- rinden ayrı ayrı kelimeler kesilerek yan yana yapıştırılmış ve bu suretle vücu- da getirilmiş, Bir yabancı, muayyen bir yere 10.000 İngiliz lirası brrakmasını tavsiye ediyor, ve: “Bu parayı alınca, manen çalman kızmızı size iade edece- Hlze..), diyor. Polise haber vermemesinin tavsiye o- Tunmasına rağmen zavallı baba, mek- tubu, Sidney polis müdüriyetine gönde- Tiyor. Kızınız bayılacak ! On beş gün geçiyor. Kız gene ayni halde.. .Mektuba gelince, alay etmek istiyen birisi tarafından gönderildiğine hükmolunuyor. Fakat, Mösyö Şimit, yeni bir mektup ahöyr. Butda 20.000 İngiliz lirası talep olunuyor ve şöyle deniyor; “Manen çalman kızınızın fidyeinecati.. Size, kuvvetimi ve nüfuzumu isbat edece- ğün: Gelecek çarşamba günü saat 4 de kızınız bayılacak, ancak 25 dakika son- ra ayılacak!...,, Tayin olunan gün ve saatte, Mösyö Şimitin oturduğu evin etrafı bir müfte- ze polis tarafından muhafaza altına alı- nıyor ; kız büyük salona getiriliyor. Ya- nında dadısı ve sile doktoru, bir polis memuru ve bir de gazeteci bulunuyor. Kız, tam saat 4 de düşüp bayılıyor.. Doktor, saat elinde ,dakikaları sayıyor. Hakikaten, mektupta haber verildiği gibi 20 dakika sonra kendine geliyor.. Polis, bu hale bir mâna veremiyor: yalnız, kızın yanmma, bundan sonra da- dısından, yaşlı ahçı kadından ve on yedi senelik emektâar uşaktan başka kimse nin girip çıkmasını menediyor. Kızınız. ölscek | Mösyö Şimit: bir mektup aha alı- yor; bu gsefer 50.000 İngiliz Hirası iste- İ niyor ve üç gün mühlet veriliyor: “Pa. biribi ine kattı rayı vermediğiniz takdirde kızımız, nasıl evvelce söylediğim günde, saatte bayıl- di ve ayıldı ise Ööylece dediğim günde ölecektir..., deniliyor. . Fabrikatörü bir telâş alıyor; — kızını, kızının hayatını kurtarmak için isteni- len parayı vermeyi kararlaştırıyor . Fakat, © gece polis hafiyesi çok mü- him bir gey öğreniyor : Dadı; aile dok- törunun ara sıra kızım kulağına yavaş- ça bir şeyler fısıldadığını söylüyor . Polis hafiyesi ; doktor hakkındaki giz- Hi bir tahkikat yapıyor, ve kendisinin sefahâte düşkün olduğunu, son zaman- lJarda kumarda çok kaybettiğini, borç- landığını öğreniyor . Mesele aydımlanıyör: Doktor, aile doktoru olmaktan istifade ederek kızca- ğızı, manyatizma kuvveti tesiri altında tütuyor, bu suretle babasından büyük bir para koparmak istiyor.. Tevkif edilen ve sıkı bir sorguya çe- kilen doktor, nihayet cürmünü itiraf e- diyor, doğruyu söylüyor, , Az sonra, sun'i uykudan kürtulan kız, geçen şeylerin hiç birini hatırlamıyor. Tabil haline avdet ediyor. Gene evvelki gibi babasınıı seven, babasına hürmet e- den sevimli bir kız öluyor . Fabrikatör, kızını kurtarmak için gözden çıkardığı 50.000 tagiliz lirasının 10'binini polis hafiyesine 40 binini de hayır müesseselerine vermiştir.. Bir falcının sebep olduğu cinayet ikagolu zengin bir fırımcı kadın Ada Seytöveski, gizli bilgilere çok ehemmiyet — verir; fala, falcıların sözlerine çok inanırdı. Biraz rahatsız ol- dumu, işlerini yolunda gitmedi mi, he- men bir falcrya başvurur, sebebini anla- mak isterdi. Bir gün, gene bir falcıya gitti. Bu, kurnaz bir kocakarı idi. müşterilerini garip bir dekor içinde kabul ediyordu. Odastı loştu, duvarlarda acayip resim- ler, raflarda ölü kafaları, yarasa kemik- leri, yılan derileri vardı. Ötede beride kocaman bir buhurdan içinde yanan günlük, içeri girenleri bonaltıyordu. Fırıncı bu dekor içinde şaşırmış, kalmıştı. Falkcı, bir çok şeyler söyledik- ten sonra; Falcı, bir çok şeyler söyledikten son- ra: — Rahatmızı bozan esmer bir kadın dır, isminin ilk harfi de (R.) dır. - de- d - Bu ködın yüzünden büyük bir fe- lâkete uğrayacaksınız.. Fırıncı kadın, büsbütün şaşırdı. Fal- cının evinden çıkınca doğru bir silâhçı dükkâünma gitti. Son sistem ve otoma- tik rovelver satın aldı. Eve dönünce, falcının söylediklerini teyzesine, hizmetçisine anlattı. Ona ve hizmetçisi Keresteyine falcıyı gidip görmelerini tavsiye etti . Hizmetçi kız, ertesi günü falcının e- vine gitti. Faltı kadın buna da; — Sevdiğiniz erkekle aranızda ee- mer bir kadın görüyorum. dedi, ve ilâ- ve etti: — İhtimal bu yüzden öleceksiniz!. Hizmetçi kız, fırına dönün ze mütema- diyen göz yaşları döküyor, kendi ken- dine söyleniyordu : — Söylediğim erkekle aramda esmer bir kadın var, İhtimal bu yüzden öle- ceğim!, . Fırıncı kadın düşünüyordu. Falcnın söylediği kadın her halde hizmetçi KI7 olacaktı. Zira, (R) harfi kocasının vaf- tiz adınm ilk harfi idi. Demek bu ka din yüzünden rahati bozulacak, felâke to uğrayacaktı. Şu halde buna meydar vermemek, hizmetçi kadını yok—ımx'l lüzın değil mi idi? Yeni satm aldığ Tovelver ne güne duruyordu? Hemen odasına çıktı, silâhıni aldı, dükkâna indi İşiyle meşgul olan zaval- li kadını bir kurşunda yere serdi. Falcının dediği çıktı. Sorgu hâkimi; falcıyı, cinayete teşvik cürmiyle tevkif etmiş. — Fakat, zavallı hizmetçinin hayatın iade,etmenin İmkâ- nt yokl. . Esrarıevgiz hayalet ! umatra adasında, (Riov) şehrin- de, esrarengiz bir hayaletin gö- rünüşü halkı büyük bir heyecana dü- şürdü; hususiyle Avrupalılar arasında müthiş bir korku uyandırdı. Bu haya « letin, bir ziyafette görünüvermesi da- vetlilerden iki kadının ölümüne sebep oldu.Bu ölüm, tabif görüldü ve korku- ya hamlolundu. Fakat, (Tanjong Pinang) valisi; yüz- başı Vilyem'i kadınların ölümünün ha- kiki sebeplerini araştırmak için Riova gönderdi . Zeki ve son derece kurnaz bir zabit olan Vilyem, gayet sade bir gey düşün- gdü, evinde bir süvare tertip etmiye ka- rar verdi. “Bu esrarengiz hayalet mut- lak görünecektir..,, diye söyleniyordu, rısı da, bu tehlikeli tecrtbeyi mu- vafık buldu: — Kocacığım, dedi, seninle beraber olduktan sonra bir şeyden korkmam.. Süvare tertip olundu. Davetiyeler gönderildi. — Herkes, valinin yaveri tarafından davet olunmayı büyük bir şeref saytlı.. ; Salonda büyük bir kalabalık vardı. Piyano çalınıyor, dansediliyordu. Her- kes neş'eli idi, Herkes gülüyor, söylü- yordu. Fâkat, birdenbire şiddetli ve sert bir ges işidildi. Bahçede bir hayalet görün- müştü. Misafriler kaçışmıya başladılar. Yüzbaşı (Vilyem),ne misafirleriyle meşgul oldu, ne de hayaletin üzerine a- tıldı. O yalnız, hayaleti görmek için a- yağa kalkan karısına bakıyor, gözlerini bir âm ondan ayırmıyordu. Bu sırada, Hendrik Soene adlı bir çiftçinin umu- mi telâştan istifade ederek karısının kadehine beyaz bir toz koyduğunu gör- dü. Ve üzerine atıldı, ellerinden yakala- dı. Fakat beriki, silkinerek kurtuldu, cebinden bir Malez bıçağı çıkardı, yüz- başının göğsüne saplamak istedi. Yüz- başı daha tetik davrandı, rovelverini gekti, Soeneyi yere serdi. Yapılar tahkikat neticesinde, Hend- rik Soenenin, 1907 de adaya geldiği ve aklında noksan olduğu anlaşıldı. Haki- katen 1909 senesinde çıkan Malez isya- nında kafasından tehlikeli surette yara- lanmıştı. Son zamanlarda bir kadınla evlen- mek arzusuna düşmüştü. Kadın, kabul etmedi ve Holandaya gitti. Bu; Soenenin bütün kadınlara düş- man kesilmesine sebep oldu. Kadınları öldürmek suretiyle intikam almayı, za- yıf kafasına yerleştirdi. Yerli hizmet- çitine, süvarelerin, ziyafetlerin en ha raretli bir zamanında, beyaz bir örtüye bürünerek bahçede dolaşmasını emret- ti. Hizmetçi, birdenbire ağaçlar arasın- dan çıkmta misafirler telâşa düşüyor lar, o da fırsattan istifade ile gözüne kestirdiği, ölümüne karar verdğii kadı- nın bardağına zehirli toru döküyordu, İstasyon hamalı — Bu kadar yük için ön kuruş ha? Bari seyahatten ne zaman döndüdünüzü habor verin de - © gün izinli çıkayım! Ekişehird köylü kalmayacak Ziraat Vekâletinin tetkikatını bitirdi, ilk baharda faaliyete geçilecek Eskişehir, bütün yurda oine yarış Eiskişehir, (Husust) — Eskişehir vilâyati ötedenberi Iyi ve güzel at ye. tiştirmekle tanmmış bir mıntaka idi. Vilâyette kara sapan ve koca öküz ile ziraat azalmış, bunların yerini ma- kine ve taraktör işgal etmişti. Çiftçi. likte atın rolünü pek iyi takdir. eden köylülerimiz, nakliyat işlerini de at arabaları ile temine — başlamışlar, bir taraftan da koşu hayvanı yetiştirme- nin zevkini tatmışlardır. Bu bakımdan siraat vekâletinin — hazırlryacağı -bir programın fik deneme ve tatbik sahası ancak Eskişehir Çifteler bölgesi olabi- Iğdırda Mezbaha ve dört mektep yapıldı, göçmenlere arazi ve bahçeler verildi Iğdır, (Hususi) — Belediyece yap- tırılmakta olan fenni mezbahanın in- şası bitmiş olduğundan pek yakında işletmeye açılacaktır. Parkın etrafıma çevrilmekte olan duvarın da inşası bit miş ve park çok güzel bir manzara al- maştır. İnşasma iki sene evvel başlanıl- muş olan kazancı, kaçar Doğanşalı, Di- ze ve Külkik köylerindeki mektep bi- naları açılmıştır. Ötedenberi harab bir vaziyette bu- kunan Bülbül mahallesile Kars arasın- daki köprü uray tarafından muntazam bir şekilde yaptırılmıştır. Iğdırda Bulgaristan göçmenlerinden 217 hanede 869 nüfusa 16305 dekar tarla ile beraber her haneye beşer de- kardan 1086 dekar bahçe yeri tevzlatı ikmal edilmiştir. Balıkes'rde feyezan Bin'erce dönüm arazi sular altında kaldı Balıkesir, (Hususi) — Son günlerde yağan sürekli yağmurların muhtelif yer lere hayli zararı dokunduğu gelen ha- berlerden anlaşılmaktadır. Bu yüzden Manyas gölünün ayağı olan Karadere çayı taşmış ve o civan baştan aşağı sular istilâ etmiştir. Sular mütemadiyen kabarmakta ve o civardaki köyleri endişeye düşürmekte dir, Yine bu sebepten Göbel nahiye- sine bağlı Kepekler köyünde binlerce dönüm arazi suların altında kalmıştır. Bu arazinin mühim bir kısmına kış mahsulü ekmiş bulunan köylüler çok zarar görmüşlerdir. Mürvetler çayı da Manyasın Dümbe ve Haydar köylerinin meralarmı kap- lamıştır. Yurddan Küçük Haherler” * Konya vilâyeti dahilinde yapıl- makta olan maden ve su araştırmala. rında kullanılmak üzere bir sondaj ma kinesi alınmasına karar verilmiştir. Ye ni sene içinde sondaj işlerin2 daha bü yük bir ehemmiyetle devam edilecek- tir. * Adanada çıkan “Türk Sözü” re- fikimiz on dört yaşına girmiştir. Teb- rik eder ve muvaffakiyetlerinin devam etmesini dilerir. e beygirs D ge -l lu gönderdiği heyet hayvanları da yetiştirecek lirdi. Nıımmvaweıqnbayh;; Mecliste hükümet programımın b ıuıdınhirkıqgünıonnww tehassısı Dr. Çikinin başkanlığP| Eskişohire bir tetkik heyeti d Bu heyet şimdiye kadar seksen »* köy gezdi. Yedi bin kızrağı biref rer muayene etti. Eerköydı” ekim, ürün, ot, mera nüfus vazi) ni ihsal esaslara dıyınınklhwy süzgeçinden geçiren heyet hayvs&© larınm ne halde olduğunu, mevcid vanların ne gMMInMMrhU-'; N taşıdığına, «ıfat ve tenasül ıııııı—,ri;'l:J ü 'ıhı büyük bir ehemmiyet ıtfednd;—lm, 3 P ye kadar memleket yüzlerce 9ç ayğır dağrtmış olan Çifteler hır*S ;"'ln | at üretme işindeki rolünü de hi 3 kattı. Ziraat vekleti heyetinin Y& | ** « ları bu derin ve ehemmiyetli mln’: . Yağl den anlaşıldı ki, Eskişehir Çiftelef ”| |8 tehi gesi zirat vekâletinin yeni ” en elverişli bir mmtakadır. Ve bü takada ilkbahardan itibaren Nti geçmek lâzımdır. Va Köylülerin bu teşebbüse kar$i FY terdikleri alâka derindir. Hattâ lerimiz bu teşebbüsün neticelerifii iyi takdir ettiklerinden derhal hareif te geçmişler, heyete birçok - kol lar göstermişlerdir. — Sıfat olan ilkbaharda faaliyete at üretme, at yetiştirme, me, sıfat usulleri devlet eliyle vi Va ze edilecektir. Fenni M“;u/ K zam yemlikler, — kurulacak, hayvanlar satın alımacak, koşu: bakım ve yayım iğşleri tanzim zi y * M V AT Yayı 1 İNi ç Örü Yen tir. Pok kısa bir zamanda vili | ğ atsız, beygirsiz bir tek köylü Yer cağı gibi Üretilen hayvanlar meni Pa Bi Haler n C t Ön Lekeli humm? (© ile mücadelt, ». Köylerde birer b' G sandığı ve yıkan yeri yapılacak , Balıkesir, (Hususi) — L ğ ma hastalığıma karşı hastalığın düğü yerlerde sıhhat teşkilâtmti cadele yapılmaktadır. Bununla ” yurdun muhtelif yerlerinde © münferit vakalar halinde tekerrif mekte olduğu gözönüne ıv:lı':. zı köylerde umumi bir şel dele yapılması kımıqunınıl'* Leokelihimma hastalığının ÖRÜ çümek için olduğu gibi a kamından dâ lüzumlu ve faydtk Fj len bu mükadile için lâzımgel” mat "rnll“ Verilen talimatta mücadele Y# | köyler için birer buğu sandıği Oyil kanma yeri temini Tüzumu biT 4 ve tedarik edilecek buğu sandi” ;; yıkanma yerlerinin birer h derildiği gibi bunların - tedariki'iğif kân görülemiyen yerlerde tatbif / cek basit mütadele usulleri delede takip olunacak yollar 5i '.1 lüzümü kadar malümat Ve üi Halkı temizliğe teşvik için 4 onların anlryabilecekleri TisanlA maş Öğütler dağıtılmıştır. ç y