10 Ocak 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

10 Ocak 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan : Honor& de BALZAC Evvelki günkü ve dünkü kı- sımların hülâüsası; (Napolyon ordularının işgali esnasın ye panya. Küçük Menda kasabasında Saammmapı bir balo var. Bu kasa Mı muhafaza eden taburun kuranda. Vietor Marehand konaktan çikiyor: tirafis garip bir sükünet var. Gözleri izin özetinde biç o umulmadık bir Bzaraya İlişiyor: İngiliz gemileri, Nm esnada binbaşının emirbeti ge- » fakat zabiti ile koruşmadan bir anla öldürülüyor. V, M. ne yapaca- DA saşırmış, düşünürken marguis'afn * Clara geliyor: ve Kaçımız, öldürüleceksiniz, diyor. ya, bir kayanın alt tarafında gözel bir in kendisini beklediğini haber veri- » Kumandan birkaç sanl sonra ka- ha varıyor ve çok geçmeden İs Yollardan inlikam almak özere, hir akya müfrezesi, o generalin ku- in sında WVictor'la birlikte, Mende mille na hareket ediyor. İngiliz ge Ge ilerliyememişler, yarı yolda kal ra Sey Ve kasaba Fransızlar tars- küşatııyor. General bir şartla ömüye sanlarını bağıslıyor: Bey.kona- » üzakların en adisinden Marguis* Aanacakın” varsa, Fransızlara teslim Belek kabul ediliyor ve Lexanes 8- sir, Palo verilen salona hapsolunuyor. e ie, binbaşı Vietor'ün delfleti- “tekne irak deki, başları kestimek sw İe'rei *mlarını İfiyorlar. İhifyar a Meni ray en genc oğlunun Bildârülme M e. servetini teklif ediyor. Gene- day h sarila kabul ediyor: Oğulların. “nsisi reflâtlığa razı olursa, 0 Sa bağıslanacaktır. Yiyg,, 5»: kararı tebliğ için salona gi- * Ve Ciara'nın yanına yaklaşıyor. $ Birer Bayrıihtiyari bir inilti çıkar. birer iç erkek kardeşe, sonra Müfayg, Yaktı. En büyükleri otuz ya- Snap, © Ersa boylu, vükutça da bi- kaş rar. kibirli bir adamdı; fa etlerinde bir nevi asalet var- 4 ve me İspanyolların kadınlarla gösterdikleri zarafeti meş- Hadi beli neraketten mah- bie der Blu. Filipe delik, » yirmi yaşında kadar Veüney ya ve Clara'ya benziyordu. vapine gel sekiz yaşında id. Onun Vi, tle bakan bir ressam, Da- esmhuriveti tebeil için yaptığı ilam yüzüne verdiği ; Biyaz tkârlrmdan bir iz bulabi- y A dı, Run taçlı ihtiyar marguis, Mu- « Onlar; iği çehreleri andırıyor- Rötünce genç zabit başını Meraba 24 Öğrt kişiden biç birinin, ge- te $ yöğ, #liini kabul edeceğinde timi- eri amafi o teklifi Clara'ya bir, kızı önce titredi, fa- tdi, abi eski sükünunu buldu, > İvaniş tm önünde diz çöktü ve: Makine “'ya vereceğiniz emirlere ettirin, biz . hepimiz Oluruz. deği, he Del Rözlerinde bir ümid be- in Yuca ana lAttığı dehşetli teklifi : tirk bisai ocu bayılteverdi. Bayığan Mr ve kafese konulmuş "rin be den sıçradı. Victor, Yineağ emre w ği Una, zerine dak yacağını temin Kötürye kerleri da, - sp selda tenin edi / SI verdugo TN p NV “e — gb a Çeviren : Nurullah ATAÇ diler ve asıldılar, İçeride muhafız ola» rak yalnız Victor kalmıştı. İhtiyar bü- ba ayağa kalktı: — Juanito! deği. Juanito başı İle bir ed cetabı ver. di, tekrar sandalyesine düştü, anası İle babasına kuru ve mütbiş bir bakış- la baktı, Clara gidip onun kucağına | oturdu ve boynuna sarılıp gözlerinden öperek keyifli bir tavırla: “Juâhito! dedi, senin elinden gelen ölüm benim için ne kadar tatlı olacak, bilsen!.. Cel lâdım. o pis ellerinin bana değmesinden kurtulacağım.. Beni, çekeceğim âzap- lardan kurtarmış olacaksın. Hem, Juanitocuğum, sen beni kimseye tesli. me razı olmıyacağnı söylemez miy- din?.... Juanitonun kalbinde (Fransızlara karşı beslediği kini uyandırmak ister gibi kadife gözlerile Victor'â ateğli a- teşli baktı, Filipe de kardeşinin yanına gel- mişti — Metin ol, diyordu, yoksa -âlle- miz, kırallar ailesinden geri kalmıyan ailemiz söner... Birdenbire Clara kalktı, Juanito. nun etrafında toplananlar dağıldılar; kendisine eğilen teklifi pek haklı ola- rak reddeden oğul, bu sefer karşısında babasını gördü. İhtiyar, bir âyin icra eder gibi: — Juanito, sana emrediyorum! de- di. Genç Comte gene kımıldamadı; bu nun Üzerine babası onun önünde diz çöktü. Clara, Manuel, Filipe de belki ne yaptıklarmı pek farketmeden dir çöktüler. Hepsi ona, âllenin bekasi- nı temin etmesi lâzım gelen kardeğ- lerine yalvararak ellerini uzatmışlar. dı ve babalarmın söylediklerini sanki onlar da tekrar ödiyorlardı: 'Oğlüm. senden İspanyol azmi, hakiki hassesi- yet kalmadı mı? Benim böyle uzun 74- man önünde diz çökmeme nasıl razı oluyorsun? Sen yalnız ömründe çeke- ceğin ıstırabları mı düşünüyor, yalnız onlara mı kıymet veriyorsun?., İhti- yar, karıs'na döntp sordu: “Bu benim oğlum değil mi, madam?,. Anne, oğlunun kaşları ile bir işaret ettiğini görmüstü; bunun ne demek ol duğunu yalnız kendisi bilirdi: yeisle — Artık kabul ediyor! dedi. Leganes'lerin ikinci kızı Marigul. ta, diz çöklüp zayıf kol'ariyle anesini kucaklamıştı: onun hıçkıra hıçkıra ağ- ladığını gören kücük Manuel, . yanma gidip payladı. O sırada konağın papa. zı içeri girdi; hepsi etrafını çevirdiler ve önü Juanitonun yanına götürdüler. Bu sahneyi sevre artık tahammülü kal mıyan Victor, Claraya bir işare etti ve hemen (generalin yanma, son bir tesebbliste bulunmağa <itti, General sofraya oturmuş, kevifli keyifli yeyip | içiyor, açıkça hikâveler anlatmağa baş | lâmıs olan zabitlerivle konuşuvordü. . | Bir saat sonra, Menda kasabası a“ halisinin en ssillerinden vüz kişi. kona ğın bahçesine geldiler; bunlar, Lera. Devamı 15 incide) | Dedim. Lâkin gene o anda buz gibi kalmıştım; çünkü: benim “oh!,. cereye yakra bir yerden başka bir: — Ok! HABER — Aksam postası UNAHKARPAPASLAR Papas alay ediyordu: Menfaatten ziyade aşkı düşünüyorum ! Birden durdu. Sırrını az kald: ağzın- dan kaçıracağını düşünerek korktu. Servetini vermek için kocasının hangi devletin limanında bulunduğunu söy- lemesi, gelip: parayi teslim etmesi için onun İspanyaya gelmesi lâzımdı. Bu takdirde geldiği gün hemen engizisyon tarafından yakalanacağı muhakkaktı. Galvez güldü: — Ne düşündüğünü anlıyorum. Ke canı ele vermeden servetinizin nerede olduğunu söyleyemezsin.. Diğer şartı- roa da razı olursan mahzuru yok amma, sen hâlâ inadında israr ediyorsun, de- mek. Ben zaten servetinin hepsini des gil, yarısını istiyorum, Fakat öteki şart tan vaz geçeceğimi sanıyorsan aldanı- yorsun.. Alaycı bir tavırla ilâve ett: — Görüyorsun ki 'menfaatten ziyade aşkı düşünüyorum. Süzanna, belki iyi bir anseden #iya“ de iyi bir zevce İdi, kocasını çocuğuna tercih ediyor: olmalı ki şöyle bir cevap verdi: — Hayız! Hayır! Ben hayatımı feda ettim, çocuğum da feda olsun! İstedi” ğin rezalete razı olduktan sonra: ben kocamın karşısma çıkamıyacığıma gö- re hayatımın ne değeri var?. Hem beni öyle iğrendiriyorsun ki.. Senden o ka dar nefret ediyorum ki... Sözünü tamamlayamadı. Papas onu omuzlarından yakalamış, arkasındaki yatağa doğru hızla itmişti. o Süzanıa, aykaları yerde olmak üzere, arka üstü yatağa düştü, Galvez sağ eliyle boynun- dan tutmuştu. Sol eliyle de, kadının vücudunda, zavallıyı dehşetle ürperten hareketlerde bulunuyordu. Genç kadın beyhude çabalanıyordu... Zaten bâmilelik ve emzikli olmak do- Liytsiyle zaif düşmüştü. Bu iriyar: ada- ma mukavemet etmesine imkân yoktu. Fakat felâketine razi olamıyor, kurtul- mak ümüdiyle çırpınıyordu. Bir aralık tavaha dikilmiş olan gözleri büyüdü, tüyleri diken diken oldu; mahvolmak üzere olduğunu anlıyarak son bir gay- retle silkindi ve üzerine çöken papast itmek için iki elini uzattı. İşte bu hare- ket onun tamamiyle mağlüp olmasını intaç etti. Süzanna, papasın artık oyuncağı ol- muştu. Ertesi günü onu papasın odası- na götürüp yatağın dört ucuna ellerin - den ve ayaklatından bağladılar. Galvez bir saat kadar zavallıya istediğini yap- tuktan sonra: — Süzanna, dedi, görüyorsun ki mü» kavemet para etmiyor. Birinci şartımı güzellikle kabul etmedin amma ben ge- ne İstediğimi elde ettim. Şimdi ikinci şartım kaldı. Kocanın nerede olduğunu güzellikle söyle., Biz kendimiz meyda- na çıkardığımız zaman hiç merhamet etmiyeceğimizi bil, ii Çocuğuna gelnice; merak etme.. Onu öldürmekten vazgeçtim. Hayır, öldür- miyeceğim. -Bilâkis onu İ im gibi yetiştireceğim. Onu büyütüp engizisyon donup deyişime pen- O sonra şaşkın halime acımış doğru eğilerek üzerinde bir kütüp ayısı postu ör- tülü koltuğu yanma çekti ve bana: — Gel; dedi; şuraya otur bakayım? cellâdı yapacağım.. Nasıl, ölmesi daha iyi değil mi? Bunlara mâni olmak senin dinde. Kocanın nerede olduğunu söy- le. İnân ki ö zaman üçünüzü de serbest İtrakacağım.. İstediğim şey servetini- zin yarısıdır. Süzanna cevap bile vermedi. Genç kadın papasın sözüne güvenilemiyece- ğini pekâlâ bildiği için sırrı ifşa ct- memekte israr gösteriyordu. Bunun ü- zerine İşkence fiili başladı. Engizisyon reisi zaten ondan bıkmış- t. Kadını katiyyen tahrik edemiyordu. Bir Kaç defa gayet kuvvetli ilâçlarla kadınin şehvet hislerini galeyana getir» mek istemiş, fakat o, iradesi haricinde zevk duyduğunu anlayınca en ağır ke- limelerle tahkir ederek, pâpasın .neş'e- sini kaçırmıştı. Artık bu meselenin halledilmesi iâ- zımdı, Hem Gülvezin para sıkımtısı pek fazlalaşmıştı. Alacaklılar © aleyhinde âdeta komplo kurmuşlardı. Baş engizi- tör Torkemadaya şikâyet cdcceklerini söylüyorlardı. Süzanra, kotasının ne rede olduğunu söylerse kurtulacaktı amma kâfir kadn inat etmiş, sırrını kat'iyyen ağzından kaçırmıyordu. İşkence para etmedi, çiinkü, trap az olursa tahammül etmek metanetini gösteriyor, fazla olursa dayanam:ıyarak bayılıveriyordu. Hiddetten kudurmak ; derecelerine gelen Galvez, işkencelerde bizzat hazır bulunuyor, teklifini ikide bir yeni ta- dilâtla tekrarlıyotdu: — Buradaki dostlarımızdan bir kaç kefil göster. Seni derhal serbest bıra- kırım, istediğim parayı İspanyadan dı- şarr çıktıktan sonra gönderirsiniz. Kadın cevap veriyordu: — Hayır, hayır! Valânsiyada çok, hem de zengin dostlrimiz var, Lâkin isimlerini sana söyliyecek kadar buda- lamı yim? Zaten ben de, çocuğum da mahvolduk. .Hiç olmazsa intikamımı 2- layım. Beni büdala mu saniyorsun, pa- raya ne kadar ihtiyacın olduğunu anla- mağim mı sanki? Hiç bir şey söylemi- yeceğim ve sen benim sayemde kurtu» labilecekken hiç bir şey söylemediğim için mahvolacaksın!. . Engizisyon reisinin sabr: tükenmiş- ti, aklına gelen son çareye müracaat ct- tv: — Beni dinle, dedi, sana son defa 0“ larak bir saat mühlet veriyorum, Eğer bu İir saatin sonunda kozanın nerede olduğunu söylemezsen diri diri gömü- leceksin... İşidiyor musun? Seni diri diri bir mahzene kapatıp kapısını du- varla öreceğiz.. Yalnız olmıyacaksın, çocuğunu da seninle beraber gömdüre- ceğim.. Süzannanın gözleri parladı. Zavaliz öyle istırap çekiyordu ki ölüm onun için kurtuluş demekti, çocuğu da beraber o- Yunca bunu âdeta saadet telâkki etmek» teydi. Sevindi, fakat Galvezin, sevinci» ni hissederek fikrinden vazgeçmesi ih- tmalini düşünerek hemen kendisini topladı. Haykırdı: gibi İleriye kurtül- em Yaş Arma kaya yoldaşlarının yanında bulun- APA Dk © hükmederek odamdan çık- Yüreği Kapısı aki TMA odası önüne varmıştım. O- tamki gibi yarı açık duruyordu. bir seye çarpmamağa a yp pla ilerlemeğe başladım. Bir- aral Yek #kemleye çarptım ve devrit- La ir ear durmuştum, Her şeyin Halde, bir «Yordu m. Lâkin epeyce dinle- Hegel ve re b duymadığımdan Ara, geldi. Tekrar yü- İyi alimya yaka basladım. o Lâkin Yi in İlke döndüğüm Halde bir dönüme silâblığı — bulamıyor. n sevinçler 2 elim tüfeklerden birine Sesi cevap vermis, bunu da yavaş. boğuk bir gülüş takip etmişti! Elim tüfekte sanki.taş kesilmiştim.. Soğuk bir ter şakaklarımdan boşanıyordu, sinirlerim kopacak gibi gerlimişti. Bu odada benden başka kim vardı? Kim beni bu karanlıkta gözetliyordu. Birdenbire kuvvetli elektrik lâmbası açıla- rak oda bol ve coşkun ışıkla doldu. Kaptan Bia- kın orada, yazı masasının başında, dudaklarında, bir eğlenme gülüşü olarak banü bakmakta oldu- gunu gördüm! Tabiatinin bütün şiddeti ve haka- reti keskin gözlerinde şimşek gibi çakiyor ve be ni olduğum yere mıhtıyordu. Elim hâlâ silâbın Üzerinde olduğu halde sanki bu gözlerle manya- tizme edilmiş gibi titriyordum.Bir şeyler söylemek istediğim halde kurumuş dudaklarımdan tek söz çıkmıyordu. Böylece ikimiz biribirimize bir da- kika bakmış olmalıyız. Bu dakikanın sonunda onun 5ol elinde büyük bir rovelver, sağ elinde i- se bir kalem olduğunu farkettim. Masanın üzerin de de yarı yazılı bir kâğıt olduğuna göre kapta- nm çoktan beri burada oldu?u va benim ayak seslerimi önceden duyarak ltmhayı söndürdüğü anlaşılıyordu.. " Bu sırada ben de ilk şaşkınlıktan muş, metanetimi kazanmıştım, Onunla yüzyüze gelmek üzere sandalyeye oturdum. Böyle bayağı mektepten kaçmış, kabahatli bir çocuk muame- lesi görmek bana pek güç geliyordu. Kaptan !se tıpkı böyle bir çocuğa 8öz söyliyormuş gibi bir ta vır ve ahenkle dedi ki: — Açık çöz, atılgan bir çocuksun; kendine göre epeyce 'yi düsünüşlerin de var, Lâkin bütün küçük çocuklarınki gibi bu düşüncelerin eksik çı Kıyor, Senin yaşında iken ben de tam senin gibi idim. Her vahit dimdik yerlere tırmanır, her tır- manışta aşağı yuvarlanırdım. Daha yaslandığın vakit; bir işe başlamadan önce kendi kuvvetini daha doğru hesap edersin. Şu anda fe, Okoca man, azgın bir boğaya havlayıp kabadayılık ot- meğe kalkan mini mini fino Köpeğinden farkin yoktur ve bu sefer de o boğanm boynuzundan kurtulduğun için bahtiyarsın! Belki bu boğü sa- nâ ehemmiyet vermiyor. Belki uygun birgün bekliyor.. Lâkin sana verdiğim bu öğüdü dinle.. Bir müddet olsun deliğinden dışarı çıkma! Kaptan bu-sözleri yarı gülerek söylemişti, (Devamı var) Nakleden F.K. —'Canavar! Alçak canavarl, , Papas omuzlarmı silkmekle iktifa etti biç ses çıkarmadan dışarı çıktı ve bir saat sonra tekrar geldi . — Kararın nedir? Neyi intihap edi- yorsun? v Süzanna, sanki ölümü mevzüu bahs- olmuyormuş gibi sakin cevap verdi: — Diri diri gömülmeği!. . Galvez sarardı, dişlerini gıcırdattı: — Pekâlâl, . |... Valânsiyada engizisyon reisinin sa raymın mahzenlerinden birinin önün- deyiz. .Bir adam mahzenin kapısını du- varla örmektedir, Son tuğlayı koyacağı Arada, bu işi zalim bir soğukkanlılıkla seyretmekte olan Galvezin bir işaretile durdu. Papas ağzımı aralığa yaklaştıra- rak seslendi: — Süzanna beni dinle.. Orada bir hafta kadar yaşaman ihtimali var. Bu sebeple tam bir hafta kapının . önünde bir adam nöbet bekliyecek.. Eğer kara- risx değiştirirsen duvara vur, derhal ba- na haber verirler. Unutma! . Genç kadınm sesi uzaktan cevap verdi: — Allah sana Jânet etsin zalim he- riti, Galvez tekrar işaret etti, duvarın son tuğlası da kondu. Danyel Ruben'in karısı Valânsiyalı güzel Süzanna İuben, çocuğiyle bera- ber diri diri gömülmüştü. .... Sekiz gün geçti. Mahzenden ses sada işidilmedi.. Galvez bu müddet zarfında, kafese kapatılmış bir çakal gibi odasın- da mütemadiyen dolaştı, durdu. Gözü- ne uyku girmiyor, adamakıllı yeyemi- yordu. İkide bir mahzenden ses çıkıp * çıkmadığını anlamak üzere haber gön- deriyor, her defasında menfi cevap &- ınca kiddetini bü haberi getiren adam- dan alıyordu. Sekiz gin geçince daha fazla daya- namadı. Bizzat mahzenc kadar gitti... kapıda bekliyen adam, bir emri üzeri- ne kazma ile alelâcele duvarı yıktı. Açı- lan delik, geçebileceği kadar genişle- yince yıkma ameliyesini durdurdu ve eline bir fener alarak içeri girdi. Süzanna, yerde ayaklarının dibinde yatıyordu. Göğsü üzerine çocuğunu bastırmıştı ve iki eli yavrunun gırtla- ğında idi, Zavallı anne, ölmeden evvel çocuğunu boğmuş olacaktı » ... Ertesi ay Valaânsiya engizisyon rei- «si Kristobal Galvez azeldildi, bir mâ nastıra kapatıldı ve bir daha adı sanı işitilmedi. Alacaklıların şikâyetleri o za- mana ait çallığı paralardan krala, pa- paya ve baş engizitöre vermemek itiya- dr, zalim adamm mihayet hakkından gelmişti. Borçlarına gelince; © meseleyi baş engizitör Torkemada kolaylıkla halle diverdi. Alacaklıları huzuruna çağıra- rak: — Senyorlar, dedi, mevzuu bahsolan bu parayı ben sizden isteseydim redde- der miydiniz? Katolik kilisesine, papa- ya ve bizzat bana bu kadarcık bir yar- © dımda bulunmaktan istinkâf eder miy- diniz?. Alacaklılar dehşetle bakıştılar ve ta- bil hiç birisi menfi cevap vermek cesa- retini keridisinde göremedi. Bunun ü- zerine Torkemada devam etti: — O halde mesele yok. Bu parayı ba- na verdiğinizi farzediniz! Mesele kal- madı! İspanya bâşengizitörü, “mukaddes peder,, Papanm muhterem mümessili, maiyetindeki papasların borçlarını işte böyle ödeyiverdi, Alacaklılar israr et- menin neye mal olacağımı pekâlâ bil- dikleri için, üstelik teşekkür bile ederek 'Torkemadanın yanından ayrıldılar, Gal- vezin borçlarını da hesaplarının Zarar kısmına geçirerek canları kurtulduğu için bir yeyip, İsaya bin teşekkür etti- ler? > S0 e Böhisüdi milli ini iks 44 a Li ilini ya

Bu sayıdan diğer sayfalar: