| F Ki Paris * Grosman: Denke: : Matuska: Dumollard Altr izsanı öldüren ve Parislilerce kendisine “kasab” adı ver'len Vayd- man hakkındaki tahkikat devam ede dursun, biz burada, son yirmi beş yıl içinde gelip geçmiş canilerin adlarını ve işledikleri kanlı cinayetleri kısaca kaydetmek istiyoruz. Berlinli kasap Grosman, — 1914 - 1918 arasında yani dört senede kırk- tan fazla kadını öldürdü, etlerini parçaladı, makineden geçirdi, kıyma yapıp sattı. 1024 de Breslav civarında, Denke adlı bir armonik çalgıcısı yakalandı, Bunun da otuza yakıt çocuğu öldür- düğü, etlerini çömleklere, kavanozla. ra koyup sakladığı anlaşıldı. 1925 de yakalanan Vaklanov, mah- za zevki için kırk kişiyi öldürdüğünü itiraf etti. (Hanovr) lu kâsap Hartman, 15 Şu- bat 1925 de Berlin hapishanesi avlu- sunda idam olundu. Bu canavar da yirmi sekiz kişiyi öldürmüştü. Kur - . banlarını birer behane ile dükkânma celbediyor, sonrü parçalıyordu. (Düseldarf) cadısı unvaniyle göh- ret bulan Peter Kürtenin 2 temmuz 1931 de canı cehenneme gönderildi. Bu cadı; kız ve erkek 12 küçük çocuk öldürdü; 17 kişiyi öldürmek teşobbil- sünde bulundu ve 37 evi, çiftliği kun- daklıyarak yaktı. Sebeb? Öldürmek, yakmak ve yıkmak hırsını teskin i- çin... (Potsdam) devi altmışlık Adolf Se- efeld yüzden fazla çocuğun ırzına ta- sallüt etti, otuzdan fazlasını öldürdü. Nihayet, ele geçti, 23 mayıs 1936 da Berlinde kellesi ucuruldu. Canavarların yalnız Almanyada bu- lunduğuna zahib olmaymız. Bunlara her memlekette tesadüf olunur, meso- lâ Fransada da böyle birçok caniler çıkmıştır. Fakat bünların hiçbiri ka- til adedi bakımından Alman canavar- larına yetişememiştir. '1887 senesi birinecikânunundan © i- kinciteşrin 1888 e kadar geçen müd - ;1U; zarlında Londrada hafif meşreb kadmlardan on ikisi ölü — bulundu. Bunların hepsi ayni bıçakla katınla- vı deşilerek öldürülmüştü. Bu cinayet- lerin faili Jak jsminde deli bir:doks — tordu, tımarhapnede öldü. li c“anavarı'n'ğ)eîkâlar.—ı_ığı dola_çıâıle cinayet tarihine bir bakış şInsan kasapları! Koca bir ekspresi köprüden yuvarladı Matuska Kırktan fazla kadın doğradı ve kıyma yapıp sattı. Otuza yakın çocuğu öldür- dü, çömleklere doldurdu. Peter Kuerten Paris jürisinin 1906 da beraet et- tirdiği Gut Dor dev anası da üç kü- çük yeğenini öldürmüştü. 1907 de, (Şatoru) da, yanında çalışan küçük bir çocuğu öldürdü. 1908 de, bir han- cının yavrusunu boğürken, yakalandı. 13 birincikânun 1931 de, Peşte - Vi- yana ekspresi Biyatarbay köprüsün- den aşğı yuvarlandı. 22 kişi öldü, 100 kişi de yaralandı. Bu facima ilk evvel bir kazaya hüumlolundu. Fakat, araş- tırma neticesinde Matuska adlı bir Macarın işi olduğu anlaşıldı. Bu a- dam, trenin nası| düşecoğini, yolcula- rin nasıl öleceğini görmek için demir- lerin birkaçını yerinden çıkarmığtı. Fakat bu zalimlerden başka birçok harisler var: 17 şubat 1861 de, Burjdâ kafası ke- gilen (Dumolar), mahza paralarını al mak için altı, hizmetçi kadın boğdu. Karısı, hizmetçi idarehanelerine gidi- yor, bu zavallılarr eve getiriyordu. Alsaslı Tropman, 1889 da dokuz ki- gilik bir alleyi öldürdüğü zaman he- nüz 20 yaşma basmıştı. 1898 de, Geyard Löblon ailesini öl- dürdü. Karı ve kocayı tüfekle yere serdikten sonra iki çocuklarını, bü- yük analarını da öldürdü. Ve kendisi- ne korku ile bakan 5 yaşmda bir kız çocuğunu da tavuk gibi boğdu. Koransezin 1901 de Şartirdeki ci- nayeti etrafa dehşet salmıştı. Bir çift lik sahibi olan bu adam, karısı ölün- ce, beş çocuğundan kurtulmak için hepsini birer birer boğuvermişti. Pi- yer Dölafet ndlr bir başka çiftçi de, 'T Şubat 1932 de büyük anasını, karı- sını, iki çocuğunu Ve amcasını öldür- dü. cinayete sebeb kin ve hırstı. 23 ikinciteşrinde giyotinle kafası ke- Bildi. Marsilyada dört kişiyi zehirle öl- düren bir cani de 10 nisan 1934 de i- dam olundu. z Montröde saatçilik yapan HWeliks Pel, 1875 te yedi kadını zehirledi ve eesetlerini yaktı. Müebbed küreğe mahküm oldu. Hapise girdi, Jozef Şmit taminde biri altı defa ev- lendi. Karılarını banyo teknesine daldırarak öldürdü. Bunlardan &itın- cızını düğünün ertesi öldürmüş- b S maçları başladı Galatasaray Beşiktaşı Dostası — Sporl (B) takımı . HABER — Ak; Dün yapılan müsabakalarda 4 -2 yendi Birinci küme (B) takımları lig maç- larına dün başlandı. Şeref stadında Beğiktaş - Galatasaray karşılaştılar. Hakem Ahmet Ademin idaresinde oy- nanan bu maça Galatasaray: Sacit - Hüseyin, Talât - Abid, Hicri, Münir - Yusuf, Şevket, Hilmi, Salâh, küçük Bülend, Beşiklaş da; Şevket - Feyzi, 'Taci - Cevad, Bülend, Fuat - Maryos, Salühaddin, Refet, Cahid, Hasan şek- Jinde çıktılar. İk akmı yapan Beşiktaşlılar, Ga- latasaray kalesine kadar indiler. Hü- seyinin yerinde müdahalesi topu Be- giktaş nısıf sahasına yerleştirdi. O- yun siyah beyaz kalesi ününde kar - nerle kesilen bir akında Yusuf attığı koörnende takıminın birinci gölünü yap tı, buna siyah beyazlılar cevab ver - mede gecikmediler. Hemen akabinde hllcuma geçerek soliçleri Cahid takı- ntmın birinci göolünü yaptı. Şimdi o - yun, bir bir, ve mütevazin cereyan e- diyor. Galatasaray zaman zaman Bac- meresiz akınlarla siyah beyaz kalesine kadar iniyor. Fakat netice yok. Sol iç ve santrfor bozuk, Salâhaddin korkak oynuyor. Bu akınlardan birinde sağ iç Şevket takımının ikinci sayısını ya « pıyor. Şimdi Beşiktaş daha hâkim. Bi« rinci devre 21 Galatasarayın galibi - yetiyle bitiyor. j İkinci devreye Beşiktaş daha canlı başlıyor. Rüzgârı lehine alan sarı kır- mralılar da, galiibyetlerini garanti et- meye çalışıyorlar, Bu ara güzel bir a- kınla siyah beyazlılar, Galatasaray müdafaasının iyi yer tutmamasmdan istifada ederek sol açıkları Hasanın ayağıyla ikinci ve son gollerini atı - yorlar, Bu ara maç biraz sertleniyor ve hakem Beşiktaştan Fuada ihtar ve- riyor. İki taraf da galibyeti kendi ta- raflarına eçvirmeye çalışıyorlar. Sa- rı ktrmizı muhacimler ve hattâ mü- dafiler de Beşiktaş kalesi önünde, Kü cük Bülend dok güzel ortalayışlar ya- pıyor, fakat Salâhaddinin lüzumun - dan fazla çalım yapması ve ağır oy- paması gol çıkmasına mâni oluyor. Bu grrada çekilen frikikten istifade ede- miyorlar, Sarı kırmızılıların bir akı - nmı Beşiktaş müdafaası ancak korner le kurtarıyor. Çekilen kornerde bu se- fer Şevket bir kafa vuruşu ile üçün- ü göolü yapıyor. Bunun akahinde Sa- lâhaddinden pas alan Bülend karşısın- dakileri atlatıyor ve takrmınım dör - düncü golünü yapıyor ve maç birkac dakika sonra 4-2 Galatasaraym gâ- lebesiyle bitiyor. Güneş Vefayı 3 -2 yendi Taksim stadında oynanan (B) ta - kımları maçmda ise, Güneş Vefayı 3-2 yenmiştir, Birinci devre 1-0 Güneşin üstünlü- Bü ile bitmiş, ikinel devrede takımlar ikişer gol yapmışlardır. Hakem Ahmet Akınım idaresinde oy nanan maç çok çetin bir kargılaşma ol muştur. t Tebliğ T. 8. K. İstanbul Bölgesi Başkanlı- gından: Ankara ve İstanbulda maçlar yapa- cak olan dost Romanya federasyonu- na bağlı Bükreş muhtelit takımı 21- 12-1937 Salı günü Romanya vapuru ile $öhrimize muvasalat edeceklerdir. Saym könuklarımızı kargılamak ü- zere Bölgemize balğı bütün klüp dele- gelerinin o gün saat tam 14 de Galata Rıhtrmındaki yolcu salonunda hazır bulunmaları tebliğ olunur. tü. Landrüye gelince: cinayetleri her- kesin hatırındadır. Kanlı muhtira defterinde 11 talihsiz nişaniımın ismi yazılı bulundu. Ve bu zavallıların u- Bursuz köşkün mutfağında yanıp kül oldukları anlaşıldı. Landrü 23 Şubat 1022 de Versayda idam edildi, b “Eylül 1913 de, Redureau - âdlı, BAĞASRR L DA S LA 4 Eski bir katll diyor kl: — “Vaydman'ın mahvınâ sebep, korkudur ! ; Cesetleri köşkünün bahçesin? gömeceğine Sen nehrine atsaymış !.. : Vaydmanı yakından taniyan biri anlalıyor: #Canavâfrı — büyüleyici bir kuvvete malikti ! ,, Paris, (Hususi) — Katil Vaydman meselsi bütün Paris halkını işgal et- mekte devam ediyor. Gazeteler buna ait tafsilâtla dolu. Amerikalr dansözün cesedine otop- si yapan doktor, kadının kafatasına sıkılan bir kurşunla öldüğünü tesbit etmiştir. Amerikanın Paris sefiri, ce- sedin Nevyorka, allesine gönderilme - Bsini istemiştir. (Vulzi) köşkünde bulunan çamaşır- larım Üzerindeki markalardan bunla - rın Madam Jan Deturel adlı bir ka- dına ait olduğu anlaşılmıştır. Bu kadın, polise müracaatla Bor- dodan Parise geldiği gün (Şanzelize) de bir kahve önünde durduğunu, bu sırada kahverengi çantasınm çalın - dığını söylemiştir. Katili tanıyanlardan biri büyük bir heyecanla şunları anlatıyor: “— Üç gündür ağzıma bir lokma koymadım. Karmm da hasta yatıyor. Vaydmanın yanmdaki köçkü kirala - mıştım. Kendini çoktan tanryondum. Hattâ beni bir yarış hayvanı alımına, karıştırdı. İki sene evvel, birlikte (Re ne) gitmeyi teklif etti. Henüz hasta- lıktan kalkmıştım. Bu küçük seyaha- ti memnuniyetle kabul ettim. Bu €8- nada bunların para kaçekçılığı yaptık Jarını öğrendim. Miliyon, Janblan ve arkadaşları günde 100-200 mark para kazanıyorlardı. Frankfurtta yakayı ele verdikleri zaman ben de beraber- dim, Fakat polis, masumiyetimi an - ladı. Beni serbest brraktı. Vaydmanda insanı teshir eden ga- rib bir kuvvet vardı. Nazik, terbiyeli kibar tavırlı bir adamdı. Kendisine karşı hürmetim, itima - dım vardı. Miliyondan, Blândan kaçı- yordum. Vaydmanı, arasıra görüyor, bu hoeriflerden uzak bulunmasınt tav- siye ediyordum. Ben, yalnız para kaçakçılığı yaptı- ğını zannediyordum. Doğrusu adam öl düneceği aklımdan geçmemişti.,, “Yaydmanın malhvına sebep korkudur !,, Pariste çıkan gazetelerden biri, vak tiyle altı kişi öldünen, eski bir kati- le müracaat ederek canavar Vaydman hakkında ne düşlündüğünü sormuş. ; gileri gerilmişti. Sonra yint okUmMA sına devam etti. Polo, böyle cinayetlerden, ııı:lh'r ait tafsilâtı okumaktan Mi lacak, heyecana düşecek ada f değildir. Çünkü o da, vaktiyle “H. kişiyi öldürmüştür. Kandan, KâD P , mekten ürkmez. O da bir katil, hef de çok azılr bir katildir. Bunü bilir, herkes de bilir... " iygk Fakat o, bütün bu cinayetlerİ sini müdafan için yaptığını İ' der. Yanına yaklaştım, ve: — Ne dersin buna?.. Diye sordum. Cevah verdi? — Vaydman, yaman adam!e — Yani, canilerin canisi.. Sözümü kesti: — Yok canım, böyle demek M; dim. Yalnız yaman bir şey. BU;," derece cesur, hem de korkak: çok nazik, fakat çok da İhti — Anlıyamadım. — Anlaşılmıyacak bir şey Yd' usule riayetkâr bir delikanlk " oe öldürdüklerini hep kıfuuımd':n' rup öldürüyor. Sonra evini , yahut da hahçesine gömüyor" “»& rı götürüp de Sen nehrine & Fakat, korktu. Yolda yakalı ; ten çekindi. Eminim ki bu df ri yaptıktan sonra pek buhr"' kikalar geçirmiştir.,, K y j L İLÂN Beyoğlu Birinci Sulh Hukuk kemesinden: Antuanet Camciyan ile ”j müştereken mütesarrıf oldullff' VA oğlunda Hüseyinağa mahallesi! zacıbaşı sokağında: L 2232 lira 16 kürut wnh'_’ kıymetli 5 numaralı bir "'M,',.e&ıi gfi 2. 2499 lirm S0 kuruş kıy! sokakta bir hanc, İzalci şuyudan dolayı açık # yinf ya konulduğundan 24—1—938 HLt müsadif Pazartesi günlü saat lmd_ pt ya kadar Beyoğlu Sulk Mahke gti nce müzayede ile Stf 1. — Arttırma bedeli ııhğ”w“w,' Gazetbel, “Polo” ile yaptığı konuş- kıymetin 9ç 75 yetmiş bq!ı:ı dit ":,ı mayı şöyle anlatıyor: gün ihale edilecektir. Bu T ,1;" k ! ağAr” el “Onu, Senmartende, devam eltiği d't"“uü" a. l"f;’;'d İ“’_’;n: çat? y kahvede buldüüü!Fer >'sürankt gibiri - YSiRas mikadil. SAT EUU U 16 ya kadar Asra olunacak arttırana ihale edilecektir- — m.m* 2, — İhaleye kadar birik“’?wdf’ belediye vergileri ve V: M"# yirmi senelik evkaf taviz bedf'l C gol lâliye müşteriye aittir. Mi yasında yazılıdır. ğ .3 — Arttırmaya girme | muhammen bedelin 9p 7 “ç?:'l ğ tinde teminat akçesi veyâ '.ıl’ kanapeye oturmuştu. Sandalyeye o - turmak hiç âdeti değildi. Bunun sebe- bi sorulduğu zaman: — Çok katı, derdi, hem de bana mahkemelerdeki sandalyeyi hatırla - tryor'.. Polo gündelik bir gazeteyi almış, Vaydmanm itiraflarına ait — satırları okuyor ve pek - dalgın görünüyordu. Bir aralık başını kaldırdı, bulanık gözlerini duvara dikti, sanki bir ha - | bankanın teminat mo yal görüyormuş gibiydi. Alnınız. çiz- | leri çarttır. ; _,W*' ——— Ö * — Arttırmı bodeli _/f ten 5 gün içinde mahkem” ipale Vf; tırılacaktır. Aksi takdirde Ü iyan larak farki fiyat ve zaraf faiz bilâ hüküm almacaktır . 5. — 2004 sayılı icra V nunun 126 Fi madl '* ri menkul üzerindeki İpott gayfi caklılar ile diğer alâkada w kul üzerindeki haklarmı W iz ve masarife dair MW yi bat için ilân gününden İT | aayle gün içinde evrakr Diı’:;j likte satış memuruna M gi dir. Aksi takdirde hakt | £ par gü ile sabit olmryanlar * ç. paylaşmasından hariç Kü , bi Wiyi — henüz 16 yaşmımda 'ir içocuk, yanmda çalıştığı bir çiftçiyi ve bütün ailesini öldürdü: yedi kişi... 5 yaşında bir kü şü;ı çocuğu (nasılsa unuttuğunu) söy- 2 ikinciteşrin 1928 de, on sekiz yaşlarımda iki hizmetçi, patronlarmı, karısımı, iki çocuğunu revolverle öl- dürdüler. Bunlardan birisi idam seh- pasına çıkarken şu sözleri - söyledi: *“Fransanın en genç idam majıkümu- YÜ L Bu kanlı listeye daha birçök cani adı ilâve olunabilir. Meselâ: karısını, annesini öldüren Hipolit ve *Bulay, sonra (Vijen) civarında üç çiftçiyi öldüren Rusyalı Kuziliyakof, -dahâ sonra, geçen ilkbaharda, ayni gecede Pariste hemşiresinin âşıkmı, (Gien) de kardeşini öldüren ve kendisini (Vi- | yenlerin 935/27 5a) Şİ) ye götüren goförü yaralıyan An- | müracaatları ilân olumü” dre Tösiyet.. —— n d mahkemt sinin herkesin. görebileerEl tılmıştır. — Fazla n;l'd iyle ü PT SE P LA srrrvr-r.r Aaş;F F. PS SİSET L A — . SF F L FF L ŞFL B ŞKLKLEL