€konomi Yumurtacılık mahvoluyor , Ulusal okonomi ve arttırma kurumu haftası münasebelile propa- K â yapmaktadır. Göçen gilin meyva (* hakkında her tarafa asılan resim- ştik: “Yurd. Il ve elma yiyen olur.,, ve saire... Elma ve por âi gibi meyvaların İezzeti herkesçe raları halka tavai- Ye etek için, biraz fiatlarnı ucuzlaş rma Tüzam, Bizee, pahalı olan ve dışarıya satı- ei iç piyasada propaganda et- A lüzum yoktur. Elma ve portakal Memi bol bol satılmak eng ıdığım bir tacirden öğ- me göre, bu yıl yalnız Alman- DO bin sandık portakal sevke- ceket ir. Bu hafta içinde bir Alman yu emek için, UN ne an, Suriyeden, her taraftan tal » Vardır. O halde elma ve port. 4, “örleket dahilinde sarfiyatını art ayak İçin neden endişe © Sedar telâşa ne lüzum var? Z, dışarıya satamadığımız malla Memleket “dahilinde sarfi inalıyız. Bu nevi maâdeliri ye “İD müstahsili korumakta büyük Vardır. et Suretiyle hsilleri korumakta hiçbir fayda mez. İ korunacak iş, yumurtacılıktır. YA yumurta satamıyoruz. Bun- £ dört sette evvel, her hafta İs- İ Piyasasma, Anadoludan binler “lk yumurta gelirdi. Şimdi bir YÜZ sandık bile gelmiyor. Sebe- &. anda yumurta ihraç edemiyo - uv olmadığını gören köylü kçuluğa ehemmiyet vermiyor. İş, “pahalı elmaları ve portakal Yölye söledeğimize, çök ucuz 0- ii irtayı tavsiye etmeliyiz. Yu- MW, “ariiyatmı arttırmakla köylü- yanuş oluruz. Çünkü en fakir W tavuk yetiştirir. Fakat, portakal ihraç den v ti t Ya N Y E.A. Bir kız Sokak orlasında d Vuruldu İt kurşun yiyen yl öl ölmek üzere “ni (Hususi) - Şehrimizde âyet olmuştur. su ileri de memur bulu- t Sn ile bir müddettenberi ta Nİ tayram tatilinden istifade May ali 76 gelmişve burada NE berra, ile de görüşmüştür. ay, kızın evine “gitmiş, dışarıya çıkmışlardır. konuşa konuşa Develon - X Etlmişlerdir. “Rnet birdenbire tabanca- Müberraya beş & ateş et- Nü dördü muhtelif yer- y” *ttiğinden Müberra kan- Yuvarlanmıştır. Yetişen, polisler, işlediği ci- akde biraz ilerdeki itfaiye Soğukkanlılıkla ilerli- vi a YA Yeti Ne N e memleket hastane: ui 3 ve tedavi altma alm- 1 Müâyene neticesinde larından, kolun - sinen yaralandığı anla- vd Yaraları ağırdır. a Vi a lk yüzünden iş- e ve tahkikat yapıl- Kl “iz İfade veremiyecek | hay Ud ' iş Bundan hâdisenin ala amamıştır. memnun olan | stanbul | Garip bir dikkatsizlik ven alatada yeni park yapılırken ? pe Mustafapaşa caddesi genişletileceğine büsbütün darlaştırılmış Yazan: HABERCİ | i Geçen gün, akrabalarından bir zat telefon etti ve daha merhaba demeden; — Şimdi, dedi, hemen veya fotoğraf makinesini fotoğrafçıyı yanma al, derhal Galataya gel, burada sana öyle bir manzara göstereceğim ki, beledi- yecilik hayatında bu kadar garip bir ha- ta yapılmasma pek ender tesadüf edilir, O gün vaziyetimiz sıkışıktı. | İşleri bırakıp, bu dav: cabet etmem imkânı endisine anlattım. Bu « nun üzerine, göstereceği yerde yapılan yanlış işi bana kısaca anlattı; — Vakit bulur bulmaz git, bü hali gör, dedi, olamıyacağı Aradan ancak iki gün geçtikten son- ra, vakit bulup bahsedilen yeni gezebil- dim, Burası Liman hanı ile Liman Dâiresi arasında geçenlerde istimlâk edilen kı- sımda kurulan yeni parktı, Bir yüzü, Karaköyden başlıyarak rıhtım boyunca uzanan geniş caddede, bir yüzü Liman hanının önünden geçen kısım da, diğeri bir yüzü de Rıhtım caddesine müvazi olarak, gene Kara - köytlen gümrük yolcu salonuna kadar uzanan Karamustafapaşa caddesine ba- kan bu park, güzel bir şey oluyordu. Fakat âyhi park, şehircilik noktasin- Abidesi olmak y Balon.z; an kocaman bir ga unu da tutmuştu, Niçin mi? anlatayım: Avuç dolusu para sarfedilip, şimdi bir kısmında park kurulan meydan a- çıllıktan sonra, burada yapılacak yeni- likler düşünülürken, ilk evvelâ civar - daki eski dar yolların genişletilmesi he- saba katılmalı değil wiydi? Fakat ya - parkı yapan mühendisler, böyle hare- ket etmek şöyle dursun, büsbütün baş- ka türlü düşünmüşler, yahut ta hiç dü. şünmetlen hareket ederek, eski hayrat da berbat etmişler, Sanki koskocaman parkı da biraz u- faltmakla büyük bir şey kaybedilmemiş- gbi, Karamustafapaşa caddesine ba- kan yüzü, içine alıp bu yolu daha ge. niş koyacaklarına, getirip sokağa doğ- ru yürütmüşler, zavallı sokak, büsübü- tün darlaşmış.. Anlattığım vaziyeti da. ha iyi kavramak için, yukardaki resme | bakmanız kâfidir, Böyle bir gaf karşısında evvelâ hay - retle dona kaldım. Sonrada oralı es- naftan bir kaçiyle konuştum. Bana şunları söylediler: — Belediyenin sokağın darlaşmasna nasıl müsaade ettiğine şaşıyoruz. Hele şimdi Beyoğlunâ çıkacak bütün yük a. rabaları da bu cadddien geçmiye mec- bur edildiği bir sırada yapılan iş, vazi- yeti büsbütün berbat rr hale soktu, Bu sırada, bir yığın araba, yukardaki resimde gördüğünüz gibi biribiri üzeri. ne yığılmış, yolun deracak ağzından bir türlü geçemiyorlardı, Karşımdakiler sözlerine şöyle devam ettiler: Parkın önündeki kaldırımlar düzeltiliyordu. — Sonra başka bir derdimiz de, yo- İumuzun berbat kaldırımlarıdır. Şimdi bakınız yamrı yumru 'bir cadic diye l gördüğünüz bu sokak, yağmurlu 2 manlarda ufak göllerle doludur. Pis bir çamur da caba. Oradaki esnaf, yeni parktan, başka bir noktadan da memnun görünmüyor. lardı, Meseleâ bir berber: — Park yerine buraya bir bina yapıl- | sa idi, bizim işimize'daha yarardı timlâktan sonra dükânlarımızın önü a. çılmış, oldu amma, işimiz de azaldı.. Berberden ayrılmca, burada oturan diğer insanlarla konuştum. Yaşmı bir adam: — Aman oğlum, evvelâ lâğım derdini yaz, dedi.Buranın en az 500 sene evvel yapılmış bir ana lâğımı var ki, her gün başımıza iş açar. Onu bir yola koymak lâzımdır. Esnaftan başka birisi de: — Işıksızlık ta bizim en büyük derdi- mizdir, diyordu. Limanın böyle işlek | bir yerinden, her tarafı Liman Dairesi, | Liman Ticaret Müdürlüğü gibi bir çok | mühim dairelerle dolu yu sokakta m İs- | bir elektrik lâmbası Geceler buradan geçmeye korkarsınız. Hem korkmazsanız, bu seler de hicap duyar. sınız. Çünkü sokağın her köşesi, çift - lerin randevu mahalliğir, Eğer iki üç tane lâmba takılsa bunların bepsi dü. #ticcek, amma, ne çare.. Belki daha epey konuşacaktık. Fakat, üzerine yığılan yoktur yolun ağzında biribiri yük arabaları o kadar çoğalmış, araba Gıların biribirlerine bağırmaları o kadar bollaşmiştı ki, ister istemez, etrafımı: kilerden la. p yolun baş tarafına doğ- ru yürüdük. Dakikalarca hiç değişmeden b, taraf devam tdeh bu vaziyeti seyrederk tan zavallı arabacılara âcr bir taraf. bir ge” tan da parkın yolu darlaştıracak şekilde” yapılmâsındaki garabete yorüuk . Belediyenin nazarı dikkatini celbe « derim. Daha inşaat tamam olmadan, bu ılışlık derhal düzeltilm z KaraMustafa Paşa caddesindeki duva- tı yıkılarak, bu sokağın hiç o kısmı genişletilerek, bugünkü vaziyet ortadan kalıdırılmalıdır. olmazsa garip HABERCİ .. Göçmenler izmirde yapılan yeni | levler baharda vitecek İzmir, (Hususi) — Göçmen evl inşasma hilmmalı bir faali edilmektedir. Fx inşaatı kış| mevsiminde, noksansız olarak bitecek ve baharda göçmenlerin iskânlarma terkedilecektir, Yeni sihhat vekili Dr. Hulüsi Ala- taş göçmen rine büyük bir önem vermektedir. Tek menin açıkta kalmaması, bilhassa sağlık durumla - riyle alâkalı makamların yakından meşgul olmaları istenmiştir. lerin Bergamana mahsul ve stok vaziyeti (Hususi) — Bergam miştir, Elyevm 300 bin kilo buğd 1.000,000 kilo tütün, 700 bin kilo ar- r, 60 bin kilo çav. pa, 90 bin kilo m Tonton anca Bewz'in arıyor dar, 7000 kilo tizilm, 500 bin kilo İ la, 600 bin kilo palamut kozası, 100 bin kilo pirina, 120 bin kilo nohut sto ku mevcuttur. 'Tütün satışları durgun dur, Müstahsili en ziyade alâkadar €- den iş tütün işidir. Galatada Liman Hanı önünde yapılan park, Karamustafapaşa caddesini büsbütün darlaşmış; o kadar ki, artık buradan iki araba yanyana zorzoruna geçe. bilmektedir... Tarih diyor kiz Girit kumanda. nı madalyasını takmamış! Abdülhamit © zamanında, halka kıymet ve ehemmiyet verilmez- Orta snf ve şehirlerdeki işçileri beraber, askerler de hakir görülür, o lara da saygı ve sevgi gösterilmez, bil- hassa Mehmedcikler daima ezi rilirdi, İkinci di » ezdi. Anadolunun bu mert ve temiz yü- rekli çocukları yalın ayak, çırıl çıplak, aç ve sefil bir halde yurdun bir köşe- sinden öteki,köşesine, o Arnavutluktan Hicaza, Hizazdan Giride, itten Ye- mene Yemenden bilmem nereye gön- derilirdi Zavallılar, — ik! Bile demezler, şikâyet etmezler, Rumelinin karlı dağlarında Bu yle, Yeme: de asilerle boğuşarak can verirler O derirlerde masarifi umumiye na- zırları, levazım Smirleri, keselerini dol- durmak için askere kurtlanmış bakla, e, aylarca kalmış peksi- . Yola çıkarılan aske ok defa yollarda aç kalır aralarında ölenler de olurdu. Siyaha boyatılan eski pirinç çuv larından elbiseler yapılır, askere e diye bunlar giydiri Ve bu pirinç çuvalından bozma (elbiseler, içinde ağarır, çuval markası çıkardı. üç gün meydana İdarel mahsusanın meşhur Taif va- puriyle Yemene asker götüren eski kaptanlardan ve nükte adamlarından Seyit Bilâl, numaralı böyle sırtı bir — Bu ne numarası? Diye sörmuğ, An şu cevabı ver — Alay numarası!.... Osmanlı edebiyatı tarihinde başlı ba- şına yer İşgal eden ve eşi olmıyan hiciv şalrlerinden İzmirli Eşref de, A- nadolu çocuklarının mütemadiyen Ye- mene sevkedilip orada can verdiklerine telmihan şu kıtayı yazmıştır: Yazılsın kanla tarihi hususisi Hâmit hanın Zamanında memalili kerbelâ meyda- m olmuştur. Cenabıhak aceb sormaz mı mahşer- de bu milletten Niçin bir padişahın keyfinin kurbanı olmuştur. Giden gelmez tariki ahretten farkı yoktur hiç Yemen evlâdı “islâmm 'mezaristanı olmuştur. Yemende, Rumelide ve Giritte çok türk askeri can verdiği halde sanki ret gösterilmiş bir burkda askeri muvaffak gibi ora fatih! lerine vı ek üzere liya kat, hamiyet madalyaları yaptırılırdı. Fâkat bunlar; yokluk içinde varlık gös- terenlere v iyor, konaklarında, köşk lerek göbek şişirenlerin larına ta Girit için ihdas gene böyle rastgele asıl verilmesi içap (Lütfen sn H. Ri lerinde yan g “sinei iftiha oluna