COLUMBİA ! s ŞİRKETİI | 9 OŞiRSEN. Je ((GRiPiN| <— Çıkardığı son Plâkları takdim eder ea ’ j Si Vücudunuzda ağrı, sancı, sızı, kır. 17408 EHLİ DİLLER Bay Yesari Asım, Bayan Semiha ginlik, Üürperme hisseder etmezi ' SAYFİYEDE HAYAT Bay Nocmettin Riza, | k bemen bir kaşe 17405 HÜNKAR SULAR Bayan Hamiyet ÇARE SAZIM Bayan Hamiyet G R . Pı N İ IPIN | 174148 TAVLA ŞAMPIYONU Bayan Mahmure, Beşiktaşlı Kemal almız, rahatsızlığınız hemen göçer Yeni ve cazip güzellikte KRRE e y Bir ten p Buruşukluklardan kurtu ği vi mç Ve :HCAIL GAZEL ARTIK O GÜZEL GÖZLERİNİN - ; görünmeği ıevcrî—niuırdfğı.î:—e :î:ıa ::y:ı aedi smail Hakkı n S eez * v 5 k gil F N . bir genç kız tenine ma k istersiniz de$ ÇORLU KARŞILAMASI Bayan Hayriye Devir İş * ÜY & | 4 e ml r;—;vln dcrımı;e ;:,ı:ı;moınm:mıî îî'dhlrini tet ÇIBILDAK EMİNE Bâyan Hayriye Devir İş e dK a ğ rübe ediniz. Her akşam, yatmazdan evvel PEn! y PS Ğ gindeki TOKALON kremini kullanmız. BU e İ : - min terkibinde Vıyana Üniversite Profesörü Dr. 51; ; N jskalin cazib keşfi olan ve büyük bir itina ile İNt- ilmi, , isti N GAZETEMİZE VERECEĞİNİZ'İLÂNLAR VE İLÂN IİŞLERİNİZ Ep eî::ı: ıîıeiîğ. İĞZİİ'İİİİİ.ĞĞĞİĞ:İM erie iÇİN BU NUMARAYA TELEFON EDİNİZ: her, mevcüttür Bu cevher siz uyurken, cildiniSi Adres: — İstanbul AnkaraCaddesi j â besler ve gençleştirir. İlk tatbikmdan itibaren €İS VAKIT Vurdu altında No: 105 Fi : si sabah, cildinizin ne kadar tazeleşmiş ve' gensltt miş olduğunu göreceksiniz. Has'anelerde 60 . 70 yazlarındaki kadmlara yaP- lan tecrübelerde 6 hafta nihayetinde buruşuklukla- yın tamamen zatl olduğu görülmüştür. Gündüz için (yağsız) beyaz rengindeki TOKALON kremini kullanınız. Terkibinde taze krema Ve tasfl- ye edilmiş zeytinyağı mevcut olup bu unsurlarlâ: mesamata nüfuz İle derinliklerde gizlenmiş ve Bi bir sabunun ihraç edemediği gayri saf maddele? harico atarlar. Siyah benler hemen kaybolurlar- | Terkibindeki kuvyetlendir. tıci kıyme'- ll unsurlar ise, açık mesamatı kapatiır ve üç gün zarfında en çirkin VE Baş ve diş ağrılarıma, gripe, soğuk || Blen sert bir cildi beyazlatıp yumuşatır. 45 . 50 yaşlarındaki kağdınlart algınlığına, romatizmaya karşı en | * bir genç kızın tazeliğini ve yumuşaklığını verdiği teminatlıdır. H* tesirli ve hiç zararsız ilâçtır ı| men bu günden bir tüb veya bir vazo TKALON kremi ulmız ve 187" NE OLUR KUSURA BAKMA Bayan Mahmure, Beşiktaşlı Kemal AYRILSAMDA O YARDAN Bayan Süzan BİR YAŞ GIBİ Bayan Süzan ve Elektrikci — Telefoncu alınacaktır. Kırıkkaledeki Fabrikalarımızdan birin de çalışmak üzere Manyatolu Telefon tı şlerinde ehliyet kesbetmiş iki usta Elektrikci — Telefoncuya ihtiyac va Kırıkkalede yapılacak imtihanları neticesinde — gösterecekleri Hyakata — göre j 2 — 3,5 lira yevmiye verilecektir. ğ ğ ı Harcırahları kendilerine ait olmak üzere isteklilerin vesikalariyle birlikte Kırık I ı | kalede Gurup Müdürlüğüne müracantları. (8050) | A Ü Ganealamennizenkei y ieÇeneşür e İĞRĞeRRGereiiğek Deniz ;Levazım Satınalma Komisyonu ilânları KN e idiğ e kullar *Neticesinden ere kalacaksın? 1 — Tahmin edilen bedeli 250 lira olan bir adet Romorkör teknesi 8.Birincikâ. edildiği veçhile kullanmız., Neticesinden son derece memnun kalac: nun.937 tarihine rastlayan Çarşanba günü saat 11 de pazarlıkla satılacaktır. — | 2 — Bu Romorkör Kasımpaşada Deniz Yollama memurluğunda hergün gö GR « P.N rülebilir. ı l j 3 — İsteklilerin 96 7,5 hesabile 18 lira 75 kuruş tutan pey akçelerini lıtm»ı Mevsimin en iyi ikramı yalnız SALON ÇAYI € -. Zevkinizi anc bul Defterdarlığı Muhasebe Müdürlüğüne yatırarak mukabilinde alesakları mak - SALON ÇAYI'nda bulabilirsiniz. SALON ÇAYINI her yerde "ğg buz veya Banka mektubu ile birlikte ve belli gün ve saatte Kasımpaşada ı:u!uııaı——ı araymız SATIŞ WERKEZİ; İSTANBUL ASMAALTI Tahı kak AZERBA Salon Çayı sam KAHRAMAN KIZ 55 54 KAHRAMAN KIZ ——— —— memur eden kardinale ne demeli bil- em ki. Bir Sen-Patriyak Raskas ve Ko rinyanla ne münascebeti olabilir!... Aldığı yaradan henüz birar sarar. mış görünen, fakat Rişliyönün iltifatına nail olduktan sonra daha küstah ve da- ha mağrur ölduğu besbelli olan Sen "atriyak masanın başına yerleştikten son ra, kırmızımtrak bıyıklarını büktü ve yumruğunu masaya indirerek bağırdı: — Hey! Bana bak kız! Bize aldıran yok mu?... Bu'sözlere muhatab olan genç kız, Sen Patriyaka soğuk bir nazar atletti ve bir hizmetçi kızı çağırarak: — Madlon, dedi, bakın mösyö ne içe tek? Hizmetçi de: — Peki matmazel Roz! Diyerek gösterilen masaya —doğru koştu. Sen Patriyak da ayni küstah tav riyle Vağırdı: — Mösyö hir şişe Anju şarabı iç- mek istiyor. Fakat bu şarabın kendisi- ne Madlon tarafından değil, bizzat Roz tarafından getirilmesini talep ediyor. Lokantanın sahibesi bulunan madam Hudar'ın bu yegâne güzel kızı Roz, hiç aldırmadı ve gayet sakin bir sesle devam etti: — Madlon, mösyö Anju şarabı rin. Sonra, şuradaki silâhşörlerin ne istediklerine bakın, çabuk Sen Patriyak hiddetle bağırdı: — Bu ne?. yorum ki bu şarap bana sizir an getirilecektir! Bu sırada sılona v Bu giren Kont Onun da arkasından, kısa li bir a'am icerive girerek. 1 bir 'skemleye ku | Sen - Priyakı görerek ürüdü ve aynı zamanda lit — İyi! Tanrının belâsı K >rin nüz gelmedi. Ben ondan evvel geleti Rutoetlânun iltifatına nail olarak bize a TUT şef tayin edilen Sen - Priyakı biraz “traş,, edelim| , Ve Raskas, çapkasını çıkararak, yer- Jere kadar eğilerek, hiddetinden kö mekte olan Sen - Priyakın yanma 804 kuldu. Kont dö Molüs, herzamanki sakin ve za rif tavrile salonu geçti ve Rozun yanına gelerek, onu, büyük ve asil bir kadını se- lâmlıyormuş gibi, gayet nazik ve zarif bir şekilde selâmladı. Genç kız da mü- kabele etti. Dahi bir casus gözüne rnılılf olan Raskas, bu esnada, genç kızın göğ sünün, hafif bir heyecanla ürperdiğini ve çehresinin mat renginin pembeleşti- ğgini gördü. Molüs kırk yaşındaydı. Buna rağmen, gençliğinin en har devresinde bulunan Trankavel, onun vücut — sağlamlığına, zerafetine, hareketlerindeki asalete, ve. kar dolu lâkaydisine hayran kalıyordu. Molüs orta boyluydu, az konuşurdu ve hiçbir zaman (fazla jest yapmazdı. Görünşte soğuktu ve dertlerile izti- raplarmmın sırrını büyük bir kıskançlıkla gizler, kimseye söylemezdi. Gayet asil bir aileden doğmuş olan Kont Molüs, taliin kendisine bahşettiği bu unvanla hiçbir zaman iftihâr etmez- di. Roz bir tokantacınım kızıydı.. Onları ana görünce, hangisimin asil han- ise halk tabakasına mensup oldu mek imkünsızdı. İkişi ler ve bu asaleti meyda-. tenezzül bile etmezlerdi. - Trankavelle Montaryol - geldiler i yaz:hanede bekliyorlar, Kont! gekkür ederim, matmazel. e dinlemiş olan Sen - Priyak bir kahkaha atarak 3lay etti: — Matmarzelmiş!. Şu halde biz asiller kendi kızlarımıza nası! hitap edeceğiz. E ne yapalım?, Şu halde matmazel dere hal.. Sen - Priyak sözünü bi ana kadar Rorzda: defa Molüse dik ş lerinde hiddet yerinc, kii iyak —mosmor damlaları dö omuzlarını silkti ve — Galiba beni tanır bu kâfidir.. Dedi ve genç kıza dönerek ilâve etti: — Aldırmayın matmazel. Baron aö Ben - Priyak size tarziye veriyor ve bun dan sonra böyle küstahlık yapmayaca- ğını vaadediyor. Ve bu sözler sa'ona doğru yürüdü. Roz'da v iddetinden köpüren Sen - P « elile Raskasın koluna yapıştı ve ke. di: y « Bu adamın nereye gitti zden kaçırma, yoksa kafan gi aekas, bü lokantanın ve, üzerindeki n bütün köşe arını kattş tanıyordi irmiş olduğu r bir avluya nazır olan kü. ceresi hu anu biliyor. Derhal bu avluy dan kap re iki adım | p Raskas, nih: kete geçme nın öte tara! ğ mühâve Tenin tes'r'le aldu. wvilendi. Düy duğu muhave Ük —EBva a emin misin, Lüben? — Tabil, değil mi? Gidin ve onun işi- ni görün! Lüben, lokantanın uşaklarından biriy- di ve birkaç gün evv€) Raskasla yaptı- Y bir münakaşada, onun işini göreceğini söyliyerek tehdit etmiştil. Lübenin konuştuğu adam da rahip Koarinyandı.. Raskas, onu derhal sesinden tanımıştı, Korinyan devam etti: | | —— ——— — Biıça; din mi? Raskas ürperdi. Kalbinin durduğ u ve kanının donduğunu hişsetti. Kapl" nın açılmak üzre olduğunu daydu. Saçları dimdik olmuş, gözleri fırlam'$ bir halde, geriledi. Hele Korinyani — — Ah sevgili Raskas! şimdi onun işi ni görürüm! Işr.vımı. Raskas bir ölüm iniltisi S kardı ve etrafına ümitsiz bir Hazar #t etti ve aynı zamanda, avlunun mhı)_': tinde, iki mağara, daha doğrusu mıîıı raya benzer bir şeyler gördü. Bunlar kapıları ve kapıların üzerinde G€ ' ü yardı. Raskas hiç tereddüt etmeden # mağaralardan birisine atıldı. içeriy'e dı, kapıyı kapattı ve hava i'm.hzı.km'b vluyt sus deliğe gözlerini dikerek başladı ve K nin Lübenin & girdiklerini gördü. a. Kö yıngkoıkıın; bir kahkahâ ç Tak şöyle diyordu: i — Zavallı Raskascığım, $ işini görürüz!. mdi çenif Je RAS” Rahip Itasını çıkarmıştı. zğ"ıgâ,du. kas, onun elindeki sivri bıçakt | & ö onu takip ediyor ve © Raskas, ellerini mağaranım b dayamış, harek duruyor! ’bt a9 ; kay' birdenbire, bütlin şaurunu K SY de çılgınlık bulunan bir TÜ yaziyet birkaf çei VE g çî nis rumuta daldı.. Bu ye devam etti. , krskif Sonra, birdenbire, korküüt — |iğyl bir çığlık bir bir höğiır“';dL dü ve bunlar boğuk seslerle Kef Sonra yine derin bir i " satdı, Raskas şaşkın gözlerin! ıî*.'K"ü,. hamlede ayağa fırladı. Raskâ> l yanla Lübenin garip bir m“îı;âıd“ ve gul olduklarını gördü. Evet duydu Korinyan şöyle GYOTÜ” — | Ve — Yarısını, manastıra gördr l re tuzlarsın. Üst tarafıta Sdr"' ve lokantaya kalır. Ben gürtl sükünet OT D le