Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Şu gördüğünüz garip deniz nakliye vasıtaları, Bağdat civa- knda, gölde, ve nehirde halâ kullanılma ktadır. Kolayca Dünyanın en hintyağı içmek küçük kovboy'u için Bazan sizi, —— evde, balık yağı veya hind yağı içmeğe mecbut ederler ve siz de k bunun kokusu - naâ ve tadına ta- hammül edeme - diğiniz için, içmek istemezsiniz, Size çok gülünç, fakat ayni zamandi, çok müessir bir usul tavsiye edelim. Bunu — tatbik ettiniz mi, sırf iyiliğiniz için ebeveyninizin size içirmek is- tedikleri her şeyi içersiniz. Gözlerinizi bir mendille bağ layın ve burmunuza bir çama- şır mandalı takın, böylelikle size verilen bir kaşık hint yağı ile, bir kaşık sevdiğiniz bir tat- İryı biribirinden katiyen tefrik edemezsiniz. İşte size dünyanm en kü- çük kovboyu. Ona bakıp da gül meyiniz, aldanırsınız. Çünkü Amerikalı olan bu küçük kov- — boy daha şimdiden atr Üüzerin- de dimdik durabilmekte ve bir haylı hünerler de yapabilmek: tedir. Büyüyünce ne yaman bir kovboy olacak değil mi? Bay Mirnav — Sorma karıcığım, belediye memurlarının ellerinden zor kurtuldum! Eğlence ! t 1 | 5 1f 4 4 3 1 3 1 2 )' İ. ? 5 1 1 5 s 4 5 5112 5 2 5 1 z 2 1 5 /s “k'5 4? 5 1 f &/ V, 1 i 5 t YÇ bbbbı' $ & 1 o b ? ü - e &N o / 6 6 Ö "’no AÇ & < e M ©| 010 Sİs 5 H Ö &l0 AÇ 2 o ğ c > Ü b Gi sPo l3 |N ol0 * 3 : S â v 1 A 'a & sU * $ 5 | 6 X© b b 6 V6 b 6 3 Z 2 5 4 , VA ML S 5 : 1 a di İ 4 ( 4 4 ""99 A lÇ ö55 Aa $ 4 4 * )7 A G 4 â ğ Pi 53 W 2 z / 2)> 5 5 5 el 5 Urar 5 Rakamlarla işaret edilen yerleri şu renklerle boyayın: : 0: Beyaz, 1: Çok açık mavi ve gri karışık, 2: Pembe, 3: Açık kahve rengi, 4: Sarı, 5; Yeşil ve sarı karışık, 6: Yeşil ve açık mavi karışık, 7: Koyu mavi, 8: Siyah. Bakın ne güzel I » Şen Fıkralar Hangisi daha sür'atli gidiyormuş Taksi gayet ağır yürüyordu. Müşteri niha - yet sabırsızla - narak: — Biraz da - na çabuk gide - mez misiniz? Şoför de kızarak şöyle ce- vap verdi: — Canım nasıl isterse öyle giderim. Beğenmiyorsanız, oto- mobilden inip yaya gidebilirsi- niz| Müşteri de hiç bozmadan: — Hayır, diyor, arabadan inmeme lüzum yok. O kadar a- ele etmiyorum. Nizamnameyi İyi bilen sinemacı ! Sinema direktörü, sinema sa- lonu dahilinde çalışmak üzere kendisine müracaat eden bir delikanlıya soruyor: — Nizamnamemnizi tabit iyi- #ce okudunuz, değil mi? Mese- lâ, salonda ani bir yangın çık- sa ne yaparsınız? — Bu cihetten hiç merak et- meyin bayım. İşin içinden ko- laytta çıkarım, — Zaten kapıniın yanında duracağım için, en ev- vel ben kaçar kurtulurum! Satılık mal « biıyiık mı? 'Ticarethane - de çalışan hade- me kapıyı vura- rak içeriye gir- dikten sonra mü öüre şöyle di- yor: — Bay, bir firmanın mümes sili size bazı mallar teklif et- mek üzere görüşmek istiyor. şişman bir adamdır, bıyıkları var. N — Lüzumü yok, dersiniz ki bende de bıyık var! Çalmak Müşteri lo- kantadaki ork - t&stra şefine) — 53 — Müşterinin her Mağa razı olür Musunuz”? Orkestra şe- fi — Tabii bayım, emrinize amadeyim, Müşteri — Şu halde, yanı- nızda bulunan çekmeçedeki 'pa- raları çalıp beni dışarıda bek- leyin. Bir haftalık yol arkadaşlığı İngilizlerin gayet az konuş- tukları malümdur. Hatta uzun yoluluğa çıktıkları zaman bi- le, trende veya vapurda, yanla- rında bulunan yabancılarla im- kânı yak, konuşup tanışmanın yolunu bulmazlar, İşte bir mi- sal: İki İngiliz Amerikaya ha- reket ediyorlar ve ayni kama- rada bulundukları halde biri- birlerine katiyen lâf söylemiyor lar. Nihayet seyahatin üçüncü gününde, içlerinden birisi oku- duğu kitabr düşürüyor, yanın- daki de kaldırarak ona veriyor. Böylelikle süküt bozulüyor. — Teşekkür ederim, — Bir şey değil. Siz de yol- cusunuz değil mi? — Evet. Ya siz? — Ben de öyle! Bir hafta süren yolculuğun bütün mükâlemesi bundan iba Hikâye: Tevazu ve Amerikanın en büyük şirketlerin den olan “O. A. G.,, nin direktörü kendisini terketmek üÜzere buluünan delikanlımın elini sıkarak: — Güle güle Ceyms dedi, Ümit edelim ki, Valk — Sitiye hiç bir ka zaya uğramadan gidersiniz... Fakat çok dikkatli davranın. Unutmayın ki, rakip şirketler, ellerinden gelen her şeyi yaparak, sizin oraya vası| olmamanıza gayret sarfedecekler dir... Şirketimizin, satış — köntrat) nı götüren bir adamı ele geçirmel tabil onlarm yegâne gayesldir. Al er olan sizin şirketin ismini değiş tirdiler mi, kontratı istedikleri gibi kullanırlar.. ; Ceyms gülümsedi. Bu, iri yarı alaycı, sergüzeştçi ve çok cesut bir delikanlıydı. Ve “K. P.,, şirketi tarafından, “O. A, C. şirketinin satış kontratmı alıp getirmesi işile tavzif edilmişti. Bu gayet nazik ve hattâ tehlikeli bir işti. Çünkü bu könturat gayet kıymetliydi ve bir çok şirketler, bunu ele geçirmeğe veya gideceği yere gitmemesine ça lışıyorlardı. Bu sırada, Ceymsin atı, avluya gelmişti. Delikanlı şirket müdürlle vedalaştı ve atmm eğerini iyice tet kik ettikten sonra, bir sıçrayışta atma atlayarak dört nala uzaklaş tı. Üzerinde bulunduğu yol, şirket binasından iki kilometre mesafeye kadar iyidi. Fakat bundan sonra, ıssız ovalardan ve dağ geçitlerinden yılankavi bir şekilde Valk , Sitinin methaline kadar uzanıyordu. Yani tam yüz kilometre. Bu, yüz defa hayatı tehlikeye koymak demekti. Ceyms dikkatli davranıyordu. Çün kü, düşmanlarımnın bazı tertibat al mış olduklarma şüpha etmiyordu. Bunun Üzerine, yölun bir. kısmmı katettikten sanra, Şimal istikameti ne d“lğğ uyollandı. Bir. düşüncesi tvardı. Tırısla gitiği bBir srrada uzaktan gelen seri nal seslerini duydu. Eğe rin üzerinde döndü ve dört sliivari nin, kendisine yetişmeğe çalıştıkla rınt gördü. — Fena bir başlangıç. Diye mırıldandı ve atım boynuna doğru eğilerek, atma bütün hızını verdi. Düz yolu terk ettikten sön ra, kendisine doğru istikamet al mış olduğu tayyare meydanma ta kipçilerden evval yetişmek için, bu hızla, beş kilometre gitmeğe mec bur oldüğünü hesap etti ve tekrar mırıldandı: — Beğ kilometre, atım —muhak. kak ki, bu mesafeyi bu hızla katede meden çatlar, Maamafih, teşebbile etmeli!.. X At, tayyare meydanmın önünde yere yıkılmıştı. Ceyms, kücçük bir tayyarenin hareket etmek — üzere bulunduğunu görerek ona doğru koştu ve bir sıçrayışta pilotun arka sımdaki yere kuruldu. Zavallı pilot, bu beklenilmedik Misafiri ne suretle karşılaması İcap ettiğini düşünürken, Ceyms, hiç te reddüt etmeden tabancasınm nam lusunu onun kafasına doğru uzata rak, işin şakaya gelir bir tarafı ol madığınt gösteren bir sesle bağır dı; — Hadi bakalrm! Bunun üzerine tayyare — derhal havalandı ve Ceyms, tam bu srrada tayyarenin yanma yaklaşmış olan dört süvariye elini sallayarak — bir kahkaha attı ve: — Çok geç kaldmız baylar! Diye bağırdıktan sonra, pilatun kulağına doğru eğilerek ilâve etti: — Ben bir haydut değilim ve size hiçbir fenalık yapmak istemiyorum sadece düşmanlarımdan kurtuldum, bünün için size teşekkür — ederim. Beni Valk — Sitiye götürün! Ve hiçbir fena maksadı olmadığı cesaret di | a | Mi * | » l l “ Ü YÜs | Ca | KA | rir isbat etmek için tabancasmır, tayyareden dışarıya fırlattı. Bunuün Üzerine pilot — gülümsedi ve Ceyms ona bir daha teşekkür et tikten sonra, kendi kendine mıril dandı: — Artık konturatımı ele geçire mezler. Atlarile havalanacak değil. ler ya!. Fakat, bu düşüncesini henüz ik mal etmemişti- ki, iki satıhlı bir tayyarenin, bütün süratle, kendile. rine döoğru gelmekte olduğunu hay retle gördü ve meseleyi — anladı. Haydutlar, şüphesiz, polis oldukla rını iddia ederek, kendisini yakala mak istediklerini ileri sürmüşler ve tayyâare meydanından, gayet süratli bir tayyareyle hareket etmeğe mu vaffak olmuşlardı. Tam bu sırada, pilot da şöyle ba Bırdı: — Benzinim bitti. Filhakika, pilot küçük bir cevelâ na hazırlandığı İçin, gayet az ben zin almıştı. Halbuki katedilen me safe gayet uzundu. Ceyms, tehlikeyi bütün çıplakir ğile gördü. İnmekten başka çaro yoktu. Bu mesele değildi, çünkü arazi gayet geniş ve düzdü. Fakat bu vaziyet dahilinde yakalanmak yüzde yüzdü. Ceyms, birdenbire Ür perdi aşağıdan, üç kilometrelik bir mesafeden, bir tren geçiyordu. Pilo tun omuzuna vurdu ve treni göste rerek, İnmesini İşaret etti. Plânı gayet basitti: Tayyareden trene geçecekti seyahatine, böylece devam edebilirdi. Hiç tereddüt etmeden, bulunduğu yerden çıktı ve tutunarak kanadın Üzerinde doğruldu. Arkasma baktı: Haydutların tayyaresi takriben bir kilometre mesafede — bulunuyordu. Henüz vakti vardı! Pilot gazı kesti Ve tren hattma doğru indi. Bu zaman zarfımnda,Ceyma de tayyare sinin altına kayarak tekerlek de. Mirine asıldı. Sinirleri gerilmiş, bütün iradesini toplamış bir vaziyette, bekledi. Ayakları iki defa, trenin damma sSürtündü. Üçüncüsünde ellerini br raktı. Damm Üzerine yuvarlandı fakat müvazenesini temin ederek doğruldu. Biraz yürüdü, sahanlığa indikten sonra da kapıyı açtı. Son bir hamle: Vagonun içindeydi. Yukarıda, haydutlarım tayyaresi, trenin üzerinde dönüyordu. Fakat, iİş işten geçmişti. Ceyma, şirket mümeasilleri top lantı halinde bulundukları ve heye canla konturatı bekledikleri salona koşarak girdi, Bu ani giriş, salonda toplanmış olan, ciddi adamların pek de hoşuna gitmediyse de, delikanlı konturatı masanm Üüzerine fırlatm ca, herkesin yüzünde, büyük bir ** gevinç ifadesi — belif Mö | kimseler, Ceymasin © M Bu tehlikeli vazifeyi ğımı sordular. rf' Ceyms gülümsedi. ;'l' danmın methalinde W sur ve sadık atın! ç bazlığımı düşündü. Sonf* , mahsus sadelik ve tavafi verdi: — Nasıl mı?. Bilmef işte! — Benim pastam içif — Ona verdiğim nt — Onunkini evvelâ ' BULMAC İANSANNENAN Voatp DGU Şu çerçevdeki”% araya toplayınca çok ? | ata sözü çkmM f doğru yapan oku 'İ dan birinciye bir hokl* | rar, ikirtsiye bir büyü* y top, üçüncüye bir !ı::a/ ayrıca (200) okuyu vdjı muhtelif hediyeler w