Üa Tarihin seyrini d AVl-!siı:u.ııryıı - Macari Jozet rüyaya HABER — Akşam postası eğiştiren rüyalar stan İmparatoru Fransova kıymet verseydi Umumi harp çıkmıyacaktı Mari Aantuvanet, kiyotinde başının koparılacağını on gün evvel rüyasında görmüştü Napolyon Rusya hezime- ıntlne rüyaya anmadığı için uğradı ORGUN ve melankolik bir yüz- de, zeki iki göz.. Bunlar, geçen '*sadüfen tanıştığım altmışlık ih- c o hrînın_ bütün hüviyeti denilebi- lütke 'nunla, insanların her türlü tekel “ a 'e merasimden sıyrılarak bütün “nİmiyetlerile ahbap oldukları bir yol » tren yolculuğunda — tanışmış- İerde * tiyarın "î.'; &ik Ankara ile İstanbul aratında Yaln l'_ _edğnl:r. bir kompartımanda e NZ iki bulunmanın zevkini ve y0 Mtasyonlardan bineceklere karşı :“"'Pını:m:ıın ahafazası için duyuları “€yecanı gok iyi bilirler, Fazla seyahat Nfüler için, yolculuklarını rahat geçi- m_""_mek adeta bir sanat haline bile gel Söğtr. Onun 6 kadar usülleri ve ince İkleri var ki. ,Yağmurlu ve soğuk bir hava. Böyle ir havada bir kompartıman içinde va- Beçirmek için üç şey yapılabilir: Okunur, uyuntr, konuşur veya hepsine vurulur. Okuduk, uyuduk, konuştuk.. 43 sene rüyaları tetkik eden adam Konuştuğumuz bir sırada idi. Yol Arkadaşım galiba uzun sürebilecek bir "%uımı mevzuu açmak niyetile: — Rüyaya inanır mrsınız? Dedi, Ne cevap verebilirdim? Hayatımda öy İ rüyalar olmuştur ki, rüyaya inanma dğım zamanlarda aldandığımı göster- Miş, inandığım zamanda da kanaatimi tekzip etmiştir. Zannederim, birçoklarımız için de Vaziyet aynıdır. Yalnız rüyaya mutlak Sürette inananlar, tahakkuk etmiyen Tüyaları için de bir takım teviller bula- bilmişler ve rüyayı asla mesul addet- Memişlerdir. Muhatabım, cevap vermediğimi gö- Tünce, kendi söze başladı: — Ben - dedi. Şimdi 63 yaşındayım. Tamam yirmi yaşındanberi rüyalar hakkında tetkikat yapmakla meşgu- lüm, 43 senelik bir irtoeleme.. - Bütün tarih kitaplarını karştırdım, Bunlardan tarihin büyük tesirler yapan rüyaları: nı, ilmi eserlerden de rüyalar hakkında- ki bütün mütalea ve düşünceleri topla- dım, Bunlar, on büyük defterin, sayfala Tını ve benim de en az beş senemi do durdu. Bu kadarla kalamazdım. Kırk üç senedenberi, her karşılaştı- ğımla hemen hemen yalnız bu mevzü Üzerinde görüşür, bunda tahakkuk et- Miş veya etmemiş rüyalarını ve bunla- rın hayatlarındaki tesirlerini sorar, defterlerime - kaydederim. Kendilerile görüşüp rüyalarını ve rüyaya dair ka haat ve mütalcalarını yazdığım insan- Tarın sayısı beş bini geçmiştir. Kırka yakın defterde, bu kısmı — teşkil eder: Rüyaya İnanınız Muhatabım, sözlerinin tesirini yüzüm den anlamak ister gibi biraz durdu, dik katle baktı ve devam etti: — Siz rüyaya İnanmıyorsunuz; ni- çin? Bazı rüyalarınız tahakkuk etme- diği için mi? Hayatta döğru çıkmış hiç bir rüyanız yok mu? Tahakkuk etmiş olanlar sizi rüyaların doğruluğuna ve ehemmiyetine inandırmıyorlardı. tahak kuk etmemiş olanlar mı aleyhte büküm verdiriyorlar? Evvelü şuna inanmalısınız ki, tahak- kuk etmemiş veya etmiyen rüya yok- tur, Eğer doğru çıkmadığı zannedilen rür r varsa bunlar bu rüyaların iy'ce anlaşılamamasından lâyıkile tefsir edile" memesinden ileri geliyor. Rüyalar üzerinde ihtisas yapmış, i ıdeta bir rüya İlmi kurmuüş 'bir adam & ze rüyalara inanmanızı ve on- #sir etmmek kudretini kazanmanı. zı tavsiye ederim. Bugüne kadar rüyalara inanmamış iseniz, inandırmak için defterlerim- de kâfi vakalar ve deliller vardır. Bunu söyledikten sonra, bavulunu fileden indirdi, açtı - ve birçok def- terlerden birini aldı, ratsgele bir sayfa- dan okumağa başladı. NF ati — Sarabernar, Petersburga gitmişti. Orada on beş gün kadar kalakaktı. Pe- tersburga muvasalatının üçüncü gecesi, rüyasında Pariste beraktığı çocuğunu ördü. Çocuğu ona: Ş - Arîıe, bîni bir köpek ısırdı, çabuk gel. Diyordu. Slr:bernar. ertesi günü Parise ha- | reket etti. Parise geldiği vakit haki- | katen çocuğunun bir kâıgek tarafından rstrılı olduğunu gördü. Bl:ulıîlemy:in bir vakadır. Fakat ta- rihin simasını, birçok insanların lılılf. rini değiştiren öyle güyalar vardır ki.. Meselâ, Frravunun rüyası bunlardan biridir. İbrantlerin bütün erkek çocük- larının öldürtülmesini emreden Fıravun bunu, malâüm olduğu weçhile, bir rüya üzerine yapmıştı. Ş Eğer Pıravun, bu Tüyayı gönüp de İbranilerin bütün erkek çocuklarınımn öl- dürülmesini emtetmemiş olsa idi Musa Nil kenarmına bırakılmavacak ve Firavu- nun kızı taraflundan almıp Firavunün saraynda beslenmiyecek, büyüdüğü va- kit de kendi hemcinslerine zulum yapan bir Msırlıyı öldürerek Mısırdan kaçmak istemiyecekti. Görüyorsunuz ya, Fıravunun rüyası tarihte bir fağıf açıyor ve birçok insan farın talilerini değiştiriyor. Mari Antuvanet meşum akıbetini rüyasında gördü Böyle rüyalar tarihte ne kadar çok- tur! - . On altıner Lüinin talisiz karısı, Mari Antuanet, kiyotinde başı ln'ıiın_ıck sü- retile uğrayacağı meşum İkıîmı, tüya- sında on gün evvel görmüştü. Büyük İskenderin büyükkiğü bir rü- ya ue'v:“ı., ve yine bir rüya ile biter Napolyon, “Rusya hezimetine, gör- düğü bir rüyaya inanmamasından uğta. dı ve bunu Sent Elen adasında pek çok defalar hatırladı. Ya harbi umumt!. Kiymet verilmiş olsa idi, bir rüya, umüuml harbe mani olabilir veya bunun neticesini tamamen değiştirebilirdi. Bosna Hersekte bir Sırp tarafından katledilen Arşidükün bu sayahati yap- masından evvel, o zaman Avusturya * Macaristan imparatoru olan Fransuva Jozef rüyasında, Arşidükün Sırbistan- da bir ormanda kaybolduğunu, orman da yangın çıkarak ateşin birçok memle- ketleri yaktığını görmüştü. Tetkiklerimin elli kadar büyük defte- ri doldurduğunu söylemiştim. İşte bun ların muhtelif fasılları: 1 — Tarihte büyük rüyalar 2 — Rüyanın izahı 3 — Rüyaların tefsirler, 4 — İnsan istediği rüyayı nasıl gö- rür? Bu son faslta serlevhası beni çok alâ- kadar etti, sordum: . — İnsan istediği rüyayı görebilir. mi? — Tabil görebilir, bunun için de usul ler vardır. Benim usulüm tamamen ik mi mahiyetedir ve bundan dolayı isti- ateden farklıdır. Son zamanlarda Freud işminde bir zat ve talebeleri rüyaları ilmi bir şekil- de tetkike çalışmışlar ve bunların tef- sirleri için bazı metotlar koymuşlardır. Bu metodlar, tatmin edici olmaktan uzak bulunuyorlar. Halbuki - tetkik, tahkik ve tecrübelere müstenit araştır- malarımla, zannediyorum ki, ben daha ilmi ve daha pratik tecrübelere vası! oldum. Rüyaların izahında düşülen en bü- yük hata, bunları tek bir sebeple irca- r]-"I'-lımıı cihazıtım tesiri; fikirlerin bir birini davet etmesi; düşünülen bir şeyin uyurken de devam etmesi gibi noktala- rını rüyaların izahında — rolleri vardır. Fâakat iş, bu kadarla kalmaz. ihtiyarın rüyası Vakit hayli geçmişti. Uyumak istedi- Mantık Zam istiyen memuru, patron yukarı. dan aşığı bir süzdükten sonra: — Demek, deha fazla kazanmağa lâyık olduğunuz iddlasındasınız öyle mi? dedi. Memur boynunu büktü: — Evet efendim.. — Hakkınız var, daha fazla kazan . mağa lâyıksınız, başka bir iş bulmağa çalışın. — Bir tavşana nişan aldım. Bir ser. çeye isabet etti, fakat köpeğimin yî kaladığı bir jandarma oldu! — Fransız karikatürü — Afacan Küçük Reşad babasmnayalvardız — Baba, benim cici babacığım! Ne olür bana bir çakt al.. — Çakıyı ne yapacaksın oğlum?. — Yeni aldığın büfenin üstüne ismi- mi kazıyacağım!.. ! Ma_sum nişanlı Genç kız yeni nişanlısına temin etti: — Hayatımda ilk erkeksin sevgilim, sana yemin ederim.. Delikanlı kıza sarıldı: — Sana inanıyorum sevgilim., Genç kız sevinçle, nişanlısını öptü: — Ne iyi kalblisin! Bu teminatıma ilk inanan sen cldun!.. Lokantanın sahibi (garsona) — A. man yanlışlık olmasın, yemek parası. ya vermek istemiyen şu ufaktefek a. dam değil mi? — Nişanlımdan - ayrıldım, çok İi surlu bir adam! — Yazık! Sana verdiği elmaslı yile süğü de iade etlin demek? — Hayır! Yüsüğün hiçbir. kusuru yoktu, Çirkin nişanlı İki genç kız arasında: « — Nişanlım, önüne gelene “dünya « nn en güzel kıziyle evleneceğim,, di « yor. eVi — Sende de ne tali var! Demek bu kadar zaman nişanlı kaldığınız helde, * seninle evlenmiyecek?, K ELEKTRİK FABRİKASINDA — Akşamları eve gitmem yaklaştığı 2aman bu manivelâ ile oeceyamı İki de. fa kesiyorum. Karım bu işaret üzerine yvemeği witmıya başlıyor. içki düşmanlığı Doktor Fahreddin Kerim, bir. hasta- sına nasihat ediyordu: — İspirto hayatı kısaltır. Hasta, düşünceli düşünceli başını salladı: — Demek bunun içindir ki içmedi. Şim zamanlar günler bana o kadar u. rzün geliyor?. gim gözlerimden anlaşılıyordu. İhtiyar yöl arkadaşım: e — Uyumak istiyorsun, sana hayırlı rüya temenai ederim, dedi. Br müddet uyuduk, Bilet kontrol memurları uyandırma- salardı uyku daha çok devam edecekti. Biletlerimiz kontrol edildikten — eonra yol arkadaşım sordu: — Ankazaya tren saat kaçta varır? — Zannederim, sabatı ona on kala.. Başını salladı: — Yarın - dedi. Ancak akşama Anka radayız.. Ankarada sabahleyin görülecek işle- rim vardı. Heyecanla sordum: — Hareket tarifesi mi değişti? — Hayır.. Tarifede bir delişiklik yok. Fakat yarın sabak: değil yarın ak- şam Ankaradayız.. Rüiyamda gördüm. Pilhakika yağmur tulfan gibi devam ediyordu. Eakişehiri geçtikten sonra birdenbire tten durdu. Soruşturduk, Sarılardan mı, Sazak - istasyonundan sonra mı bir köprü varmış, su basmış.. Tren geçemezmiş.. Yolda kaldık ve ankak akşam üzeri Ankaraya vardık. Ankaraya vardığımızda, ihtiyar yol ar- kadaşım benden evvel trdenden inmiş- t. Baktım, bütün defterler, kompartı- mâanda.. Arkasından koştum. Meydan- da yoktu. Adını söylememişti. Gideceği yeri de bilmiyordum. Tesadüfen — birbirimize rastgeldiğimiz vakit kendisine lade et- mek üzere defterleri aldım. Aradan birkaç ay geçti., Hiç ses, yok. Şimdi bü satırlarla, 43 senelik öm- rünü verdiği defterlerinin bende bulun duğunu ve onları gelip almasını meç- hul yol arkadaşımden rica ediyordum. Bir hafta bekliyeceğim, eğer gelip ale mazsa bu defterler muhteviyatının esaslı kısımlarını neşredeceğim. Yalnız bu hareketim doğru o'mayacak. Fakat defterlerde ©o kadarz enteresan vakalar, o kadar dikkâte değer izahat var ki.. 'Tamam 15,480 gün sürmüş titiz. bir itinanım dikkatle topladığı şeylerin meç hul yol arkadaşım gibi meçhul kalması- na gönlüm razı olmayatcak.. * * *