Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
bI bak taen! KAÇ NOt d Eeisinin hür n:f“ ”“Şm değil) umu. ü İ din meî:ıden daha olgun ve Ülşen haç G başladığından ben de Yaztmakta bir yadtrıma gelenleri bugünden D kpa Peis görm edim, Liyaret SErgisinin kıymetini ak, WM Soğal artırmak, tmak için Devlet d " idâresi « et demir. 'yL Bldip ğ Vvelâ i, dolayısile ser. clzı Tmek a üklar Simek Şartile hiletlerde büyük u. cgt h“l'unq İltedıta' Sergiden sonra herkesin m'ıı Vermekte Ğİ yerlere — gidebilmesine Üddetlere K dİr. Bu seyahatler muayyen Va Dihayat nm“;huır olduğu için başlangıç mmeh. a Ti biletlerin Üzerinde göste. İâtın bqı.%b';u:eftinln açıldığı ve tenzi. d z uBenmı huü"“iyor_ © her istasyon memür. de Be M“llmın t;îinîln Açılmasına yetişmek Üzere Üğeri İrakı bindiğim zaman bir Ürdünlü İki yol Yolcuya rastladım. Her iki. Seyahatten çok memnun da Ürdünlü olanı pek haklı Fa hildı..u:'u““*'uâun başladığı, birgün son. iş Olduğundan bu zattan Adana : Bereket *Ye göre bilet parası almış! İŞliktaki Za Adana istasyon şefi bu yan de Misaf tesiri kavradığından her i. den bir ha İP edinerek ve kendi kesesin. Fine, Şehri başt Paralar sarfederek kendile. ıu"hl.;_ nmh:“ başa gezdirmiş; yedirmiş, Kadar Ört, bu yanlışlığı bir — dereceye Ü bas edebilmiş. Mt)mu :ğflnın ”© İraklı zatlar Adana istasyon ’&'llye re'dlği bu mukabeleyi — söyliye ©tilen Memekle beraber — ikide birde haksız bilet parasımı tek., i u'““âkete *ri de alamıyorlardı. Sİn hep kola; dişardan gezginleri — çekmek m“lnn Vakti Yapmak isterken bu kolay. &e daha e Dde, zamanında yapılması için El mp — VYelden davranmak lâzımdır, de. e e | n“nmrmîmim“ Birkaç gün kaldıktan Sonra İrende kany”“l)'la İstanbula dönerken gene ç np't koca bir çift genç İle vagoön yol. “lkeıq) ş im. Bu şen, şüh çiftin Ankarada ha_.ebeme ;nalathaneıerı varmış. Sergi mü. *inhuıdm ğmln Be'mişler ve şimdi de İz. gışjy“"arm Tsim ve akrabalarını — görmiye Sinir Sin; işiğe k&ldlklan günlerde methini, sena. Tinr g İşlte kulakları dolan Çeşme plâjla, ıı!zq,eu Öörmek İstemişler. Uzun zaman de. üml plaj, OM kaldıkları — için bu gümüş ki ki kı'şih San atmışlar ve hesap etmişler "k_—n İ gidip gelme otobüs — parası yüz 'bâa 4 bir gece için — otel parası- ç mh&&’etş' _aıu lira da yemek vesaire parası; Pahae 4 Ayet on beş lra.., Tnan Gtobma Çeşmeye ayak bastıkları za. hmdan faü! İçin kendilerinden Belediye nar. b delîla'para almışlar; hele otel ve plâj “""erı ; Settil.. Bana trende plâj için ver. 1€Sap şöyleydi: kuruş Plâja girme Sit şumş plâjda şemsiye vi k"ruş plâjda kabine S k"ruş plâjda sandalye 80 k'-ll'uş plâjda duş 120 k'*"'“â plâjda mayo Urüş plâjda bira Saş Bir a; Yüz o;;“z banyosu için sarfettikleri bu beş Mmi> üt kuruşu çok görüyorsunuz değil TMam k"bukl iki günlük Çeşme seyahati ta. ni k iki liraya patlamış! Settişy, Wete dışardan gelene fazla para sar. %ıy' kendi hemşerllerimizi de nefes al. ;:1" a bu:ıır halde boğarsak gelecek se. t arı bir daha İzmire — çekmek kalir mı? ı.â;:::kbumm dert yanmak — suretile — p"“D&gan Yahut istemiyerek — yapacakları ne kadar aksi tesirler yapar ve Mekleri ne kadar boşa çıkarır! B h;-ıîıdolu seyahatimde uğradığım bü. Miz c Tde ticaret odaları başka yerleri. öi ka ökü Bgüzel paviyonlar kurmak için M aü yorlardı ki bunu anlayabilmek TMek 4 & ticaret odalarımızı bizzat gez. eder, Meselâ bir ticaret odası re. İkl ayy cun göltürerek:m içine aldığı buğdayları ba. — Bu kadar lerde Diye "';füdiıeu & Börebildiniz mi? Fa-ka her ıreıî:m" Bittiğim zaman gördüm ki Bo bir cinsten olan malları bir ara ul'llnu! vi ya n biribirine karışmış, ticaret o. me;—;'îm besledikleri o, kendini gösterme e. birdenhire kayboluvermişti. %c:üret Odası memurunun beni görü. D"Gördunuz mü halimizi?!., ke Bİbi öyle bir boynunu — büküşü vardı Ve ket, ;nmde her memleketin yerini ayırmak Belecei, Srini göstermiya imkân — bırakmak S€neler sergilerinde — daha çok faal Olmalar İvü ' dön r. 1 Izhar edecek en kuüvvetli âmiller. — B Timizin İrkaç yerin ticaret odası gibi İzmi. Paviyonu da ayrı ve pek güzel, şirin. dı; hakıum girdiğim zaman göğsüm kabar. | mımmmm da vardı; çünkü ne de olsa İz. SÜN, izin ö dm”"“ ve doya doya seyrettikten son. 'Hllerim!zl göstererek: Sergimizde kaç türlü mahsulümüz var, güzel bir mahsulli gezdiğiniz | kuruluyor, gözlerinin içi bile gülü. Memura sokularak ve ziraat mah | Müstakbel Gazi caddesinin etrafındaki- bu harab mezarlıkları kallırmak veya — ıslah etmek lâzımdır... İstanbul konuşuyor ! Istanbulun en güzel havalı yeri neresi Yapılacak Gazi caddesinin etrafındaki harap mezarlıkları kaldırmak lâzımdır Vefada dolaşıyoruz.. Süleymaniyeye doğru giden parke kaldırımlr cadcenin her tarafı küçük çocuklarla dolu.. Yangın yerlerinde, cadde üzerinde teşekkül eden çocuk gruplarından birin. den bir yaygara koptu, İçelrinden biri- si: — Anne, anneciğim, — diye hürgür, hüngür ağlamıya, bir yandan da eli ba. şırıda tepinmeye başladı. Meğer bir başka küçük, başına taşla vurmuş ta, zavallının kafası yarılmış.. Civar evlerden büyükçe kızlar, ka- dınlar dışarı çıktı. Taşı vüranım ağzına yediği bir kaç tokatla iş yatıştırrimıştı, Başı yarılan küçük te şeker alma va - adiyle susturuldu. Ufak mikyastaki bu kavgayı seyret . tikten sonra yolumuza devam edivoruz, Süleymaniye medresesinin arka teraf - larr görülüyor. Basıkça bir dükkânın kapısında toplanmış sekiz on genc: yak. laşıyoruz, Pek hararetli konuşma'arına rağmen bizi görünce tanıyorlar: — Siz Habercisiniz değil mi? Ne iyi oldu geldiniz?. İstanbuldaki semtlerde havüasında en için burnada bir de oksijen ğiniz — zamanlarda — Süleymaniyeyi yazdınız da bizim taraflara aylardanbe. ri uğramıyorsunuz. Bu doğru mu ya? Her halde Vefalıların da dertleri var - dır?. — Burada hararetli hararetli ne ko« — Neden?. nüşuyorsunuz?. — Öyle ya! Yazı serisine ilk başladı- — Bir spor içtimar yapıyorduk.. Ye- GERSEYT L CUMERSESESEİ D Istanbul Belediyesinden: 1 — Fenni muayeneleri nelicesinde hiç bir suretle kullanılmağa elverişli ol- madığı ve şehrin hayatı ve sıhhatı ba- kımından Daimi bir tehlike teşkil et- tiği anlaşılan Kırkçeşme sularının ar- tık tamamiyle kesilerek şehre sokul- mamasına karar verilmiştir. 2 — Halkınsağlığını korumak için Vi- lâyet Hıfzıssıhha meclisince ittihazına mecburiyet hasıl olan ve yüksek Sıh- hat Vekâletince tasvip buyrulan bu ka- rar 15/12/937 günü Kırkçeşme suları şehir dışından tamamiyle ve kat'iyen kesilmek suretiyle tatbik olunacak ve bundan sonra Kırkçeşme sularının 18- tanbul Şehrine akmasına İmkân kal- mıyacaktır. g3 — Keyfiyet alâkadarlarca malüm olmak Üzere İlân olunur. *ÜB.,, “7515,, —. e —— ——— soracak oldum; aldığım cevap acaba? diye şu oldu: — Bu süküt bilmem sergiyl tertip edenleri de merminun eder şeylerden midir ? 5 — Bergi müdürlüğünün şöyle bir namt vari İzmir Enternasyonal fuarı sekreterliği bü. rosu. Türkçe konuşalım ve türkçe yazalım hem şeriler! Hüseyin RİFAT Yazan : Haberci çok oksijen Dulunan semt Vefa olduğu fubrikası kurulmuştu rimiz olmadığından burada ayakta olu. yor toplantı... — Yani spor münakaşası mı? — Hayır semtte bir spor klübü aç- mak istiyoruz. Bina meselesi, âaza vazi. yeti halledilemedi henüz. Kısa bir za- man zarfında bir karar verirsek mera. simle klübü açacağız. — Yakında Süle;-maniye klübü var... Neden oraya gidip çalşmıyorsunuz?. — Süleymaniyeliler bizi istemiyorlar? Aramız açık.. Üvey çocuk muamelesi görmektense biz de bir klüp aça-, çalı- şırız, dedik.. — Peki şu Vefanın derdi nedir? Onu da anlatın bakalım?. — Derdimiz su! Kadın, erkek, bütün mahalleli her gün boyuna aşağıki ma - halledeki terkos çeşmesine'mekik. do - kuyorlar. Tabif mektepten, işten dönün ce bizim ellerimize de kova tutuşturulu- yor.. Şu köşeyi dönünce bir çeşme var. Şimldi çöplük yuvası oldu.. Gençlerin spor içtimamrı yarıda bı - raktığımızdan dolayı özür dileyerek alt mahallelerden dolaşıp Vefa caddesine çı kryoruz. Fatihe doğru uzanan yoldayız. Solumuz!lda modern bir oksijen fahrikası görülüyor. Bunun sahibi genç fabri. katörle tanışıyoruz. —Hattâ eskiden benimle mektep arkadaşr olduğunu da öğreniyoruz, Bize birer bardal: boza ik- ramdan sonra fabrikasını gezdiriyor: — Neden burada fabrika kurmak lü. zumunu duydun? Genç fabrikatözr şöyle cevap veriyor: — Vefa İstanbulun en havadar — bir veridir. Burada fabrika kurmadan evvel havasırlda oksijeni çoök semt aradım. Tahlil yaptırdım. En fazla oksijen büura- Ca çıktı. Bunun üzerine de fabrikayı burada kurdum. Vefa'eskiden de İstanbulun en güzel bir yeri imiş. Bütün büyüklerin konak . ları burada bulunurmuş, falrat yangın olup ta buraları harman yerine dönün - ce imardan geri kalmış. İşte bir kaç se. nedir ki' şurada — burada tektük evler ELOSASTARIK 90 sene evvel bugğgün Krakova - Cumhuriyeti Avusturyaya ilhak edildi 1815 de aktedilen Viyana muahede. siyle Krakovada küçük bir cumhuri - yet kurulmuştu. Nüfusu ancak altmış binden ibaret bulunan bu cumhuriyet, Lehistan, Rusya, Prusya ve Avustur. ya devletleri arasında payiaşıldıktan ve herbirinin hissesi kendi temellükü. ne kat'i surette geçmesi de karar al. tıma alındıktan sonra cumhuriyet hü. kümeti istiklâlini muhafaza ediyordu. Fakat burası Lehistan ihtilâlcileri. nin toplantı merkeziydi. Burada baş. başa verilir, burada kararlar alınır ve ondan sonra tatbik edilirdi, * * & 1831 yılmdan sonra muhtelif mem. leketlerden birçok muhacirler buraya gelmiye başlamışlardı. Muhacirlerin çoğalması birçok hareketlerin doğma. smr intaç etti, Büyük devletler, bu küçücük cum . huriyet hükümetinde toplanan insan . larm başlarma büyük felâketler geti. rebileceğinden korkmrya başladılar. Şimdi: — Yeni bir mukavele yapmalıyız..; ' Fikri, bütün bu devletleri işgal et . meys başlamıştı. : Başka çare yoktu. Mukavele herhal. de Karakova cumhuriyetinin lehinde olmryacaktı. 1846 yılı 6 İkinciteşrin günü 91 sene evvel bugün devletler kararlarını ver. diler. Krakova cumhuriyeti ilga ve A. vusturyaya ilhak edilmişti. Bundan sonra Lehistanım istiklâle malik kü . ; çük bir parçası dahi kalmamıştı. Bu hâdiseyi kaydeden eski bir tarih şu mütaleayı iİlâve ediyordü: “Avrupanın her tarafına dağılarak yerleşen Lehistan muhasirleri 1830, 1831 hâdisesini izam ile on dokuzuncu asır tarihinin en mühim vakası ol. mak Üzere meydana koydular. Gran. dük Kostantinin idaresinden şikâyet ettikleri için millf hislerin meşruiyet! mazur tutulsa bile son krallık esna . sında Rusya saltanatının iyi niyetleri ni anlryamadıklarımdan muvaffak ola. madılar. Bilfarz tam bir istiklâle sa. hip olarak müstakil bir milli hükümet kurmıya muvaffak olsalar bile arala. rmda ittifaksızlık devam edecekti. DL ğer büyük devletlerin menfaatlerine karşı muhafazai nefs edemiyecekleri aşikârdı. Tarih, bu yiğit millete acı . maktan başka bir şey yapamaz.,, - * . Şimdi burada Kısaca 1831 hâdisesi. ni kaydedelim: 1830 yılmda Pariste başlıyan ihti. lâl hareketi, bazr Avrupa milletlerinin de zihinlerini kurcalamıya başlamış . tı. Almanyada, Belçikada bazı hare . ketler başgösterince Lehistan da is. tiklâli için ayaklanmıştı. İşte bunun üzerine Rusya Lehistan Üzerine ordusunu sevketti. Fakat Le. 'histanda oldukça muntazam asker bu. lunuyordu. Rus ordusu isyanı bastıra. cağını umarken bu hareket çok paha. İrya mal oldu. Birinci Nikola muvaf. fak olamıyan kumandanınım yerine Paskiyeviçi tayin etti. Paskiyeviç Vis tol nehrini geçerek Varşovaya doğru ilerlemeye başladı. Bu esnada Lehis . tan da karışmıştı. Bir kısrm halk hü. kümet adamlarmı hapsetti ve: — Vatan haini! Diye parçaladı. Hükümet adamlarınm Hiiçbir kaba - hatleri yoktu, Muvaffak olmak icin çalışryorlardı ve azilleri de buydu. Muvaffak olamamaları ölümleri, par - çalanmalariyle neticelendikten sonra Lehistan büsbütün karıştı ve Paskiye. viç bütün kuvveti ile Varşovayı mu .« hasara ve şehri kolayca zaptetti. Niyazi AHMET “yapılıyor. Fabrikanın arkası, yani gör- düğünüz gibi hep yangın yeridri. Bu izahatı alrp ta fabrikadan çıktık . tan sonra Fatih istikametine gidiyoruz.. Fabrikatör lde bize refakat ediyor: — İşte, diyor, bu caddeyi amuden kat'edecek olan taddenin adı Gazi cad- S HABERCİ (Lütfen sayfamı çeviriniz) Di |