Yazan: Boğaman Tehliryan — Çeviren: S.ğ. — İktiban ve tercame Baklı mahfuzdur. — — SiT Talât Paşayı öldürdükten sonra beraet etmem için tertibat alıyorduk Apelyan: — Siz o işi bana bırakın. nıdığım doktor vardır. Arkadaş Tehlir- yanı tedavi için ona götürürüm, do; bilâhare mahkeme huz nda 'Tehliryanın hasta una eder, arkadaş aldu, şehadet Zakaryan: — Bu teklif çok muvafıktır. Ancak bu da kâfi değildir. Tanıdığınız dok- torun bile arkadaşımızın hakikaten has- ta olduğunu zannetm âzımdır. Bu an dahı evvel birkaç defa şahitler huzurunda hastalık emareleri göstermi Apelyan: — Onun da kolayı var.. ni dansa götürürüz, orada Kendisi- birdenbire hastalarır, Lans salonundaki muallim- den tutunuz da bütün kızlar ve erkek- | ler gehadet ederler.... Levon: — Arkadaş Apelyanı tebrik ederim., | Zakaryant — Ben de bu da kâfi de bu evde daima düşünceli ve mükedder bir tavır takımacaktır . Bir iki sonra eve dönerken merdivan . başında düşüp bayılacaktır.. Bittabi ev sahibi gelecek, onu bu vaziyette görümce arka- daş Apelyana haber verecek ve ileride mahkemede de bu hâdiseyi aynen tekrar edecektir... Sonra, tyni şekilde bir de dans salonunda herkesin önünde bayıl- mak suretiyle yere düşmek rollinü oy- nadınız mr; davayı kazandık demektir. Bu müddet zarlında arkadaş Tehliryan Almanca ders alacaktır. Kalustyan: — Benim birhoçum var.. İhtiyar bir adamdır; fakat mrikemmel öğretiyor. Zakaryan: — Genç bir kadın bulmak Tâzımdır.. Apelyan: — Gazetelere bir ilân verir buluruz. Zakaryan: — Bir müddet derse — başladıktan sonra, arkadaş “Tehliryan birdenbire hastalandığını, derslerden bir şey an- lamadığını ileri sürerek dersleri sektir. Levon: — Peki nma, bunun faydası ne ola- cak? Zakaryan: — Maksat Almanca öğrenmek değil, TygyNM e3ÜM yaagar9 A gaa Baayayac! şarda bir yerde bir ahşap evin dört, beş parçadan mürekkep olmak üzere du - varları hazırlanıyor, sonra bir gece ya. rısı, bu duvarlar, usulcacık getirilip evvelce hazırlanan bir arsanın üzerine yerleştiriliveriyordu. Böylece bir saatin içinde temelsiz filân, fakat dört duvarı muntazam bir ev meydana çıkmış olu- yor, tabil. Böyle bir evi yıkmak imkânı da kalmıyordu. Ben bu izahattn bir şey anlamamış - tım. Söz söyleyenin hayretle yüzüne bakryordum, — Durun, daha bitmedi, diye devam etti.. Dört ahşap duvar yerinde durdur- sun, bu sefer evin ahaşp duvarları için. de, yeniden inşaat başiryor, muntazam temelinden itibaren mükemmel bir kâ- gir binanın duvarları örülüyordu. Hiç kimsenin farkında olmadan, gizli gizli yapılan iİnşaat biraz ilerleyipte tuğla duvarlar yükselince, o zaman, gene bir saat içinde, asşap kılıf kaldırılıyor ve yepyeni t:xı- ev meydana çıkryordu, İşte buradaki evlerin çoğu son zamanlarda bu üsülle kuruldu. Fakat nihayat bu- gün kese- nun da farkına vardılar ve artık atazii | milliye üzerinde her türlü inşaatıa önü alındı , Bütün bu taisilât anlatarlara ne kadar tabi geliyorsa, bizi de © kadar büyük hayretlere düşürmüştü. © kadar ki, Şişlidön tramvaya binip te matbanın yolunu tuttuğumuz raman, *Al4 we hâlâ Mecidiyeköyünün bu garip işini düşünüyor, düşünüyor ve kendi kendi: üyordum. endime güli - arbadaşımızın hasta olduğunu mahke- me huzurunda yeminle iddia edecek şa- hit tedarik etmektir. Şimdi vaziyeti hi lisa ediyorum. —Arkadaş Tehliryan yarın sabahtan itibaren 48 saat hastala- narcak ve evden çıkmıyacaktır... Bu müd detin hitamında İran sefaretine müraka- atla elindeki İran pasaportunu ibraz e- decek ve makine müh mdisliği tahsil et- mek istediğini söyliyerek ikamet terke- resi teminini istiyecektir. Selarette ve konsoloshanede bu işlerle bizzat ben uğraşacağıma göre, meseleyi kolaylıkla halledeceğim.... Arkadaşımız Apelyan ile Levon, ar- 7 ryanı bir dans salonuna gö- Bir müddet sonra arka- daş Tehl'ryan orada herkesin gözü Ö- nünde bayılacak, yere yıkılacaktır... Bv- daima düşürteli tayırlar takına- , bazan akşamları odasında karan- aktır... Bir gece de ev sahi- ni celbedecek şekil- erinde yere düşüp « Arkadaş £ pelyan hastayı tıdığı doktorlara göstermek - işini de deruhte edecektir. İşin zahiri dekor tarafı bu suretle temin edildikten son- ta, Taşnak fırkasının Berlin merkezi umumisi de Alman aosyal demokrat fırkası e temas ede- uz te—aslardan ümit veri- elde edilmiştir. Merkezi u- mumimiz devlet ve fırkı cephelerindeki çalışmaların idaresini deruhte etmiştir.. Apelyan: — Arkadaş Zakaryanın bu mühim izahatından anlaşıldığına göre, arkadaş Tehliryanım tevkif edileteğini farzet- sek bile mahkemeden beraet kararı ala- cağımız muhakkaktır. Zakaryan: — Biraz evvel izah ettiğim prog- ratm mucibince hareket ettiğimiz takdir- de yüzde doksan beraet ederiz. Levon: — Şimdiye kadar hep işin aksi tara- fınrı düşündük ve ona göre alınacak ted- birlerden bahsettik... Talât paşanın kat- lini müteakip arkadaşımızı kurtarmak için ne gibi tedbirler alacağız? Arka- daş Tehliryanı otomobille kaçırmak Ü- zere bir de plân hazırfadık. Bilâhare bu plânı da inceden inceye tetkik ve müzakere edcbeğiz. Ancak bu plâna güvenerek yola çıkmak doğru değildir. Şu dakikada hatır ve hayalimize gel- miyen bir hâdise firar plânını tamamiy- le suya düşürebilir... Bu takdirde arka- daşımızın yakalanması muhakkak oldu- ğuna göre, kendisini nasıl kurtaraca- ğız.. İşte bu ihtimali — velevy binde bir nisbetinde de olsa — düşünmek ve şim- diden tedbir almak üzere meselenin ak sini müzakere ediyoruz. Levon: — Mademki firar plânt da hazır- lanmış, o halde bir diyeceğim yoktur. Zakaryan: — Firar plânr gayet basitir, Köşe başında otomobil bekliyecek, Arkada- şımız Tehliryan işini bitirdikten sonra otomobile atlıyacak ve mescle blîe“k; tir. Bu basit plânın teferrüatını hâdi- senin nerede tereyan edeceği tahak. kuk ettikten sonra tesbit edilebiceği i- çin, Şimdiden müzakeresinde bir faide görmüyorum. Şimdi Biraz da 'Talât paşanın Berlinde yaşadığı hayatı tetkik ederek bu hususta arkadaş Tehliryanı tenvir edelim, onun da düşüncelerini öğrene. Jimn. Ben: — Vaziyeti bilmediğim için şu daki kada her hangi bir fikir beyan edemem, Evvelâ Talât paşanın nerede ve maşıl yaşadığını, ne zaman sokağa çıktığını, kimlerle görüştüğünü, sokağa yalnız mr, arkadaşlarariyle beraber mi çıktığı mr tesbit etmek Tâzımdır. Zakarayan? — 48 saatlik hastalığınızın milddeti bite:bitmez Apelyan size Talât nın eee gösterecektir. Üst tarafr artık sizin bileceğiniz iştir... Kendisini takip ei ea Çd n ee ni lll Stüdyoda garip bir muZziplik Uçurumdan atlıyan hakiki yıldız mı, yok5? onun dublajını yapan kız mı ? Oliv Norton, dört senedenberi Ho. Hivutta oturduğu halde, ismi sinema studyolarınm haricine çıkmamıştır. Bunda şaşılacak bir gey yok. Çünkü, gayet yakığıklı ve şen bir kız. olan Oliv, gimdiye kadar ancak “dubl” o. larak film çevirmiştir. Yani, meşhur yıldızların dört nala at koşturmala . ri veya bir uçurumun Üzerinden teh. likeli sıçrayışlar yapmaları icab edip de hunları beceremedikleri zaman on. larîn yerine geçiyordu. Son günlerde kendisinden bahsedi!. menine sebeb olan garib bir hâdise geçmiştir: Meşhur bir erkek yıldız, birçok de. fa, bu güzel kızdan randevu almıya calışmış ve nihayet muvaffak olmuş . 18,30 plâkla dans yatrosu: Raz ve Beşe: Kurt ve Kuzu - 19,80 Spor mühasebeleri: Egref Şefik — tarafından 20,00 Muzaffer ve akadaşları tarafından türk müsikisi ve halk gşarkıları 20,30 Ömer Rıza| tarafından araboa söyler 2045 Fami —saz heyeti 2115 ORKESTRA: 22,15 Ajans ve bor «4 haberleri ve erteri günün programt 22,30 plâkla sololar, opera — ve operet — parçaları 2300 BON. BÜKREŞ: Dans plâkları 19,10 raâğyo orkes trası tarafından dana hayaları 20,28 - plâk 21,15 senfonik konser 23,08 plâkla hafif mü zik. BUDAPEŞTE: 1930 cazband 2215 piyano konseri 23,30 orkastra RERLİN: 18,00 küçük orkestra 19,00 plâk 21,15 dana müziği 2310 hafif müzik. VARŞOVA 18,15 serenatlar 10,28 plâk 2030 garkılar 21,00 İstasyon örkesteaai 2200 dana müziği 7300 Mozar konseri, ederek kararınızı bize bildirirsinir, biz de ona göre müzakere ederek hareket ederiz. Yalnız şimdiden size bazı izahat vermeği faydalı addediyorum. Talât paşa Berlinde, Hardenberg sokağında 4 numaralı apartmanın — bi- rinci katında, sol taraftaki dairede ©o- turmaktadır. Talât paşayı takip eden arkadaşlarımızın elde ettikleri malü- mata göre, kapıdan içeri girilince, an- trenin gağ tarafında biri küçük, ikisi büyük olmak üzere Üüç oda, solda da Giğer küçük bir oda vardır. Talât paşa bu küçük odayr mesal cdası haline ge- tirmiştir. Diğer büyük odaların birisi salon, diğeri de yemek odası olarak kul- Tanılmaktadır. Ben: — Bü evde Talât paşadan başka Türk var mıdır? Zakaryan: — Talât paşayı takip eden arkadaş- raporlarına nararan, İttihat — ve Terakki fırkası merkezi umumi azasın. dan Resuhi bey de ayni evde oturuyor. Ben: — Evde başka kimse yok mu? Zakaryan — Evin — bütün işlerini görten bir de hizmetçi — kadım vardır. Ben : — Talât paşanın husus! hayatı hak- kında ne malümatınız vardır? Zakaryan : — Talât paşa Berlinde — Sait nam . Her sabah sokağa çıkıyor ve küçük bir tur yap- | tıktan sonra İttihat ve Terakki merkezi umumisi azasından doktor Nazımım e- vine uğruyor, bir müddet orada — kal- diktan sonra Hardenberg sokağındaki dairesine dönüyor. Ben — Demek ki umumiyetle her «abah sokağa çıkryor ve yatnız dolaşı- yor. ğ ı (Devamı var) yerde beklediği halde genç kız gelme. mişti. Nihayet meseleden haberdar e. dilenler zavallı yıldızı 0 vaziyette, sevgilisini beklediğini görünce hayret ler içinde dona kalmışlardı. Çünkü, | bu adam, en güzel kadınları peşinden koşturmakla şöhret almıştı. Fakat, güzel Oliv Nortonun, oynadı. Öt oyun bundan Ibaret değildir: Sessiz film zamanında birçok mu. vaffakıyetler kazanmış olan ve zeng bir bankacıyla evlenerek sinemayı terkeden eski bir yıldız, birdenbire, tekrar, kendisini beyaz perdede se retmek arzusuna kapılmıştı. Bunun zerine kocasınım verdiği paralarl ai Bik yıldız bir film çevirmişti. Bu film tam bir Amerikan mevzuunday. dı. Güzel bir kovböy, genç ve güzel bir kız ve bir cani... Oliv, genç ve gü. zel kızı uçuruma atlarken, yıldızın ye. rine geçecekti. Büyük bir tesadiüf e. seri olarak, Olivle asıl yıldız, biribir. lerine gon derece benziyorlardı. Oliv, bu sahneyi muvaffakıyetle ba. şardı. Ve tabif vazifesi bitti, Bir müddet sonra yıldız. meydana çıktı. Kendisini kurtaran güzel kov boyun atına atladı < * BAA - Alkatar sineması vu hafta “Kara dev ” isminde yeni bir macera filmi teriyor. Mevzu çok heyecanlı ve güze Ldir, Baş artist, “Bozambo” boat” fümlerini çevirmiş olan Poul oanlı vak'aların biribirin: zincirlenm esiyle sonuna kadar devam Dünyanın en mükemmel filmi BiR Balo Hatırası Venedik müsabakalarında 52 mil- letin artistik şahsiyetleri tarafından birinci mükâlatla taltif edilen şahe- serdir. Harry Baur, Matie Bell — Raimu - Pierre . Richard Willm - Pierre Blan ehar « Françoise Rosey . Louis Jou vet, gibi 8 büyük Framsız artisti tara. fından calibi dikkat bir tarzda oynd- nan bu süper film. SAKARYA sinemasında görülmemiş bir muvaffakıyetle gös. terilmekte ve başka hiçbir sinemada gösterilmiyecektir. Süvareler için yerlerinizi evveldlen aldırımız. Seanslar:2—4, 15— 6,30 da ve suvare tam 9 da, Telefon: 41341. | rıyordu. mek üzere bir papasa gil!ilüf- üzel bir sırada; localardan bir çığlik Jan bir cam gürültüsü duyuli ino ejisörle örlerı ne bıLır?xe. rejisörle aklu_“ew_“' yerine koştular. Ve ne göre nirsiniz? hakiki yıldı. ğ de, eline geçen her şeyi fırla - v Tabil, anlamışsınızdır: Oh"w iyice kapattıktan sonra, yalml " ğ sahnesini değil, diğer sahne” y rahat rahat çevirmiş, hiç k nun farkma varmamıştı. Mİ( Sabık yıldız, fimin tekrsf V gp mesini istemişse de, gerek 1*) n rekse şirket müdürleri, Oliv'iâ "0 bir muvaffakıyet - kazandığlöl "e taraftan bu hâdisenin; güztl dl'.' lâm olacağını nazarı — itibarâ onun Bu arzusunu yerine geti lerdir. L'J.J Fakat işin en şayanı dikkât WJ gudur ki, Oliv, bu hâdisedet f seat sanra, büyük bir şirketle m a e g Kobeson'dur. Umumi harb sronsli Amerikadan Fransız oephesine gönde rilen yardım kuvvetlerini taşıyati minin bir denidaltı tarafından torpül enmesi ile başlıyan film, birçok sdar devam YA NOVOTNİi'de SUÜRPRİZİ Budapeşte Operet Şantözü RUDOLFFY. 'Tamamen yeni bir repti d Yunan Opereti artisti ARİS HRYSOCHOOS'UN ve sevimli tenor YUNKA'nın iştirakiyle eğlenceli nuı Yeni neşriyat Boğaziçi Baoğaziçi mecmuasmın ca Mwı dolgun münderecat ve resimlerle Tüvsiye ederiz. __.—____.__./ HABEFFİ MA LA A N AA DT D İZ DN N UUU HABER'e L AL LĞi