HABER — Akşam postası Holanda prensinin bir muzipliği Patlayan purolar nazırları şaşırttı! Holandalılar “Zayıf kraliçeler bedbaht memleketlerde hükümran oOlur!,, derler; Müstakbel kraliçelerinin sıkle- tinden kaybetmesini acaba nasıl karşılayorlar ? Jülyana, artık eski prenses değill... Onun asrileşmesinde kocasının rolü pek büyüktür hâdise - | kisler bulan bazı hâdiseler işe bambaşka | çalışan bir mutfağa, spor salonuna, te- Bütün Holânda, mes'ut b nin vukuuna intizaren sevinç içinde... Hilversum yakınındaki kral sarayında büyük bir faaliyet göze çarpmaktadır. Sarayın ıstı; yeniden bazırlanmış, boyanmış ve güzelleştiri ştir. Saray kadınları mütemadiyen örme ile meşgul bulunurken saray doktoru da haftada iki defa prenses Julianayı muayene et- mektedir. — Beklenen nedir? — Bir çocuk.. O kadar mi? Büna derhal evet dene- muz ve mesele bu kadar busit bir keli- me ile ifade edilemez. Beklenen, müs - takbel bir veli ve bir senedenberi cereyan eden bazı vak'aların Holünda da yarattığı tesirleri ortadan kaldıracak | hâdisedir. Holândadaki sevinci, heyecanı daha iyi ve daha yakından analmak üzere bir sene evvele dönemeğe ve Holündaya ve Avrupanın bazı şehirlerine kadar gitme- ğe lüzum vardır. Bir evlenmenin tarihi 7 İkincikânun 1937. Soğuk bir gün.. Holânda tahtına varis olan prenses Julana, prens Bernhardt de Lippe « Biesterfila ile evlenmiştir. Bunda hiç bir fevkalâdelik yoktur. Bütün alâka - darların muvafakatiyle yapılan bu gö - nÜJ işi sadece bu kadar kalmakla elbet- te nazarı dikkati celbedecek bir mahiyet alamazdı. Fakat bu evlenmeden sonra cereyan edip Holânda gazetelerinde geniş e- bir hususiyet rermiştir. Malümdur ki; Holândalılar an'anele - rine sadık, dedelerinden gördükleri hayata alışık ve aşıktırlar. Fazla ola- rak din orada taassuba yakın bir. kuv- vettedir. Böyle bir yerde Holânda tahtı- na varis olan prenses Jullananın sıkı bir disiplin altında, eski usullerle büyütül- müş ve mütemadiyen sıkı bir nezaret içinde yetiştirilmiş olduğunu tahmin et- mek hiç te zor olmaz. Bilhassa kraliçe Wilhelmin tebazsını isine candan bağlıyan faziletleri ile melerdenberi bütün dikkat ve alâka- enses Üzerinde toplamış olduğu- lersek vaziyet daha iyi aydınlan- muş olur sanırız, Prenses, evleninciye kadar bir villâda bir mürebbiyenin idare ve nezareti al- tında kalmıştır. Onun, elbiselerini kendi arzu ve zevkine göre seçmeğe bile hakkı olmamış,. istediği gibi gezebilmesine de müsaade edilmemiştir. Fakat prens ile evlendikten sonra vaziyette esaslı bir değişme görülmüştür. Prens, çok neşe- lidir; zamarın yaşamak — ve eğlenmek için verdiği imkânlardan İstifade etme- Ki kendisine prensip yapmış bir genç tir ve karısının yaşama tarzı üzerinde müestir olmağı da evvelden tasarlamış- tır. Prens, Holânda hükümetinin hediye ettiği Socstdyk şatosunu yenileştir. mekle işe başlamıştır. Bugün, elbette, İkinci Vilhelm zamanımdan kalma eşya içinde yaşamak kimseden istenemez. 1937 de bir prensesin mutlaka elektrikle nu söy Berberler arasında mühim bir müsabaka Saç tuvaleti Yüksek mi, yoksa alçak mı olmalıdır ? w Beynelmile) berberler müsabakasında — mükâfat kazanan Iki saç tuvaleti On beğ gün kadar evvel Pariate beynel milel berberler müsubakası yapıldı. Müsabaka, tergiler sarayında içra edildi ve buna dünya nin ber tarafından birçok berber iştirak etti. kazunanlara, peref ve şöğretten bâşka 100,000 frank tevzi edilmiş olduğunu süylemekle mü sabakanın aldığı ehemmiyeti göstermek müm kündür. Müsabakanın gayesi, kadın başları Üzarinde muhtelif vasıtalarla elde edilebilecek artfa tik tesiri tebarlz ettirmek,ve buglünün zevkine uyan baş tuvaleti tplerini tayin eylemekti. Müsabaka münasebetile dünyanın her tarafından gelen ve Pariste top'lanan (saçları tanzim) sanatkârları, aralarında bazı münakaşalar da yaplılar.. Bu münakaşaların en mühimleri şu oldu: Saç tuvaleti yüksek mi yok ga alçak mı olmalıdır ? Yapılan müşabedelerden alınan neticelere göre, sön sen içinde tuvaletleri — dalna yüksek şekiller almıştır. O kadar ki, yükseklik bakımından âdeta 1900 senesi tuvaletlerini hatırlatmaktadır. Bazı mütehaamıs berberler ise yüksek olmayan saç tuvaletine dırlar. O halde, hangi noktal nazara ltihak ve nin aali unu ye varilır.: Saç tuvaletinin alâkadardır.. Maseli leü uzun taraftar iştirak etmetidir? Baç tuvaleti; yüz güzelliği ırlarındandır. Mesele bir güzellik mütehassısı gözü e tetkik edilirne Şu netice yülsek olup olmaması tu tavaletin yapıldığı kadının yüzünün şekli ile bir iradına yübsek gaç tuvaleti hiç İy1 gitmez, çüakü yt İ zü daha vzun gösterir. Yuvarlak ve kısa bir. yüzde uzun saç tuvaletine Bum vardır. *1) , gağrıldım.. Gitmeden evvel çalıştığım nis kortuna ve şatosunda kalörifere ihti yacı muhakkaktır. Halbuki bütün bu şeyler geçen sene ye kadar bu şatoda yoktu ve daha doğ- rusu bunlara lüzum olduğu belki hatı- ra bile gelmemişti. Oradı, bütün bunları lüks sayanlar vardır. Fakat “çahane şömineler du « rürken kalörifere ne lüzum var?,, mü - teleasında bulunanlar, kendilerini daha büyük bir hayrete düşüren diğer bazı tahavvüllerle de karşılaştılar. Bu tahavvüller, bizzat prensesin, kendisinde olanlardı. Filhakika balayı seyahatini müteakip prenses ve prens Holiândaya döndükten sonra Holândada şöyle bir cereyan yayıldı: — Şatoya bir güzellik mütehassısı çağtılmış! Bu habere evvelâ inanılmadı. Fakat kısa bir müddet zarfında anlaşıldı ki, öylenilen doğrudur ve güzellik mü - tehassısı da şatoya gelmiştir. Şişman prenses yerine narin prenses Mis Glorja Bristol adınr taşıyan bu güzellik mütehassısının vazif Pren- sese gidecek en güzel şekli bulmak ve | prensesin güzellik itinalarını yapmak ve bilhassa prensesi zayıflatmaktır. Kaşlar alındı. Zamanın güzelleşme için bulduğu bütün sul ve vasıtaler kullanıldı. Zayıflık reji- | mi de başladı.. Şimdi, bu rejim ve neticesi baklında | prenssesle meşgul olan mütehassıs Glo- ria Bristol'u dinliyelim, Mis Gioria Bristol,bir Avrupa mecmuasında imza- sı altında çıkan yazı ile, hatıralarını ve takip ettiği metodu izah etmiştir. Holivut inceliği Mis Glorla Bristol diyor ki : Geçen sene 30 marttr. Prenses Juli- ana İle meşgul olmak Üzere Holândaya müestenin müdürü beni çağırdı ve ay - nen şunları göyledi: — Mühim ve nazik bir iş görmek Ü- zere Holândaya gileceksin. İstenilen iş te ne kadar muvaffak olacaksın, bilmi- yorum Muvaffak olamazsan — buraya gelme. Muvaffak olurgan maaşın Üç mis | H arttırlacaktır . 'Hnlândıv. gittim. Prensesi görür Börmez anladım ki ona Holivudun res- Mi inceliğini vermek Tâzım. Malümdur ki Holivutea kabul edilen incelik esas - larma göçe, ornuzlar hafifçe kalkık, bel Çok İnce, becak mevzun, mütenasip ve lmıluaxım olmak icap eder. Ülin ber neticeleri almık Üzere, üç AY Prensesle kaldım ve vazifemde ta » mamen muvalfak oklum. Filhakika Prenses Üc ay içinde 20 kilo kadar kay- bederek tam matlüp olan formu almış- İ'A Evvelkinden daha sıbhatli, daka çe- Yik, daha neş'eli ve muhakkak daha Ptk carzip ve güze) olmuştu. Netiec, besden zivade' prenses ve Prensi memnun etmişti. Bir Holanda darbımese'i .’İlki bir Holânda darbırneseli “rayıl ve ince kraliçeler, betbaht mömnleketlerde hükümren olur.. der. Bu darbımeselin döğruluğuna İnanan — Holândalıların, müstakbel — kraliçelerinin sikletinden kavbetmesin! vası| karşıladıkları me - raklı bir noktadır. Prenses bir taraftan mütehassıs ne- raretinde zayıflar ve estetik kaidelerine daha uygun bir ha! alırken Üğer taral- tan da, Parfsin en tanınmış modistre ve şapkacılarının itinalı ellerinden çık- ğ ı l İ mış eİbiseler giyiyordu ve Lihey'in en ikakt:. Fena hâalde kızdılar ve toplu bir Bir sene evvelki — Jüliyama, prenseso ne kadar az benalyor büyük mağazaları süslü camekânlarında teşhir ettikleri elbiseleri, şapkaları, el - divenleri ve saireyi rekâlm için bunun Üzerine gu cümleleri havi etiketleri ası yorlardı: “— Prenses tarafmdan beğenilen rop, şapka ve saire..,. Prensin rolü Bütün bu değişmeler de prensin ro - Yü pek büyüktür. Prens Bernhardt'ın evlenmeden önce nişanlısını tamamen asrileştirmeğe ve kraliçe üzerinde bu bakımdan müecssir olmağa yemin etmiş olduğu iddia edilmektedir. Prens , bu maksatla bir de proğram hazırlamış ve bunu evlendikten sonra başladıkları balayı seyahatinden itiba - ren tatbika koyulmuştur. — Prenses ile prens ne iştirak etmişlerdi. Bu iştirak, Holân- ga da derin tesirler yaptı. Hattâ bu mü nasebetle Amsterdamda çıkan Rotter - dasche Courant gazetesi şu satırları ya zıyordu: “Eğer prenses ve prens bu seyahatte ve eğlence yerlerini ziyarette devam e- derlerse bir çok ktrâllik - taraftarlarının muhabbetlerini ve sSempatilerini kay - bedecekleri muhakkaktır. Bundan maa- gda, bu nevi hareketlerin Holânda kral ailesinin büyük kıymeti haiz an'anele- rine uygun olmadığını da hatırlatmayı vazile addederiz... Bu vaziyet üzerine kraliçe, Prenses ve prense karşı alınması icap eden -ka- rarları ittihaz etmek Üzere başveki! ile maliye nazırını saraya Çağırmıştı. Bun- lar işi müzakere edezlerken, gazeteler - den b'rinde prenses ile prensin Pariste Monmartre'de saat iki buçukta bir eğ- lence yerinde çekilmiş fotoğrafı çık - mıştı!. Patlıyan sigaralar Prenses ile prens (Lâhey) e dBndük ten sonra bir gündü. Vekiller — heyeti mühim meseleleri ve bilhassa prensin istikbali hakkında ciddi ve »caslr müza- kerelerde bulunuyordu. Prens, en büyük nezaketle Vekiller heyeti azasından ber birine birer puro takdim etti, Cebinden kibritini çıkardı. Bütün puroları birer birer yaktı. Bir aralık odada âdeta bombardıman baş- lamıştı. Ani gürültü ve her purodan Çıkan renkli ziyalar vekilleri derin bir bayrete düşürmüştü. Hayrete lüzüm yoktu.. Çünkü puro- larda,.yanınca patlayıcı ve zenkli ziya- neşredizi maddeler vardı. Ve bir insan eğlenmeye karar ver - dikten sonra her yerde eğlenebilirdi. Fakat Holânda nazırlarının. bu nevi Tâtifelerden Boşlanmıyacakları muhak- Burünkü rartt Pariste bulunurken bazı Ame - | rikâalı tanıdıklarının bir kokteyl partisi- | Yeyıpireczuı eroyyep —X SETTALANALAYAI ADUŞLIŞAYUIÇ WAAPA PENUE YULUNLİ DUT ,Karer v L10 u0 BUrA — » SAMZI O YUKİS O7 TW SW PIT — © Tei halde kraliçeye giderek keyliyeti ** essürlerini anlattılar, Artık ceza zamanı gelmişti.. Verilen ceza l Kraliçe, prensi huzurunâ î'î; İcap eden tavsiyeleri yaptıktan şu iki kararı da tebliğ etti: b'ı. 1 — Ahlâki salâbeti, an'aneyt Üği kdlığı ile tanınmış olan bir s'—“f, prensin resmi arkadaşı tayin cd'““'n(,ı (Resmt arkadaş, tabirinin bİF b (bekçilik) mfnasına geldiği şüPP' di.) 2 — Prensin senclik tahsisatı ? Florinden 125.000 Florine indi ve İüzumunda daha fazla da İ cektir. . 00;':; ef Prens, bu tarihten sonra nf“kx( disinden eskisi gibi bahsetttirmiy? vaf ya bahsettirse bunun sevgi ile îf, gi ge ile olmasını temine çalışryor. geçen kısa müddet içine buna M fak ta olmuştur. Fazla olarak, prensesin yeni yi langıçlarında Holânda tahtına bir © takbel vellaht kazandıracağının M Holândada hakiki bir sevinç UY mıştır. Hele v müstakbel veliahf , kek olursa, şüpbe yok ki Holündü burdan daha çok memnun olcaklâf Ş prensesi eskisinden seviif başlıyacaklardıı p yf ziyade