Yazan: Soğomaa Tehliryan — Çeviren: SŞ — $0 —1 K— Kara listeden ve Talât paşanin öldürü- leceğinden Berlindeki teşkilâtimızin da haberi yoktur. Kimseye bir şey söylemiyeceksin /,, — Eftyan ne oldu ? «« O da Berline gitmek üzeredir. Belki de gitmiştir. — Ö Ü7 mr sefarote tayin edildi — Hayır, onun da eniştesi Berlinde- dir, bir müddet eniştesinin yanında ka- | lacak.. — Demek ki Berlinde de yülne kalmryacağım? , — Tabilr emrlade a candan arka - daş bulunacaktır. Onların haricinde Betlinkleki teşkilütımızla da daimi te - masta bulunacaksın. Onlara da icap e- den talimatı vereceğiz.. Gerek Pariste, Gereke Berlinde bütün emirlerin harfi- yen ifa edilecektir. — Aptdyan de Bityan amil mevedle den Haberdir nitdirlar? , — Talât Paşa meselesinden mi? — Evet, — Hayır, bu meseleden kimsenin haberi yok ve olmamalıdır.. On! !occ sana her Hüdüsta ifaat edecekleri- Do dair talimat almışlardır. Karaliste - Gen ve sulkastten, Berlirkleki teşkilüt- mazın bile malümatı yoktur. Onlar sa- Gece Talât Paşa ve arkadaşlarının takip ve izlerini kaybetmemekle mükelleftir- der. Şinsdi gelelimi, ati meceleye; A- pelyan seni Paristeki arkadaşlarımıza takdim edecektir, Onlarla görüştükten > ç h $Şonra belki derhal Berline hareket et- men Mzrm gelir. Bu takdirde variyeti Yütün tafsilâtiyle bana Bildirirein - ki, ben de Berlindeki sdazmlırımrza ona gö talimat vereyim.. Berline hareketin edecek olursa, o takdirde bura Şa dönersin, hattı hareketimizi burada beraberce tcsbit ederiz. Bana kalırsa, esaset' Parleten 'doğruca Berline geç - mek doğru değildir. Bunu Paristeki arkadaşlara da yazdım. İsviçreden Ber- line gidersen setden kimse şüphelen - mer, halbuki Almanlar Fransadan — çi- den yabancılarla fazla alâkadar olu - yorlar. — Diğer arkadaşlar Ga mı buradan geçeceklerdir. — Hayır, onlarır, vaziyeti bilsbütün başkadır, Birf sefarefane memuru ola- rak, diğeri de zilesinin yamna gitmek füzere seyahat ettiği için kimse onlarldan Şüphelenmez, fakat senin Berlinde ne memüriyetin ne de akraban vardır.. Sen oraya talebe sıfatiyle gideceksin.. "'W—':ir Sual karşısmda kaldığın zaman, inde kimseyi tasımadığını, Almanları sevdiğin için tahsilini 'ıu- manyada yapmalk istediğini söylyecek- Gin. — Halbuki Almanları hiç te sev- mem. Zavallı Hanriyet de onlardan nefret ederdi. —Berlinin güzelleri sana Hanriyeti çılı?t unuttururlar merak etme.. Şimdi variyeti bir daha hülüsa ediyorum: Paristeki — arkadaşlarla — görüştükten sonra verdiğiniz kararları bana bildi - rirsiniz. Hattl çok müstacel bir yey o- Tursa telefonfa malümat verirsin. Der. hal hareket etmek lâzım geldiği takdir- de Cenevre yolunu tercih edersin Pa- riste farla vakit kaybetmemeğe gayret î..:ııh Bulunduğun müddet zarfın- da Apelyan ile Eftyandan başk kimse ile arkadaylık etme... Bı'?hıı:îır.:m:— dığm adamlara yaklaşma, kimse ile dost o'hı. En yakın atkadaşlarına bile İz- viçreden geldiğini tahsiline devam et- mek üzere tekrar oraya — döneceğini söylersin... Arkadaş Aramla bu şekilde tarramen mutabek kaldıktar sonra, Serkisi çağı- rarak hep beraber istasyona gittik. Ser- kis Cenevreye ne zaman döneceğimi soruyordu. Arkadaş Aram benirı çeri - me şu cevabı verdi : — Ne zaman döneceği şimdiden kes tirilemez.. Gitsin Pariste biraz eğlen - ıiı.hı&ılbıhm.ıdmm:gmg H!ı.-mı1 döner gelir. "Saadet Yuvaar,, emrine İmarledir. İstasyon büfesinde birer kadeh bira içtikten sonra, arkadaşlarla vedalaşı - rak Parise götürecek olan eksprese gir- Wim, Trenin hareketi esnasımda arka - dağ Aram bağırıyordu: — Yarın öğleyin telefonunu bekle « Yim, her Kalde beni ara.. İstasyon gözden kaybolunca, pence- teyi kKapadım. Ekepres sön — sür'atle beni Fransız hududuna götürürkea, dü- şüncelerim beni daha evvelden Parise götürmüş bulanuyordu. Pariste bir hafta Arkadaş Aramım dediği gibi Apelyan Paris istasyonunda beni bekliyordu. Parise geleciğimi & ince çok sevin- diğini anlattıktan sonra: — Levon da çok sevinmişti, fakat dün akşam birdenbire Berline hareket etidek emrini aldığr için maalesef seni bekleyemedi.. Niçin daha öwvvel gelme- din, diye sordu. Katımın hastalığını anlatarak, daha evvel Parise gelmediğimi, Levonun Ber Tine iğinden müteessir olduğumu söyledim. Apelyan: — Ne yapalım demek lısmet böyle iş dedi ve sözlerine şu suretle devam ettir — Galiba hiçbirimizin talihi yok.. Bir kaç güne kadar ben de Berline gidi- yorum. — Olmaz, seni bir yere bırakmam... Ben Cenevreye dönünceye kadar — sen Paristen ayrıilarsazdın, dedim.. — Seni yalnız bırakınak istemem, fa kat yeni memuriyetimi de kaybetmek istemiyorum, — Yeni bir memuriyet mi zldmn?. — Ya. Bilmiyoy musun? Berlinse- fareti başkâtipliğine tayin edildim.. — Çok güzel, tebrik ederim. Ne zaman işe başlıyorsun?, — Bugünlerde Berline — hareket etmek Ürere hazır olmamı söylediler.. Bir taraftan sevinirken, seni burada yalnız bırakacalımı düşündükçe de mü- tecssir Oluyarum, doğrusu. — Vastife her şeyin fevkindedir. Ben esasen burada fazla kalmak niyetinde değilim.. Sen Besline gidersin, ben de Cenevreye dönerim.. Apelyanla konuşa konuşa Monasicur Le Prince sokağında kdin L'univers oteline varmıştık. Bu otelde oturan âr - kadaşım, orada bana da bir oda hazır - latmıştı. Otelde bir müddet istirahat ettikten sonra, Apefyan Parise geldiğimi arka - daşlara telefonla bildirdi. Arkadaşlar derhal Geni görmek iatddiklerinden, Apelyanla beraber bir otomobile atlaya- rak, sullı konleransı nezdinde Ermenis- tan Cumhuriyetini temsil eden Ermeni murahhas heyetini ziyaret ettik, Heyet reisi Avedis Aharonyan beni kabul ede- rek, Cenevredeki arkadaşlar hakkında at istedi, sonra benden bahsede- — Seni her taraftan hararetle tavsiye ediyorlar. Genç yaşında fırkamızda bü- yük bir itimat kazandığından dolayı ee- ni hararetle tebrik ederim.. Bundan sonza da ayni itimada Tâyık olduğunu filen isbat edeceğinden şüphe etmiyo - vuz.. kledi. — Yüksek tevecelihünüze dalma lâ- yık olmağa çalışacağım. — Berlinde elde edeceğiniz muvaf - fakryet adınızı tarihe maledecektir. Sizi şahsan görmekür ere buraya çağırdık- Arkadaşların bu mühüm işi size tevdi etmekte haklı olduklarını Biz de anla- dık. Artık kaybedecek vaktimiz - yok - tur. Derhal Berline hareket ederek, ora- daki arkadaşlarla beraber Talât paşa ... sergisi İstanbul esnaf cemiyetlerinin Çar- gıkapıda ayakkabıcılar cemiyeti mer- kezinde hazırlamış olduğu “Küçük ta natlar sergisi'” dün #eat 14 de açılmış- tır. Serginin açılma töreninde vilüyet ve belediye eErkânı, iktisadi daire âmirle- ri, İstanbulda bulunan 34 esnaf cemiye ti rejsleri ve idare heyeti Gzaları ile mat Buzt mümessilleri ve kalabalık bir halk kütlesi hazit bulunmuştur. Merasime bandonun çaldığı İstik- âl marçiyle Dbaşlanmış, Vali Muhid- din Üstündağ bayram dolayrsiyle faz- la meşğaliyeti bulunduğu cihetle ser- gide bulunamadığından kordelâ beledi ye iktısad işleri müstahdemin müdüri- yeti tarafından kıa bir kaç sözle kesil miştir. Ayakkabıcılar kurumu başkanı ve sergi kömltesi reisi Abdullah Etri- man krsa bir nutuk söylemiştir. Küçük saflatlar sergisi, mahiyeti - tibariyle muvaffak olmuş bir eserdir. Sengide küçük sanatların bütün nümu- neleri bulunmamakla beraber mevcud imkünlar dahilinde küçük santların in kişafınt gösteremn bir meşher yapılma- ga çalışılmıştır, Bugünkü radyo 1STANBUL: 15,30 Fenertahçe stadından baklen futdol ma Ça 1830 plikla dana müusikisi, 19. Bimen Şen 10,80 Konferans, Selim Sarrı Tarcan (İnsan. yar ve hayvanlar; Aksel munte), 20 Necmi ve arkadaşları tarafmdan 'Türk musikisl ve balk şarkıları, 2),80 Ömer Rıza — tarafından arapça söylev, 20,45 Müzeyyen ve arkadaşla, 7i taralımdan Türz müusiklai ve halk şarkıla. rı, (S2At AYAYT), 31,13 örkestra, 23,15 ajana 've torsa haberleri ve ertesi güntin programı 72,30 plâikla sololar,, opera ve oyerTet parça. Yüri, 23 son. BÜRREŞ: 18 piâkla hafif müzik, 19,15 aari havalar. 19,48 dört kişilik orkamtra, 20,35 dans plâk Jarı, 21,40 piya konseri, 22,05 şarlılar, 22, 44 kafa konsar. RBERLİN: 19 pilik, 2010 bundo, 21,18 azkerf müzik, 30,30 dans ve hafif müzik. 20,38 plâik, 21,30 Budapeyte konser orkas. tram, VARŞOVA: 2110 kllaik konser, 20 neyeli — neşrtyat, 23 radyo orkestram, tarafından — senfonik konser, meselesini halledeceksiniz.. Apelyan bu bu akşam Berline gidecek ve sizin için müsait bir pansiyon hazırlıyacaktır. Siz bir iki gün Pariste kaldıktan sonra Ce- mevreye döner, oraklan doğruca Berline gödersini — Esasen arkadaş Aram da ayni tav- siyede bulundu. — Biliyorum. Bize de yazmıştır. — ©O halde derhal Cenevreye döne - yim. — Aceleye lüzum yoktur. -Apelyan bu akşam Berline hareket edecek sana bir pansiyen buluncıya kadar aradan vakit geçecektir. Sen de burada bir kaç gün istirahat eder, Parisin her tarafını gezersin.. Ben sana bir arkadaş veririm. (Devamı var) VN ” 31 İLKTEŞRİN — 93z $inemid Holivut vıldızları Nazi Cemiyet Hdüvüd yüldızlerisim, südece film çevir. meldle ve boş vakitlerinde gezmekle — vakit geçirdiklerini sanmmak yanlıştır. Beyaz perdede dikışladığımız — ve Büyrdn Kaldığımız meşhur sinema artistleri, ceml. yetin bütün hareketlerine iştirak ederez, bir çök sahalarda, — çalışmaktadırtar. En fazla meşgul oldukları şeylerden biri de giyasattir ve yıldızlar siyasetin muhtelif cereyanlarına Kaj v& mad dirler. ellerinden geldiği kadar, manan en bu fikirlerine hizmet etmekte. Rundan Htf müddet evvel, Holiyuddei yeni bir siyast cemiyet kurulmuştur: Bu cemiye, tin adı “Nazl dleyhitarı Ve Amerike dermokre sisini koruma cemiyeti, Cemiyete azalardan bir Kasmımmın isimlerini yazalımıı Fredeik Mdrş, Silviya Sidiey, Franğo Tdü, mensup aleyhtarı bif kurdular , Jan Kravford, Fritz Latıg, ":değdm 'Trusdt Lubiiş, Bdi Kântar, GİefYE Metik Duglas, Bula Müneton, Bütün bu yıfdıztar cemiyete 300 dölür vermektüdirler. ' Camtyot bundan birkaç gün m") yadan sürülen tanınmış Yabudi v Ernest Tollerşerefine bir ziyafet V » Holivudun en gek lokantasında verilti yafete Şarli Şaplen riyaset etmiştir —O HABE o 4 Istaribulun ”n çok satilan I"*: akşam xaıctcsı'dı'r._l İtânlo! HABER'ef verenler, kâr €DA —_ tilml LEYLAKLAR AÇARKEN * JEANETTE MAKDONALD NELSON EDOY * BUĞÜN MELER'te Saat 11 de tenzilâtlı matine ———0 SAKARYA sinemasında”” Bütün İstanbul halkını koşturan ve dans üstadları FRED ASTAİRE ve GİNGER ROGERS'in, parlak zaferleti alüp emsalsiz bir muvalfakıyet kazanan VALS DALGASI Neşe, şarkı ve dans filminin son günleridir. İâveten: S. E, METAKSAS'ın İstanbulu teşrill Ka PARAMOUNT JURNAL ve (3 dakika) öğretici film Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine “Harp.. filminden sonra YOŞİVARA Emsalsiz Fransız filmi ile kıyas edilehilecek büyük bir film ıöM tir. Bambaşka biz tarzda temsil edilen bu şaheser SESSUE HAYAKAVA — PİERRE RİCHARD WİLLM gibi ili dehâkâr artist tarafından temsil edilmiştir. yU y Bu hatta SÜMER sinemasınd! İlâveten: EKLER JURNAL son dünya havadisleri. Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine Yarın akşam SAKARYA sinemasında ' e ı Venedik müsabakasında 52 memleketin jüri heyetini hayrette bırakan ve DÜNYANIN EN BÜYÜK giLM OLARAK KARUL VE EN BÜYÜK MÜKÂPATLA TALTİF EDİLEN BiR BALO HATIRASI FRANSIZ SÜPERFİLMİNİN ilk iraesi münasşebetiyle BÜYÜK GALA Heyeti temsiliyesi başında: En büyük 8 Frangız artişti HARRY BAUR — MA RİE BELL — RAİMU — P, RİCHARD WİLLM — PİERRE BLACHARi” — FRANÇOİSE ROSAY ve LOU1S JOUVET DiKKAT: Localar tamamen satılmış olduğundan mahdud kalan numaralı mevkileri todarik dt acele ediniz. Fiatlarda hiç bir zam yoktur. Telt 41341. 3 senelik bir fasıladan sonra ilk defa olarak TÜRK Artistlerinin TÜRK Rejisör ve musiki Ustadlarinın yaplığı senenin Biricik TURK Filmi OĞRU GÜNEŞE | Ban Bügün saat 11 matinesinden başlıyarak İstanbulda İpek, İzmirde Elhamra Sinemalarındt * |