Tekerlekli seyyar evler Amerikanın Nebraska eyale- tinde inşa edilmiş —olan bazı rrik ve tekerlekli evler, öylece, lokomotiller — va- le, 20 kilometrelik bir dilmektedir lluvumları İyi- leştirme usulü ! feye n adeti mucibin- mları tedavi et- bir kılma yeri- rüyorsu- uz. Ne gülünç deği Küçük Okuyucularımızın portreleri adamın sırtında y ne götürüldüğünü dzelerimizi muntaza - en bir küçük okuyu e Mustafa Biliyor n'_ı_gsunuz? Dalgıç elbisesi yerine İlk inci avcıları, suda uzun müddet kalahilmek için, hava ile doldurulmuş küçük tulum Jarla, suyun dibine inerlerdi. En eski bisıiklet Bu gördüğünüz garip bisik- let 1870 de Amerikanın Kan- sas eyaletinde Natanyel tara- fından inşa edilmişti. Milli kıyafetlerden... Bu genç kızın başında gör- düğünüz süslü şapka, Yugos- lav kadınlarının milli elbisele- rile giydikleri şapkadır. ğunu tut Şen Fıkralar Boks maçından evvel Birinci rak- , kip — Benim sağ yumru - gum, — insanı hastaneye, söl yumru- ğum da, mezarlığa gönderir. İkinci rakip — Ben son ma- gımda, rakibime öyle müthiş bir yumrük vurdum ki tekrar sa- lona girmek için dış kapıda ki gişeden bilet almak mecbu- riyetinde kaldı! * 5 4 — Bay komiser bir tehdit mektu- — Evet. bu aldım. — Kimseden şüp he ediyor musu- nuz? — Kimden? — Tahsildardan... * * * Palavracılar şampiyonu — Eyet azizim, bizim evde veri- len ziyafetler © kadar parlak olur ki, bostanlarımızdaki kor- kuluklara bile smokinler giydi- rilir. * * 4 — Nasıl?. İyi bir tatil geçir- din mi bari? — Mükemmel bir tatil, dos- tum. Öyle bir yerde bulunuyor dum ki, günün her saatinde, istediğim — kadar, — istediğim yemekleri yiyordum, mükem- mel bir yatak, — mükem- mel bir banyo odası, garsonla- ra bahşiş vermek filân yok. — Aman ne güzel bir yer, Adresini bana ver de ben de gideyim. — Bütün — bu anlattıklarım, evimde olmuğtu. * * * — Kedinin kuyruğunu çeki- yorsun ha! — Hayır teyze! Ben kuyru- um. © çekiyor! * * * Elektrik dersinde: Muallim — elektrik düğmesine basıyorsu- nuz. Fakat lâmba yanmıyor. Evvelâ ne yaparsınız? 'Talebe — Elektrik şirketine faturanı tutarını öderim. N e l Bayan — Gazetelerde - yeni ne var? Bay — Pek bir şeyler yök. Hep aynı kazalar; sadeve kur- banlar değişiyor! * & x Bayan a Kuzum çetuğu mu Ayehe etsin diye doktora tele- fon ettin mi? Spora ve yarışlara çok me- raklı bay - beş doktora birden telefon ettim. Kim birinci ge- lirse, çocuğa o bakacak. * — Bu gece az daha dışarı çıkamayacaktım. — Niçin? Yoksa hasta mıy- dın? — Hayır.. Bü değil, sine- maya gitmek veya evde kalıp çÇalışmak için yazı tura attım ve ancak altıncı atışımda tura çıktı! Tonlor'* arnc&mn başında! Şeçenl m . v F PP AY . # - Tonton amca dadı Ayağı kırılsa bile.. — Niçin geç kaldın, oğlum? — Babam düşüp ayağını kırdı da, oradaydım. * Pekâlâ. Bu defalık - öyle olsun. Fakat bir daha böyle şeyler tekerrür etmesin! Tarnıyor musunuz ? İ W—'——— Kuc k yaşlı büy sinema arti Kendi yaşındaki ı.;ot!lı hayatını anlatıyor Dünyanın en küçük — yaşlı büyük artisti, Fredi Bortolom- yu, Avrupadaki bir çocuk mec- muasına yazdığı bir yazıda, kendi yaşındaki çocuklara ha- yatınır anlatmıştır. Türk çocuk- larını da alâkadar edeceğine şüphe olmayan bu güzel yazıyı aynen alıyoruz: Aziz arkadaşlar! Uzun zaman yvar ki, size, filmlerde yarattığım kahraman lar namına değil, fakat kendi mak istiyorum, Zannediyorüm ki, içinizde birçok meçhul dost larım vardır ki beni filmlerde görmüşler ve kim olduğumu merak etmişlerdir. Yapatağım itiraf izreti nef- simi birar kırmakla ve, belki de, içinizden birçoklarını inki- sarı hayale uğratmakla bera- ber, şunu itiraf edeyim ki, ben hiç de fevkalâde değil, bilâkis gâayet basit ve sade bir çocu- ğum. Londrada doğdum ve on yaşı- ma kadar hep, orada yaşadım. O devirde, halamla beraber A- merikaya gitmiştim ve oraya gelişimizden bir müddet sonra büyük bir sinema şirketi direk- törünün avid Koperfild rolünü yapabiledtek bir çocuk aradığını gazetelerde okuduk. Esasen Holivuda seyahat et- meğe karar vermiştik ve - der- hal oraya gittik.-Sinema şirke- tine gider gitmez, rejisör, bu rolü yapabileceğimi söyleyin- ce, ne kadar sevindiğimi tasav- vur edemezsiniz, Bilhassa Da- vid Koperfild dolünü yaratmak imkânını bulduğumdan dolayı kendimi soön derece mesut ad- dediyordum. “David Koper- fild,, romanını her halde siz de okumuşsunuzdur. Eğer oku- mamışsanız derhal bulup oku- yun, Eminim ki, sizin de en sevdiğiniz roman bu olacaktır. “David- Fonerfild,, den son- ra, altr film daha çevirdim ve mesleğimi gitgide daha fazla sevmeğe başlıyorum. Fakat bu işler, tahsilime de- yam €etmeme, katiyen mani ol- müyor. Hatta, sinemada gün- de dört saat meşgul olduğum halde, derslerime muntazaman altr saatimi hasrediyorum. Fitm çevirmediğim zamanlar, akşamları kitap okur veya fo- toğraflarımla uğraşırım. Fa- kat ertesi günü stüdyoya git- mem İizımsa muhakkak, saat 7 de yatağıma girer yatarım. Belki, beni son filmimde de gördünüz. Bu filmin adı “Ce- sur kaptan,, dır. Bu film, de- nizde kazaya uğrayan ve balık- çılar tarafından — kurtarılarak, vesur bir delikanir haline ge- len, küçük bir çocuğun heye- canlr Mmaceralarını canlandır- şahsım namımma hayatımı anlat — Şimdi on:üç yaşımdayım. : sl*ı nim için cidden saadet oldu. Sad€ kalpli balıkçılar yorduk ve orada çok şeyler Bİ'Ü’ j film çevirdiğim andi Ve öyle zanediyor!” tırnda ilk defa tur, Size arkadaşlkrTİÜ : ,.'u.v.h:m_ payesi gi bir vaktt biribirile Yanler 6 yazlandı” Çaf z'ıîm bâr ’; Deda iyi anıntatli ; yokli baln merkezinde HİT İyali / bal, bir demet yesi val ceviz ve on iki "İ’ bulunmaktadır. yİ vann en çok aevdil, / rada mevcuttur V' vamnın komşusu / edilmeksizin gidiP yiyebilsceği şekilde F” # çalamaktır. ’ Ymua hiç '” ıunmımı fakat ' kezde bulunmu Bu bulmacamız! © lerden birinciya BİY ikinciye bir Toayofir 9* esans ve iki muhtelif hediyolir