Ürmet en T üncide) "lmldlğını P Vekâletin ae değildir Mensup bir heyet geçenlerde Fransayı ziyaret Böçmiştir. Heyet reisi, Alman hava kuvvetlerinin 20l taraftaki resimde kendisini Fransız tayyarecileri. bir dikkatle takib ederken görüyorsunuz. Diğeri, tayyaresini düşüren meşhur bir Alman tayyarecisi. heyet arasında o da bulunmakta ve Fransız tayya. Ve hayranlıkla karşılanmaktadır. I| hastahanesi genişletiliyor müşahede müdedtleri tayin edilmekte- dir. Şu vaziyetler karşısında — Bakırköy emrazı akliye ve asabiye hastanesinin genişletilmesi zarureti hasıl olmuştur. Müesseseye yeniden büyük bir kısım i- lâve edilecektir. Bu kısım — her modern konforu havi olacaktır. Akıl hastanesinde, uyuşturucu mad- deler mübtelâsı gençlere bina, hastaba- ktçı, hekim masrafları hariç olmak ü- zere yalnız yiyeceklerile — ilâçları için senevi 35.000 lira sarfedimektedir. Çekoslovakyadaki Almanların tahrikleri Almanya tarafından resmen tasvip ediliyor Berlin, 20 (A.A.) — Çekoslovakya elçisi Mastny, bugün Hariciye Nazırı Von Neurath'ı ziyaret ederek Tepliz hâdiselerini mevzuu bahseylerken Al - man gazetelerinin kullandıkları lisanı ptotesto etmiştir. Von Neurath, verdiği cevapta; Tepliz polisinin harekâtr nazarı dilkate alınır- Sa bu'protestonun yersiz telâkki edile - bileceğini bildirmiş ve Alman efkârı u- müumiyesinin bu sini Südet Al - manlarına karşı Çekoslovak devlet te - şekkülleri tarafından — yapılan giddetli müamelenin tabil bir neticesi olduğunu kaydetmiştir. Von Neurath, Alman gııeıeluinin son günlerdeki vaziyete müşabih bir aksülâmelne mâni olmak isteniyorsa her şeyden evvel Çekoslovakya tarafın- gdan buna sebep olacak muamelelerde bulunulmamasına dikkat edilmesi Tâi- zım geldiğini de ilâve eylemiştir. Bir kadının “fahiş,, hatası de bayllmasına sebep oldu Dün adliyede bir duruşma esnasın da yanlış bir anlayış yüzünden bir kadın bayıldı. Ç Cevat ve Melâhat ismindeki karr ko> ca boşanarak a , fakat Fahriye ismindeki küçük çocuklarının hangi k: Tafta oturacağı meselesinde shtilâf çıl fandan mahkemeye müracaat etmişler- dir. " Dün bu muhakemeye devam edilir- ken, Cevadın vekili avukat İsmail Sıtkı söz almış : h — Melâhat fakir ve zaruret işinde- dir. Küçük Pahriyenin onun - yanında kalmasma müsaade etmek fahiş bir has tadır, demiştir. S Avukatm “fahiş,, hata sözünü yan- Uş anlıyan Melâhat ayağa fırlamış a> vukata hakaretamiz sözler .,'ı_(gımıgfır " Avukat da mahkemede kendisine haka- ret eden kadının bu sözlerinin tip_tâ geçmesini ve cürmü meşhuda müreva- at edeceğini söylemiştir. Bunun üzerine Melâhat yılmıştır. düşüp ba- HABER — Akşam postası de Japonyanın şartları #“Içtimada Japonya aleybinde bulunulmaması,,, Nankin 20 (ALA.) — Amerikâa sefi. ri, bugün Hariciye Nezaretine bir no. ta vererek Çi relerine bundan böyle Şanghaydaki beynelmi- nel imtiyazlı mıntaka üzerinde uçma- Di ma'arı için talimat verilmesini istemiş tir. Amerika sefiri, bu ayın on beşine kadar beynelmilel imtiyazlı mıntaka. da teyyare bombardımanlarının gay- ryimuharipler arasındaki kurbanların miktarmı gösterir bir muhtırayı no - tasına raptetmiştir. Bu kurbanların miktarı şudur: İstikameti iyi tayin edilmemiş mer. milerin isabetiyle 2057 kişi ölmüş, 2955 kişi de yaralanmıştır. Idam -edilen casuslar Şanghay, 20 (A A.) — Central News Çin Ajansı, Honan eyaletinde Hanyangda 200 den fazla casusun ya. kalanarak idam edildiklerini bildiri - yor. »- Japonyanın şartları 'Tokyo, 20 (A, A.) — BSiyasi maha. fil ile gazeteler, Japonyanın Brüksel konferansına iştirak etmesi içiü Şart | olarak devletlerin, bugünkü anlaş - mazlığın Çindeki Japon aleyhtarı va. ziyetten ve Çindeki komünist tehlike. sinden doğmuş olduğunu tanımalarını nt ileri sürmektedir, Eğer bu könfe . ransta Japonyaya kargı, Amerika Bir Jeşik devletleri reisi Ruzveltin nut - kunda ve Milletler Cemiyetinde söy - lenen sözlerde olduğu gibi hareket e. ilecek olursa ve Çinin teklifi muci. bince bu konferansta Mançurya mese lesi mevzuubahs olursa, Japonyanın hu konferansa iştirak. etmiyeceği mi. hakkaktıır. Bu keyfiyet, ayrıes, Ja. ponyanın dokuz devlet muahedesine bağlı kalıp kalmıyacağı meselesini de ortaya koyabilecektir. Iogiliz Hberallerinin verdikleri " karar Londra, 21 (A. A.) — Liberal fır. kası konseyinin icra komitesi, itti. fakla bir karar sureti kabul etmiş. tir. Bu karar suretinde “Japonyanın tanrruzu takbih edilmekte ve İngil . tore hükümetinden Brüksel konferan. sında Japonyaya kargı müspet bir ha reket icrasına matuf bir teklifi ileri sütmesi,, taleb olunmaktadır, Italyada yeni bir vergi Anonim şirketlerden Sermayelerinin yüz de onu alınacak Roma, 20 (A.A.) — Musolininin ri- yasetinde -toplanan nazırlar meclişi bir Zavallının mahkeme-lceri idari tedbirler kabul etmiş ve ana- nim şirketlerin sermayesi Üzerinden yüz de on miktarında bir vergi tarh eylemiş- tir. Bu vergi, yaln:z bir defaya mahsus ol mak üzere: 1940 haziranına kadar iki aylık on beş taksitte alınacaktır. Bu vergi Habeş harbnin masraflarını, bu arazinin tenmiyesine harcanacak me- baliği ve silâhlarma masraflarını karşı- lamaya tahsis edilecektir. Nazırlar mecbsi, ayrıca Şârki Afrika- da üç müstemleke şirketi -kurulmsu hakkında bir kanan ptojesini le tasvip eylemiştir. Çocuğun kolunu ısıran kadın ! Pangaltıda Bâruthane cadesinde 35 numaralı evde oturan Hasibenin oğlu on yaşında Faik dün Ömer isminde bir arkadaşiyle kavga ederken Ömetin an- nesi Nimet araya girmiş, Faik'in kolunu yarrmıştır. Hasihenin şikâyeti üzerine Nimet yakalanmıştır. konferansı için | ... Osman Cemal diyor ki: Ben alaturkayı haram etmedim ! Teknesenanarsenneneen e ene “Heyoğlunda Gambirinos, bozukluk yok Çeyrek boz! şarkısını beğenen adamın musiki an'ayış ve zevkine şaşarım | Dün HABER vasıtasiyle mektup - ve mektubun yanı sırada bir tornar eski püskü ve renk aldım. Zarfın içi kimi taş - basmaSı, kimi yeni basma yüzden fazla şarkı ve kan- tolarla doluydu. Altında adres ve imza olmadığı için kimin gönderdiğini bil- mediğim bu küçücük mektupta şöyle de niliyordu : Azizim Osman Cemal, N Anlaşıldı ki bize alaturkayı haram etmeğe azmetmişsiniz. Fakat hem ya- zık, hem günahtır. Bak, şu şarkılara insan nasıl kıyar?. İyi ama ben ne diyorum, el ne anlı yor? Benim, kimseye ne alaturkayı, ne alafrangayı haram ettiğim var. İsteyen onu dinler, isteyen berikini... İsteyen de şimdi bol bol yapılıp her yerde viyak viyak bağırtılan - sörüm yabana - bün ların ikisinin ortasını! Gelelim — şimdi ©o mektupla bir likte “insan Hutlara nasıl kıyar?” diye bana gönderilen şarkı ve kantolara: (Oğları yaylı, kiz Yyaylıt!) (Beyoğ- lunda gambrinos, bozukluk yok çeyrek baz!) (bir fındıkçı yare gönül verdim aldatıyor, sızlatıyor,) (Uç baba torik, etme telâş!) (Darıdan boza yaparım, sokakta gezer satarım!) (Çek deveçi develeri yokuşa aman) (Hani benim Re cebim?) (Yolda buldum bir ayval) (Coştum yine dalgalanıyorum — ben!) (Dün akşam Osman beyde yakaladım seni!) (Labadacım, labadacım!) (A- mman minnoş minnoş!) (Karanlil des- te gider!) (Turnam, turnam, ben bura- larda dürmam!) (Sabahadek düyânak mam Ösmüari ağa!) (Ömtüm bir fener, üflesem söner, keratanın oğlu güzeli sever!) İşte bu maskara oğlu — maskaralık- lJarın yanı sıra güfteleri bunlardan bi- raz daha ağır başlıca beş on şarkı ve kanto daha... Güfteleri bestelerinden, besteleri güftelerinden berbaht olan bu aşağılık şeyleri bir kotkoca zarf ve küçücük, imzasız mektupla bana gözderen zat, eğer bunları salt alay için bana gönder- memiş de musiki namına gerçekten “bunlara insan nasıl kıyar?” diyorsa, bin kere yazıklar olsun, o adamın Mu- siki anlayış ve zevkine! koski'sa, bir zarf içinde küçücük, üç satırlık bir | maskare:a şeylerin arasına tek tük ka- renk kâğıd | başlıca görünenlere Z Yukarda sayıp dökmüş olduğum o rışmış olan onlardan biraz daha ağır gelince anlar da gerek güfte, getek beste cihetinden pek öyle ahım, şahım şeyler değillerdir. Hat ta bana gönderdilen obir tomar listenin içinde sayıları onu; on beşi geçmiyen bu ikinci kısım şarkı ve kantoların i- çinde de beste bakımından pok külüs- tütleri olduğu gibi külüstürden biraz yukarıcaları da ancak parmakla gösteri kbek kadar azdır. Bütün o cavalacoz alâyt şeylerin içinde iyi, güzel, dişe dokunur denile- cek-ancak bir şarkı ile bir kanto var- dt ki onlar da şunlardı: “Çiğerde narı hasret açtı dağlar” "Frakınla gözüm, gönlüm kan ağlar” Güzel ama babacığım, ben o şarkı nın güzelliğini bundan on yedi yıl ön ce sahifelerde zaten öveceğim kadar övmüştüm. “Şu köylünün yosmada kızı” * mâan aman anacığım yar geliyor!” kan tosuna gelince o da fena değildir, eski kantolar içinde onun da biraz hatırı sayılır. Fakat böyle bir iki çiçekle ne bahar olur, ne yaz! Ama diyeceksiniz ki: — E&ki alaturkada daha böyle ne çiçekler, negüller, neler ve ncler_v__ıtl Var ama, onlar geçmiştir artık, on | lar o zamanların, yani geçmişin çiçek- leri, gülleridir. Geçmişe ise mazi, yen- mişe de kuzu derler. Önun için onlar, yani o güzelim çiçekleri, gülleri vak- " tiyle yapanlar, yemişler, içdglı:r..ııu radlarına ermişler... Bir de ;lıni—- mana göre yeni yeni çiçekler, yeni yeni güllerle çıkalım onlardan boş kalan kerevetlere! ©. Cemal KAYGILI Askerliğe davet Üsküdar askerlik” şubesinden : 1 — 332 doğumlu ve bu doğumlularla mu. nmele görmüş kısa hizmet geraltini kazan, muş aakert yüksek - ehliyetliler *1/2. 'Togrin/ $87 günü yedek subay okulunda bulunmak fizare sevkedileceklerdir. 2 — Sevk pusulalarını almak üzere iki fo. toğraf ve nüfus cüzdanlarını ve asker! yük. sek ebliysinamelerile birlikte,25/1. 'Teşrin? 987 günü şubede' bulunmaları İlân olunur. rransızların M£ş. hur bir güreş şampi. yonları vardır, ki, adına Değlane der . ler. Bu dev cüsseli adamımn, Bulgar peh. Uvam Dan Gölof ile olan çetin çarpışma. larımı spor meraklı . ları pek Glâ bilirler. Kendilerine haber ve yelim ki, — resimde gördüğünüz — adam, her hangi bir varye. te sanatkârı değil, Değlan'ın ta kendisi. dir. O, sade dünya şampiyonla . rile boy ölçüşmüyor, her hangi bir kazi . noda, her hangi bir kadınla kozunu pay. Taşıyor. Fakat, mat. şimdi, mazel — Bovera, bu varyefe numarasın . da, meşhur şampiyo. sun Torbunç hasmı Dan Galoj kadar çe. tin görülmüyor!