20 Ekim 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

20 Ekim 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bu aşk beni öldürecek, acaba ne yapayım ? Henüz on beş bahar görmüş taze bir çitt dudağın ölümden bahsetmesi abeslir. “Bahtsiz kız,, irmzasiyle aldığımız bir mektupta deniliyor ki; *“15 yaşındayım. Bir senedenbesi 18 yaşlarında bir genci çıldırasıya seviyo- rum, Bu etvgim 2—3 ay hasta yatmama da sebep oldu. Onun da beni sevdiğini hissediyorum. Ailelerimiz biribiriyle ta- nışıyor, fakat sevdiğim gençle ber çok samimi değiliz. Bunun sebebi de be- nim çekingenliğimdir. Eğer onunla ev- lenirsem mes'ut olacağıma eminim.. Aş kımı kimseye söylüyemiyorum, Çok fena bir vaziyetteyim, Bu aşkın beni öldüre- ceğini zannediyorum. Rica ederim, ba- na bir akıl öğretin.,, CEVABIMIZ: HBenüz on beş bahar görmüş, taze bir gift dudağın “ölüm,, den bahsetmesi ka- dar abes ve ona yakışmıyacaık bir hal tasavvur edilemez. Ayni zamanda bu, sahitinin iredesizliğine de delâlet eder. Evlenmeği düşünmek ve onu İstemek, şüphesiz ki, hakkınızdır. Fakat, haya - tın bu en çetin imtihanında henüz kat'i sözü söylemeden e-vel çok, amma çok | düşünmek, yalnız hislerinizle değil, bir takım zaruüretleri d: gözönünde bulun- durarak Harsket etmek İâzımdır. — Aşk sandığınız ve tizi istediği yere sürükli- yebilecek kuvvetli bir bağ — saydığınız şey belki de gelip geçici bir kisten, genç kızlığın ilk arızi tezahürlerinden başka birşey değildir. En ufak bir hevesi, en belirsiz bir meyli ea ateşin bir aşk, en dayanılmaz bir istek gibi görmek ve duymak ilk gençliğin zarurt ve tabit ne ticelerindendir. Zamanla bu hal geçer. Olgunlaştıkça dünyayı daha makul, şimdikinden büsbütün başka bir gözlük arkasından görmeğe başlarsınız. O zaman bugünkü halinizi hatırla « dıkça kendinize gülersiniz. İşte bütün bu noktaları göz önünde tutarak acele etmekten sakınınız. Hem daha evlenme gağına kadar en aşağı üç seneniz var. Ne kadar samimt olursa olsun sevdiği delikanlıya hislerini söylemek, yani es- ki tabiriyle “ilânt aşk,, etmek bir kıza yakışmaz. Sadece onunla daha fazla samimi olmak, onu kend'nizle daha faz Ja meşgul etmek ve neticede hislerini size itirafa mecbur eylemek, için bir çok vesileler bulmak sizin elinizdedir.. Hâdiselerden istifade ederek ona karşı biraz daka samimi davranır ve biraz da- ha alâkadar görünürseniz, bu hareketi- niz karşılıksız kalrıaz, sanırız. Fakat bu yolda itidal hududunu aşıp — ifrata düşmemeğe de dikkat etmelisin'z . şeyden evvel sabırlı ve temkinli olmanız ve bilhassa henüz on beş yaşında bulun- duğunuzu bir an unutmamanız lâzım - dır. Şikâyeller, tememniler: Taksimde otobüsler Mahalleyi rahatsız edecek bir hale girmiş “Taksimde oturan birkaç kariiniz,, imzasiyle şu mektubu aldık: “Bizler, Harbiye — Taksim tram. vay caddesinin Taksim yakınından Tar- labaşı caddesine sapaı yolun hemen başında oturanlarız. Abide kazşısında Cumhuriyet pas- tahanesinin duvarı hizasına — sıralanan Büyükdere — Taksim — otobüslerinden illâllah dedik. Bu otohüsler, yalrız gün- düz akşama kadar nöbet beklemek, sey- rüsefer saatlerinde orada bulunmazlar; gece sabaha kadar orada durmaktadır- lar. Arabalar sokakta yıkanır, tamirleri sokakta yapılır ve garajda yapılması icap eden bütün işler hep sokakta, ka- pılarımızın önünde görülür. Bu işler hep gece yarısından başlar sabaha ka- dar sürer. Haortumlariyle araba — yıkarlarken sokak bir göl halini alır, geçilemiyetek kadar çamur olur. Sokağın ortasına o şekilde yayılıyorlar ki aradan otomobil- İz geçmml. İmörüneye — yimmakklr Uçimlker insanın bile kargı tarafa geçebilmesi me sele oluyor. Bunları buradan kaldırıp daha ten- ha olan bir yere yollamak kabil değil midir?,, Yalova panayiri başladı sabahtan itibaren Yalovanın Bu meşhur panayırı başlamıştır. - Akay idaresi bu panayıra İstanbulluların da iştirakini temin için Yalovaya üç gün için ilâve postaları yapacaktır. | _*' am postu Matbuatın milli vasıftan... (Baş tarafı 1 incide) vüâkıftır. Bereket versin ki Türkiyenin bugünkü milli Şefi, kadar bu hakikati yakından görmüş ve bilmiş insan yer- yüzünde mevcut değildir. Atatürkün Umumi ha:p senelerinde, Almanyanım eli kolu bağlı bir memuru olan Osmanlı ordusu başkumafdanını nasıl beyhude bir Leht ile tenvire çalış. tığı ve mütarekenin jlk günlerinde ef- kârrumumiyeyi devamlı beyanat ve ya- zılarile nasıl tenvir etmiş olduğunu ve Umumi harbin başlangıcında kendisine gönderilmiş olan, Alman altınlarını na- sıl reddetmiş bulunduğunu bütün o ne- sil iyi bilir. Atatürk bizzat kendi hatıratında, Al- man militarizmuş'unun umumi harb başlangıcında nasıl bir temayül ile ça- Tışmış olduğunu ve bu memlekete ne gözle bakmış olduğunu acı akı yazar. Kendisine altın gönderen şebekeye, bu altınları nasıl bir — cevaba sararak yaveri Salih Bozok'la iade ettirmiş ve iade edildiğine dair bir de imza almış bulunduğunu bu — memleketin milli Onuru en yüksek manasile anlayan ev- lâtları daima minnetle ve gururla hatır- hyacaklardır. Evet... Bir zamanlar bu — memlekete daima tepeden bakmak ve — iştiha ile bakmak illetine tutulmuş istilâcı dev- letlerin başında gelmiş olan Almanya- mın metodlarına pek dikkat etmek l4. zımdır. Bügünkü Alman — hedefleri ile Vi helm Almanyası hedefleri arasında tam bir benzerlik bulunduğu -meydandadır. Gene bu asırda, bir büyük yabancı dev letin ideolojisine gösterilecek taraftar. lıkla Kamâlist rejim taraftarlığının biri birine tamamile aykırı oldukları da ma Tümdur. Derek ki fikir yayma vasıtalarimız olan gazetelerin neşriyatına — bilhassa dikkat etmemiz lâzım. Böyle bir dikkat başlarsa çok satırların — arasından Ja- ponyanın ve Almanyanın — sırıtacağına şüphemiz yoktur. Ataba bu işler bir tediye ile mi ya- pilryor? Türk gazeteciliğini böyle bir leke- Valisin Bön Gkülk Cieliğlü B dK geee tisine hiçbir fikre 1âubali bir sempa- ti ve kabul göstermemesini ve yabancı bir ryoeını kapılmamasını da ayrıca tavsiyeye lüzum görürüzr. Bazı gazetelerin dış siyasa sütunla- zında çıkan öyle — yazılar görüyoruz ki bunların benzerleri ancak matbuatırn milli vasıftan mahrum olduğu yerlerde bir parça görülebilir. Kamâlist Türkiye gazetelerinin fikir sütunlarında yalnız Kamdlist olan yazı ların yer bulması lâzımdır. Biz bu esasta 1srar etmekteyiz. HABER ÇERİDE: * Sıhhat vekâleti trafından Heybeli- adada yoniden yapılmakta olan 100 | yataklı hastanede sinema salonu da bu- Tunacaktır. Veremli hastalara — burada neşeli filmler gösterilecek, kendileri bu suretle ruhan da tedavi edileceklerdir. * Mektep kitaplarının önümüzdeki ay sonuna kadar yetiştirilmesi — etra- fında yapılan çalışmalar sona ermiş ve bütün hazıtlıklar bitmiş bir vaziyette- dir. Talebe bu aydan itibaren istediği bütün kitapları tedarik edebilecektir. * Belediyenin önünden — başlıyarak bütün Babıâli ve Ankara caddesi Sirke ci araba iskelesine kadar asfalt yapıla- caktır. Dün belediye mühendisleri yo- lun keşfini yapmışlardır. * Birkaç gün evvel vefat eden mü- verrih Ahmet Refiğin “İstanbul tarihi,, isimli yeni bir eseri yakında bastırılazak tır. Bin sayfayt geçen bu eser belediye tarafından yazdırımıştn. — Bunda İs- tanbulun zaptından sonra geçirdiği ikt tisadi, siyasi içtimal inkılâp ve tahav- vüller gösterilmektedir. * Şehir mütehasarsı Prostun Fransa- ya gittiğini yazmıştık. Mütehassıs mart- ta gelince Üsküdar tarafının plânmın hazırlığiyle meşgul olacaktır. * Son tifo aalgınının neticesi tama- müle almmış ve tifo vakaları kalmamış tır. İki aydanberi devam eden tifo aşısı | neticesinde şimdiye kadar 320407 kişi- | ye aşı yapılmıştır. * Üsküdar itfaiyesi için Doğancılar parkı karşısında yeni bir bina — yapıla- caktır. * Belediye tarihi kıymeti olan mezar taşlarını tesbit ettirmektedir. — Bunun için bir komisyon seçilmiştir. F'.' Ayın 28 inci |nni:ıı Ankarada beledi yeler bankası ve paraşüt kulesinin kü- ilakaktır. "t’ m vve.k’hedk Ankara — elektrik şirketi arasında yapılan müzakereler neticelenmiş, vekâlet, elektrik kilova- tını 1$ kuruşa tenzil etmiştir. Bu _yeni tarife bugünlerde meriyete girecektir. * İstanbul emniyet ikinci şube mü- dürlüğünden bundan iki ay :vfıl Rize emniyet müdürlüğüne tayin edilen Ne- cati Ankara emniyet müdürlüğü mua. vinliğine naklounmuştur. t * Çin cumhuriyet — bayramı müna- sebetile Reisicumhur Atatlirk ile Çin reisicumhuru Lin Sen arasında telgraf Yar teati edilmiştir. * Egi isminde bir Fransız mühri- binin Hmanımıza geleceğini yazmıştık. Dün gelen malümata göre — muhribin seyıhati geri kalmıştır. * Sıhhiye müdürlüğü — şehrin bazı semtlerinde sıtma olduğu hakkında ya. pulan neştiyat ürerine tahkikata başla. mıştır. * Üniversitede tertip edilen konfe- ransların ikincisi dün Zürih üniversitesi medeni hukuk profesörü A. Egget tara- rafından verilmiştir. * Kahirede çıkan El Mokattam gâze- tesi sahip ve başmuharriri Halil. D. Sa bit şehrimize gelmiştir. * Çapada bulunan kuduz. — hastanesi Kuledibindeki İngiliz hastanesine taşı- nacaktır. * Akçafoçanın şimalinde bir serseri Mayin görülmüştür. DİŞARILA: * Yunan kralı yakında Roma, Pa- ris ve Londrayı ziyaret — edecektir. Kralın artzak birkaç hafta — sürecek ©- lan gaybubeti esnasında velihat Prens Pavlo krallık vazifesini ilfa edecektir. * Halepte çıkan Va'ıdet arkadaşımız yeni rejimin tatbiki yaklaşması dolayı Bile İskenderuna nakletmiştir. Yakın- da orada çıkmağa başlryacaktır. * İtalya hükümeti, — bugün yeni ve mühim kararlar verdi. — Kararların, en mühimmi, para sahiplerinin, sermayele ri üzerinden vergi vermiye mecbur tu- tulmalıdır. Bunlar sermayelerinin yüz- de onunu vergi olarak — verecekler ve bu suretle Habeş harbinin — masrafile silâhlanma masrafı ödenecektir. * Napoliden Liguria — vapuru, 2.000 askeri hamil olduğu halde Libyaya hare ket etmiştir. Bu kuvvetler, yirminci ko- Vali Üstündağ ile mülâ Spor ne demekti spor klüplerine ihtiyaç var mıdır * (Baş tarafı 1 incide) gaların üstünden bir karpuz kabuğu gi- bi sekerek şirket vapuruna yanaştı. 'Yanaştı diyorum ama, sözün gelişi bu. Yoksa yanaşmak ne ketme? Mini - mini tekne kalkıp kalkıp iniyor; şirket vapurunun küpeştesi hizasında iker. bir de bakryorsunuz üst güverteye yükseli- vetiyor, derken (l? dalga arasında açrları bir uçuruma düşüveriyordu. Valinin cidden büyük bir cesaretle ve hattâ muvaffakrıyetli bir sıçrayışla, silindir'ni düşürmeden bu gâarip tekneye atladığını görenlerilen bir çoğunun ba- pe-döndü, bazıları: — Eyvah, Üstündağ denize düşüyor, şimdi ne yapacağız? - der gibi gözleri- ni yümdülar. - Ve bu tekne fırtınanın bütün kin? ile kamçılanarak, bir tahlisiye sandalı gibi küh suların altında kaynayıp kaybola - rak, bir tarafından aldığı sulatrt öbür tarafından boşaltarak, 90 derecelik yal palar vurarak Elen kruvazörüne gitti. Orada val'nin yeni bir sıçrama hüneri ve cesareti göstermesi lâzım geldi — ve gemiye çıktığı zaman oratlaki deniz su- bayları bütün bu sersemletici ve bunal- 'tıcr dalgalardan en ufak bir teessür duy mamış gibi, onun, dudaklarında ) tatlı ve nazik tebessümü ile Başvekil Me - taksası selâmladığını gördüler, Ovvvl Valimiz ancak formunda ve icesur bir sportmenden beklenecek — bir atletik muvaffakıyet göstermişti. O za- man, bu Üstündağın İstanbuldaki spor #şleri Üzerindeki yeni selâhiyetini dü- şündüm. Üstündağ bu selâhiyeti etrafın kda henüz hiç bir gazeteye en ufak bir fikir bile vermiş değildi. Ona, bu teh- likeli hâdfseden sonra Perapalasın bir köşesinde karanfilli bir kokteyl kadehi- ne sarılırken yaklaştım ve şu suüali sor- — Spor ne demektir? — Bilmiyor musunuz? - d-d. - Siz gazeteciler ne ramandanberi bir mevzuu veya bir esasın tarifini başkalarından da fikir alarak tesbit edersiniz? “Spor ne demektir?,, diye bana soracağınıza alımız elinize kalemi hiç düşünmeden *“Spor,, hakkında bir makale çiziktfri - verin.. Bu serzenişte Üstündağ haksız mıy- dı? Sanırım ki haklıydı. Bazr arkadaş- lar esasından bigânesi ollukları nice meseleler üzerinde ihtisaş #ddia etmek- te değiller midir? Cesaretimi kaybetmedim. Spor gü - rültülerinin kötü tecellilerinden sonra spor âlemimizin ıslâhr için verilen ka - rarlar etrafında mutlaka bir fikir sahi- bi olmak istiyordum. Suali, şeklini değiştirerek tekrarladım : — Spor demek sizce ne demektir? İsrarıma dayanamadı, gülümsiyerek şöyle dedi: — Ben, şahsen, spor deyince şu mânayı kastediyorum: “Beden ve ruh güzelliğini temin eden faaliyet... , Sonra aramızda şu muhavere cere- yan etti: — Bu beden ve ruh güzelliği, ferdi bir zevk, ferdi bir atrzu meselesi midir? Yani bunu ferdin hususi bir işi addet - mek mümkün müdür?. — Hayır.. Bu doğrudan doğruya içti maf heyeti alâkadar eder bir meseledir lordu mevtudunu İkmal edecektir. * Amerikada mali! sene varidatının altı milyar 650 milyon dolara ve masa- rifin ihtimal yedi milyar 345 — milyon dolara baliğ olacağı zannedilmektedir. * Londra şehrini ve Büyük Britanya adalarının bir kasmını — saran sis, dün dört kişinin ölümüne ve birçok kim- senin de yaralanmasına sebeb olmuş- tur. * Almanya Başvekâlet müstegarı Pa rise vası| olmuştur. * Portekiz döviz tahdidatını kâaldır- mıştır. k * Macaristanda — Bocszoermenyinin “oraklı haç,, partisinin erkânı ile bun- ların şeriki cürümleri addedilen 88 ki- şinin muhakemelerine dün başlanmış- tır. | | Nu - M kanaatindeyim. — İçtima! hedefi de bu değil midir? B zel ve ruhu güzel insanlare Ü g spor, ruhta ve bedende güzellik y tan terbiye ümillerinin İçi İ yor, bu demektir ki spor ruya cemiyetin büyük îçl:r", dir. t T 5 h T dö l'l Ju W tü — Böyle bir büyük iş, busutl İğ t büslerin sevk ve idaresiyle Ü — Hususi teşebbüslere İ09” . leş memek doğru olmaz. Fakat $? *i a let'n yüksek mürakabesi dışndf A Ğ mak ta kat'iyyen doğru n doğrudan doğruya bir umuümi Bt işidir. M — Klüplerin “vücuduna 1ösür & mıdir yi v — Klüp mü? Spor, klüpsüf Klüp, spor hayatının vücudü V& — mülü için elzemdir. — Ya klüpçülük?. — Klüpçülük zihniyeti de Fakat memleketin içtimai büÜMü sporu zararlı bir müecssese kacak klüpçülük değil.. Bu N€ çülüğü teşvik etmek doğrü Klüpçülüğün hususi bir çerçe't kalıp her klübün kendi şahsi telâkkilerini tamamiyle kendi y larının muhiti ile çerçevelerm f dır. Kendi azalarının çerç » yayılacak bir klüpçülük zihniy©, spor için zararlıdır, hem içtii” te spor hakkında kötü fakirlef | Bu klüplerin kendi temayüllefi | arzularını ve mücaklelelerini KEfÜŞ dutları dışına taşırmamağa melerini tavsiye ederim. — İstanbul parti başkanı sporumuzu nası) organize etmek | vurunda bulunduğunuzu banf — mistniz : v değil, ayni zamanda spor bi tile de epor hakkında söz sö 1âhiyetini haizim. Fakat bu daha yüksek bir bilgi ve ihtisaf ” nel merkez yapabileceği için beli ya şahsi bir fikir atmayı GoğrU yorum, Türk Spor Kurumu GE Çi - kezi, istenilen eporun ş leketin bünyesine en uygun İy gizer ve idare eder, Maamafik d spor muharrirlerini toplayıp 4A konuşmak istiyorum. y — Klüpçülüğün ve klübün (ü € rafındaki fikirlerinizi, klüplefi” l y rılacağına dair deveran edeüi tekzip eder mahiyette bulmi sunuz? ” ) üplerin kaldırılacağıP! © işitmedim. Klüpleri niçin KA lli Biz onları yalnız kendi hudü n de çalışmağa teşvik etmektefi le bundan ibarettir. g — Spor sahalarmda spor * nın devamma nasıl mani 018" — O kavgaları Türk &P devamlı bir seciyesi 4 etmek doğru olmaz, Türk Ti bazı hataları bulunduğu da #,#j | miyeceği gibi. Bununla W"w J sporcuların kendi kendilerif? yi7 cekleri sportmen hasletin bü Ff © gaları ve gürültüleri ortadf * — cağına kanilm. İ *” . * y f| ÜUstündağ kokteylini bitir©i” gf işi etrafında sormak istediği” yf de bitmişti. Bana ikram eti gi li bir yudumda bitirip ayağt gu ğit Çok çalışan ve çok yorültü ği rübeli ve sevimli vatandasi — h selânlayarak uzaklaştım- MA|, L LT p B Pe-ps z egea y ! 4 . A, Bir çocuğa tec8 ” ) Fatihte Çargambada 01“' ) dün Gülhane parkındaki elt gfye | yamandi isminde bir ) de bulunmak istemiştir. G” rınca Hızır cebinden elti kUftüyi çocuğa vermiş, bu suretle istemiştir. N' Diyamandinin şikâyeti Üf0 gi duvarından atlayıp kaçati * — lanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: