3 İLKTEŞRİN — 1937 593 sene evvel bılıllni_ Cinayet ve aşk romanı Rados Agatha Ckriatie'nin bu güzel romanı (VA.Na) tarafından türkçeye çevrilmiştir. Şöva ı vaıarı —— — —— e —— —i6—- — —| İzmire saldırdılar Şimdiye kadar itiraf ederim ki, | türdü. Muayyen bir istikamete doğru T < bütün istinat ettiğim şeyler sadece tah- onu çevirdi. Bu hareketi, iıkemlci._nm | min esaslarıdır. üstüne eğilerek, sonra başını hafilçe Jap ayağa kalkarak: iğerek ve abdesthanc tarafından — gele- — Anlaşılıyor, anlaşılıyor.... Bötün bu | rek tekrarladı. Her seferinde, yolcular Tâkırdıları bir tek maksatla söylüyor- | Gdan bir ikisinin kendisine hayretle bak- "u“"', Dediklerinizden bizim hiç bir tığının farkına wardı. Sonuncu defasın- şey snlamamamız için! Yarım bu - işin da bütün gözler ona dönmüştü. Londra cihetiyle uğraşırım. Siz de, Fur. Furniye, bu işin olamıyacağını anlı- niye, Parise dönersiniz. Size gelince, | yarak, Iıo!tuıundl bir yandan bir yana arizim Puaro... dönüyordu. Puaronun neşeli bakışı onu Puaro, sözü kesti: rahatsız etmemekteydi. yöl Ben, arkadaşım Furniye ile Pari. — Eğleniyorsunuz galiba, dostum!- se gitmeyi tercih ederim. Hele şimdi bu dedi. - Fakat itiraf edin ki behemehal arzum her seferkinden fazladır. böyle bir tecrübede bulunmam lâzımdır. — Her seferkinden fazla mı? Ah a. — Tabil, tabil... Vallahi sizin mesle- zizim, farkındayım ki, zihninizde bir ta- ki gayretinizi takdir ediyorum. Evft. kım dalaveceler işliyor. Bunların ne | anliyorum. Elinde bir tüb bulunan müc- olduğunu öğrenmeği pek arzu ğ Müü hareketi tekrarlıyorsunuz. — Dalavereler mi dediniz? .g:r:'s'::._ PN":::: ::u,îyaındı: Herkes sizi görü- ağızlar kullanıyorsunuz, Jap! yor! Furniye, Puaronun elini sıktı. Furniye: — Allaha rsmarladık efendim. Misa: — Herkes değil! - dedi. firperverliğinizden dola l evet. H ferinde R T yı da size çok — Bir bakıma, - Fler sele müteşekkirim. Yarın sabah Grovdço:ı. herkes görmüyor. Fakat bazıları daima de tekrar buluşacağız değil mi? — ge, cürmünde muval- görüyor. Mücri fak olmak için, bütün mazarlardan ma- sun bulunmalıdır. — Muvafık... Yarın Babaha..., , 3 bürcu Furniye ve Jap çıktılar , ” A Kniz 1344 yılı 3 birinciteşrin günü 598 — sene v I:l'*f"*'dığı vakit, Puaro, — biran, — Alelâde şerait içinde kabil olmm- | . vet bugün birinci haçlılar zamanımda Na. y şünceye dalmış göründü Sonra ye- | yan bir vaziyet.. Eski nazarıyeme avdet | 409 kadırgaları Venedik ve Kıbris kadirga. Tinden kalktı. Odada hasıl olan intizam, | ediyorum: “Muvafık an,, faraziyesine. | Jart le Dirloşerek İzmir Üzerine yürümeğa sızlık izlerini düzettti. Tablaları bo: Fevkalâde bir vaziyet tevlit etmesi | Karar verdiler. Maksatları İzmiri fethederek Şaltı, iskemleleri yerl j iyor. Böylelikle bütün yolcuların | H9 civarın hâkimtyotini — tamamtle elde et. munn’ îzhî sürdü. :î,i:-:.):;ıy?wph K rZ zekti. Müttefik deniz kuvvetleri İzmiri mu. Sketch nüshaları erinde — duran aK katlı hasara ve bombardıman ederek Aydın beyi — Dostumuz Jap, bu mesele etra- fında dakik bir anket yapacak. — Benimle ayni fikirde değil misi- niz, Puaro? ndan birini elin, Sayıfalarını çevirmeğ DAĞ Şevirmeğe başladı, iha- Yet aradığını bıılr.iu.g aati VA Umur beyden İzmiri zaptetmeğe muvaffak oldular. İ)Uşnm. bu muvaffakiyetten sonra İmroz hizalarında bir Türk — donanması ile Bir resmin altında Büyia k de garpışarak mağlüp etmeğe muvaffak ol. “Ledi Horbüri ve Ra: ee Ç du ymon Barrak- Puaro, bir saniye tereddüt etti. Son- Artık Akdenizin ü iki t enizin hâkimi Rados â İu, güneşin iki aşıklısı, Pine de....,, ra, yavaş yavaş izah etti: $âl. Radosun fsltiki Helyan, ge M'_f":m vit B'b::,k')'llednde olan bu İki şahsi- — Sizi “muvafık bir sebep,, farazi- | taraflarını tamir ettirerek tabyeleri kuyvet. yete k dendirmeğe başladı. Türk kuvvetlerini buraya ebediyyen uğratmıyacaktı, ... “Muur Sillaa: Bados ve Kıbrız Ağalarınız #aktilo Arapların silinde bulunmuş-olduğunua ileri sürerek buraları kendi müllküne — ilâve etmeoğe karar verdi ve on sekiz kadırgadan yesinde haklı buluyorum. — Böyellikle, yocuların dikkati başka bir noktada te- merküzü, çinayetin işlenişini görmemiş- lerdir. Lâkin- fikirelrimiz, tamamiyle başka başka istikametlere teveccüh edi yor. Bizi alâkadar eden bu vaziyette, görünürdeki vaziyetler hep aldatıcıdır. mî—xkep bir Gonanma gönderdi. Ertesi gün hava o kadar iyidi ki, Gözlerinizi kapatın azizimı öyle kosko- hllcı:: —î:ı'ı W“:.::frum B seyahatler esnasında — daima | <9 asmayın gözlerinizi! Bakan ve gören | iş Rados kulesini fetbetmeğe kalıyordu. Pa. fuyduğu mide bulantısını Kroydon ve bu gözlerinizin bu işi ayldınlatmak hu- | xat bu işin o kadar koluy olmadığı anlaşıt. ürje arasında Yaptığı seyahatte hi susunda hiç bir faydası olmıyacaktır. | ©: ve Musır donanması geri çekilmek mecbu. duymadı. n $ | Zekânızn gözlerini açın. Beyninizin bü- | "Wetinda kaldı, Fakat Mısırlılar Radosü fat. ceyrelerini işletiniz, kâfidir. “— Belki de'bu €ihette araştıracak Hbir şey vardır. Bunu tecrübe ”etmeli. HYE Yuşunüu; z On birinci kısım Eliz Grandie Sekizi kırk C beş geçe — tayyaresine S #D0 Olursa olsun burayı alacaklardı. ::’"ıloıudı Puaro ve Furniyeden baş- w“:umr*- ona şaşırmış bir halde ba- pekdAT fuklçin hazırlanam ordu kolaylıkla Partı d ” « rdu. arTaya çıkmağa muvaffak — oldu. ha Yardi. - Bundi yedi sekiz yolcu da- — Söylediklerinizi — anlamıyorum, | Fakat tam lark iki gün süren muhasara ne. Tz Boli, Ka 'an istifade eden Fran- ticesinde hiçbir muvaffakiyet elde edilemedi. Mağa afiyesi bazr teerübeler yap- Puaro, hiyi ASA Bu sefer de matlüp neticeyi iyti. ü üpü ee Cebiiden küçük bir ham- | — — Zira, bütün tetkiklerinizi mett p p übü çıkardı. Bunu dudaklarıma gö- | Sözlerinizin müşahedelerine istinat Ci | — Fatin, Tatanbulu aldıktan sonra Edime za- tiriyorsunuz. Bir polisi yanıltmak için | Taymmda ecnebt elçileri kabul ederken Rados K B bundan daha âlâ bir usul olamaz. —— :mıü;nmıdwı Bördü ve — sebebini azak'stan'n Furniye başınt salladı ve eu'mvl“. vermekten ımı.:m gibi um uzattı. Be de tanezzül etmemişti. Fatih Mehmet için Zök tabii Bi eg:ınlıklerı — Gene anlıyamıryorum.... bu ilâni harp etmeğe kâfi bir sebebti. Otuz — Dostlarımız, size, benim SeRE cr sözlerime kulak vermemenizi tavni- ye ederler, “Uyanık olmalı, gözlerini Türk donanması ik önce Karya — sahille. Tini, sonra İstanköyü düha sonra da Hadosu dam." maden , iş başında tetkikata girişmeli! - | muhasara etti.Donanma baralardan tirçok ga Kankataa I keşfedildi | derler. - bir koluğa gömülerek ditin | zi e SuL ilş önmeğe muvattek oimuştu. ilmi höyetler, Ş SAlışmakta olan mubtolir | Mek ve Ht'malât nazariyı K Hamza bey kumandasında 180 gemi hareket ederek — vverli dik tetkiklerine devam | mek eşki usuldür !, mütaleasını yürü- | ,, vi Donanma birçok yerlere uğrıyarak ve Kazakistanga şitecler elde eylemişler | türler. Ben de onlara şu cevabr veri- | panimet aldıktan sonra Radosa vardı. Burâ. keşletmişlerdir. Bitçok maden damarları | rim: “Bir av köpeği, bazan avın yanm- | ya kadar birçok yerlerden kâfi — miktarda Cenubi k ük bir süratle geçer | #taimet alınmıştı. Bilalesinin gimalı Kara—Tsu dag | dan o derece büyük bir j — Buradan Radoe kızları alalım.. dendi. yAZ, Moloji Heyeti e *U kollarr üzerinde, bu | Ki. onu görmez', işte azizim, size gayet Arhancaloş kasabasma çıkan leventler Ra. Bir tosforit dama” OK zengin ve mühim | güzel bir nasihat verdim. Bundan istifa- | gczun güzel kızlarınr esir ederek' döndüler. 5 u“:, t eylentişlix. P gE İ Vaktile Türk donanmasına — Akdenizde gö tetkikler neticesini, “tdenlerinde — yapıan koltuğun arkalığına | actırmayan düşmas donanması şimadi Türk ihtiyatmın 3 bi N Bublalide betie Puaro, ıırtı_nl_ d İhtimal ki donanmasından kaçmak için yol arıyor fakat olt gü UK mityom tondan dazla | dayadı. Gözlerini kapafl k icin ya- | Pealamıyordu. En nihayet Fatih e sulh mük. iyük Ka tür. Bu mumfakada yakm | bu hareketi daha iyi düğünmMek İçin yas | n Lerelerine girişmek mecburiyetinde kaldı. Büc Tit aa irdbek e cbiş du. Fakat hakikat şu ik beş dakika | ,,7 x ranmot ik önce razı olmadı. Sonra Trab ""“"'K işllyecektir. , HYU von fethine karar vererek düşmanların sulh mağa başladı. ıom;eu;:. cak diye bekliyen arkadaşı, karşısında şaşa kaldı. onun bu hareketi Tüçyanı varı Ze muvafakat etti. Niyazi Ahmet iyan Teri bulunmuşrr v SEN Zengin demiz maden ği . ve cenebi dÖNKNMAYA Vergi tezkeresi verme. Karsak—Pay civarında ı Ton Ton amcanın âlimliği y eam | W"_'“lı raşıamtakasında ise, Jeologlar, qk:ı Haati ve kurgun damarları tesbit İRİ Müdenlerin — birç ymda | birçoğu, hemon pek İbekletan ea0 beğlanacik ve ço he « c £ #i ak a el | | Ş W _, İ Yazan : Hihan Tarus j Kahvede tavla oynryan iki kişiye | mukavemeti silkti, onu dizlerinin üstü- hiç bir sebep yökken kim bakar? Ama | ne düşürdü. Tekrar kalkmasına meydan © iki kişi, yavaş yavaş yükselen, yavaş | vermemek için bu sefer yapılmış bir ta- yavaş keskin köşeler vermeğe başlıyan | va gibi demirleşen avuciyle mavi min- ü bir kedi meriltısı gibi konuşmağa başla- | tanlının kafatasını dövmeğe başladı. £ dialr mr, orada kim varsa hepsi kulak Artık herkes kavganm sonuna yak- kesilir. İşte o gün de böyle oldu. laştığımızı zannediyor ve ümitsiz başını Bir kır kahvesinde oturuyorduk. Ko- | yallryordu. Fakat halkadan bir kişi bile « nuşanlar vardı. Tavla oynıyanlar var- | , orılmadı: Yerdeki düşmanının bacak- 4J dı. Hattâ su bardağı içinde gizlice ra- | tarma sarıldı ve daha evvel yorulduğu | kı içenler vardı. İ ancak şimdi anlaşılar mağrur kavgacı- İkisi, bahçenin tam köşesine sıkış- | v y N L L Beee © vakit a tırılmış bir masanın başmnda, _*““",“ yaktakininbir tabut gibi arkaya devril- kopup oyuk yerleri kalmış kırlı_ bir diğini ve mavi mintanlının onun karnı- tavlanın önünde ve ):qil. gölgeli, bir as- | »| çıkıp oturduğunu dehşetle gördük. manın altında, sessizce — oturmuşlardı. | e A aa kanlı Zarların muttasıl keskintesbihli tıkırtı. | l L ımdı_ B P“"".m Ve akeyamn serliüiğla. bir vâpur pervanesinin suya vurması çe DA phn; ç(îınr:l aabl gibi, rttıratla ve intizamla, şarı mintan- Ka ön a ::::'::ı“ gka, köşelerinden sea | N atında işletmeğe başladı. Yerde lek bi ki onun pantalonunun bol yerlerine sarı e lar, 4 ANf oldu? İkisi.birden ayaklandılar, Öyür t olldriaE t KT 1 y istiyor; fakat sür —Ulan hergele, bana da mı numara | den ayırarak kalkmak istiyor; 1 ee atle bitkinliğe doğru hkoştuğu, biraz yapacaksın? & a 'i “ çocuğu! Adam | Sonra hareketsiz kalacağı yüzlinden o- AYf Bt e kunuyordu. e kalmadı numara yapacak? ğ ; Dedi. Mavi mintanlı, siyah ceketli Evveli çenesinde bir çatlak hasıl ol- olanı, sarr mintanlının yanına dolaştı, |du, oradan gerdanına doğru bir çizgi sark tı, sonra sol gözü birdenbire simsiyah yakasına parmaklarını geçirdi? — Ne dedin? Bir daha söyle, ne de- | kesildi. Yanına sarkan elleri vakit vakit üÜmitsiz kalkımmalar yapıyor, sonra tek- din? — Orospu çocuğu dedim. Ne ola- | Tar eski yerine dönüyordu. cak? Birdenbire ayaklarını havaya — kal. JŞ Mavi mintanlı, boş olan sol elinin | dırdı ve birkaç deneme hareketinden yumruğunu pantalon çizgisinin yanında | sonra pabuçlarının demirli burunlarını / iken sıktı. Bu yumruk hiç bir gözün | arkadan rakibinin ensesine çaktı. Mavi takip edemiyeceği bir süratle yarım bir | mintanlı şaşırdı, arkasına baktı, yerdeki İ daire çizdi ve sarı mintanlının sağ çe- | bu kısa fasıladan istifade ederek sıçradı, İ nesine indi. distündekini yere attı ve ayaklanır ayak- j Kapıştdar. lanmaz topuğunun üstünde bir yarım Mavi mintani: belini kaptırmıştı. | daire çizerek karşısındakinin suratına Z Fakat ötekinin yakasını- bırakmıyordu. | bütün bir yumruk indirdi. Biz heritin i Bu yakaya'o kadar ehemmiyet veriyor; | çenesi düşmüştür diye düsündük, Zannt — — du ki belinde — muttasıl dolaşan halka | mez boşa gitti: Koltuklarından havaya ğ asılmış bir adam gibi bacaklarını kal- çalarının etrafında üç defa döndürü iki tabanını birden sar: gömleklinin karnı- , na çarptı. Sarı gömlekli burnundan bir soluk çıkardı ve sırt üstütoprağa sıvaş- tı. Öteki deminki oyunu tekrar oyna mayt kurmuştu; ama bu sefer karnına bir adamın oturmasına razı olan yoktu. Onun apış arasından sıyrıldı ve müvaze nesir bir vaziyette durmasından istifa- de ederek alnına bir tekme indirdi. Mavi gömlekli artık kalkmamak U- ze yere yuvarlanmıştı. Ayaktaki üstünü başını silkti, gömleğinin ulfak bir bez parçasiyle gövdeye takılı olan kolunu koparıp fırlamış olan fanilâsını, mintanını, astar bezini iceri yerleştirdi. Ağzının kenariyle yer de yatanın üstüne bir tükrük attı. Kahve ocağına doğru yürüdü. İlhan TARUS Haai İA AT a Tramvaya çarpan meçhul otomobil Vatman Yusufun idaresindeki 58 numara, İt trammvay, dün Sirkecklen geçerken gayet Büratli hareket eden Tmaçhül bir — otamobil tramvaya çarpmıştır. Müsademede tramva, ya bir gey olmamış, otomebilin n tarafı DAT çalanmıştır. Şoför ayni süratle kaza mahal Hinden uzaklaşarak izini kaybettirmeğe mu. vaffak olmuştur. ' b üİEK LA D öminll ei di l s KD BNN “ Sağdan ve çabuk yürü ! ,, Köprüden 'Tünele gidecek yol üzerine dün “sağdan ve çabuk yürü,, (baresini havi kır. miz: zemin Üzerine beyaz levhalar M. Halkın sağdan yürümesi Sçin belediye zabıta mamurları da burada ihtarda bulunmakta, dırlar. Bu usul diğer kalabalık maydanlarda da tatbikk edilecaktir. Yeni neşriyat Iş Bu isimdeki felsefa mecmuasının on iktnel 4 bacaklarına doğru indiği ve diz kapak- Düşmanımı evvelemirde sersemlet- mek, sonra yere düşürmek plâniyle baş- Jadığı tecavür hareketinin böyle tama- miyle aksine bir netice verdiğini görün- çe şaşırmadı, geriye doğru bir yarım adım, sonra öne doğru bir uzun adım attı ve Ötekinin gırtlağını yakaladı. Sarı mintanlı bunu hiç hesaplama- mıştı. Hakikati olduğu gibi kabul etti ve onun elini boğazından sökemiyece- ğini bir el tecnübesiyle anladıktarı sonra ikisi de boşta olan ellerinden soldakini ötekinin bel kayışma geçirdi ve bu is- tinat noktasiyle büsbütün canlanan sağ elini, gene bir yumruk halinde, onun gözünün üstüne mıhladı. Mavi mitanlı elini gözüne götürdü, kaşı patlamıştı. Akan kanın yalnız gö- zünün içine akan kışmını elinin Üstü ile aldıktarı sonra durmadı, elinden ka- çan gırtlağı tekrar yakalamak Üzere ile- ci atıldı. Pakat bu'hareket ancak belin- deki kayışa takılı olan elin işini kolaş- laştırmağa yardım etti: öteki gevşiyen Kesalerin (İş kantınu) hakkında kıymetli bir makalesi vardır. Bundan başka memleketi. mizde fikir ve kültür hayatınm — Inkiyafına, İbal Sinaya, orta sınıf meselesine — taallük AT Rey —