28 EYLÜL «« 1937 Yazanı Soğomas Tühilryan — Çeviren: xiğ —— — İktibas ve tertüme hakkı mahfuzdur. — , yaşayamaz! “Acaba, bizim bütün esrarımızı bilen ve Onlar medeniyetlerini bu Fransızlara gammazlıyan bu adam kimdi?| kraliçelerl lçin -| kurmuşlardır ! Müdekkik, portevsizile karmealar Alamini tet kik ediyar; karmca, müdekkikin kurduğu küp rüden Bal tahağma doğru yürüyor, birar son. ra yüvaya dönecek Ve burüun bürüma toktişti rarak urkadaşlarına bal bulduğunu anlatırak deki şayanı itimat adamımızın r dikkatini celbederdi.... Benim kanaati- me göre, dairemizin dahili tertibatını | Hanriyet Hraçın mütaleasını doğru bularak yaâlnız başma Bakırköyüne git meğe karar verdi ve evden çıkarken ba- na sıkı tıkı tenbih etti: | — Kapıyı çalan olursa sakın açma- yın.... Hem kapının sürmesini de ko- yun. Bende ve Hraçta bahçe kapısının yakından bilen bir adam Hanriyetin da- iresinden yazıhaneme girmiştir... Göre- ceksin tahkikattan — sonra dediklerim hep çıkacaktır. anahtarı vardır. Biz oradan gireriz.. Müsterih olması için icap eden te- | minatı vererek Hanriyete sokak kapı- sına kadar refakat ettim ve kapıyı sür meliyerek salona döndüm. Hem komiteci, hem casus, hem Ermeni, hem Türk... Merdivenleri dörder dörder aşarak salona avdet ettiğim zaman, Hraç a- sabi adımlarla dolaşıyordu. Beni gö- rünce: — Gitti mi? diye sordu. Verdiğim müsbet cevap üzerine: — O halde otur da biraz konuşalım, dedi. Balkonda, küçük masanın başında karşı karşıya koltuklara yerleşmiştik. Hraç cebinden mahut raporu çıkararak bu hususta ne düşündüğümü sordu: — Raporun bana ait olan kısımları doğrudur, cevabını vererek devam et- tim. “— Verilen malümatın doğruluğu beni endişeye Güşürdü. Bu adam bu malümati nereden almıştır? — Ben de onu merak Herhalde bu adam çok meysuk bir kay nak bulmuş olacak, : bahsolan — Raporda vt me- | selelerden bizden beşkı kimin haberi h haberi olmadığını zan- — Fırka evkadaşlarından hiri sAv. Temiş olmasın . — Onlardan kimsenin haberi yok- şte İki ihtimal görüyo- rapor sahibinin doğru- dar doğruya Erivandan malümat almış 'olması ihtimalidir. İkinci ihtimal de şu olabilir: Yazıhaneme gizlice girmiş ve Hamparsomun gönderdiği mektup- ları okumuştur. — Buna imkân var mıdır? —İmkân olmadığını zannederim Ama, eğer bu adâmın Erivanla doğru- dan doğruya münasebatı yoksa yüzde yüz yazrhaneme girmenin yolunu büul- muştur. — Mektuplar açıkta mı duruyordu? — Son gelen mektup açıktaydı. — Yerinde duruyor mu? E — Buraya gelmezden evvel yerinde duruyordu.... Esasen mektubun — çalın- Ması mevruu bahis değildir.... Okumuş. not etmişlerdir. — Etrafmmızdaki adamları siz daha bilirsiniz, kimlerden şüpheleniyor. sunuz? — Doğrusunu söylemek lâzımsa, ilk dakikada Hanriyetten şüphelenmiş. tim.... Bu kadımın müthiş bir rol oyna- dığınr zannetmiştim. — Ben buna ihtimal vermiyorum. Hanriyet samimiyetle bize bağlıdır... — Râaporu tamamen ökuduktan son ra bu husustaki şüphelerim zail oldu.... Zira Hanriyeti de şüpheli bir vaziyete - sok: maktadır. taâamamen rapor ikimiz kadar — Sakın bu işte Hanriyeti kıska- nan birinin parmağı bulunmasın. — Öyle bir adam tanımıyorum. — Hanriyete sorarız! — Şimdilik lüzumu yoktur. — Peki meçhul adam senin yazrha- nene nasıl girmiş olailir? — Ya Ünyon Fransez tarafındaki gizli kapıdan ve yahut Hanriyetin da- besinden... Üçüncü bir ihtimal hatı dı- yamıyorum.... — Öyleyse Ünyon Franser - tara- finden Firmiştir. İ — Yabancı bir adamın gizli kaprya yaklaşmas: muhakkak Ünyon Fransez- — Mademki bundan eminsiniz o hal de dajirenin dahili tertibatına vakıf o- lanları göz önüne getiriniz. — Hangi birini getireyim?... İstan- bul merkezi umumisi icra komitesi a- zaları, düveli itilâfiye karargâhlarında çalışan istihbarat memurlarımız... Bun- lar Hanriyetin dairesinden muayyen gün ve saatlerde daireme çıkarlar... Bi- ze ihanet eden muhakkak bunların ara- sında bulunuyor. — Yarın sabah bu muamma halle- dilmiş olacaktır. — Ne biliyorsun? — Pransız zabiti casusun fotoğrafı- nı getirmiyecek mi? — Bak ben bunu unutmuştum... Belki de bu akşam getirir ve meraktan kurtuluruz.... — Rauporun diğer kısımları hakkın | da ne düşünüyorsunuz? — Kara listeye ait kısımlar kında mı? hak- | — Evet. — Maalesel onlar da harfiyeri doğ- rudur. — Yani kara listenin genişletilme- si ve İstanbulda da suikastlar yapılma- & mukarrer midir? | — Henüz kati bir karar verilme- miştir. Erivanda bunu teklif edenler | olmuş, Başta Hamparsom olmak üzere birkaç kişi buna şiddetle itirarz etmiş- lerdir. Ekalliyette kalacaklarını görün- we ve “Ul de TatâNbulun nuktal cazarenı soralrım,, diyerek kati katarı tehire mu- vaffak olmuşlardır. Hamparsom bun- ları bana yazmış ve projenin tehlikele- rini sayarak benden mükemmel bir ce- vap ist mişti. Ben de bu işin mahzur- larını anlatan uzun bir rapor — hazırla- dım ve gönderdim. Bir müddet sonra Hamparsom bana yazdığı bir mektupta gönderdiğim rapor üzerine kara listenin tanzimi işinin İstanbul icra komitesine terkine karar verildiğini bildirmiş ve bu işle şahsan meşgul olmamı, neticeden kendisini haberdar etmemi istemişti. — Kara listeyi hazırladınız mu? — Tesadüle bak ki, ben de bu işle meşgul olmak üzere dera: komitesini yarın akşam içtimaa davet etmiştim. — Şimdi ne yapacaksınız? — Ne yapacağım... Davetiyeler gön derildiğine göre içtima yapılacaktır... — Demek casusun bütün söyledik- leri doğru. — Evet, maalesef. — Bu rapor — Fransızların — eline geçseydi, vaziyetimiz no olurdu? — Her halde iyi bir şey olmazdı.. Bereket versin elimizde bulun VA bir daha iade edilmiyeceki — Ya Pransız zabiti (Devamı var) AKŞAM POSTASıIı İDARE EVİ; Istanbul Ankara Caddesi # * İlanbul Bi4 Telgrat acr ista)bul HABER Yazı işlerı teletonu: 28872 VCare, Hân 24870 ABONE ŞARTLARI Türkiye ECenebi 1ADO K” 2700 Kr. 730 » 1450 4 100 « x00 » B0 « 500 » Senelik 8 aylık 8 aylık * aylık Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığe yer (VARİT) Matbaası İçimizde karıncaların hayatını merak etmiyenler her halde çok arzdır. Bakar- sınız, bit karınca kendi taşıyamıyacağı büyükçe bir gıda maddesi bulur. Der - hal yuvasına döner; arkadaşları ile bir burun tokuşması yapar. Onlar da onu takiben gıda maddesinin olduğu yere gelirler. Hep birden bunu yuvalarına ta- şırlar. Toprak altındaki yuvalarına gir dikten sonra ne yaparlar? Kışın nasıl geçirirlre? Bu yuvada hayat nedir? Ka- rıncaların burun tokuşturması bizim ko nuşmamıza benzer bir şey midir? Bütün bu suallere cvap verebilmek için karın- ca hayatını yakından takip ve yuvalarında tetkik etmek lâzımdır. Bir Amerikalı âlim, bu tetk'katı yap- mıştır. Karıncalar hakkında edindiği onları | şayanı dikkat malümatı nakled'yoruz: Camdan bir karınca yuvası Âlim, sun'? bir karınca yuvası yap . mıştır, Müşahedeyi kolaylaştırmak için yuüvanın at ve üst kısmını camdan in- şa etmiştir. Maamafih karıncalar ziya- dan hoşlanmadıklarından, bu camdan yuvanın Üzerine siyah bir örtü örtmek lâzımdır. Ancak müşahede zamanında bu örtü kaldırılır . Sun'i yuvanm içine yaş kum konu « lur. Yakaladığınız karıncaları yuvanın ağzına koyarsazz bunlar kendiliklerin, den yuvaya dalarlar. Çünkü karıncalar kuruü yerden hoş'anmazlar, da'ma rütu- betli, yaş toprak veya kumu tercih e- derler. Bir karınca yuvasını deşerek a- çarsanız yuvanın çamur dene-ek kadar rütubetli olduğunu görürsünüz. Yalnız sun'i yuva için karınca teda- tTik ederken kraliçelerini de beraber ge- tirme)? ihmal etmemeniz lâzımdır. Hem kraliçz. hem de kanatlı lar da bi lecektir. Bunlar ol mazsa karıncalar yuvayı mesken edin- mezler, Hattâ bir çokları sebepsiz ola. Bütün karıncaları - do- #urarn kraliçe diğerlerinden çok büyük tür. Karmca medeniyeti âdeta bunlar için kurulmutşur. Karınca şebr'nin parazit- leri ise kanatlı karıncalardır. kocalık — etmekten örmezler. erkek karınca- kte get tak ölürler de.. Bunlar kraliçeye başka hie bir Karmca hayatını tetkik edenler her şeyden evvel karıncaların biribirlerini esir alma hallerini tetk'k ctmek ister - ler. Fakat müsabede bunun, bir r'vayet. ten ibaret olduğunu meydana çıkar: * mühtelif nevi karın: €x arasında mücadele ayni cinsten iki bormca srasında mücade'eden çok daha azdır. Karıncalar hiç te harpçu değil « lerdir. Bilâkis sulhü pek severler. müşahede e. üz ki, onlarda mıştır. Çünkü Karınza meden'yetini derken, gi hayat en kanlı harplerinden çok daha enteresandır. Sun'i? yuvada karıncaları yö'lar, kanallar açarken seyredin.. Er- zak icin depolar oyarken, ve kraliçe için yatak odaları ve yavruları - için çocuk odaları kazarken görün. Pertevsiz ile normal Onlur, öülerini? yuvalarınm dişina faş biliyorlar iyen bir karıncaya tesadüf edince a©f* İle yavru arasına girerek ortadaki #” dayı yutuverirler, Karıncalarım — çalışkanlıkları gSÜ mesel haline gelmiştir. Maamafih Tuldukça istirahat ettikleri görülür. rıncalar ölülerini yuvadan kışarı sürü lerler. Topallıyanların da akibeti aYfi” dir. Yatnız iyileğmelerinden ümit Ke$i miyenler, diğerleri tarafından HİDA bakılırlar, yalarlrr, beslenirler. Temizlik tedbirleri Karınca şehri İstanbula hiç te befif mez, Lâzım olmıyan çöpler - sokak * fa t07 JAf koridorlardan süpürülür, bir tara lanır ve Üstü kumla örtülür. Sokakli” bir şehir için nümüne olacak kadar ” mizdir. a' Karıncalarla bazı tecrübeler yaP” lirsiniz: Üzerinde yuva kurduğuft? masayı, bir kaç başka masa ile Kâk köprüler vasıtasiyle - birleştirin. Mat” nn birine bal koyun ve karıncanın bİT” $'ne bunü tattırın. Derhal arkatlaşlâ” P Ca ğ fe a va haber vermek için yuvaya dönecekt” * Karıncalar İneklerini otlatıyorlar... Biraz sonra da sağacaklar! bakarsanız karıncaların - temizliğe kadar riayet ettiklerine hayret eder. sin'z. Üstlerini cins bir kedi gibi yala- yarak temizlerler . Sun't yuvada karıncaları böcek — ve etle beslemek iyi olur. Maamafih hepsi de, insanların içkiye müptelâ oluverdik. leri gibi tatlıya müptelâ olurlar. Şüp- kesiz tatl; onlarda bir alkol tesiri yapı- yor. Tatlı bulunca diğer gıdalardan vaz geç yör, hattâ çalışmalarını bile gevşe- tiyorlar , Karıncalar su içer mi? B'zim gibi de- Kil! Rutubetli bir topraktan. istelikleri suyu tedarik edebilirler. Karınca'arın inekleri İnsanların nasıl inekleri varsa ka - rıncaların da süt tedarik etmek için bir nevi “nebat biti., olan inekleri vardır. Bu “nebat b't,, lerinin ölmemeleri ve lâzım olan sütün verebilmeleri için ka- rıncalar bunları her gün otlamıya çıka. rırlar, Pertevsizle dikkat ederseniz ot- lattıktan sonra bu bitlerin üstüne çıka- rak sütlerini emdiklerini güzel güzel seyredebilirsiniz. ne Yuvayı açınca bir çok böceklere, baş- ka c'ns karıncalara tesadüf - edersiniz. İnsan dünyaaımda - hırtızlar, haydutlar, neyse buzlar da odur. Kazımcaların de. polarına zorla girerek yiyeceklerini yer- “ler, yavruları öldürürler, küçüğünü bes ı Arkadaşları ile burun buruna vere”” onlara bal bulduğunu anlatacaktır. caba balın bulunduğu mevkii bir in“u gibi tarif edebilmiş midir? Müşahede ” ların — konuşamadıklarını Tiyor Çünkü bal haberini alan karınct doğruca bala değil, muhtelif istikâ” metlerde yola çıkıyorlar ve ancak muayyen bir miktarı tali olarak bala erişiyor. r Karıncalar nasıl görüyor L Karıncalar insanlardan büsbütün * ka türlü görüyorlar. Fakat bir bâk varsa, o da çenge karşı gözlerinin in' lardan daha hassas olmasıdır. Sun'i ? vaya mavi veya menekşe rengi bi" dan ışık veriniz, göreceksiniz ki * * calar, sanki yangın varmış gibi Yi , dan palaspandaras kaçacaklardır. yet yuvanın üstüne muhtelif renk de camlar koyarsanız karıcaların mızı camların ışığında toplandıkları diğer renkteki ışıklardan , kaçtıkla” müşahetde edeceksiniz. ö Karıncalar — istikametlerini gÜ” tayin ederler. Bunu tecrübe ettimk ., sabah, karınca - tutarak kutuya *';.. tım. Öğleden sonra salrverdim. ş'n yerini değiştirmesi zavallı ti aldatmıştı. O aksi istikamette gü ça doğru yürümesine devam — etti- .B,kl' bir tecrübe beni iyice ikna etti. Bf v rınca tuttum. Kutuya kapatarak İyelit sının öbür tarafında sahverdim. ©p - 'yuvama gidiyorum, diye akai St mette yürüyüşüne devam Ctt- Karıncalar akıllı m! ? Herkes : , — Karınmcalar, akıllı mı, Hiy€ gert yor. Bundan, insan gibi akıllı old““.r:.u kastetmek istiyorlarsa karır ee kıllı olduğu söylenemez. Karmda) siyakla hareket ederler. İnsan gtbi * beden istifade ederek öğrenemezle, göste