Kedinin nankör ir efsaneden ibarettir ıııvıı üğü Aslanın en cesur hayvan olduğu kanaati de yanlıştır Hayvanlar hakkındaki bilgilerimi- zin yanlışlığına hep hislerimiz ve göre- neğimiz sebep olmuştur. Bu fikri bir misalle anlatalrm: Aslan dünyanın her yerinde “hayvanlar kralı,, olarak tanın- mıştır. Afrikadan tutun da doğudan ba- trya kadar her memlekette yaşıyan in- sanlar aslanın en kuvvetli ve cesur hay- van olduğuna inanırlar, Halbuki bu yanlıştır. Aslan cesaret ve kuvvet ba- kımından birçok hayvanlardan daha aşağıdır. Heybetli vücudu ve ateşli göz leriyle aslan hakikaten “ormanların kralr,, olmağa lâyıktır ama aslandan daha cesur bir sürü hayvan — vardır. Fil, sırtlan, kaplan, yaban mandası ve bunlara benzer birçok hayvanlar aslan- dan daha cesurdurlar. Hayvanlarda zekâdan — konuşuldu mu, maymun, köpek, papağan ve daha birkaç tanesi en akıllıları arasında sayı- lır. Kedi, fre ve bunlar gibi daha başka ları da hem fena huylu, hem de akılca öbürlerinden çok farklı sayılırlar. Hal- buki bü şekilde düşünüş hayvanların insanlara karşı aldıkları tavırdan ve in- sanlara faydalı yahut zararlı oluşların dan doöğmaktadır. Bir hayvanm zekâsı insa- nın işine yarayıp yaramamakla ölçülür- se, bu tarzda bir muhakeme — hakikati meydana çıkarmağa yaramaz. Sdece biz insanlara ait bir ölçü olmakla kalır. Bunu biraz daha etraflı izah ve ne demek istediğimizi kedi ile köpeği müukayese ederek anlatalım: Kedi hak- kındaki ilk düşüncemiz bu “hayvanın nankörlüğü ile başlar. Verilen yemeği bile bilâhare inkâr etmek için tabağında yemeyip dışarı çıkararâk yediğini bu nankörlüğün bir ispatı olarak ileri sü-- reriz. Halbuki hiç düşünmeyiz ki kedi- nin bu hareketine sebep yemeğini ya- vaş yemekten ve yerken de ağzını ve bıyıklarını girletmemek için duyduğu titizlikten ileri gelmektedir. Kaldı ki yemeği tabakta yiyen terbiyeli kediler de yok değildir. Sonra köpeği kedi ile mukayeseye hiç yanaşmayız. Köpek gözümüzde en sadık, insana en dost bir hayvandır. Onun aleyhinde söylenecek sözleri din- lemek bile istemeyiz. Köpek sahibinin büt?n arzularını yerine — getirmekten hoşlanan ve ona faydası dokunan, - söz dinliyen, iyi huylu bir hayvandır. Sa- hibine karşı yaltaklanmasını bildiği ve yapacağı işlerin sahibinin hoşuna gidip gitmiyeceğini evvelden tasarladığı için köpek daima en çok sevilen hayvan e- larak tanınmıştır. Buna mukabil kedi, doğuşta yalnız başına hareket etmesini sever, titiz. ve istiklâl âşıkr olduğu için insanlar ta- rafından daha az sevilen bir hayyan- dır. Halbuki onun bu halleri zekâsı- nın azlığı yahut çokluğuna ve yahut köpekten daha az akıllı olduğuna ölçü olamaz. Çünkü zekâ ve akıllılık başka şey, insanların hoşuna gitmek, onlara faydalı olmak başka şeydir. Bu anlat- tıklarımızın kısaca manâsı şu olabilir: Hayvanların insanlar tarafından se- vilmesi, insanlar arasında beğenilip ho- şa gitmeleri ayrı bir iş, sahiden akıllı o- lup olmadıkları gene başka bir iştir. Atın biçimli ve faydalı bir hayvan oluşu ve ön binlerce yıldanberi insan- larla birlikte yaşayışı, insanların istek- bize onu bu kadar fazla sevdirmiştir. At kadar lerini yerine getirilişidir ki güzel nice yabani hayvan vardır ki bun larr sevmeği hiç aklımıza bile getirme- yiz, Sonra şunu da düşünmeliyiz ki ba zı hoşa giden hayvanlar vardır ki zarar İr oldukları halde bunları gene severiz. Meselâ fare ve cıçandan hepimiz - pis ve zararlı bir hayvan olduğu için nef- ret ederiz. Buna mukabil tavşan yahut sincabr içimizde — sevmiyen yoktur. Halbuki tavşan ve bilhassa sincap ©o kadar zarariı hayvanlardır ki bunların çok türemesinin bir memlekette kıtlık çıkarmak ihtimali bile vardır. Ayni za- manda sincap kuşların yumurtalarını ve yuvalarını yemek ve bozmak husu- sunda da çok zararlıdıtlar. 4 * & Bu izahlardan sonra kariin aklına gelen bir suale cecap vermeğe çalışa- İzm. Hayvan zekâsırı ölçmek üzere el- de tecrübeden maada acaba bir ölçü ve miyar var mıdır? Bir tahlilhane mevcut mudur ki burada hayvan zekâsı ölçü- lebilsin ve biz insanlar da böylece hay- vanların zekâları hakkırdaki' bilgimizi tashih edelim: Hayvan zekâsı şöyle dursun insan- ların bile zekâlarını ölçmek oldukça zor işlerden olduğuna göre hayvan zekâsı- nı ölçmenin son derece müşkül bir me- sele olduğu Muhakkaktır. Ancak bir takım usul ve yollar vardır. ki bunlar sayesinde epey Şeyler öğrenmeğe mu- vaffak olduğumuz da şiiphesizdir. Hayvan zekâsmı ölçen meşhur pro- fesörlerden biri hayvanlarda zekâyı şu En zeki şempanzedir. Bundan sonra orangotan, sıraya koymuştur.: hayveı:ı fil, göril, köpek, kunduz, at, deniz aygı- rrayı ve kedi sıra ile gelmektedirler. Fakat acaba şu zavallı pisipisiler ze- kâca onuncu derecede. . oldukları hakak mıdır?. ; Evvelâ şurası bir haki- kattir ki kedi son derece hassas bir hay vandır. Kedileri tetkik edebilmek için mü- luk kadar onlatrla dostluğu temin etmek tir. Bu yapılmadıkça yapılan tecrübe- ler beyhudedir. Hayvanların zekâsını ölçmek Üüzere onları bir labirent içine sokarak ne ka- dar zaman sonra yol bulup dışarı çık- tıklarına bakılmaktadır. Halbuki böyle bir dar yere sokulan hayvanların bazı- ları korku bilmediklerinden kolayca bulabilmekte, kedi ise müthiş korkak oldüğüundan böyle bir vaziyet karşısında apışıp kalmaktadır. zamanda kedi hiç de mukallit bir hay- van değildir. İnsanları taklide hiç yel- yollarını Ayni tenmediği gibi isterse de yapamaz. İstiyorsak ilk şart onları lâyıkiyle tetkik edebilmek üzere kazanmak ve diğer hayvanlardan bam- başka ölçülerle ölçmektir. Yoksa kedi- nin bir şey öğrenmiyeceğini ve ilelebet dostluklarını insanlara düşman bir hayvan olarak ka- lacağı iddia basit bir fikir mahsulüdür. Kendi de köpek kadar hatta ondan zeki bir hayvandır. ilk şart insanla köpek arasındaki dost- | ra da aç kalacağını söyliyerek canbazhane lerde para kazanmak yolunu tuttu. Nihay et gene bir çıubııhlnB Geçenlerde aslan Pençesinde can veren * İngiliz Rasputininin — Şaşılacak maceraları a Bu adam senelerce Şayanı hürmet bir papas iken altmlâ"“d altında can verdi sonra birdenbire değişmiş ve bir çok genç kız Ve kadınları baştan çıkarmıştır Aslan pençeli 1 Son zamanlarda İn gilterenin en büyük rezaletini — altmışlık bir İngiliz papazının şayanı hayret mace. raları teşkil etmiştir. Altmışma kadar na muslu, ağır başlı ve dindar bir adam o. larak yaşıyan papaz Davidson lekesiz bir hayat sürmüşken bir denbire değişivermiş, haval bir delikanlı gi bisgenç kız ve kadın peşinden — koşmağa başlamış bir çok kız larr baştan çıkarmış ve “altmışımndan son. ra kuduran ihtiyar,, sözüne mükemmel bir misal teşkil et. Gayet uslu bir genç Harold Davidson Oksford Üniversite. kızlardan sinde tahsilini yapmıştır. Gençliğinde gayet uslu bir genç olarak nam — kazanmış, tek bir hatası görülmemiştir. — Arkadaşları ara sıra eğlenmeye giderken o mektepte — kalır ders çalışırmış, Eğlence dönüşü diğer geriç ler aşk muvaffakiyetlerini biribirlerine an. latırken o onlara çıkışır, ayıplarmış. Bu se. beble tahsilini tamamladıktan önuün papaz. oluşu gayetle tabil görülmüş. Papazlık hayatında da hiçbir — aykırılık göstermemiş, vazifesine dalma sadık kalmış, taşıdığı papaz kisvesine büyük bir merbuti. yet ve hürmet göstermiş. Esasen en ince teferrüata kadar pek titiz davranan İngiliz kilisesinde başka türlü başpapazlığa kadar yükselme imkânı da yokdu. Anglikan papaz. ları, velenebileceği için evlenmiş: ve baş de çocuk sahibi olmuştu. Yegâne eğlencesi ara sıra kilise müdavim. lerinin davetlerine İeabet — etmekten ve ik. ram edilen şaraptan birlkaç kadeh İçmekten ibaret kallıuştır. Altmış yaşına kadar haya. tında karısından başka kadın görmemiştir. Hattâ mmtakası dahilinde hasta kadınları ziyaret ettiği vakit bile kapiyı aralık bıra. kır ve bazan kadın genç Ve güzel olduğu va. kit odaya refakatinde ev halkından biri ol. madan kat'iyyon girmezdi. Bu hizmetlerine | mukabil de kilisenin evinde bedava oturur, ve'ayda altı yüz elli lira da Mmaaş alırdı, Defolmıyan — şeytan Son senelerde başpapazım dua ederken ara gıra “şeytan, defol!,, dediğini — etraftakiler duymuüuşlar, fakat hiç şüpheye düşmemişler. dir. Şeytanın çünkü bu muhterem sözünü dinlediğinden emindi'er. Fakat şey. pansıı'n Marcin, (Hususi) — Hükmet binası fan Amerikan kolejine kadar devam eden lana caddenin parke döşenişi çok ilerlemiştir. Kış gelmeden bitmiş olacaktır. Gönderdiğim resim caddenin hükümet konağı önündeki kısmını gösteriyor. Papas Davidson “azmadan” önce ve başdan çıkardıfı Barbara Harris tan defolmamış, bilâkis papazı Londraya sık sık sürüklemeye başlamıştır. Çok geçmeden başpapazın vaktinin büyük bir kısmını Lon. drada gecirdiği görüldü. Bu — hareketinden şüphae etmek akla gelmemiştir. Çünkü yir. mi sekiz sene ayni kilisede ciddiyetle hizmet ederek ömür tüketmiş, saç bâş ağartmış ©'r adamdan şüphe edilir mi? Londrada ne yaptığı — sorulduğu — zaman Muhterem papaz “düşkün kadınları — ıslah etmiya çalıştığını,, söylemiştir. Genç olsaydı kendisinden şüphe edilebilir. di. Fakat ak saçlı Davidsondan kat'iyyen! İki sene başpapaz bu' ziyaretlerine devam etti. Ara sıra Londrayı aşıyor. Dört beş gün için Parise kadar uzanıyordu. Rezalet meydana çıkıyor İki öene sonra bomba patladı. Norviç pis koposu Haröld Davidsön aleyhine beş itham da bulunuyordu. Bunlardan sadece - birinin tahakkuk etmesi papazı mevkljinden etmeye kâfiydi. Çünkü başpapazın düşkün - kızları kurtaracağı yerde daha düşmemiş hizme'çi. leri ve güzel işçi kızlarını düşürmeye çalış. tığt öğrenilmişti. Şahit ve şikâyetçci Barbara Harris ismind: uzun boylu, sarışın güzel bir hizmetçi kızıy. dr. Bu kıziın henüz daha ön yedi yaşında ol. ması vaziyetinin dehşetini arttırıyordu. Barbara Harrisi isticvap eden — piskopos. luk meclisi bu muhterem papaz... ... —a baştan çıkarmış olduğunu tesbit etmiştir. Kız pepa. zın elbisesine hürmeten ona yanaşmış, hür. met göstermiş, papaz bu hürmetkirlıktan is. tUlada ederek yavaş yayaş kızın ruhuna nli. aAltın saatler, kürkler alarak ni. muvaflak ol. "az etmiş, * ermvı metresi yapmağa eutetur Maamaih bu buruşuk yüzlü — ihtiyardan genç kızın bıkması uzun sürmemişti. Ken. dine gen:, yakışıklı;, güçlü kuvvetli bir âşık bulunca hemen diğerine yüz çevirmişti. Fa. “t popazdan bir türlü yakayı aryıramayınca kızmış ve bir gün piskoposa bir mcktup ya. zarak moydana çıkmıştr. Piskoposluk papazın peşine hafiyeler sal. irmış, tahkikatı derinleytirmiş, papazını İki senedenberi Londra ve Paris seyahatleri. nin sebebini bulmuştu. Meğerse papaz güzel kız peşinde dolaşryor, bunları — kandırmağa çalışryormuş. Kızları ağma düşürmey ! mutaffak oldu müu buşlarla birlikte Paris: dört beş günlük bir seyahat yapryor ve “gel keyfim, gel, Çal oynasın, vur patlasın!,, eğ. leniyormuş. Çıplak kadınla yanyana ... Harold Davidson istlevabında evvelâ inkâ. ra sapmıştır. Paris seyâhâtlerini — oradaki , “ldsonun asıl maceraları bu âN kabarelerde kızlara dı'ınsüd_;l t eşebuül“ f onları sefaletten kurtarmâ hit 6 zlartü izaha çalışmıştır. Fakat Ü, çbiri:ıln Altmış üç yaşında kendlSİT;;M na kadar bütün kazandığI ü dilmiş olarak bulan sabık pap mış, ismi ve resmi aylarca rinin baş sayfalarını işgal © kuf Papaz evvelâ kendisini îıleş J.y plâjında pencereli bir Vâri - etmekle İşe başlamıştır. Hdek rerek don juan papazı görm unlı“" Tef vazife bulamadığı, esasen inkâril gi olmadığı meyvdana çıkınca lığı anlaşılmıştır. wyı.! Nihayet çıplak bir kadınla y nP" miış'bir resmini ;-;'öster'lı'“i“I ı da şöyle izah etmiştir: S gee F gel “— Bu zavallıyı sefil hays pat mağa çalışıyordum. Kemîlisl-'“er l c" " Ken bir şa'a bürünmüş düurüY d'-'”uu.. arkadaşları bastırdılar. ŞaJI Ğ' aldılar.. Muzibin biri de feslne 511'!1 ,ı “ Fakat kadmın çıplak untl masını nasıl izah edecekti? azledildi. .0f lıy? Asıl maceraları baâ$' , v kırıp geçirmiştir. Papaz böylet” “Mv”' altı yüz lira kazanmıştır. polis “vesaiti nakliyeye M nesi ile bu işi yasak etmiştir. Bunun üzerine başka ye'* açi ge dan bir odacık içine girmi Wj BN yaptığını, başpapazlığı iade ğini söyliyerek kendisini Halk görmek için gene akiM yutç | miş, sabık papaz bir günde ça dindj | kazanmıştır. Fakat polisil 1 ğ teşebbüse de nihayet verdirm dırıi Bu sefer Harold Davids0f kada teşhir ettirmek iİÇİN b ççti ge şi* miş, bazı tiyatrolarla wllşmun ,]ıı'l’î; v' giliz kilisesi bu skandalın ÖD d” i metmiş olacak ki bunadî'" sabık papazın sergüzeşüer mek için Amerika gbçme” - d,an“” teşebbüslerde bulunmuş, tif* kaya kabulünü menettirmi? P“p.’ Amerikaya gidemiyen “m gı lerine İngilterede devam et para kazanmıştır. Nihayet Sit bir numara bulmuştur * Danyal peygamberın İ"Cue lar arasından vaaz etti tatbik ettiği takdirde çof P anlıyor, Ve bir sirkte aslan F oli Aslanlar içinden vaaz etmey' Bu numara o kadar rağbet İngilterenin binbir köşesind şa gelmiştir. Aslanlara alışan papası? haj yet telkin »derek bu vahsi bali olmaağ cesaret etmiş Birkaç hafta evvel £ sında etîa:m hınca hım€ gol" a gahâ verdiği büyük bir hevesle yaklaşarak sesini yükselt gınâ aralik yanlışlıkla aslanif muyaf' hayvan kızmış, bir pençe " miştır. ye Yardımına, ihtiyarla Beuş leneceği söylenen hayvaP genç kız koşmuş, fakat ge j püslefi 4 1f nıh”' ”"'".arv*" B,ıav;% gl b" gel ene Çi UŞ ıl!'j: ;.9';: açora SÜÜ af f,u tir* H yaralı olarak kıırtarswmiş edeP Pn?’ Macerasınım ölümüne tas kısmını evvelce yazmış ? n hakikaten "lng'iliz P—w!l’“"*'lwt miş değil mi? İstanbulun en çok. $? akşam" gazetesidir. | « HABER'e verenler