Pten evvel an dört sene Ha- B yaşadım. Burada bir cüztam 'nııı wık "Beş sene onda çalış- t ) beni o aman ki n istasyonu Adis A Münaamıştı.) Orada bir mektep da Franı (Henüz hat di D ( ya dönüp teşki- meşgul oldum. Muharebe Mütarekede H rarak mn. i çalıştırarak Höyük ka çıka Derken gene Ha 6 arası Afrikada kaldım Beşistandaki keş'i fi yazı- aati değişti unun daha o zamandan gette heykel tetkik İki ayrıldı. sların kimi Fransada mevcut İk , Masir E noktal nazara | Dertsiz, gamsız dökümcüleri gezdi ra, buradan b'r sokak aşağıdaki Fıçıcılara uğrdark. Ben senelerce evvel kere ten ya bi gelmiştim.. Hayal me y upta, Margarita gölünün kena '2' kilo uzunluğunda üçüz | İk, keşlettim Burada, muhte | _%ft liklerde dikilmiş, güneşe aid alı yıldız ı'"" aded şeh “duşuyordu. Büyük bir coş ;h Katolik papası gibi d la yaşamı: yakırdan — Dine Va ğ tsikalar gösterebileceğini gular yok gibidir. ler böyle insa rkan, SIZ Fransız | misyonerle rüdü lerini handa âziz olmanın da ilimler' için ir mısrat aklıma sederken hoca'ar camide har fi cerden! | K !Vı-Xnı $ ta)'îl ye yerleri €sbit ediliyor İtcilik Prost mütehassısı Bay. V için de ayrı bir pi yhıv( , '5, | — te, hisarlardan yukarı bütün lın ”lıı_u ası ile Moda — Bostancı | h Adalar birinci — derece &' Jc lın olarak ayrılmıştır. “ırdı yapılacak binalar için l | hatırlıyorum. O zaman burada dü- nelerle fıçıcı dükkânı vardı. Halbuki görünüyor du. Bu beni, o kadar şaşırttı ki, evv yanlış geldim, sandım. Az daha y geçenlerden birisine soracaktım. tam bu srrada çok ses'n, beni Dönüp baktım.. Bu simalarından Simo bilmem tanır xlübünür şimdi topu topu iki dükkân 1 tanıdığım ir nle ça , İstanbul spor smim ğırdğini düydüm. minin tanın T. kaptanr, Kendisini masinız ? urtuluş baş çok çalışkan “darı Jaha değ bu eski ah - lık hak. âm, sabahtan sonra, mla kend' sana'ti olan fıçıı da görüşmiye başladım. a bir alay d'ye hayretle sor'lum. dükkân va ildü. un işte, dedi, dükkândan kala kala şimdi hepsi ha- ola: ünde acı tebessüm da - eki amıma, ne oldu? Sebep ne?f, m, s'ze, dedi, Bu lert epey uzun bir iş Biliyorsunuz, eskiden Türkiyeden mühim miktarda tuz'u Balık ihraç edilirdi. Fıçı sanay'ide O zamanlar yüz bin yapılırdı. Halbuki İtalya ve daha bir çek memleketlere, balıklar, taze olarak ç edildiğinden ist'hlâki bire on, on bine dü Bu vaziyet asasamı altüst etti. birer i bu iş'e beslenirdi. ile altınış bin - fiçı mdi. Yunanistana birden tabi bütün £ Buradatıj d ediv kapadılar. Muhatabım burada biraz sustu. Son- ra içini çekerek sözüne dev — İ vadi daha d fAnlatada ankak ortasında öğle vemeği Galata sokaklarında rasgeli: İstanbul konuşuyor ! nen yorguntuklarını vaz'yete düşecek.. matnamesine göre suların da fi- çılarla nakli menedilir edilmez, bir be de buradan 'yiyeceğiz O bunları anlatırken, ben bir taraf- tan dükkânı tetkik ediyordum, İçeride, öyle güzel, küçük küçük fıçı Simonun sözleri hitti rı l öyle zar , lar vartdı ki, man, çıraktan bul 1 getirme: Maun rengindeki parlak çem- betleriyle, bu fıçıcıklara ne kadar ya- kından bakılsa o kadar güzel görünü . yordu. Simon kendi mallarına rünce ilâve usta, benim hayran etti: hayran baktığ Bu san'at bi: den ge güzel fıçı - at bü işte artık Gördükleriniz lar yapılah'lir amma, hayır kalmadı da . Daha - fazla memleketim'zin en k konuşamadık Çi] kü li Dorcula » rından gülleci Cema Jenbire kar - şımda gördüm. B Beni görünce yanıma değiş. gerekse ri etrafında yürüdükten sor caddsde bulmuştul. p Temur Bittt sus'yetini, parip ediyordu. Dört teke ağumuz yerin en mü! ucu Arabası terk ekli olan bu ara bann Ür tu.. Masraha içük taslar mı, & va'ar mt mi! le alâkadar her şey thh ılah Vaktile yüz bin fıçı az gelirken şimdi on bin tane bile satılamıyor |Yabancı memleketlere tuzlu balık yerine taze | balık ihraç edilmesi, bizde fıçıcılığı çok fena bir vaziyette bırakmış Ya lediye tali . | SUCU. . zan : Haberci srıyorları nda pir seyyar sucu Fakat bu kadar kadar başka bir y gör azametlisini şimdiye de görmemiştim. Garip arabanın resmini aldıktan son ra Ali: Buradaki sucu bini biliyor musun bolluğunun nedir? hep ) dedi. vardaki ılıvkkanhr'jı ulan, sıcaktan bunalıp, i.ar:rr için. de kalan insanlar da, suya büyük bir rağbet , İşte su ticareti - m burada bu kadar bol en gösteriyorl. olmasına mübim âmil Haberoi fıçıcıların derdini dinl'yar Ve bunları ledikten sonra, sank € etmek illi a: bardak soğuk su. | uların lezzetini muay istiyormuş gibi, Âli garip şe ya doğru ilreledi, yü midesine i Hava öyle sıcaktı, ve içim öyle ba- kruştı ki, biç te temiz olmuıyan, bir CUMHU RIYET'd Müşterek e'nnlyetlen nıçln bir şey beklenmezmiş ? Güglüsene — Ferraro istmli bir — İtalyanın üriyet,to bir siyasi —makalesi çıkmıştır. Bu muharrir diyor ki sarın, bi rak kollekt Kollektif teminat bahsini pek çürük kör, nü söylemekten Mtaly ymağa muktedir bağırır ve a koyarsa fena hiyeti olacağımı göre sülh meselesini âlemin ön Ti ediniz, na olanlara demiğ Japonya şimdi böyle yapıyor. Bir cinat temaylilün bundan daha açık bir t ilir mi? Demek ki İngiltere gayet büyük bir müdafaa küyveti — hazırlamakla tohdit ettiği halde tecavür taraftarları böyle hareket edebiliyorlar, ya bu — tehdid de raasa... Güzlleme Forraro yazısında tecavlız hâdiselerinden bahsederken dalma — İtalyayı unutuyor. Faraza makaleain ortasma doğru Milletler cemiyetinin aleyhinde yazılan şöyle dünya yıf olandan yt L tırn 1987 de kuvv terke Ya Habegistan faclası? İtalyan muharrir İtalyayı medeni vicdanın ıttuğu kanaatinde mldi: Cumhuriyetin uya attığı bu İtalyan muharrir bir yerde de 19 ncu asırda Bismarkı sindirmiş olan “Al Man Avrupa Ittihadı tehlikesi hikâye ediyor ve böyle bir gizli tehdidin açı hir anlaşmaya tercih edilebileceğini söylü. yor., Bundaki hatası da aşikârdır. Zira böyle eski bir metod kullanmudan dahi zamanımız da “Bismark,an sindirildiği görülüyor. Kllemonun makalesi dünyanm 1797.1814 deki vaziyete düşeceğini söyle kehanetin de Ge bulunuyor.uRgndaki hatası daha çok seziliyor. Zira wfukta bir haylı Napslyonluk meraklıları — seziliyor. Fakat — Napolyonun bomboş bulduğu Avrupa ve Napoly lem © devrin meczüp bemzer hir memleket görülemiyor. omun cihna hâdielerini bir parça iyi hilecek bir gözlük kullanmasını ve Cam, huriyet refikimizin de böyle manasız — ma, mnası var ya! — makalelere sütunlarını kapa, masını temenni ederiz. AKŞAM'da : Merhum Şehremininin hayatına dair Hikmet Feridan, merhum İstanbul vali ve şebi nimi Haydara dair, hatırda kalabilecek bazı fıkralar naklediyor. Bu arada Haydarra bir zamanlar eşkiya takibinde dahi bulundu. ğunu söylüyor. Yazısının enteresan bir tara, fını alıyoruz; aya karşı l n pe. suasınn Kaki gehremininin sonra memüriyet hayatmnd İstanbul beled aktan gören küçük bir bak an yolunda e bina. sını darım dükkânma gitti ni kas adamları meşgul sri giren ace kibrit!.. di yerdi paket ye sabırsızlanınca Haydar oturd Uzarnıp kibrit Kutu. - iye veriyordu. da kat'iyı emür olduğunu t getirmiyordu. Lükin Ha Anmı çok İdame dar nbul şehrini aylarc ük bir balkı idare et düxkânını idare edemedim. Haydar Bit — Ben mex Eznaf olmak için çe lâzımdır. idare edememe. da bulmaktadır: ür olmak için yaratılmışım.. İstanbula pek çok hizmetler 6d hayalı birçok mücadeleleri anir aşkiya F gayet heye takiplerinde iamindeki meşbur gakiyi de o ya kalamışlır. ok yerlerinde kavun, karpuz kabukla; likleri görünen bu sokak- rımda olma . ben de gayri ithiyari arka- laşrmı taklit etmekten kendimi alama- Hararetlerimizi tcskin ettikten sonra, önümüzdeki en yakın bir sokağa sapıp, Galatarım başka taraflarını dolaşmağa başladık.. HABERCİ YARINA : Galatanın hurdacıları yelkencileri. ve