20 Eylül 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

20 Eylül 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VDH ga “Töy gea T KARA * P ÜT ÜN N B 184 PAPDAYANIN RT7ZT ve fena halde sinirleniyordu, O, anne. | lüms mesine sebeb oldu ve sorguları. sini, ne olursa olsun, kendi düşündü. | na devam etti: Bü gibi görmek isterdi. Genç kızın an. — Bunu nasıl öğrendiniz? — hesine karşı olan yakınlığı ve sevgisi | — — Söylediler. ' — kendisi için büyük bir tehlikeydi. Bü. |— — — Bunu söyliyen şüphesiz ki iyi ta. Şük bir akılsızlık yapmış; onu her şey | nıdığımız ve her sözüne itimat ettiği. - ; den koruyacak bir adam olan nişanlı. | niz bir adamdır, değil mi? — Hinin yanımnda kalmıyarak bü kadını | — — Hayır madam, tanımadığım bir — takibetmişti. Şimdi de bu yolda sömü. | adam. Bu tanmmadığım adamım sözü S Ha kadar yürüyecekti. Bu uğursuz yo. | ile buna inanmış değilim, fakat bu söz * lun nereye kadar gideceğini biz daha | leri benimle beraher duymuş olan ma. | İlerde göreceğiz. reşalın itiraz etmediklerini görünce Leonora, onu koltukta öturür bul. | itimat etmek lâzımgeldiğini anladım. — Öü. Şüpheli şüpheli baktı, iyiden iyi. | Mareşalım ufacık bir şüphesi olsaydı, | ye süzdü. Genç kız bir hayli solgun. | bunun aksini söylemez miydi?; | du. Fakat, büyük bir kuvvet sarfede. — Doğru bir düşünüş! E, sonra? — Tek sakin gö re calışıyordu. — Bundan başka Mareşal Dankr ce. Konçininin karısı odayı da gözden | nanvları bana kraliceden bahsettiler. geçirdi, bütün açık gözlülüğüne rağ . Leonora sözünü Kkeserek: Men kapıyı farketmedi. Genç kıza kar | — — İçeri girenin kraliçe olduğunu bi. S1 bir anne gibi yakmlık ve samimiyet | liyor mıydınız? diye sordu. Genç kız Böstermek istiyordu. Bu tarzda hare. | yine düşünmeden ceyab verdi: ketiyle genç kızın emniyetini celbet . — Evet... Mek istiyordu. Birinci konuşmasında | — — Nasıl oluyor da biliyordunuz? - Floransın annesi hakkında ne gibi bir | Kimse sizin yanınızda ismini söyleme. | fikir beslediğini anlamak arzusunday. | di ki... — Ür, Buna belki de muvaffak olabilecek. | — — Biliyorsunuz ki ben sokakta çi. — İL Çünkü o, istediği zaman o kadar | çekçilik ederim madam. Ekseriya Luvr — azib bir tavır takmırdı ki, karşısın. | sarayı etrafında dolaşırdım. Bu suret. ; dakileri kendine ramedebilirdi. Halbu. | le kral'çe hazretlerini de birçok defa. — ki bütün zahmeti boşa gitti. Çünkü | lar gördüm. Binaenaleyh kimsenin o. — Benç kız kapıdan dinliyerek öğrendiği | nun ismini söylemesi lâzım değildir. — İnin sahte tavırlara kanamazdı. Bu işi | Bugün de hemen kendisini tanıdım, İ Leonora karşısındakinin vaziyetini bi. | dasıl ki, sizi de tanırım madam. lemediği için kaybedecekti..Konşininin | — — Anladım. Peki, mareşalm krali. :î"m tatlı bir sesle konuşmıya başla. | çeye sizden bahsettiğini söylemiştiniz : değil mi? — Çocuğum, babzmızın ismini Bili . — Evet... Şüphesiz ki kızı olduğumu -Yorsunuz değil mi? diye sordu ve ce. | kendisine söyledi. — YVabı merakla bekledi. Florans tered - Leonora bu söz Üzerine bütün dik - / Gdüdsüz şu cevabı verdi: katini toplıyarak sordu: "eaniymmadım.mdm& —-Bunıneredenhükmequniı*m. SAi | GKÜT bteeier OBi Do M z; e SA d ”' öi d e— T eDUaA TU - -3 e — görüzüy VpvurauTs VASA Ol) "dou vi doJrad O1y) 910Jöğ öumr) ÜUre)d9) & o3 di No IO7 1999019 90) daoy A9Y) :900Ydaj9) Ağ J898 & Sadasdl Ajfenen ued noy BL1S “OOPUN — Çutpumj :Sonptrer Bi e yi a LA v a ük YRMR B e G İi | MA B " SE N rEPRİR g — â”.g'q; < DA a Fd yiş 0 ©e | ğ-âgğ ŞU B MPğr © E AE l EBr a ” kapir ğ ıi Hİ İ K .'â'ğ 'e z & ; g İ —— we 3 B : Wş 9 gâ B 3 $ğ5 ge: : B #Kejd pooğ &e as0013) "afEIE YELAEJ JS801U d3 UO auop Dürad SurypAdsas gA 191908 'SassdIp “Sonun)s09 — po3e)s Apguodıy KnoKL pue 'pireyasojağ — ye9s AnoA 395) *99e )8e) dUT O); 'dü S903 şeiijfeyand 99) Püsur0on 997j Yo1j Ayönoroy) “ureo no4 ji üoseas a9) Satanp 9010 3589f ©lEe No Jı *9sınod Jo “Jng “şaduarpne pessorp — Âpngignesaj t put siodurs pajBıgoyas — “sıoyonpuoo SNOMELJ *81)80YD10 #JeI 38117 & — BuruıAdsa9 Jo 18909 909 3838 NOK BISUIL HSnduy Snowej 9Y) JO JS0LU 998 Wed NOA Saryeayı PuT “15S9M 99) JW MNOK 3891990i YUOM 8. 9) “orsnıa yo puoj J0U *gorduade 99) Jo 9ü0 Je 10 JyosIı 9198397 917 JO gr901)JOxog "TUSBM 3U SABIĞ 903 OjNA E SW “gs9859N)9E PUL ge dDt ©U) Je Toyjı Şesınok — Xolua ğ Si Eğ ö b drü YS G6 ğğâğîgğ' , 8 ğ—.ğ.ğfğşl Eî.ğ - E & Fojz A & (B 2 » : ğ. y & KB 3 ğğ Ğ B e DU o bş ” Şi D e: z zz z ğ Ş ğğâ ; 2 g ; a D BEE ğ z üi & 5 e Z . ğ AE U 3 ğ P E SA &$ SELFE EREES! İTErE.İeLER ğğğg%ğîaşğggş - SizEcEREBEPi A £ SilİLekizirE : ğş%ğğğğğ&âğğî a Gagğ ğ SuğEaf & © 3'85' ğğğ& %ğmüâ A3SR B0 Ş z ân ğ D'S.dl':ğ:ğ- E-| 5 y ğğğ âğâgqğ. ) ni F RA İ ğaââğg-; â'i'â'ââî sg_nîğğ KA ÖRRELE İTdEre ŞoitEL OçE.Rl SERAŞ * g ğ BÂRAL3 =ğâğ%p : İNGİLİZCE DERSLERİ (NGİLİZCE DERSLERİ 686 AF a F 3 m z v : : ĞĞ ğ ş . &e < ; z ğ Ve aK Sa e eE e iR Vç İ ğ b B0 Ü Mt ğögğâğğ ğ bi 4 "e id 206 ğg $ döy g40 ELLE ğâğşğ : 3 E Ürlişiözss ) Di€t; 4 .. boğu” 2 îğ“bq“ Çie el 5ei Sı ğ ğnğ; ”ğâğğâ ”ğağğ îgî İ Y 5 B CElEoLİ s0PÜZ şiş Ş Va ğâ?ğaâğğğğâu 243584 204 > Kd g.LcElbI SERİs duİ « q’ Bu l — EEİ » & Za) mâ" — oğâ ğ% > Eğâagğğğâğsğ âğağa ÖRs Z İ Ba ş & We:de | îğ D 5 30 > $ RRL 243 1L0 < çEl Ş ç güli Ey£ (ŞA, 3 ĞA ; ti ö ği şö şEğ â*ğ SŞ Eze _*gâ âğ: bipek Mi e. Ür L KB BİR y Ddi ”îğa se *it #35y $çle SAğ T0LE H3tç e ;5 âğgğ Üi M DG ASES ğââ- Si ARİE Yi) e0 füiy ti eecğâ lî ” âğş 3ğ=n':__lâââ İğ:ââ PARDAYANIN KIZI 181 Mareşal Dankr bu sözleri çok kuv- | da ne bildiğini iyiden İyiye öğrenmeli. vetle söylemişti. Şunu da söylemek lâ. zımıdır ki o devirde herkes olduğu gibi Konçini de mutaassıptı. Mari dö Me. | diçi, Leonora ve Konçiniden üçünün de İtalyan olmaları bu taassubun faz. la olmasını intaç ediyordu. İşte bunun için bugün bizi güldürecek olan bu düşünceyi ikisi de kı.hul etmekteydi . ler. Marya memnundu. Adetâ bağıra. rak: — Ben de böyle düşünmüştüm . de. di - Laeonora da... * — Ben de senin bunları söyliyece. ğini ümid etmiştim - cevabını verdi, Her üçü de gözlerini yere dikerek bir müddet düşündüler. Bu anda çiçekçi kizm öldürülmemesine karar verilmiş. | ti. Zavallı küçük kız!... Hayatını ana. sının ve babasının taassubuna borçlu idi, Yoksa onlar, merhamet nedir bil. miyorlardı. Hattâ evlâtlarına karşı bile. Ne ana, ne de baba, bu çocuğa kar. Şi ufak bir sevgi bile duymamaktay. dılar, Hattâ o gün bütün işi uzun u. zadıya düşünmüş olan Leonoranm müdahalesiyle Floransın ölümden kur tulma kararı kat'i şeklini kaybetti. Leonora dedi ki: — Bu kızın Sinyora Faustanın evi. ne girip çıktığını unutmıyalım. Fa . usta bu kızı sizin aleyhinizde kullan. evvel bunu elden kaçırmamak lâzım. geldiğini hatırdan çıkarmayalım, , Mari dö Mediçi başıyla bu sözleri ka bul ettiğini bildirirken Konçini dedi ki: Leonora deyam ederek: - UAĞAM V Konçini: — Benim babası olduğumu biliyor. Leonoranın kaşları çatıldı, hiddıtlo dedi ki: — Bu çok fena, acaba bu haben ona veren kim? Konçini birdenbire sinirlenerek: — Kim olacak, sefil Landri. — Eğer annesinin de kim olduğunu biliyorsa, susup susmıyacağına emin olamıyacağımız için, onu yaşatmamı. za imkân yoktur. - dedikten sonra Ma, ri dö Mediçiye dönerek şunları ilâve etti: —ÜÖyle değil mi madam, bunun i. çin siz ne düşünüyorsunuz? Kraliçe bir mucize olarak kurtulan bu çocuğu öldürtmekle Allahın gaza. bina, uğrıyacağından korkuyordu. Fa. kat bu çocuk kendisini anne olarak taniır ve susmazsa başına gelecek fe. lâketten de çekiniyordu. | Hayali tehlikeden daha müthiş ola. cağını düşündüğü büyük skandali ha. tırlayınca, Madam Konçininm #sualina şu cevabı verdi: — Ne yapalım, mecbur olunca..; Başımda böyle büyük bir korku ile yaşamaklığım imkânsızdır. Sinirden deli olurum., Konuşmanın böyle bir şekil aldığını gören Konçini; — Bu kızcağızın annesi hakkında hiçbir malümatı otmıdızmı eminim , dedi -. Leonora sordu: — Buna kuvvetle emin miıîn’ Knnçini hiç düşünmeden cevab veı'. — Evet... Landri yıımıhoninxm Türkçeye çeviriniz Theatresl are very much the same in Lond Where » Binema gibi yerlerde pardesü ve Vestiyer (tiyatro, paltoların bırakıldığı yer.) ön as any- else; the chief theatres, music halls and cinemas

Bu sayıdan diğer sayfalar: