ısnguroo (u ranrodaa « OğLOĞMNS : SIYdOdUR 18wer « ça ğ y Si Ai NOŞOY :H03JOD 3) Saşaz yarıöal — gendap :126sedap D)9 :SÇUN SY uoOfsDU *(3) toryen öçd0dsye gz « BŞO OOTAUTMDD YAERPWS *(3) OçYANpur yawed oppema DERSLERİ çözad — gozyod :ayozypdl vplrsure — şuLıod :çuLred Bunu TARSNAKOY <ay sup <— Ozyoy :(3) gyrenb BONYEDA YALLANIA —e Olizeaidn *şezidde KzLuaylş ALAPLOİYUDAM : ZANIIUŞNUYUZ yAysunLoynu — Haf :Tuız porreru nofisoyoduR *(3) HOtYEYLOĞUY wOfSDLOdMSYİ :(3) VORJEYADdKA PKYErz — opazyu :(3) gmanDe PöĞPunusuya — SuDLOĞUN : (7) SOMYAOĞUT eKçanNsnAy xomro yeyıy VKSU - YALE, youns Seryr Her nakkı Haber gazetesine altliri PRANSBIİIZCA yererı yeosryt appeur yeseyek 1valuuaa vozlEnyYud Alelâde seneler Üç yüz altmış beş güne ayılar, * ve senede Üç yüz sitmaş altı gün vardır. Keblae (24 No, lu “Zaman"” resmile takip edilecektir ) Vülâdi tarihin yirminci aarında yaşıyoruz, *“Zaman”, (24 üncü resim üzerindeki çalışmalarımızı — Bir asırda yüz sene vurdır. or oSaY Y991U9)189Z23 Siz bu parçayı türkçeye çevirdiniz. Şimdi, yeni bir — WUbat ayı, yirmi sekiz yerine yirmi dokuz gündiker, Geçen dersin tercüme "HARAI KGAALA VAO “İYNNOYUDUY LARĞNUĞIALIYA 10138990001 yusavp yüyz Oza zanbpşury P Spun) Syeyal PORAARI YAT ALNY — "guoytu yes gevm Lruğıp) SOpurl3 Bof yüzed İuyi Uog üs gusta doumug v UAİ #çzSayıa — Mep srum Byadp “apoppru çeptğdi “aotoppolu yi #ppror — zafŞDUL : DIPTE! LağUYAd dOĞYUML : SadayDA SAlŞIYE LA BPUpla Y — güymyad :207 “apgalımu Ynfma vprtsoLo Dü YÂŞ -9p AŞYOĞ VSWDLJ,, Çuofisos punud op şucsod wwt oG WO3 uolişa suDA/ DI) TESöÇ EAADUZ y ÇAT Ypuiseze doyğorıru KNN “ESULL 108 FARDAYA *OpEAASUT 119 TAF “Duta NŞ -Dp,, Tarpuo3 Zrermo 'TEA GUN GON AUK DA AKGE3 PU S ZYEX — 109 :u0d I v04 Hog üD : İWLI Uog U9 lre — We4 :ZT JHURUSUTA YOZİIBSNVUĞ “Ontiz YORTPO JHSEŞ OproısS TeÂN aKoOprUY DA U9) 'Ta 9( 49 ZgUNİPuUDAĞE — OOLAE TUPAUYLASU3 GAŞ VESUUNE YdAŞAARINK YSCG Çedo PEYEA “YOS SOPDUMLON TUOK ZFU0 “21$9 'çöç KçUNSApaı3 vmzadur ae TUaK 'opzrunsıap n epujpylazn dajaluıyay IJUSA NIN KIZI ——— — — —— Şimdi artık Bastile çok yaklaştık; mühakkak ki Fausta Dangolemi bula- cak, fakat acaba onunla ne yapacak? Vaktile Giz ile yaplığı tecrübeyi tekrar mır edecek? Yoksa Dangoleme vararak onu küçük Luinin yerine tah ta mr geçirecek? Bu karı her gşeyi yapmağa kadirdir. Dangoleme ne söy Hyeceğini bilmek için Bastile kadar girmeğe lüzum yok. Çünkü herhalde Fausta orada Dangoöleme dert döke cek ve tekliflerde bulunacak değildir. Yolda bir şey söylemez, böyle işler yolda konuşulmaz ki.. O halde Dango lemi evine götürecektir ve örada konu gacaklardır. İşte Bastile girdi. Şimdi onu bekle meğe meecburum, Ne kadar zamanda | çıkacaklarını da Allah bilir; Fakat açlıktan öleceğim. Bu kadım buradan en aşığı bir saat sonra dönecektir. Ma dem ki içeri girmiyorum çünkü ora dâan dişarı çıkmak içeri girmekten daha çok müşküldür. Bunu — eskiden teerübe etmi Demek - oluyor ki önümde bir aat bir vaktim var, 6 halde bu zaman zarfında karnımı do yurabilirim, Büu haklı düşünceden sonra Parda yan karnımı doyurmak Üzere bir Tlokan taya girdi ve lokantacıya bağırdı: — Şu masanın Üzerine iki dilim paa tırma, bir çörek. haşlanmış yarım ta vuk koyunuz; bir gişe Sen Jorj şarabi la taze ekmeği de unutmayınız. Lokantacı bunları hazırladı ve ol 'dukça muntazam bir sofra kurdu. Ev velce de yazdığımız gibi Pardayan büyük bir nüfuzu olup kendisine hiz. met edenleri şahane lütüflara boğd! malümdu. Nitkeim yemekler ha nınca bu defa da masanın kenarına bir altın brraktı ve: — Ücretinizi almız, dedi, Peşin ver memin sebebi belki yemeği yarıda bı rakıp gitmem lâzım gelir de sonra pa ra vermeği unutmak korkusile , Lokantacı güldü: — Mösyö gövalyeden hiçbir şey kay betmiyeceğime eminim, Pardayan bütün yemekleri rahat rahat yemeğe hatta $arabı da son dam lasma kadar içmeğe vakit bulmuştu. Hâlâ Faustantn gelmediğini görlün ce bir beyaz şarap daha getirtti Biraz sonra da bir tabak pasta yedi. Bekliyordu, bu bekleme iç saat sür müştü. Hâlâ Fausta gözlükmiyordu. Üçlüneti şişe şarabr da içerken Parda. yan bu uzun zaman zarfında hafiften bir uyku cekmediğine üzülüyordu, XXIV DÜK DANGOLEM VE FAUSTA Bastil kulesinin kumandanı bizzat kraliçe Mari dö Mediçi idi, fakat bu igi göremediğinden kulenin idaresini Muavini olarak kendi adamlarından Mösyö dö Şatoviyöye bırakmıştı. Bu zat yaşının bir hayli ilerlemiş olmasına rağmen çok çapkın bir adam dı. Kadınlara karşı fevkalâde büyük bir nezaket gösterirdi. Kraliçenin yüksek bir maaşla ken disine vermiş olduğu bu işi yapabile cek vaziyetta bir adam değildi, Bu gi- bi işlerden anlamazdı. Kendisine veri: len nasihatlara da kulak asmıyordu. Maamafih Bastilde faaliyette bu- lunması icap ediyordu, Şatoviyö buna bir çare olmak Üzere kendisine emin bir muavin aramıştı. Kraliçenin kendi üzerine yüklettiği vazifeyi o da bu adama bırakmıştı. FRANSIZCA DERSİ Kendi kendine 1000 kelime İle DERSLERİ Türkçeye çeviriniz FRANBIZCA — Elle exporte surtout des produits manufaclurds, — Non, elle exporte plus gu'elle n'en importa, 4 — D'oü importe-telle le pötrole et le coton? — Des matiğres premiğâres. 8 — Est-ce gue sesş importations döpüssent ses expor. 1 — Gu'est.ce gue la France exporte? tationa? 2 — Et gu'est.ce gu'elle İmportey düğümüz bu bahsin fransızca metnini tam olarak, tercü. mevzu Üzsrinde çalışmıya başlamından evvel, 6 parçanın türkçesini vereceğiz. Bunu sizin yaptığınız tercüme ile — karşılaştırır ve, yanlışımız varsa, geçen derslerde 6 nok- — talara dair olan izahat ve kaideleri tekrar gözden geçirir. — me edilmek üzere, vermiştik. geçen derste bitirmiş ve o zamana kadar parça parça göre BİNİZ. & — Fransız mallarını nastl buluyorsunuz? — Des EtataUnis d'Amdrigue, — Bilhassa yün, — Panuk ve petror. 3 — Fransa İngiltereden ne ithal eder? 2 — Amerika? 1 — Avustralya Fransaya ne ihraç eder? 107 PARDAYANIN KIZ. y Şatoviyö işini yaptıracağı adamı zindandaki bütün zabitleri gözden ge- çirerek bulmuştu, bu adam Roz ismin de birisi idi. Roz doğma büyüme bir zindancı idi, bütün ömrünü Bastilde geçirmiş, orada en adi işleri görmüştü. Nihayet- te küçük bir zabit olmuştu. Zindan idaresi işini gayet iyi biliyordu. Roz Faustayı zindanın önündeki ilk Asma köprüden geçirdikten sonra ku- mandan dairesine götürdü. Bu dairenin ortasında büyük avlu, Gaha sonra da ikinci bir asma köprü ile muhafızların karakolu vardı. Faustanın güzelliği Şatoviyöyü he- yecana getirmişti. Prensese kargı bir çok komplimanlar yapmağa başladı. Kurnaz kadın herifin bütün karak- terini anlamıştı, kendine has olan kuv | veti He, ihtiyar çapkıinın hoşuna gide- cek şakilde harekete başladı. Fausta mahpusun serbest - birakil- masma nit bir kâğıt getirdikten son- ra zindan içinde kendisile görüşmenin kabil olacağını llmit ediyordu. Bunım için Konçiniden bir de görüşmek mül- sadesi almağa lüzüum görmemişti. Fausta Satoviyöy! İkna ederek mah pusun yanma kadar girmek İmkânını elde etmişti, fakat Rozu hesaba kat- mamıştı. Roz hayvan gibi bir adamdı, kaba idi; Şatoviyönün Bastil nizamnamesi- ni bilmemesine rağmen, © bu kitabı harfi harfine ezberlemisti. Bunun ha- ricinda iş yapmak aklına girmiyordu. Nitekim ezberinden madde üzerine made okudu, bunların haricine çıkılır- Ha en şiddetli cezalara çarpılmak lâzım geldiğini anlatt. O kadar korkunç şeyler söylediği ihtiyar kumandan bi- le bunlardan karktu ve Fanstayâ (” la ısrar etmemesi için rica bir Faüsta Dük Dangolem ile Yar yerde konuşahileceğini düşünerek bul etti. Fakat tahliye işinin 60" —.. buk yapılmasını ricada bulundu. çimüe kat bu da istediği kadar süratli dı, kumandan muavini Roz lardan birinin serbest wıw":,: son derece kederlenirdi. Önün tahliye muamelesini kabil oldukt V dar uzatıyor, fakat isin çıw K ÖYE ması için lüzın olan yapmad ketleri yapmaktan da geri kl””’yw du. Rorun işi uzatması ıhuyl! C"' ile hoşuna gidiyor, bu suretle daha fazla beraber ııınıı ol“"“w Faustanın Bastilden çıkma$! çok uzun bir zaman Jâzım Eıdw dayanın ise zindanda olup bitef M haberi olmadığından bu gÖ? bayret ediyordu. Bastil kumandanı ııuıı-lnî işini zorlaştırırken ıindınln 'ıI' bir odasında gakaklarının KiT Da rağmen yüzünden genç oldalt " laşılan ve Şarl dö Valvos, Bot yâr Verini, Kont Dangolem ol::ı:;” ğit parçası olduğu halde dolaşıyor ve kendi kendine: yazılmış, buradan kurtulmam ibe bu nasıl düşman, bu dostum demektir!.. Ham de KU caksın demesi kolay, fakat kurtulacak miyım ? . Bu eski düşmanı ne kadar auı”' — Bilhaasa cinalerini ve mükemmeliyetlerini Lakdir #dlyorum Ücymnek veriyorum) ::;