(arıyama) ŞTpKE Ay Te napla,, — X Hi ! j E A veriğ 9p SDY zaunı 9p TEP yüNPKE — p iHEP —— - 4g :Sunı 4a : E ; t x i | ğ î | Z yesis — OĞ :pneyp yemdek — Jaf sanel HOPdNLAY DA dlgey vadol Apzıunsı9p VA *Af öf 13 s3moÇ 3Fe) V #ypun3 — aaf :anof “yyıpA t vaepg “2ppunb dolirdafi,, “YRELEY EATE * yYNDUDY JOMdoA,, ağuoR af H :39aos YyeJ V YALULUN —— AĞNOS TATOMOŞ “Uwuuz vaps gGöye) TülSETüyYoğ UYĞYUNA) “-uşkeRd MazoE 3P9 GEYD) VY UDMDZ,, “yesis tABpH “yanıs sokudafi,, 68 9f B < pney> dru) V aa vT #üğdür & uşyutu af 9p 10S aç Sazua 90N0OY,E AD sdilo) VI “atkap099) “900b DPEEDUSO,, HF yi RUpund iymü PT TUTPUaF “THDp 2008 YUTUUZ PERPUMELE YOYJES EÇULÜNY 3000 Hyü tüşeş YDADE DA tEDEYD PPURTUN dAĞIĞ KY WMUDE,, Cuya #9 god Ha OY 8 KUONS O7 AŞ ZRELIS YY MOJ OL) opuyloazan w1)s9 y *(avma Dd we gu mwe) “ayoA SĞ BUCANOĞ GU SNOU Z oAĞ mof af —— #e3gab Aygab DUYEKMO UND,, VOZLESNVUĞ xönno giyez — dAşyle TOZANŞ “areurez OÇBAAS urpuuuğop BUND) Yeybotım d DWDOP OĞ DUYJPADO PY UURUNA,, (RSYOE XP DÖN ÇT MS PE OY NY) “geros np sayanoo aT IME MAD Bduna) 9f “20ps görey NENPUNİ 1099 “aNPUNĞ 19P2 APYOI 903Ö,, “(an/ pi YAS HNU DE) “ANOÇ aç TENE YNU UŞ (fzmos np anoı ot #POSAAĞ PE MOJ O1) *aayos np zarar ör opgoşad ynb sdura) af NH lsuHacd *(emu p Pokasıl aNf 07) NU vT VP *ITP33 ana9 HApa09İ zpunD ““OPUSD AVLDPYOM PHOPn <- gpmypisDey : gecyparo Yıyon — Hokd :yuto g Ywmlımq)mwmınnqdanmbm t ysu yılı — Aafiştatiş : aIŞTUM”I ge (geşıduu) 1Şyapke Ay “wfio yaytplio 1oftdoA,, ZĞ YUD AAYAIYANI CAĞA yupyopo dofişumş sanbunoğ Slşrunı prerprap — Yuşyoto :anbunpoı? *(unL gp 4ağı Of ) sdamı SP ATETO VTE) V &w Ö (uğüsuüzuü VOZİBNV UĞ (EONDUNANSI aNUdD aNN 'grt3 “çre8) VUYLANULI J8 PARDAYANIN KIZI 'bile vermıyordu. Betbalıt “ genç — her geyi işitmişti. - d *“Kızım” “validekri ölün ben” keli » meleri kafasına inmiş bir tokmak te. siri yapmıştı. Demek ki,onun bir kızı, yani bir eviğdi mevcutta!.. Demek serbest ol. madığını söylerken bunü kastediyor . du. Fakat evli olmadığı halde bu ço. cük nasıl peoydalanmıştı? Yoksa onun bir... Yok, bunun imkânı şoktu. Böy-' le gaf bir kızm âşıkı bulunamazdı; mümkün değildi. Herhalde deminki gözleri yanlış işitmiş veyahut yanlış anlamış olacaktı. t Bu sırada İnci çiçeği çitin öbür ta. Trafında konuşmasına devam etmektey di. ' — Kızım, Luizim nerede? Nastl o. lur da, halâ beni karşılamıya koşma. dı. — Zavallı sizi beklemekten o kadar üzülüyordu ki, geç kaldığınını anlıyor ümidi hâlâ kırılmamıştı. Vakıâ her ge- yi mükemmelen işitmişti. İşitmişti a. ma, kulaklarına inanmak içinden gel miyordu, Çitten bir aralık buldu ve o. rada durarak — gözetlemeyo başladı. saçlı kız, bir periye benzemekteydi. Kehdisi bir köylü çocuğu gibi giyin- memişti, Sırtında orta halli bir - âile gocuğunun giydiği zarif bir elbise var. dı. Kendisinden hiçbir şey esirgenmedi. i balliydi. Oynuyordu demiştik. Doğ. rusunu söylemek lâzımgelirse; o oyna. maya çalışıyordu. Dizlerinin üstünde bir bebek vardı. Fakat onunla meggul olmadığı gözüküyordu. Endişeli ve ke. derliydi. Bebeğiyle konuşmaktaydı. Çocukça telâffuzu ve çok ciddi tavrı He ona birtakım nasihatler veriyordu. — Görüyorsunuz ya matmazel, uslu oturmadınız, İnci çiçeği anne buna da. rıldı, Şimdiye kadar gelmesi lâzımken olacak, | hâlâ görünmedi, Artık hiç gelmiye. yoksa şimdiye kadar gelirdi. İnel çiçeği gapkasını gıkararak dedi ki: : , — Haydi, çabuk gidelim de onu ya- kalıyalrm. Valver bunları tamamen işitiyordu, 'Yanlış duyduğuna kendisini inandır . miya uğraşırken, sevdiği kadının ağ- zindan çıkan “Kızım Lüiz” sözlerinden sonra artık şüphe edilemezdi İti kadınm süratle arka — bahçeye doğru gittiklerini gördü. Bir zevkita. bil ile çitin etrafımı döndü. O, ber ge. cek, kabahat sizde, Siz yaramaz bir çocuksunuz matmazel, : Luiz annenizi de darıltıyorsunuz, halbuki onun kederi pek çok, pek bü- yük, İnci çiçeği annesi halâ gelmedi. Bundan daha büyük bir keder olabilir mi? Valver çocuğun bu , sözlerini duy. Muş ve zavallı yavrunun son derece kederli olduğunu da görmüştü. Diğer taraftan İnci çiçeği de gelmiş çocuğu dinliyordu, Perin bir anne şefkatiyle: « Minim'ni meleği görüyor musu. nuz? diye sordu. S!'z onu nekadar we. tek | viyorsanız, o da size o kadar bağlı. ,MW' K * '-N Ü DERS:83 (24 No, lu zaman resmile takip edilecektir) — FRANSIZCA DERSLERİ iHer baklı Haber Gazetesine mittir) Kendi kendine 1000 kelime ile Geçen derste başladığımız “Zaman” (24 üncü resim) Ü. zerindeki çalışmalarımıza bu derste de devam edeceğiz. FRANSIZCA DERS_İ_: PERBSLERİ 'Türkçeye çeviriniz 1 — Pouvons.nous voir pendant la nult? FRANSIZCA — Non, nous ne le pouvons pas, “denir ki yapıyor eydmlık ayın.,, 2 — Pourguoi? Ay aydınlığı var denir, on dit gu'il #ait clair de lune. Geceleyin etrafı ay aydınlatırsa, (on di kil fe kler dö tün.) türkçe Bvvelâ, geçen dersin sonunda fransızcadan ve türkçeden frunsızcaya çevrilmek üzere verdiğimiz ler. cüme vazifelerinin yapılmış şekillerini görelim, b — Yüz sene, — 3 — Alelâde bir senede kaç gün bulunur? Geçen dersteki vazifeler Çevrilecek olan fransızca cümlelerin türkçeleri — Üç yüç altmış beş gün, 4 — Bir hafta kaç güne ayrılır? — Nous &eclsirons les rues et les maisons avec |'e. Ktetricite, — Ce sont V'est, le sud, Pouest et Te nard, — Parce gw'il fait sombre. 3 — Alors, gu'est.ce gue nous faisons. 4& — Oucls sönt les güalre points cardinaux? PARDAYÂNIN KIZI vinçle parladı ve derin bir muhabbet. le doldu, Bir sıçrayışta bebeğini yere fırlattı va bütün kuvvetiyle bağırdı: — Anneciğim, İnci çiçeği anneci. Bim!... Minimini bacaklarının bütün müsa. adesiyle koşarak genç kızın kolları a- rasına atıldı. Önu küçücük kolları ara sinda sıktı. Yüzünü öptü... — Ölel anneciğim, nihayet gelebil. din ha.., Benim güzel İnci çiceği anne. İnci çiçeği de küçüğü büyük bir mü habbetle okguyordu: — Kızım « Güzel yavrum, nazik Lulzim, Anneciğini çok mu göreceğin Belmişti Onu sevdiğini bir kere daha söyle bakayım.., Çocük beyaz - kollarını genç kizim boynuna sararken: , — İnci çiçeği anneciğimi canrm dar severim. Diyordu. Çitin öbür tarafında gözetliyan Val- vey bu sahneyi de görmüş, söylenenle ri işitmişti, Artık fazla görüp işitme. ye Mecali kalmamıştı. Öradan sende. liyerek uzaklaştı. Bir sarhoş gibi iki tarafa sallanıyordu. Ağaçlara, diken. lera sarılarak ilerliyor, fakat nereye Bittiğini bilmiyordu. Eğer delikanlı biraz daha orada kalmak cesaretini kehdinde görebilseydi, bakmız nelere Şahit olacaktı: Ni Genç kızla gun sarılmaları hi- hayetlenince iki kadın örada bulunan Bir tahta kanapeye oturdular. Rüçlik Lhiz, İnci çiçeğinin dizleri arasına sı. Çiçekçi kız çocuğa: tekim #ona kalan bir paket için: — Bu ne? diye sordu... Çiçekçi kız: M — Bu, Madam Perin için dört gişe iyi geraptır, dedi ve adik M*: *>.Her, yemekte vu şaraptanı bİRTİRİ Kadeh içerseniz çok istifade edertifi”i SD Bu gece ben de burada Bir şişesini bu gece bitiririz.;. — gece büyük yatakta yatmama de edecek misiniz? — Evet yavrum. Çocuk bir taraftan hâlâ . Kâğıtların dan bir atkı çıkardı: — Bu da ne? — Bu da madam Perin için.... — İhntiyar kadın adetâ şaşırmışt!” — Bu da mr benim için? Bu 48 güzel atkı, hem de ipek,. İnci çiçeği, ihtiyar kadını Vecdt B7