21 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İç aST aa X*——ı—_îĞ_USTOS —- 1937 öğ"mwamıan" km âew hniz mMın“'ülar B ya " i K Ttsnasınâa İngiltere hava %.u İ kmâa“.'..Elmhirst’in Türk K Yakiş b ki intibamı sorduğu- tdi; * ŞU kısa ve veciz cevabı | . Si hı;hîr !:tık :th Barplılardan öğrenecek Bünu şüu ka_ımüdı. & “rı'n halî::;z hayatımızın başka t telâkki <a Praz mübalâgalı bir %'hlkkn: tdebilirdik; lâkin Türk ğ:îht gönşa mahn_ hakikat aynı ' Mî““ ğğ'“l-_ Çünkür Türk es- %%“ı Ş ra:ı"aglrdı. Son.asuîlarda Blüya '“mükemı:eıo I—Ş-u' u, . cn b wktir_ ir motörleşmiş âr " İ te atmşel'n.ıltı:ı-îı'ıîı'ı de pek mü- Ü Artık k ? ettirdiği gibi: $e bi Hbl! qemezç bir kuvvet bu memleke 'eğı’mmm ÖYÜ 5 n P SDY ARI â eti O tin sözleri beni çok EDllandk » İhı%hıı oımau.'ogrenecek bir şeyimiz e e a k d ğ :;%ı He:âektı:? Bunu: yanlış anla: K i!_üfamem_leket, her millet k’ln;mmin]a de eder, bir şeyler öğ- * bi rla Fransızların biribir- .'öhığo nîem'—r verdikleri muhak- %'Cek biz bu haline, Bakarak, 'de TMesele Seyleri var!,, denemez. ğ Sarplılık, şarklılık mese- a Bi | © bizi hk. müği ga.r Çünkü telâkkilerimi- % he en'ph olmuştur. üy lğşt dünyasına birçok k b eı: aıllmukabele, onlardarıı | %wğl Maktayız. Bu, başka 1! 'hum:mzrâğYIer: Garplılaşmak is- 'î)'aıct ılîîne' bir devlet tipin- W“W— ,A âraset telâkkilerinde E" u.“gy Iklarımız ve öğren- Mbiy y Ğ'ğrdlr Ve çoktur. Fakat te- ha wN meqeniyeıi âleminin ye- H ;MEskıyince, bu aileye da- I'hr. Tda faydalarımız dokü- D? Ktor; mliğ-b'ğîıu_eg'ye_.ü“ değişmiş - olma- 'üah:mü:îil:?ku ordu da o deği- İt #a . * ik Büzp y Nİ îktiîı?ha:::rap hayranıydık, sön- fl'ıp İ e"kalâd Muştuk. Fakat hayran ük ÇN € benzerlik vardı. Hele şor. ş;"ldi o hîîsi?ıe bir nokta kadar İz, qı:klît imiz değişmiş bulunu- ka örplla GEVTİni bitirdi | l Ni bitirdik. %! oî“dan Ğ e A , (Vâ-Nü) hğııf( Oruç K azaleasmı hf;dîî“î?dn Iıar İlyor ı,“' İty ye Srtü) g'—&ubula ğgelir gelmez tev KELİ #Zetesi sahip ve başmu. 6 Tüç h c._:,?"lg?ğkîkat akkındaki tahkikat bit. B n T ükimi dosya ı müddelu. &. Deliadada hüviy';a" cesedin yöü ge/ eÜ anlaşıldı ? kyam, Y Deli Cesoği ve Sahillerinde genç | Ki Ulunduğunu yazmış. İ 4 Yeti anl'aşılmışurı Heybe- oturaî-lnt sokağında 31 nu : Yadır sakm kizi 23 ya. yap VC kapan Genç kız kısa bir awa_nğun Da.Vidpall Şarşıda kasketçi. Ş Ü ölan n İdüğü tahkik edilmek. Ek?er Seçcim H'*lıı ıît olmadı ğmgâpılcak j r : an geri kalan _* —çîlnı cemlyeti yeni idare he, ü iy Yepi Maer KA arlanacakt ş eki ıir *Reis ve Ve len kasaplar cemiyeti | dadı, Belediye sular idaresine dükkâ. Garplr- | Sminde bir gençle ni. | Kardeşleriyle çifter çifter askere giden karmızcu İhsan ve bir meslekdüşt « İstanbul konuşuyor ! & A e v . İ . ( Demirkapı: 2 ) Eaeaa T DAT ÜDKT OAT T TÜT Demirkapılıların şikâyetleri! Bu semt halkının en büyük dileği su, ışık ve bir polis noktasıdır Yazan : Haberci Dün, Demirkapmın sadece hariçten görünen kısmımı yaz.mıştı'm. Bugün de halkının şikâyetlerini anlatacağım. Nöbethane caddesine ilk girdiğimiz zaman konuştuğumuz adam seyyar | karpuzcu İhsan oldu, 18 senedenberi v bu semtte seyyar esnaflık yaptığını | söyliyen İhsan, .kendisinden maada 9 erkek kardeşi bulunduğunu ve hepsi. _7;£ nin muhtelif işler yaptığını-anlattı. — Biz on kardeşiz, diyordu.« Aske. re hep çifter çifter' gidiyoruz. Şimdi ağabeylerimden ikisi askerde, onlar bitirince küçük kardeşimle ben gide- ceğim. Artık biz sonuncuyuz. — Burada işler nasıl? diye sordum. — Halk hep işçi ve fakir insanlar, * Çok pazarlık yapıyorlar ama, gene de işlerimiz fena gitmiyor. Biz de fazla kâr aramayıp ucuza satınca müşteri bulmalkta güçlük çekmiyoruz. İhsan, resmini çekip gazeteye koya. cağımızı duyunca pek sevindi. El ara. basından özene bezene seçtiği bir kar. puzu: — İllâki yiyeceksiniz! diye tut.. turdu. Neyse, daha biraz evvel karpuz yediğimizi anlatarak kendisini bundan vazgeçirebildik. Ayni yol Üüzerinde konuştuğumuz bir bakkalm en büyük derdi su mese- lesiydi: L — Bundan epey evvel, diye söze baş na su almak için müracaat ettim. ÂAna boru ile burasının mesafesi tam 37 metredir. Benden 200 lira istediler. Bu miktar benim için fazlaydı. Kendi- lerine yüz lira peşin olarak vermeyi Ve mütebakisinin de, susuzluuktan Kav. rulan bu yerde elbette çıkacak olan diğer bir su müşterisinden taksitle a. Immasını teklif ettim. Nedense kabul edilmedi, İstanbulun en işlek semtinin burnunun dibinde olan bu mahallede ilâç için bir damla su bulamazsınız. Halk hep kuyulardaki acı suları içiyor ve kullanıyor. Mademki evlere 8u 5€- tirtmek bu kadar masrafa mal oluyor, hiç olmazsa belediye şuracıkta bir yere terkos çeşmesi yapsa da halkın hayır duasını alsa! I Mahalleden ikinci şikâyetim ışıksız lıktır. Koca caddede . o da Daya Ha- tun sokağına ait olmak üzere - bir tek elektrik lâmbası vardır. Allahın gece. si burada bir vak'a olmadan geçmez. Bu karanlık sokaklar zabıta için de mütemadi bir meşgale yaratır. Bura- larm aydınlatılması suretiyle bu gibi vakaların az da olsa önüne geçilmiş olur. : Nöbethane caddesinden bir görünüş Orada bir atölye sahibi bulunan bir zat da şöyle bir dilekte bulundu: — Bizim arkadaşın dediği gibi bu- raya muhakkak elektrik ve bilhassa bir polis noktası lâzım. Her gece fena kadınlar, fena adamlar, sabıkalılar bu raya dolar, ya kavga ederler, veyahut da Anadoludan gelmiş saf vatandaşla- YT « Seni otele götürelim!” diyerek bu karanlık sokaklara sokup soyarlar. Buraya gece saat ondan sonra gele. cek olursanız, kualğınıza çarpacak kü. fürlerden arkadaşırızın yüzüne baka- mazsınız. Bu suretle çocukların ahlâ. kı da bozulmuş oluyor. Bundan bir miüddet evvel “sokakta küfredenler şid detli takibata uğrıyacak,, diye 'bir e. mir çıkmıştı. Bu emir neden bizim semtte de tatbik edilemiyor? Bir de su derdimiz var ki, bu çok mühimdir, işittiniz. Şurada gördüğünüz meydanlıkta in. —- < a l Bi ; Eökmayiz Teç: BNN Otomobil mezarlığı haline getirilen arsa Ve - Trakyaya işliyen — otobüsler sanlar vardır. Gece olunca 30 . 40 hayvan buraya çekilir. Onun karşısım- da bir gazöz fabrikasının ahırı vardır ve içinde tam on tane at yatar. Koku- nun nekadar pis olduğunu hissediyor. sunuz tabii. Hakikaten keskin bir gübre koküsu ve buna karışan bir lâğım kokusu var. dı. Bu ikinci kokunun sebebini sorduk: — Burada kanalizasyon yok mu, bu lâğım kokusu nedir? — Kanalizasyon tertibatı mükem. meldir, Yalnız gu arsanm etrafında- ki klübelerde oturanlar herhalde fakir oldukları için analağıma kadar tesisat yapamamışlar, oraya kazdıkları bir cükurla ihtiyaçlarını temin ediyorlar. Bunun için belediyeye çok şikâyet ya- pıildr ama, bir netice alınamadı. Bu klübelerde oturanlar ihtimal ki, böyle bir tesisat yapacak kadar para. ya sahip değildirler. Fakat onların parası yok diye, civar halkmın rahat. sız olması nekadar doğrudur bilmiyo. ruz. Ve onlar bunu yaptıramıyorsa belediye halktn selâmeti namına bu işi üzerine almalıdır fikrindeyiz. Demirkapıda, maliye şubesi binası- nım bulunduğu yerin hemen yanında bir arsa var ki, hem bir pislik ve hem de ölü otomobiller deposu vazifesini görüyor. Burada bir iki de tamirhane | var, Eğer bu arsalar bu tamirhane- lere aitse, üzerlerini örtüp bu çirkin manzarayı kaldırsınlar. Yok, hâli bir yerse buralarını kirletmeye hakları yoktur, önüne geçilsin. Bu arsanım yanından geçen yolda Trakyadaki bütün vilâyet ve kazala. rımıza seferler yapan otobüsler duru. yor. Bunların kimisi neredeyse hurda haline gelmiş, bir kısmı da Tahat ve ÇAM EAĞAÜETTAN AAA LA — vammea aA dibi büe tti vber AA CUMHURİYET'te: Manevrayı ilk yapan Türkler M. Turhan Tan, Türk askeri — hayatında manevranınm tarihini anlatmadan evvel şöyle yazıyor: Yeryüzünde en iyi asker nümunesi, şüp. he yok ki, Türktür. Ona bu şerefi bir taraf. tan taşıdığı kan, bir taraftan da aldığı ter, biye vermiştir. Kan kuvveti yürek ve bilek kuvvetini, muhitle içtimal şartlar askerliğe gerekli hasletlerin en yükseklerini — Türke temin etti. Onun için tarih, hemen her say. fasında Türkün askerlik yolunda başardığt büyük işleri kaydeder. ; Ve sonra manevranm tarihine geçerek di. yor ki: Biz Trakya manevraları münasebetile bu hakikatin bir kere daha tebarüz ettiğini gö. rürken eski Türk ordularımı hatırlamak is. tedik. Dört yüz bin atlıya kumanda eden Meteler, bir eliyle şarki ve bir eliyle garhi Roma kapılarını saran — Attilâlar, doğu ve orta Avrupayı ordularına çiğneten Cengiz. ler, filleri atla yenen Aksak Timürler sevkul ceyş ve tabiye ilmini kuran ve — genişleten kumandanlardı, Fakat manevra denilecek askeri temrin. leri ilk yapan Osmanlı Türkleri olsa gerek. Daha evvelki asırlarda Türk orduları daima hareket halindeydi. Ve harp kaidelerini, u. güllerini, dişman askerlerini mağlüp etmek.. le tatbik ederlerdi. Çelebi Sultan” Mehmet, karargâhları Merzifonda ve Amasyda Bulu. nan iki süvari fırkasımna harp — tecrübeleri yaptırmak suretile manevra usulünü Türk. ler arasında ilk kuran kimse öldu. O, Amas. yadan hareket eden firkaya bamye, Merzi. fondan yürüyüşe çıkan — fırkaya da lâhana takımı adını vermiş ve iki takımı Suluovada çarpıştırarak küçük mikyasta bir manevra seyretmişti. KURUN”'da Balkan ve şark misakları- nın yarattığı tek vatan Kurunun bu haftaki ilâvesi tamamen Trak ya maneyralarıma aljttir. Bu arada, döst ve müttefik devletlerin, manevralarımıza işti. rak etmiş olan erkânıharpleri hakkında ç- kan bir yazı şunu tebarüz ettiriyor: İttifak mefhumu, askeri manevralarımız dolayısile beyanatta bulunan döst ve mütte. fik devletler erkânıharblerinin ağzında çok geniş bir mana aldı. Hemen her — müttefik devlet erkânıharbinin, Türkiyeyi “ikinci va. tan,, saydıklarını gördük. “Burası bizim ikinci — vatanımızdır.,, Ya- hut: *vatanımıza geldik,, gibi bizleri gerçek ten mütehassis eden sözler söylediler.. Balkan ve şark misaklarının arzettiği bir- lik manzarası, herhangi ittifakın gösterdiği manzaraya benzemiyor. Burada, hudutları aşan bir samimiyet, müdafaayı birleştiren bir bütünlük mevcut. Hiç şüphesiz ki, dost. larımız ve müttefiklerimiz gibi, biz de onla. rın topraklarını ikinci vatanımız Ssayıyoruz. Ve kendi vatanırmız kadar yabancı gözden kıskanıyoruz. y TAN'da ——— Aşısızlık derdi B. FELEK aşısız kalmanın bugünlerde çı. kardığı müşkül vaziyeti anlatarak şu tavsi. yede bulunuyor: İnsanın aşısızı, ne satıcılık eder, ne Sâll. lant yer. Bir taraftan zabıta kovalar, diğer taraftan da hastalık tehdit eder. Hülâsası dünyada rahatı kaçar vesselâm, Önüun için rahat rahat satmak, almak ve yerhek için aşılanmak en akılltca harekettir. Hele tifodan kurtulmak için yapıldığı gihi sıhhatimizi, rahatımızı, gükünumuzu ve ma. işetimizi tehdit eden maddi ve manevi has- talıkların hepsi için serom bulunsa da aşt. lansak gerçi vücudumuz çeteleye döner &. ma rahatımız da dörtbaşı mamur olurdü .. Lâkin nerede o günler!? ni temiz bir manzarada. Harab olanları içinde, buradan Edirneye kadar 300 kilomerteden fazla bir mesafeyi kat'et mek mechüriyetinde kalacakların aza. bını düşünün! Velhasıl halkının büyük bir isşkâye- ti olmamasına rağmen Demirkapı pı1s bir semt. Her gün çöpçünün uğradığı söylenmesine rağmen böyle bir emare ye tesadüf edemedik. İnşallah düzelir, | HABERCİ YARINA: Kadıköy. Sabrinin çakısı Sabriyi: yaraladı Aksarayda Kemalpaşa caddesinde oturan 16 yaşında Sabri ile arkadaşı dA yaşında Sabri dün oynarlarken küçük Sabrinin elindeki çakı büyüğü- nün eline saplanmıştır. Yaralı Sabri hastaneye kaldırılmış, diğeri yakalanmıştır. li

Bu sayıdan diğer sayfalar: