Ü (EzTUYpA YU SruLmaa agey TOPAAAD gaTUdA0ONĞAD) Z YA ZNUMAOPUUU ŞueKug “Tuyrurg “gUDADA “238 VEĞL YMEdOA HO9 YAPAYPORYMU Su,, "ue4va anfuca 19 TEUMAYUR YAK UPUST “ihs) SIP KAKOYYOR BAR e Çrupu ap 2ş yanoyyouk Ti syuL) “aofayoj 2)ş “PPAŞI, (aofmaz ÂvA s0X) “suoydapn K4 DA — “amiva “YoğUE VÜ J9 “uyağ uupang “J049 (9 “uofiyı goĞ H4 MNO MHY rzoaa 9, (answyükode we A avy) dyuduyuşodde we noK SALH #“gnaspuos Ha UY MWA,, “(zYİ ga YD tüLEY *H9 “sali V) *OUZEU OUJ Sİ OEZUSYOUYE KI v Hwspeuu “noK J07 OP T UYO TYUAA 'esvayd KEM SH SUz00 — 19 — BAX YO — (öY0 p * 4O7 p f dof şonuy) DERS:70 eecayd 'numa püuz ooduruy) v yurM T — (21 numaralı “Berber dükkânr* resmile takip edilecektir) — UTUYARA döğey (NA9PULI) VUOJOYO) “IPACL yuzısuka TOZLULODNİ I_İCİBXİCİ DERSLERİ J Kendi kendine 1000 kelime ile İNGİLİZCE DERSİ Son üç derstenberi “Berber” mevzuu üzerinde çalışmış Bu dersimizde, bu bahiste öğrenilmesi lâzımgelen da. Yalnız, evvelâ, geçen dersin sonunda ingilizceden türk. — tercüme vazifelerinin yapılmış şeklini * 306 YEBÜYÜR APKMMS YADE AD UKYKO VÇ TADEİE SDAİŞTYDA SUTUNA, AA YĞOP VÜŞ M v aS YA Y ZALGÖZE AÇ MA Zd YAPDI ZP MAD MA ŞünE u İD) “apey Kavm Aymlnşsu, daLIş OA aşdoal KpoN| aS0 JP SUO J0U ULI (özyd tag 108409 2) *gopaı unsyo AUOASYUPUN PETUK AT “AHAMSYMMPUA PORLDRE HN? , YaĞtaATd YaKEM YOW V — “-HOĞLYNPUO NS A WLP) PNW Yof HOKSYYEPNO POSADER AA YYaNüSşEY 238 TNUNSAOMİ D, ( GAĞA AYA 9 3800 10 ağM TaSIDIK Ş FUONNA RP) dHU0 oçe ne Smuma oK eç NUK YOĞRYAPUO DNSN POSAUYE zaumıııg[aoona"mızmmloa— PP OUUUZ YOK UN ersofmu amloKNsı t Mhım&Mme. TTCULMADI DA ETULUREREL TERLAĞLİCE TUNLTERÖEK UAYT (Çzpd a pua udund 9 wN Âv) Çendi apnaş “gpfaz şoy g pyu Âv yuş3 gunp Ân) 'noX yusyı “Kep-oy 9o v podu T YUYUT 1 V0P I H3 JDa UKDOİŞEY TüŞMAR YARMNĞAP MENAOÂMUİDİ U9 400 SARDAYANIN ÖĞLÜ mahvetmek istedim, Arber Sek sokağı- vâlfak olamadım. Sana kârgı atmansız bir mücadeleye giriştim ve mağlüp ol- dum, Bütün bunlari ödeyebiliritâ! Öl- dür beni! Jâh Bu Sösleri, yavaşça başıüi sâlla: yârak dinlemişti. Sastta sözünü bitirdi. Hi saman, tatli bit sesle, yavağça göyle dedi: —- Bütük söylediklerin döğrüdür ve ben buhu biliyördüm. Sentale münakdı şa timiyeceğim, beni belki anlamârsın, Ben ancak bir şey hatırlamak — isterim, Bakttat Ben küçük bir çöcükken, den beni besledin. Hasta iken bana bir afis ne gibi Baktın. İğte denin kilremm, Saet. taş git! Söni hörhalde — öldürecek ölan bttt değilim ve tâkiden ölduğu gibi vis ona göne ben bakacağıtı. Ve tinde kılitiyla, derin bir Hayret içinde döha kalân Batttayla fazla theş- gül simamlan, Pardayanın kölünü girdi ve yürümeğa başlayarık sördü ! — Öiz de böyle hâreket — ederdiniz. Baba, değil mi? Pardayan cevap vermedi. Sadece, öğ- lunun elini tuttu ve maânali bir şekilde dikti. Arabânıü yanına geldiler. Ktal ara: Hanin kapramdan bağını uzatarak neşeli bir tavırla bağırdı: e— Pardayanlar! yanıma gelin. Ve kurnaz bir tebessümle ilâve etti: <— Görülecek ailevi bir işimlz var, » Pardayarla oğlu arabaya — binerler- ıın. kral, merasimdelermiş gibi dimdik MM“WM şereften, büsbütün coştular ve ellerini h!plmne ımmlı. eldarlerini patta- Tarcasına be; _.Yışmhıl' mhhhh—nwnı —Maşallah dedi, ama sağlam ciğer. — Öülatda sağlam olân yalnız bu des iil. Sır dedi, eİleri ve kalpleri de öy- Mhılvmı.umq, —-.lfi!lw Atâbada, hıilou,ı.eımnmn sâğdetinden şaşıran Janın âvudu — içine köyatak, Şöyle dedit — Sizi, iİntihap ettiğiniz ve böyle bit S0rVete ön fazla Tüyik ölan gente, vek: mekle,tize Dilmeden yaptığım fenâlike tardan bir kakalınır tamir ettiğimi sân- nediyörüt. Ve tnin dottlari ürakinda bulundu: gu zamanlar, tocssürü farla sürmediği için kısa bir süküttan töfra, kahkâhayla «« Sölide Sir, bü ay içinlle dessirce ve sade bir şekilde. Kral samimi bir kahıkaha dâhâa atar rak: — Tıpkı biribirlerine kâfi geldikleei için, inziva arayan bahtiyat İnsa.i gi- bi Öyle oldun! Pakat bu düğüne ken- di lı:ndlni M etmİyecet'” * Lucasuna BOZLULUNI ENGİLİZCE DERSLERİ — Your hair is getting rather thin oe top. Wouldn't şgou like to try öte ef cur - İotions? I can thorougüily recommend them. — No, thanks. I havo tried several and they haven't &mcmomy;oodıtıll.noımmhcblmyoı? — Er — that'll be 1/ (a shilling) for the haircut and — Very good, sir. Wouldn't you like a singe ora 6d. (sixpence) for the shave — shampoo, sir? Your hair is rather dey you know, A — Er — shart at the back and sides, please, shampoo will do it a lot of gocd. * — Oh, me, thank you, not today.ci Plu—pynthod-ı.l_—y—&ohiıdhm sir. Good morniug. ve bu mevzus ait olan 21 nci resmi mütalea etmiştik. ha başka kelime ve bu kelimelere ait kaideleri Üğrenip cümleler yaptıktan sonra, şimdiye kadar parça parça Bgör. düğümüz bu movzuun ingilizce metnini tercüme edilmek ——— geyo ve türkçeden ingilizceye çevrilmek — I want a shampoo and wave, pleasa. T don't think Vneed a cut to.day, thankı you. — Do you want a Marcell wave or juat a water wave? — Yes by telephone. Mrs. Mackenzie is the name. — Oh yes — er — come this way please... — What can I do for yöou, madam? —— Good morning. '— Oh, good morning, madam. Hava you an- appoint. ment? PARDAYANIN OĞLÜ şimn, bu düğüne Vermek istediğiniz sa - haltl getirmesin. Çün- kü canım, nihayet böü de siledönimm? Ve döğrüdün döğruya Jana hitap e- vet sâna alttir. Bu altin ,ıplv” yapmak niyetindesin? # y .lınıöylııel!hi.w gârip bazı ihtirazlar vârdı. muazzam servete baktı w»“' - | kafasını doğrultarak cevap verdii » Büfaydân Çiktiktâh ööürü, Bertiy, dük Ve düşet DİAndiyilerik Wine görürül dü. Bü tevimli kârt köcüa, — yiğit Janık kiti öldüğünü âhcak © taman öğrendi. ler ve iki genci, tıpla kendi — evlütlârı Bibi kabul ettiler. Pardayan tişanlıları döstlarınımı evin- de trâktr ve Sentonöre tökağına göler fek Kohçininin evine girdi. Bu tiyaret Bir Çöyrek sant kadar dürdü. Pardayan otadân Çıktığı kaman gayet — Mmeminiin ::ınnımı Ve ktndi ketdiüb Şşöyle — Nihayet Konçiniler de yolâ geldi: den Ümüt &derim ki, — ikazımıdan dönrü bu ehtelkadılar, gocuklarımır rahat birt. — Bana dediler ki, siz kon jensi olduğunuz zaman bu ierin bütün gelirini oranın — f bıtaktınız vt otlar dâ, orada lerindeymiş gibi hareket uıyaf"’ değil mi? Pardayan ciddi bir tavırlâ cevip di: *« Doğru! v Bantt dedilet ki; sevcenleden iki yüe bik künürlük bir mirati Ü* Dehi fakitlerike bıtaktitim? — Bu dâ döğrü! — Nihâyet bana dedilet , WlAb ğ ni borçlu olân krâl, size Kiç bit © ne bir tek rütbe, ne vazife, ü€ vet kabul ettirebildi?. — Bu da döğrul. j — Zannediyorum ki, bu altif | Tarı binlerce betbahta ve cetâret ve mertlikle, az kalsın defineyi ft gıkarmak istediğini itiraf etti. Par dâyan önün sözünlü keserek: — Biliyorum, dedi. Buradaydım. Het $eyi gördüm Ve duydum. Bir saatlik faâliyetten sonra, define meydana çiktr ve Pardayan — gözlerini öğlünün gözleri içine dikerek şöyle de- di: temin edebilir.; Zaton bir tek (0? bu kadar servet, tidden çokl. e v süsle sordu T : « Canımi, IIMM — Ben daima sefil bir li W _r ı-nwıomnu—w Hert bayılır Bir Bervettir! d — 'Tabir değti mi? vaz bih — Vorbün ve Sojideki araitl kâneter, Bartiy'e" altttr. — A Marcel wave, please, I'm not one of Ünose İucky