8 —— — Yarı Şaka Istanbulda kavrulan semtlere deva ! Yazan: Mevsimin en sıcak günlerine girdik. Bugün, yarım da sam yelleriyle birlikte bohur günleri başlıyacak! Bu yaz uzun süren kuraklıktan kavrulmuş olan yer. ler, eğer bugünlerde sıkıca bir yağmur yağmazsa, şu bir kaç gün içinde büsbü- tün kavrulup kebap olacak! Ne diyelim, böyle günlerde şehrin Tahtakele, Urun. çarşı, Unkapanır, Balat, Cibali, Tophane, Kasımpaşa, Hasköy, Galatadaki Per- şembe pazarı, Azapkapısı, Tavukpazarı gibi yerlerinde oturanların tanrı yar- dımcıları olsun! İstanbulun en basık, en kapanık, en çukur, en havasız yerlerinden olan bu yerlerdeki köhne, loş ve hatta kokmuş hanların haşerat yuvası bölmelerinkle es- ki ve yer yer sıvaları dökülen ahşap ev- lerin basık tavanlı odalarında şimdi gün lemek ve gecelemek sanırım ki her ba- bayiğitin işi değildir. Şimdi bu saydığım yerlerdeki bu çe. Bit hanlarda, dükkânlarda, evlerde gün- Parasız kalınca Karısını satan adam Şimdi geri almak istiyor ama.,.. “Bet aşağıda imzast olan Emanuel Perri karım Luiz üzerindeki bütün hukukumu 18 Tagilis lirası bedelt mukabilinde — Marsel Jakoya zattığımı ve merkür meblağı tama. men Aldığımı beyan ederim.. Bu senet Paris te gihbat ve guurum mükemmel bir halde 1. ken, kendi rrzamla imza edilmiştir..., 1 KAnunusani 1930 tarihli olan bu dikkate BAyan senet Fraasada mukim İngiliz teban. sından Kimanuel Berri tarafından geçen haf ta Paris hukük mahkemesinde açılan bo. şanma davası Üzerine mahkeme — beyetine verilmiştir. Umum! harpten sonra İngiliz ontusundan terhis edilen Berri Pariste yerleşmiş ve harp te tanıdığı bir kadınla evlenmişti. Bu alle. zin taksi otomobili çalıştıran Marsel Jako adir bir de dostu vardır. Yukacıdaki senet imzalandığı zaman Bar. Ti işsiz güçsür kalmış ve ev kirasımı vere. miyecek bir hale gelmişti. İşte böyle bir sı. kKrntılı zamanda arkadasından para isteyin. ce: — Vereceğim paraya mukübil — satacak Ben var? sorgusile karyılaşmış ve: — Karımdan başka bir şeyim yok! Cevabını vermiş, bunun üzerine de iki ah, bap çavuş arasında çekişe çekiye bir pazar, lik olmuştur. Fiyat Üzerinde uyuşulunca se. Det yazılmış, iki şahit huzurunda Lmzalan. miş ve kadın Marsele devredilmiştir. Kadin tam yedi senedir satılmış — olduğu erkekle yaşamaktaydı. Son — zamanlarda iş ve para bulan Berri karısile barışıp — gene birleşmak için biricik çarenin hoşanma da. vaR açmakta olduğunu düşünmüş ve isti. dayı dayamıştır. Fakat ikizci — kocasmdan çok daha memnun kalan kadım mahkemeyo yedi sene evvelki senedi vermiştir. Berri şahitler huzurutda imzalanmış olan bu vesikayı İnkâr edememiş, hâkim de karı De kocayı barıştırmak teşebbüsünde bulun. mümiştır. Diğer taraftan da kadma, — eski kocnsından boşazmak talebinde- bulunduğu takdirde davanın kendi lehine ballolunacağı söylenmiştir. Şimdi mahkemeler yaz tatiline girmiş ol. makla beraber Berri davanım sonuna kadar Karısına nafaka vermejle mahktm edilmiş. 221 — « Mahkeme huzuruna — celbedü dim ve servelin yarısını geri vermeğe mah küm edildim. Mahkeme Rim zaman bütün gözler nefret ve hakaret Je bana bakıyordu. Rütün bunlar sizin y zünüzden başıma geldi. Kara gölge. salonumu terketti | Osman Cemal Kaygılı leyip gecelemek mecburiyetinde olanla- ra yapılacak en büyük ve en hayırlı iyi- lik, şehinleki itiaiyeleri her gün ve her gece nöbetle birer, ikişer defa bu semt- lere koşturarak buralardaki bütün han- ları, dükkânları, evleri, içlerindeki insan larla birlikte kanasıya suya boğmak... Hortumlardan fışkıracak gayet gür ve gümrah sularla, bugünlerde Iki kav- tulmuşa dönecek olan bütün bu gokak- lara, bütün bu yapılara ve bütün bu in- sanlara biraz serinlik ve yeniden biraz can vermek! Öğle ile ikindi arası, sıcağın hızın. dan buraların o pek bol, pek meşhur sinekleri bile kanat kamuldatıp uçamaz hale gelirler. Geceleri, eğer haşeratı gebertecek ilâçlar kullan:İmıyorsa bu- ralarda tavanlardan tahta kuruşu, pen- cerelerden givrisinek, döşeme aralıkla- rından pireler yağar, hem de ne yağış. ne yağış...... Sürüler, ordular halinde! Salt buraları mı ya? Dün akşam geç vakit Mahmutpaşa camiinin katgı tara- fına gelen dar bir sokaktan geçmek lâ- zım geldi. Ötedenberi, arasıra mecbur kalıp da buradan geçtikçe insanın içine kasvetlerin çeşitli ve sunturlusu basan bu sokakta daha döne — kadar yollırdı işportalarla, tablalarla, camlr dolıplır- la satılan pasta! Kurabiye! Yağlı çö- tek! kaletaların envat yapılırdı. Dün ak. şam pejmürdelikten, harabatilikten ren- gi pek solmuş olan bu daracık sokaktan geçerken oradaki — odacıklarda otürüp yatan ailelerin bu sıcak gün ve geceler- de nasıl bunalmadıklarını ve buralarda nasıl hayat geçirdiklerini düşünüyor ve kendimi bu eciş bücüş yollardan kur- tararak bir an önce ferah Bayazıt mey- danına fırlatmak için can atıyordum, Bugünlerde rasathane direktörü Bay Fatin ne âlemde, nelerle uğraşıyor? bil- miyorum! Güneşlerin, ayların, yıldız- ların, rüzgârların, denizlerin, bulutların dillerinden anlasa anlasa en çok o an- lar! Acaba bunlarla şimdi aık sık görü- şüp konuşuyor mu, İstanbul havasının bugünlerde alacağı yeni durumu onlara soruüuyor mu, uzunca bir zamandır orta- lığt kasıp kavuran bu kupkuru gün doğ- rusu daba bir müddet böyle devam ede- cek mi? Önümüzde ve yakın günlerde İstanbulu biraz olsun — silip süpürecek bir yağmur ihtimali var mı; yoksa bu gidişle yağmur yüzü görmek için incir zamanınım sonlaranı, yahut kasımı mı bekliyeceğiz? Eğer öyleyse, yukarıda da dediğim gibi İstanbul itfaiyeleri başta bu dedi- ğim semtler olmak Üzere — &rra ve nö- betle bütün İstanbulu günde birkaç de. fa duşa boğmalıdır. Ama kliyeceksiniz ki: — İtlaiyeler bu kadar suyu nereden bulacak? Nereden bulacak, denizden! Madem- ki İstanbulluların birçokları hâlâ bu- Tunlarının - diplerindeki denizlere — gi. dip serinliyemiyorlar, bari biz denizleri alıp hortumlarla onların başlarından a- şağı boşaltalım! ©. Cemal KAYGII.I en İyilerinden beşine mühtelif ve kry, metli bediyeler verilecektir . Bize bildiğiniz güzel fıkraları gönderiniz. Vakitsiz çocuk İzdivacımndan beş ay sonra — çocuğu dünyaya gelen bir bakkal telâşlanır ve bemen bir doktora giderek bunun se- bebini sorar: Doktor sâf adamcağıza şu cevab; ve- rir: — Zarar yok oğlum, bu kaza ekseri- yya ilk çocukta vaki olur. Ondan sonra kilerin kaçar aylık doğduklarını sende farkedersin, Tevfik Tezcan Gıiıcıklanırım Yahudinin birini asmağa götürmliş. ler, tamam asılacağı sırada yanında bulunan memurlara demiş ki: — Aman, rica ederim, ipi belimden bağlayınız, zira boğazımdan pek gıcık lanırım. İIbrahim KORA Papas Osman Tefrikamızı dercedemedik özür dileriz, o3 umıu.fı._ı Cevap Verelim.. Göz doktoruna gidiniz (F. H, S.) imzasile aldığımız bir mektupta soruluyor; *“20 gündür gözlerimin altı çürüyor ve kirpiklerim uzuyor. Acaba bunun sebebi nedir? Bir gazete okurken göz. lerim kararıyor, başım dönüyor. Ek. seriya gazete okuyamıyorum. Cevabı. nızi beklerim.,, CEVABIMIZ: Bahsettiğimiz ürâz üzerinde muhte. Bf tavsiyelerde bulunulabilirse de mu- ayene etmeden söz söylemek doğru değildir. Bu sebeple mütehassıs - bir göz doktoruna acele müracaat etmeli. siniz. Cağaloğlunda Nuruosmaniyede 80 numarada göz hastalıkları müte - hassısı doktor Şükrü Ertana müraca. at edip Haber okuyucusu olduğunuzu göylerseniz size kolaylık gösterir. HABER AKŞAM POSTASI İDARE EVİ; Istanbul Ankara Caddesi Poslta kulusu : İstaobul 214 Telgraf adresi: istanbul HABER Yazı işleri teletonu : TANT2 124870 1dare, lân ABONE ŞARTLARI Türkiye Ecnebi 1400 Ke. — 2 130 . 400 , 130 » Senvlik Hik 3 aşlık 1 aylık Sahibi ve Neşriyat'Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) Matbaası Yazan: Morts Löblan Bu adam evvelce ona malik olıııuştu- bütün vücudu ona karşı isyan etm ! Dominik birdenbire ayağa kalkmış, titriyerek, kendinden geçerek, asabi el. lerle bir ipek şalı alarak omuzlarını ve göğsünü örtmek istemişti. Delikanlı ise, gal işiddetle çekerek dedi ki: — Bırak bunu — Dominik! Mademki bir gece vücutlarımızın arasında hiç bir mânia olmadı. Artık ipek bir şalın beyhude mânlasını aramıza koyamazsı: nız. O dakikada biribirimiz için ne olduğumuzu düşünün !Bizi biribirimi- ze İmhası gayri kabil bağlarla bağlıyan derin, sonsuz aşk bağını düşünün! Bü- tün bunların bir rüya gibi kaybolması - mı ,sanki vaki olmâmış gibi ulmasını is- ter misiniz? Zavallı Aramızda bir aşk var ve hiçbir. şey onu mahvedemez. Bu, bir aynanın Üzerinde kaybolan bu. Bu değildir. Bu, okşayıp geçen bir el nüvazişi değildir Bu, ilâhi tamlığı ile bir aşk muanikasıdır. Bir tek vücut haline gelen iki vücudumuzun imtisa - sıdır, Bu, bir titreyiş içinde buluşan şehvetlerimizin inkişafıdır ve bunu ne siz, ne de ben asla unutamayız.. Büyük bir hararetle, delikanir, kuv- vetli kolları arasına genç kadını çek . mişti. Ateşli nefesi omuzlarının üzerin- de dolaşıyordu, yaklaşıyordu .... Ağzı yarı açık Dominik, teşhir :dılmış bir vaziyette, korkarak bu adamın te- mass ile titrediğini hissediyordu, onun sözleri ile, benliğinin en derinlerine ka. dar sarsılryordu. Ona karşı, meçhul bir adama olduğu gibi mukavemet için | kendinde küvvet bulamıyordu. Bu a - dam, evvelce ona malik olmuştu. Muti eti, ona karşı isyan etmiyordu, bilâkis ona, onun kpllarında tatmış olduğu mestiye ramoluyordu. Bununla berâaber, delikanlının ağzı, ağzını almak istediği zaman, ve odanın yarı aydınlığında o- nun behimi bir ateşle parlıyan gözleri. ni, arsı ile bozulmuş yüzünü görünce, isyan etti, kendinde mücadeleye kuv - vet buldu. Onunla ilk muanikaları, ka - ranlıkta cereyan etmişti. Tesadüfün te. siri ile olmuştu. Bugün ise Dominik hücumu görüyordu, hücum bir şekil, bir *Ücuüt alryordu, ve bu vücudu gözlerile Egörüyordu. Şimdi karşısındaki, bütün kadınlığı ve ismetinin isyan ettiği bir erkek, bir düşmandı. Her ikisi de, hayatları için mücadele eden iki mahlük gibi, bütün imkânları, kabiliyetlerile çarpışıyorlar- dı. Rişar, sevdiği kadını fethetmeğe mu . walfak olamazsa er veya geç bundan Öle ceğini biliyordu. Dominik ise mağlüp olduğu takdirde hayatım kendisi için bir mâünası olmuyacağını biliyordu ve muh- teşem ,ateşli, meyus bir halde, omuz « ları çıplak, dudakları yarı aralık, saç « ları dağılmış, üzerinden hafil gece ci . bisesi kaymış, ayni zamanda şehvi ve mâasum mücadeleye girişmişti. Bu ihtişam ve servet karşısında er - keğin arrusu, azami noktasına fırlamış. tı. Bu kendini arzeden, fakat memnu güzellikleri gözleriyle yiyecek gibi ba- kıyor, titriyen patmaklariyle dokunu . yor, okşıyordu. Rişar onun vücudunu kolllariyle sar- mıştı. Dominik zayıfladığını hissetti... Bayılmaktan, kendini tamamiyle teslim edecek olan bir baygınlıktan korkuyor. du. Son ve meyus bir hamle ile kendini Klbar hırsız —- Sivah centilmen 222 — Erteşi günü, bütün gazetaler, bu mahkeme tafsilâtiyla dolu idi. Müvezziler, haydut herif 1.. bütün Lotdrada bü heyecanamiz haberi ba gırıyorlardı.. Bunlar. batırlıyorsunuz, tabti 223 — Lavrens Şariton, bu halıralarırı tesirile tekrar kudurmuşa dönerek, Kara gölgenin Üzerine yürüdü ve müthiş bir tek. me iadirdi. Kara gölge bu tekmenin — tesiri te büsbülün yere yuvarlandı, dişlerini Bıktı fakat ağımdan hiçbir gikâyet nldaaı çıkma , di — Şariton devam etti: "Dostlarım olan insanların evine gidince, kapdar yüzü. me kapanmağa başladı. Hademeler beni na. zik sözlerle savıyorlardı. Çünkü — beni eve Almamak husustunda kat'l emirler verilmişti. 225 — “O zaman, «izin idiım olduğunuzu moydana çıkarmağa aznotlim. Kara gülge. seerara searul 'TUA gaarumuu PUrase bir an için silkti, kurtardi ve büf — Alçak.. Alçak... M’ Rişar onu tekrar kollar! kısaca cevap verdi: —— Seni istiyorum. . ıi." 'Tam bu anda tehditkâr V€ ses duyuldu: — Rişar, bırak ve çekıl-’v nini delerim. Bu Patriş idi, Rişarım .ııi* 'P yoldan gelmiş, balkondan M bancasını, tittemeyen bir elle ı. du. Rişar derhal Dominiki W adım geri çekilmişti. Cm'î nü başını toplarken, Pl"" le: — Eğer, dedi, hıkîhıei yir,, da bu tşi yaptınsa, stfh en sefil adamısın, zira, bufü saplıyarak, Wyırnk ve birap züne haykırdığı yaptın... benden en kıymetli çaldın.. Ve bu kadından dâ na asla vermiyeceği şeyi denberi sizi lııılıııııhıııniı buna kanaat getirdim.. de mücrim olduğunu ..ı-“*' bir şüphe idi. Pariste yor, garip hareketler giz tavırlarla, şaşkın bir ne yapmak niyetimde old! man döneceğimi öğrenmek Bundan şüphelenmiş, döneei manı saklam.y, birdenbire çinde Hem seyahate çıkmak niy€ he ğunu söylediğin vakit, artık le kalmamış, kanaat etmiştim VE, ce apansızın, bir gün Şimdi artık biliyorum, Vc “Yeşil çayırda,, işlemiş old! düfi hiyanet, bu akşam FPW büs ettiğin, tasmim udllui n .,.f İ den bin defa daha hafiftir. Yalancı, Alçak! Utanmak icaP hatırayı bir şantaj vesilesi yen alçak!.. Sevdiği kadının huzurunda dığı bu hakaretlerle n:ı misli olan Rişar başını kaldırdı * — Kâfil dedi, ne zaman """ rine âmadeyim... Patris güldü: — Sahi mi? dedi, fakat hei " , rine âmade değilim.. Düelle F” di efendim! Bir hırsızla & mi? Tekrar ediyorum, sen bir Kendimi senin tarafındaz ihtimaline maruz hırık:ılklda’! yavrum, aldanıyorsun.. Hem işl talcasına ve eski bir âdet: % mantıki neticesi senin ölüm” Patris, indirmiş olduğu kaldırdı. Nişan aldı., Fakat silkerek silâhını tekrar indirdi? — geh — Hayır, dedi, bu da © CC başka bir fikirle gelmiştim Rişar, ve doğru söyle. F'T“Jı:i:/ Deominikten ayrıldım, onun misin? M Rişar büyüt bir heyecanlâ — Elbet! a — Yavaş. Bir şart var. * Dominik o zamana kadaf '.,d' ; Kocasının bu sözü üzerine : ğuk bir tavırla müdahale — Benim kabul etmem (Doml“ vRL' nin, İki nevi hayat yaşıyan KİDAY y olduğu sık sık mı—uyudu n “Banat klübü,,ndeki mükâlemeyi la ele geçiemiş oldum. Kara SGM meşhur elektrik tahlosunu Kurf” böüyle çarçabuk nasıl merak ettim « &