at 'İS—ıım Vali « Istanb 24 | * 13 tifo vakası 7 gün evvel hastalığa 'Mr ün ıkşam Park. şun! r. Her bınve ve k her bünye ve kalbe bue & I akları zevkine —'khr 'Geleri vardır. Bir gün için- itten dlik ve li bir mu. "' E'îmu imkânı (ALA.) — Resmi Löndra — elçisi . İngiliz - başvekili Ğ in — Musolini'ye hakkında '*hî—r:;m"' he teyit, ne Nİ bori *TİNİ, zira bizzat alâ ; .n'“lm'lcn'ırı mevzuu € Ol dLılı'"" beyan etmekte IT'—*vil Ngiliz ba; Şvekili Cham Yan başvekili M. Muşso Z Tn *:"v Bönderdiği İn Teti mehafilinde te ı"ıı dT “' b" Mülâkat hqi el AY — Bt Delboi, talyan büyük 'Vlus İSmet | te İttan rün elçisini ka olini tönüne “Şekkür etti 5u1. 8 i'nin Ğ Â.) — Büyük âlim dolayısiyle Ata. *kilmiş olan taziyet * Marconi tarafın. fla teşekkür edil "lrlu Kemal Atatürk Reıa!cümh“m Azi büyü, £ E8İMiN 25 İSTANBUL yi Ü r_î':ğ“ğunu 1 Münasobetile izhar hayy Yük keğ, m İr toessürden ve a€ iştirakinizdan do. ©h hararetli te- lerim, —Varja Cristina Marconi A elşrafı -) — Büyük İtal. l Vefatı dolayısi. Kümeti NÜ - tarafından 'ma u"'""“ çekilen tazi. lini, aşağıdaki elmiştir; Nönü Başvekil F İSTANBUL *hpm_ &reoni'nin elim ”ıı— ha ekgarş OT huriyet hükü. Ki irdeç Misnizm İzhâr et aa" Tülltehassis ola- Sükran — hisleri- Ca ederim, Mussolini Ş ——— ik e davet #ibestnden: q»,_ üna S tahslle Gen 'o..j Mmezun olar ve vi Süniyenek "M— Yerli ve yaban * birinci — maddede | k ":" adı geçen sekerlik 8 Mehikey . Mezun ve An ÜS ğ y L İ pazardan manda ve Tei *dar Kadıköy askeriik * ketümiyet muhafa | zümü belki tifonun bahis mevzuu oldu. ğu bir zamanda garip görenler olabilir Fakat bütün vatandaşların ve. bütü: | cihan bilsin ki bu sözü söyliyen ; bir be) denin mesuliyetini omuzunda taşıyan, onun maddi ve manevi bütün — mesuli- yetlerini sevc seve kabüle amade bir insandır. Evet tifo karşısında “alarm,, yaptık. Bu alarm İstanbulda tifonun mevcudiyetinden dolayı Heğil, biz Ata. türk çocuklarınının vatandaşların umu- mi menfaatlerine taallük eden her işte o iş ne kadar küçük ve basit olsa da a zami derece hassasiyet göstermeyi vazi fe bildiklerinden dolayıdır. Şuna da dikkat etmek İüzımdır. ki dünyanınhiç bir yerinde hakikatler gizlenmeden ve korkulmadan bizde ol duğu kadar serbestçe ortaya atılamaz. Bizde millet Ve vatan işlerinde en geniş mikyasta tenkitler yapmak hürriyeti hudutsuzdur. Bu da Atatürk devrinin gaarıdır. Dünyanın en ileri tanılan memleket lerinde bile bu hastalık mevcuttur ve memleketimize nisbetle daha - fazladır. İstanbul; tifo hastalığının çok - olduğu sanılan bir zamanda bile diğer memleket lere nisbetle hastalığı daha az ve en sıh hatli bir şehirdir. İstanbulu sıhhat ba- kızaınmdan şüpheli göstermek istiyenler de samimiyet ve iyi niyet aramak hata- h bir hareket olur.,, Bugünkü Radyo programı İSLANBULA 14 Özlatasaray klübünün — 38 üncü yıkdö nümü münasebetile Taksim stadında yapıla cak merasim ve Admira . Galatasaray fut. bol maçı, 19,30 plâkla dans müusikisi, — 19,90 konferana: Ördü saylayı Selim Sırrı Tarcan (Pariste bir gezinti), 20 Müzeyyen ve arka, |© gağları tarafından Türk Müsikisi ve halk şar kıları, 20,80 Ömer Rıza tarafından arapca söylev, 2041 Muzaffer ve arkadaşları tara, fından Türk müsikisi ve halk şarkıları, (aa at ayarı), 21,13 orkostra, 22,15 ajana ve bor sa baberleri, ve ertesi günün programı, 22.30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları, 23, Bon, BERLİN? 1806 karışık yayın, 18,30 eğlenceli musi. Ki, 2008 apor, 20,23 musiki, 2103 — akşam konseri, 2808 hava haberler, 2por, — 2335 dans havaları. BÜKREŞ: 19,05 karışık yayın, 1917 konser, — 2025 Kkonferana, 20,45 koro konaeri, 21,20 akşam kanseri, 22,86 hava, haberler, #POr vemaire, 23 gramofonla konser . LONDRA: 10440 nefesli sazlar konseri. S1 —— kartşık yayın, 22,10 piyes, 28,20 piyano könseri, 23, 85 son. ROMA: 18,20 öperet, latirahatlerde haberler, spor 21,25 konlerana, 71,45 karışık Yayın, 2205 opera, Madame Butterfiy, istirahatlerde ko nuşma, haberler, hava, en sonra: dana mu. Bikisi, Nöbetçi eczaneler Bu akşam şehrin muhtelif Bemtlerinde nö çi olan çezaneler yunlardır: İstanbuldakiler: Hminönünde (Bensasan), Beyazıtta (Bel, kis), Küçükpazarda (M. Hulüsi), — Eyüpte (Mustafa Arif), Şehremininde (Hamdij, Ka ragtimrükte (Fuat), Samatyada (Teofiloa), Şehzadebaşında (Asaf), Aksarayda (Btem Pertev), Fenörde (Emilyadi), — Alemdarda (CEşref Neget), Bakırköyde (Merkez), Beyoğlundakiler: İstikli! caddasinde (Kanzuk), Öslre tram vay durağında (Güneş), Galata — Topçular caddesinde (Sporidiz), Taxsimde (Nizamet, tin). 'Tarlabaşında (Nihat), Şişli Halâskâr gazi caddesinde (Hatk), Kasımpaşada (Va, Bıf), Haskâyda (Barbut), — Beşiktaşla (AlI Rıza), Sarıyerde (Osman), Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Csküdarda iskelede (Merkez), Kadıköyde Paki iskole enddesinde (Sotiriyadisı, Yelde. #ilmeninde (Üçler), Büyükadada (Şinasi Rı za), Haeybelide (Halki, KFİLEFİR BÜYÜK SATTLIK ARSA Kabataştıa Fatmahatun — mahallesi Beytülmalcı sokağındaki arşa çok ucuz kelepir bir fiyatla acele olarık satılık - tır. Bu fırsat- kaçırmayınız. Talip olan. lar gu adrese müracaatları, 'Topane Karabaş caddesi No. 37 Bizim Berber Vahap Özsan İ Fransız sefiri Istanbula dönünce kafasını tehlikede görüyordu Reggio, dovanması ile Frastsa kralına yardım için Provance'e gelirken geçen yıl Barbarös Paşa tarafından tamamen tahrip edilmişti. Spartivento burnunda sabah saat onda demir attık. Orada i bekledik, Onun yelken ü görünce hareket ederek a Rondella denilen bir kulenin yanında su aklık. Burada, bu seyahatnamenin — nâşiri Leon Dorez'in yazmış olduğu mukad- demedeki şu mütaleasını ilâve etmek Yâzımdır * (Sefir Polinin ihtiyatlı olmasıma, için de bulunduğu tehlikeli vaziyet te se - bep oluyordu. Seyahatinin nihayeti yak laştıkça ,tehlikeleri daha aydın olarak görüyordu. Barbarosu çok iyi tanıyor - du. Başlangıçta, Türk amiralı, bu sefe. re mümanaat etmek istemişti. Ve arzu - suna rağmen ikinci Süleyman tarafın dan Fransa sularına gönderilmişti. Fe- lâketin büyüğü, bu büyük deniz seferi, kat'i bir muvaffakıyet elde edilmeden neticelenmişti. P: birkaç aydanberi, Barbarosun kendisinden memnun ol . madığını gösteren bir çok harcketleri - ni görmüştü. Padişahın huzutuna beraber çıktıkları zaman da bu hareketleri gösterecekti.. Binaenaleyh, her neye mal olursga olsun Polin, Süleymanın Barbarosu dinleme- den kendisiyle konuşmasını istiyordu « Bu ise, halli çok zor bir mesele idi. Fa. kat Polin, birinci sınıf bir diplomat ok duğu kadar eşsiz bir maceraperestti. Kalasını, onu kurtarmak için teşeb - büslere girişmeden feda edemezdi. Türk donanması Mesina Boğazını ge. ger geçmez, bu nazik nokta zerinde Barbaros ile konuştu, ve davasını ka - zandı. 16 Tetemuz günü, Fransız gemi - leri, Calabre sahilinde Reggioda bu . lunuyordu, Türk donanmasından arıl - dı. Polin, İtalya sahillerinden elde etti- ği esirlerden ve ganaimden pek mem . nun kalmış olan Barbarosun iyi bir zamanından istilade etmişti, ve önden gitmesi için paşadan izin almıştı. Ve bu suretle, podişahın huzuruna beraber çıkmak tehlikesini de atlatmıştı. Bar - baros, çektirilerinden birini, İstanbula kadar sefirin refakatine memurt etmiş - ti. Fakat, Jerume Maurand'ın hatırala . rından anlaşılıyor. ki, küreğe kuvvet, bu çektiriyi He geride birakmağa çalış. mış ve muvaflak olmuştu.) Kadırgalarımızın su ihtiyacını temin ettikten sonra Biancodan kalktık. Ad - riyatik denizine girdik, ve şimal . şark istikametinde iİlerletmeğe başladık. Körfezin henüz yüz mil açıklarında idik ki, hava bozdu ve müthiş bir fırtı. naya tutulduk. Şimal - garp istikametin de esen rüzgür ile la Reale kadırgamı. zin yelkenleri kopup parçalandı, Frikte- miz batmak tehlikesine maruz kaldı, İçindeki alamları büyük zahmetlerle la Reale alarak kurtarmağa muyvaffak olduk. Sonra Frikteyi kadırgaya bağlı- yan ipi kestik, ve onu, deniz Üzerinde kendi talihine bıraktık. Ayın on dokuzuncu günü, gayet gü . zel bir hava ile Adriyatik denizine ya - hut Venedik körlezine gizdik, ayın yir- mi birinci günü, sabahın saat yedisin « de Kefalonya adasına demir atmak ü - zere Karaya yaklaşırken bir Venedik nefine rastlaurk, ve yoluna devam etme- Si için serber bıraktık . Kefalonya, büyük ve meskün bir ada dır. Gayet güzzl istihkâmları ve bir gar nizon piyad> ve büvariden muhafızları olup Venedik senyörlüğünün idaresin - dedir. Körfez: geçerek İstanbula doğru giderken, sekrnesi Rum olan ilk ada, bu Kelalonyadır . Ayin yirmi ikinci günü, erkenden, Kefalonyada> barcket ettik ve Zante adasma gitmek ürere yelken açmış iken bir diğer Venedik ne'ine rastladık. O- na bir top atılarak yelkenlerini indir- mesi için işaret verildi. Bu emre itaat | diğinı ehemmiyetle dikkatinize vazederiz, Tefrika numarası el i Provans seferi dönüşül Barbarosun filosiyle | bula gelen Fransız papazı l Jerome Maurandın hatıraları i ve seyahatnamesi. Reşat Ekrem KOÇU etmediğinden kadırgalarımız bu gemiye yaklaştı. Ve ona yedi yahut sekiz top attı. Nef de kendisini müdafaa ederek iki top attı. Nihayet yelkenlerini indir- di, geminin patronu ve kâtibi bir ka- yık ile la Rtale kadırgasına, benim pek yerefli efendim bay elçiye arzı ubudiye. te geldiler, Pek az sonra, Pisani ailesinden bir Venedik asilzadesi olan nefin kaptanı da geldi. Arzı ubudiyet etti. Bay elçi, kendilerine — Venedik sinyörlüğünün Fransa ile müttetik olduğunu ,ilk işaret topunda yelkenlerini indirmek icap e- derken Fransa kralının sancağına ateş etmek cür'etini göstererek bilâkis kaç- mak istediklerini söyledi. Kaptan, geminin sahibi ve zabitler nutuklarla özür dilediler. Bunun üzeti- ne Bay elçi, wefin topçusunun la Reale'e getirilmesini emretti. Bu adam zorla getirildi. Adı Vene , dikli Agostino idi. Selirin önüne çıka- rılınca, Vencdik senyörlüğücün mütte- fiki olan Fransız kralının sancağına kargı ateş açmak cür'etinden dolayı elçi tarafından tekdir edildi. Adam şaşırdı ve özür dileyemedi. El. çi bu adamın asılmasını emretti. Ve ba- na, onun günahını çıkartmaklığım için emir verdi. Günahlarını itiraf ederken öğrendim ki, kadırgalarımıza ve Fran- &z sancağına karşı gemi sahibinin emri İle ateş açmıştı. Topçunun masumiyetisi gördükten sonra Doktoz Alban Hill'e yalvararak admacağızın affı için elçi nezdinde ta . vassutunu rica ettim. Yapılan tavas - sutlarla, elçi bu topçuyu aifetti. Ayni gün sabahın yedisinde Zante li- manına vardık, Limanın ağzında toplar attık ve kadırgaları, bütün sancak ve bayraklarını çekerek donattık. Zante kalesi selâmımıza karşılık verdi. Kadır. galar, demir açtığı zaman, mevkli müs - tahkemin kumandanı ve Venedik Sen - yörlüğünün valisi ve maiyetlerindeki a. gtılzadelerle hediyeler, meyvalar, ta - vuklar diğer bazı yiyecekler sunarak kadırgaya geldiler. Elçi tarafı.dan pek dostane kabul olundular. Adanın halkı Rum olup Ve- nedik senyörlüğünün tebaasıdır. Bura. da bay elçi, Ja Reale'in kât'bini, daire Amiri bay Caestkt, Mihali isminde bir rum ve bir Liparot gemici ve bir kaç ,den gemi kâtibi ile bay tedariki içn karaya yöndetdi. Bay elçi, esirler forsa ile şarap ve sair erzak ile muhafızlaıının kaçtığını — görünce, tutulmasınıtemin için, mösyö L. En - trecasteaux'u valiye gönderdi. Fakat, tehditlere rafmen esirler bulunamadı. Akşam saat beşte, Zânte adası ahali . sinden iki kiş:, kâtibe sattıkları şarabın parasını almak üzere kadırgaya geldi - ler. Bay elçi, esirlerin kaçmast yüzün - Cestlet Mihalinia hâlâ gelmediklerini görün . ce, kızdı, demir aldırdı, ve Zanteden hareket ettik. Herüçünü de karada bırakmıştık. Fakat iİki şarcp tacirini de rehine ola - rak yanımızda alıkoymuştuk. Öğleden sönrta Mora ile Prodano adası arasın » dan geçtik.. Bu ada gayri meskündur.. Güzel bir Hmanı vardır., İki saat sonra Modon limanına girdik.. Kaleyi top â. tarak selâmladık.. Şehirden ve kaleden ayni suretle mukabele edildi. Fevkalâde müstahkem 0'an Modon eskiden Vene- diklilere tâbiydi. Duvarlarda elân mer « met aşlanlar görülmektedir. — Fakat Şimdi Türklerin elindedir. Türkler ka. lede oturmaktadırlar. Hıristiyanlar ka- le dışındaki kulübelerde pek sefilâne yaşıyorlar, Burada bay elçi, 24 Tem « müz öğleden sonra saat — ikiye kadar Zantedekalan! arı bekledi.. Ve bu ara . da ante valisine bir mektup yazarak, rehiine olarak aldığımız Zanteli tüccar- lardan birine verdi; ve © adamı muva « salatımızda Modon tersanesinde bul « duğumuz iki Türk çektirisinden birine bindirdi ki, bu çektiriler, Barbaros pa - şayla buluşmak üzere gidiyorlardı. 23 Temmuüzda, öğleden sontar üçte oron yukarılarında bulunuyorduk, Saat yedide Matapa burnunu geçtik. Ertesi gün sabahın beşinde Cerigo adası ile Saint — Angelo burnu arasında idik.., Cerigo Venediklilere tâbidir. Çok gü « zel bir Diana ve Apollon mabedinin ha rabeleri görülmektedir. Gün batarken rabeleri görülmektedir. Gün batarken Adalar denizinin methalinde bulunan ilk adaların arasından geçtik.. — Ayın yirmi yedincigünü akşamı gayri mes- kün olan Delos adasında demir attık. Burada bir çok sütunlara istinat eden ve Korint Uslübunda yapılmış bir ma . bet harabesi vardı. Sütunlardan bir çoğu devrilmişti. İçinde bir Apollon heykelinin kaidesi vardı ki heykelin bie ayağı kaidenin Üstünde duruyordu. Bir çok altın ve gümüş madalyon — bulduk ki, bu meyanda deniz kenarındaki ma - bet harabesinin yanında bulduğumuz bir altın madalyonun üzerinde Make « donyalr büyük İskenderin sureti vardı. 27 Temmuz sabahı Delostan hareket ettik. Akşam saat beşte Tino adasın. da demirledik. Bütün geceyi meskün olan bu Tino adasında geçirdik . (Devamı var) Istanbul Belediyesi D LA Tephirhane memur ve müstahdemlerine kasketile beraber yaptırlacak 418 taktm elbise #çık eksiltmeye konulmuştur. Memurin elbiselerine 17, müstahde. min elbiselerine de 13 lira bedel tahmin olunmuştur. Kumaş ve malzeme nü. munelerile şartnamesi levazım müdürlüğünde görülebilir. İstekliler 2490 N. lt kanunda yazılı vesika ve 58 lira 80 kuruşluk ilk tem'nat makbuz veya mektü- bile beraber 2.8.937 pazartesi günü saat 14 de Daimi Encümende bulunmalıdır. lar. (B) (4297) Siyah Marmara Bölgesi ölçüler ve ayar Baş Müfettişliğinden: Şoförlere ilân Eski tarife taksilerin yeni tarife üzerine tadili için Belediye Daim? Ençti- meninin 30.6.1937 tarihli karariyle üç ay mühlet verilmişti. Bu mühletin bir ayı geçtiği halde gimdiye kadar mevcut taksi otomobillerinin cüz'i bir krsmt taksilerini yeni tarife üzerinden ayar ettirmişlerdir. Günde muayyen bir. mik- tardan fazla taksimetrenin ayarına imkân olmadığından mühletin hitamımda vukua gelecek fazla müracaatlar sıra beklemek ve dolayısiyle çalışmamak mecburiyet'nde kalacaklardır. Ayrıca, bu iki aylık mühlet zarfında tarifede ye- ni bir değişiklik olmryacağını ve mühletin uzalılmasının da mı vzubahs ölmae 14795)