A AAA ÇT AA Ç A < Elemt K ©re fiş ! Sm Sözlere Klert; lere KCü Vekâletlere, genel direk olar alınıyar.... Küçükle- .ı:';’:lkf*lğlınıyormuşî h Kinayeler yaparlar: “dipler onlardan geri mi ;r%hr_ı da maaş lâzım Mı::h- da bir yağlı kapı - bul- :î.“l-i»nîîî Böyle hasetlerin zu- İt Oluruz tkabların kabardığına Slayı -V Niy ? Bülar | O_n'l Ve kulak far. * Kular : e: — Mlan kulağa dedikodular o- > Palanc: in baca, falanca, falarıca mües. Pothoj ? Başında caki r 4 ilârı, t MA reular var, Yiyoplay, 4 Eniscileri, denizcileri ka K İşlere yerleştiriyorlar. ikli Maddi kuvvetiyle, çe- z eden gençler yarı WMHl;ynr da ne de. " hedemeğe fikirlerinin ki h hi , x:"'“ ister öllerinin yüksekliğiyle Otilar gibi Yardım gürmesin ? A Yardım görmeliyiz! B'“lınm, lerinin * « anız; D Börsün: — İmkânı varsa hepsi yar- | KŞ — Hepiniz görünüz inşal- t kl*_,:nl:î fakım çıkarılacak, Falan. W Kaltayı 'hdini gösteren bir kundu. "k A KP takımda tebarüz. ede- NN.,_._ km:::;"i" kazancı günde iki . Bu delik 1 Yemesine bile müsalt “eteye kapı AliYE alıp falanca mü. ”'q— lira kethüdası yapıyorlar. "lhı.&_k'_"f;!mdı cemiyetin gözü bir h&hı'?n Bu para cebine ko. h“hbilld'l.. de değildir. Bir hiz- bi ir. Helâi olsun! Ş!Wkın “';mr:“"f’ bir tablo yapıp âi’hspl*!'ini; ? Madem gahsi ser- W rURiğça a siparişleri bu soluk yi eg S0 İnce bir kan — tubaküsı “pamm, Yor, Bari bunu da devleteilik Bi ni ı.ü.hf"lde!. kit öbhan, aptan bütün umu. B bütün mekteplere l SA da müellif ve mü- aa zarar midir? Böz kalır? P bi Üree âre, n a-:. jş:tmı!tim: Elemtere ti Si yetle bîh. bir münevyerin DR yi K ç Stld. Gelir, > A — cemiye- €©0 ufak bir faydası BİDİ Mi K Mütezhhit & iş telâkki e. Mi Bi çut t fi tarihinde çürük AYatrng Urmaca y İ di K Yapmış, kendi Fasınr den A, Çalışmasının hak ali Wr.-v:? Mek Parmak fazla ka HL aiy, Sİk, Çık! Bak herifçi oğ Söyi f:" Böz dike k herifçi oğ- Bler, SN ya: rler, Rem e figi Bözlere Sişt başına K el Yyaraladı Törerlaşi tüllkye ı.m_:";mı. irenle a îx_ K Kİ &ti ı“'“q gönek Rösai, Tlüyesile bizi Yüi Geti tnk, dwile bizi taziye ve İça Mt ÇEMza "t Ve Mötufkârlığında bu. "G oıı.h_o_*y“ Olümeğ "" tokağında 28 nu. KalâYdar metresi Lemân K tatanbula Tanıdığı erkekle ko. Nİ aylık hamile ©. | anesine kaldırıl. a tesşekkür Bütüm w% Alece duyduğumuz | “—Irlııııann-_uı bitdürmek TİZİN tavnssutunu rlca '?7 K | Tozkoparanın mezuarlık sokağındaki cv ve apartmanlardan bir görünüş, ve Mezarlık sokağına gelirken geçilm. 3 p: v V ioap eden daracık geçitle, mahalleyi tehdit eden moloz yığınları. Istanbul konuşuyor ! Bir faciaya sebep olan Dün telefon çaldı, açtım. Karşımda, sesindön heyecan; anlaşılan bir adam vardı . — Ben, Tepebaşında Tozkoparan . | da Mezarlık sokağında oturan bir o - kuyucunuzum, İki gün evvel iki insa. nın ölümiyle neticelenen feci çöküntü kazası malüm.. Fakat şimdiki gibi de. vam ederlerse, birar sonra burada da. ha feci kazalar olacak, hemen gelin gözlerinizle görünüz. Adam, o kadar büyük bir heyecanla konuşuyordu ki. son kelimeleri söy - lerken âdeta tıkanldığını sandım. * — Neye devam ediliyor, gelip nereyi | görelim? diye sordum. | — © zaman biraz daha sakin bir ses - le cevap verdi: — Çöken duvarın enkazından koca, koca taşları, evlerimizin, başımızin ü . zerine yuvarlıyorlar, Her bir kayanın | 20 — 30 kilo sikleti var. Evlerimizden dışarıya çıkamıyoruz.. Allah aşkına çabuk geliniz... Başka bir şey konuşamadım. — Artık telefon kapanmıştı. Kalktım, verilen #drese yollandım... Perapalasın yanındaki yokuştan inerek iki gün evvelki tüyler ürpertici hâdise. nin olluğu yere geldim, Çöken duva- rın taşları ve molozları - kaldırılmıştı. O zaman, telefonda verilen adresteki Mezarlık sokağını sordum. Bana kaza terdiler. Buraya sokak demek bilmem doğru mu idi? Biz taralı ölülerle, bir -tarafı da yeni yapılan yolun beton duvariyle | kapanmış olan daracık bir geçitti bu. | rası.. Yerde bir karış toz vardı. Bu, sözüm ona yolun sağ tarafı moloz yığınlariyle dolmuş. Yürünecek yer büsbütün da. ralmrştı. 20 -- 25 metreden ibaret olan dar geçitten geçtikten sonra , birdenbire geniş bir meydana çıktım. Sol tarafta | yüksek apırtımanlar, ve evler - vardı. | Telefonda verilen adresi buldum. Önü iri taşlacla dolmuş, olan evde beni genç bir zat kargıladı. — Ben de sizi bekliyordum. Bilmez- siniz çektiğimizi, dedi, sonra nefes al- madan devam etti: — Size hepsini anlatacağım, hepsi . ni göstereceğim, yalnız İütfen - ismimi filân yazmayımız.. Koluma gi Hem yürüdük, hem .«de anlattı: * — Müalüm kazadan sonra, ne yapsa- lar heğenirsiniz. Yolu “temizliyeceğiz İMfoloz bu savallı çocuklar, bir gün ani bir çöküntü ile mahvolabilirler, nın olduğu yerin altındaki sokağı gös- yığınlarınm alt tarafında oynuyan Yukarıdan atılan kocaman taşlarla hayatları tehlibeye giren Mezarlık Tepebaşındaki duvar taşları Kaza yerini temizliyenlerin dikkatsizliği yüzünden O civardaki mezarlık sokağında, etrafı hakiki bir mezarlığa çevirecek büyük bir tehlike yarattı Yazan : Habeıcın İ aelenmdi ŞbeLERBÜ LA AREREİRÜN ) sokağı halkından bir kaçı diye, yıkılan duvarın, ne kadar molo- zu, pe kadar taşı varsa, hepsini, yu - karı yoldan aşağı atmağa başladılar. Koca koca kayalar, tepeden yuvar. lanmağa, tâ evlerimizin önüne kadar gelmiye başladı. Kapı önünde oynıyan çöcuklarımızı içeri dar aldık. Allah yar dım etti de bir kaç tanesi kazaya kur. ban gitmedi. Bu vaziyeti görünce he - men yukarı fırladım. Bu - tehlikeli işi | yapan amelenin başında konuşacak kim | seyi bulamadım. Ne mühendis, ne de fen memurüu vardı, Amele haşıya ben- Vlliyyayaggri9Nİ N aygyyuyo FN “Zahid Çelebi buyurur kit HABER coeridesinde bir hâayli chibba mev. cut, Hele bunlar meyanında bir Ahmet Ek. vTem vardı ki benim bu satırlarım mezkür ce ridede çıktığı gün, o, Eyüpte alle metfenin. de, istirahati ebedisine çekilmiş bulunmakta, dır., O aziz ve Çelebi dostu, beni HABER ce. ridesine intisaba sevkeden bu baha Biçilmez arkadaşı hayır ile yadetimeden geçmek bü. yük bir küfran olur. Ona karşt büyük borcumu bt şekilde ifa, dâan sonra derim kiş; HABER'de bana aşrı. lan köşeye ne gibi bir mevzu tahrir eyliyece. Bimi düşünürken, dostlar, aralarında “muhur Tir yetişmiyor., mevzuunu — konuşuyorlardı. Bu meseleyi ortaya atan Akgamet da yakın ahibbadandır. Kendisini o kadar iyi tanır. rım ki kafasından geçen şeyleri zapt dahi edehllecek frenklerin “Anten,, tazmiye ettik, leri nezneyse malikim diyebilirim Akgşamcı demiş ki “müubharrir yetişmiyor. İşte şu var; bu var ve 0 vari. Başka? Baş ka bir de “Doğan,, var! demiş, Kulak misafiri oldum. Nodense bu”doğan.. kelimesi Gastlar üzerinde çok garip bir Mia uyandırmış, Hepeat de Doğanı yetişen muhar Firler arasında sayınış olmasından Aksam. gıyı, benim gibi bir plr olduğu zaman, kendi. sine bir küşel istirakat temin edebilecek bir - '"';nıııııııı»ııımıııj"ı Antenlerimi Akşamcının | ettiğim zaman anladım KI kasdı hiç de dost ların telmihi yolunda değildir. O Doğanı zik. retmiş olmaklâ kendisinin G herkes zibi"do .gan., olduğunu anlatmak İslemiş ve binneti. ea, ham kendisinin, bam diğerinin muharrir. ler arasında yer bulması imkânın: çimdiden hazırlamak yollarını arastırmıştır. ZAHİD ÇELEBİ (8y ZAHIĞ Çelett eski gazetocilik Metle. rin! unutmamıştır.Bu yüzden yazılarına ser levha koymamaktadır. Bizde onun İstefine aykırı bir harekette bulunmamak için vazı. imar gerlerhanız koracaltız. eTT yygyyy SYN apyaygat Ü y aa Ğİ gy ga vi T ziyen bir adam, ağacın gölgesinde o. turmuüş. Dünya umurunda değildi. Ba. na tam bir lâkaydi ile: “Ne yapalım, yolu temizliyoruz! diye çıkıştı. Sonra da beni başındı âdeta kovdu, Taşlar, topraklar, ayni minval Üzeri- ne tepemize mütemadiyen atılıyordu. Nihayet siz hatırıma geldiniz ve telefona sarıldım. Fakat ne yazık ki bu müddet zarfında onlar da işlerini bitirdiler ar. tık.. Biz böyle konuşup, bir.tataftan da taş yığınlarının resmini, alırken, tivar evlerden genç ihtiyar bir çok kadın . larla çocuklar çıkıp etrafıma toplanma, ğa başladılar . Hepsinin de, şikâyeti ayni idi.. Varziyet meydanda olmasa, insanın böyel bir şeye, inanmıyacağı geliyor - du, Bir sokağı temizliyeceğiz diyc, baş ka bir sokakta oturanların hayatını teh likeye sokmağa, yollarını kapamağa na- sıl cesaret edilebilirdi. Etrafımdakiler şöyle dert yanıyor . lardı: « — Bu molozu başımızın üzerine dö . keceklerine, zaten doldurulmakta olan 10 adım ötedeki yeni yapılar spor sa- hasının olduğu yere götüremezler miy- di. HABERCİ (Devamı 6 ıncıda) Sakakta oturanlar, yana yakıla Hü berciye deri yanıyorlar. Kedi 'mücadelesinin kanuni tarall Bu kedi katlkmı behsinye, * asanlık duy. gusu ve ahlâk di Blelif ceple. terden gözönünde tu: gereklir, Bu « rada kedilerin | iasanlık di ' ve cefaya uğramalarının uygusuyla telifi kabil olmayıyınıa bunlardan pek çocuğunun — Çalın. gusuna uygun gö rülmiyecok olan cihetlerden biridir. Beş ku. ruşa tamah ve tenezzil edenler, sahipli olan kedileri aşırmakta hiç tereddüt etmodon ha. nçlarını arttırmağa girişmektedirler, alâkası derecesi, da ayrıca hatırlamak, yerinde, kanunu, hayvanlara — eza ve cefa denler için ceza koyduğu gibi, barsızlık için *"de —. bunu berkes bilse gerek — ceza tayin etmiştir. Halbuki, beş kuruşa can — atanlar, har iki suçu işlemekten de kat'iyyen çekin. miyorlar, Bu yüzden neredeyre açılması muh temel ve mümkün meşhut suç davalarında, suçluların, kendilerini müdafaa yollu, bele. diyenin ilânma ve dereceye kadar sığınabi. yecekleri, adli makamların takdir adacaği Bir meseledir. Ancak — kanunun pençesin. den yakalarını sıyrrabilmek — telâşmdayken — bundan bahsedecekleri tahmin edilebilir! (Mehmet Selim) TAN'da Kedilere kiıran düştü Piyasıda dönen rivayetlere göre belediye her türlü kedi getirene beş kuruş dir. Ce veriyor. müş, Pnhalı değil Yalnız dikkat edilecok nokta bu işin ticaret yekline girmemesidir. Çünkü İstanbulda kedi leşi para ettiğini Guyan a. çık gözler bütün civar kazalardan İstandula kodi Glüsü sevkedebilirler. Gerçi burada da kedi yetiştirip — ülüsünü satmak fikrine saplananlar — oluran da beç kuruş edecek cesamette bir — kedinin en az Gört beş Ayirk olması lâzımgeldiğine ve © Kadar müddet sonra kedi ölüsünün kıymeti kalmuyacağına göre bu işe teşebbüs elimek kârr akıl olmasa gerektir. Bu kodi ölüsü toplama keyfiyeti bana bir gey hatırlattı. Diyarbekir, vaktiyle akrebile meşbur bir yerdi. Rahmetli babam — orada kuyruğu ile kalaylı bakırmı, kalayını kazıya, cak kadar küvvetli akrepler — bulunduğunu söylerdi. Son zamanlarda Diyarbekir belediyesi bu akrep belâsinin kökünü kazmtâk — için ha. gere başına kırk para nark koymüş ve top. lanmıya başlamış. Lâkin bir müddet sonra belediye bütçesinde, bu iş iİçin konan tahsi. sat bittiği halde Diyarbekirde akrep bitme. miş. Nikayet gözü açık dir memur, — birta. kım kimselerin pok çabuk — yavrulıyan ak. repleri üretip sattığını keşfedince — belediye âkrep mübayaasını kaldırmış ve akrep yetiş tirenleri de ceralandırmış, Ticaret kolay mı? | (B. Felek) CUMHURİYET"'te: Dilimizi kirletenlere ceza Önümde bir el ilânı duryor. — Başlığı yü: “Koşunuz!, Nereye koşacağımız: — anlamak için, yarısr türkçe, yarısı rumca Dastlmış o. lan bu &l lânmı okudum On Âatımda göre. bildiğim imlâ yantışlarını göylece Sıralıyo. rüm: Yanlı; Doğru Gülünüz Güzünüz Müzde Müjde Müuhetinde n Muhit'nde Celp ettiğim Celbettiğim Hunerbaz Hürerbaz Mükemmel Mükemmet Heyet Hey'et Onutmamatı Unutmamalı Yalınız Yalnız Yaşadığı memleketin ve davet ettiği hal. km dilini böyle çetrefil bir şekilde yazan bu adama nasil bir cesx tertip — etmeli? O kendi oezasını kendi vermiş: bu kötü el Nâ. nnt pulsüz olarak başmış, Türkçemize kar. yt gösterdiği hürmetsizliğe kargı bu pülsuz ilânr sakladım. Alkadar memurların gelip almâlarmı rica ederim. Caadeteri, sokakları kirletenlerden alan Belediye, ürmit ederim ki güzel dfimt-i kirleten ilân aahihinden, Avrıca, bu eürmiü için do ceta aİmağı iimat etmen ün Daver) GESSMTETEMLESETTTTETTN İ Dikkat! Mahallelerinizde üz bütün eksik! Wlikleri. bütün M:ı:iyıt— ' lerinizi, y ı — istediğiniz şeyleri, canmızı sıkan hâdiseleri her saat, ister mektupla, telefonla ve ısterseniz matbaamıza gelerek bize bildiriniz. : B ğ ğ E lerinize veya temennilerinize ga. zetemiz tercüman olacaktır. OÖRURUNNSENNU MNMK İA RUNENANRUNUN İi